En azından üç kere izlemişimdir muhtemelen şimdiye kadar, en sevdiğim filmlerden birisi...
Neresinden başlasam bilmiyorum... Her şeyden önce teknik açıdan inanılmaz bir seviyede bu film, bazı sahnelerin nasıl çekildiğine dair kamera arkası görüntüler mevcut ve etkilenmemek mümkün değil.
Tabii bu filmi izlemiş olan herkes teknik kalitesini ön plana çıkaracaktır ancak senaryosu, bu senaryonun işlenişi, kurgusu inanılmaz özgün... "Rüya" dediğimiz kavram hala bilinmeyenlerle dolu ve bunu temel alarak bir film çekmek dahiyane ancak aynı zamanda da cesurca çünkü ortaya çok karışık bir hikaye çıkma ihtimali de mevcut. Elbette dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekiyor ancak kurgu o kadar başarılı ki kafanız ne kadar karışırsa karışsın filmi anlayabiliyorsunuz. Nolan filmin içerisine buna yönelik ipuçları yerleştirmiş zaten. Sonu ise bilinçli olarak ucu açık bitiyor... Nolan bizlere yayınlanışının üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına rağmen, hala tartışılan bir soru bırakıyor.
Müzikler inanılmaz. Hans Zimmer ve Christopher Nolan dehaları bir araya gelince ortaya böyle bir şey çıkıyor işte, müzikler filmin değerini arttıran unsurlardan kesinlikle. "Time" isimli sanat eserini hala ara ara dinliyorum Spotify'dan...
Oyunculuklar çok başarılı. Zaten "içerisi Şampiyonlar Ligi gibi" diyebileceğimiz bir oyuncu kadrosu mevcut filmin. Leonardo DiCaprio, Marion Cotillard, Joseph Gordon-Levitt, Tom Hardy, Ellen Page, Cillian Murphy ve tabii ki olmazsa olmazımız Michael Caine... DiCaprio bu kadar başarılı oyuncu arasından bile dikkat çekmeyi başarıyor, zaten karakteri çok güzel yazılmış ama o da oynamamış, yaşamış...
Daha fazla söylenebilecek bir şey yok, başyapıt.
Puan: 10/10