Survivor gelse yerine daha yüksek alır en azından 5 reyting garanti CiddenVe dediğim çıktı.
Yeni sezonda Binnur Kaya'yı daha kaliteli ve mümkünse dijitalde yayınlanan bir dizide görmek dileğiyle 
Ve dediğim çıktı.
Anlık @AseratAcun'un canına nasıl tak ettiyse kapı dışarı ettiyse daha fazla dayanamamış diziyi hemen 2 bölüm de tekmelemiş
Cidden
Yine yüksekten uçup üzülüyorsun. @Aserat
Çok doğru bir yorum ,
Yani final yapacağı zaten kesindi ama haberi sadece 10 gün önceden almak üzücü oldu. Gönül isterdi ki geçen sezona damga vuran dizi bu sezonu da tamamlayabilseydi ama hem Survivor'ın aşırı iyi gidişi (Acun'un cumaya koymak için kendini parçaladığına eminim) hem de düşüşün beklenenden daha hızlı seyretmesiyle maalesef korktuğumuz başımıza geldi. Ama yine de çoğu dizinin 5-10 bölümde kalktığı bir dönemde tam 61 hafta yayında kalması kesinlikle kayda değer bir başarı. Hele ki Türk televizyonları için böyle farklı bir formatı tutturmayı başarmaları her açıdan takdiri hak ediyor. Ayrıca G. Budayıcıoğlu'nun da söylediği gibi psikolojik destek almanın "delilik" değil normal bir şey olduğunu gösterip o algıyı kırmasıyla zaten misyonunu da tamamlamıştı ki bundan ala bir başarı da olamaz. İyi kına yakarsın.
O diğer iki dizinin aksine negatif basmayan, olumlu gelişmenin olduğunu hissettiren ve pozitif şeyleri de gösteren tek dizi buydu. Ayrıca tutmasının ve uçmasının nedeni pandemi değildi zira üç dizi de diğer yapımlar arasında farklılık yarattığı için her türlü ilgi görürdü.Yoo üzülmüyorum en azından içerik olarak rezil kepaze olup Masumlar gibi kendini dalga malzemesi haline çevirmedi içim rahat.Ben de Mart - Nisan gibi final yapar diyordum ama beklenen haber. Bu sezon bir türlü toparlayamadı dizi.
Haftalardır Masumlar'ın aldığı reytinglerle dalga geçerken sana hep Kırmızı Oda'nın daha düşük oranlarını hatırlatıyordum şimdi sonuç ortada.
İkinci sezon kötü reyting alınca Erkan Petekkaya'yı tekrar çağırmak ve sonrasında bu hamlenin de tutmaması bence daha büyük rezillik.Bu haberin geleceği günü bekliyordum ama böyle çabuk geleceğini de düşünmemiştim.
Özellikle ilk sezondaki muhteşem oyunculuk ve hikayeleriyle akıllardan kolay silinmeyeceği kesin. Alya'sıyla, Meliha'sıyla, Boncuk'uyla, Kumru'suyla, Sadi'siyle, Selvi'siyle, Mehmet'iyle, Nesrin'iyle, Hediye'siyle, Nazlı'sıyla, Recai'siyle, Rezzan'ıyla, Süveyda'sıyla, Derya'sıyla, Dara'sıyla, Keklik'iyle ve daha nicesiyle bir sürü ilgi çekici karakterin hikayesine ortak olmak, ünlü isimlerin devleşmelerine ve no-name oyuncuların starlık yolculuklarına baştan şahitlik etmek kesinlikle çok özel bir deneyimdi. Aynı şekilde iki kötü ve kısa süreli diziden sonra Binnur Kaya'yı hem kaliteli hem uzun ömürlü bir işte, öncekilerden çok farklı bir karakterde görüp muhteşem oyunculuğunun farklı tarafına tanık olmak da diziden edindiğimiz en büyük kazançlardan biri. Zaten en çok onu her hafta izleyemeyeceğim için üzülüyorum. En azından Masumlar'da (vasat ötesi senaristlerin insafına kalarak) kendini göstermeye devam edecektir yani ekranlardan tamamen gitmemiş olacak. Tabii o leş ötesi diziye onun için bile katlanmam ama en azından izlemiyor olsam bile Kırmızı Oda'mızın o atmosferinin varlığını sürdüreceğini bilme fikri hoş.
Sonuç olarak doğrusuyla yanlışıyla, eksiğiyle kusuruyla son dönemin en yüz akı projelerinden biriydi. Tabii pek çok rezil dizinin hala iyi reytinglerle yoluna devam ettiği bir düzende böyle nispeten erken bitmesi koyuyor ama en azından bu yapımların aksine rezil olmadan, çizgisinden sapmadan bitiyor. Normalde bir şey izleyip izlememek için gurur duyma/duymama anlayışını saçma bulurum ama ortaya konulan emeğin her bir zerresini ve vaktimin boşa gitmediğini sonuna kadar hissettiğim için izlemekten sonuna kadar gurur duyduğum, her daim güzel hatırlayacağım bir iş oldu. Tüm ekibin emeğine emeğine sağlık.
------
İyi kına yakarsın.
------
Yoo üzülmüyorum en azından içerik olarak rezil kepaze olup Masumlar gibi kendini dalga malzemesi haline çevirmedi içim rahat.
Evet tıpkı Farah'ın boşluğunu doldurması için getirilen Melisa Şenolsun ve Aslıhan Gürbüz hamlelerinin tutmaması hatta Melisa'nın sezon ortasında sepetlenmesi gibi.İkinci sezon kötü reyting alınca Erkan Petekkaya'yı tekrar çağırmak ve sonrasında bu hamlenin de tutmaması bence daha büyük rezillik.
İkide sıfır yani iki kat rezillik. 
2. sezonun en büyük eksikliği ilk sezonda işlenen hikayelerin yanında sönük kalan hikayelere yer verilmesiydi. Dizi elindeki en iyi hikayeleri ilk sezon kullandı ve doğal olarak ikinci sezon hikayeler ilk sezona kıyasla sönük kaldı. ( 2. sezonki hikayelere asla kötü demiyorum, sadece izleyiciye ilk sezon öyle yüreklere dokunan, etkileyici hikayeler izlettiler ki, ikinci sezondaki hikayeler o yüzden bekleneni veremedi.) Tabii birde yönetmen ve senarist değişikliği de diziye iyi gelmedi. Banu Kiremitçi hikayelere kalemi ile öyle bir derinlik katıyordu ki hikaye izleyicinin yüreğine işliyordu adeta. Cem Karcı 'da muhteşem rejisi ile birlikte o hikayeye en iyi şekilde can verip, ekrana taşıyordu, seçilen oyuncularda ha keza sanki cidden o hikaye kendi başlarından geçmiş gibi bizi ekran başına kitliyordu. Nitekim ilk sezonda izlediğimiz Alya, Boncuk, Meliha, Kumru, Nesrin-Mehmet çifti, Selvi, Garip, Nazlı, Recai gibi karakterlerin hikayelerini izlemek bana büyük keyif vermişti, bu hikayeleri izlerken hiç sıkıldığımı bile hatırlamıyorum, kusursuzdu resmen bu hikâyeler.
