İlk yarısıyla Kubrick'in çılgınlığını tam manasıyla yansıtan ikinci yarısıyla da Kubrick'in dönemine göre çok başka bir yönetmen ve senarist olduğunu gösteren harika bir savaş filmi çıkmış ortaya. İlk kısımdaki eğitim sahneleri o kadar keyifli ve çılgındı ki 55 60 dakikanın nasıl geçtiğini bile anlayamadım. Askeri eğitime ve disipline oldukça gerçekçi bir biçimde yaklaşmış Kubrick. İnsanı ne denli zorlayan ve yıpratan ve bu zorlamanın sonuçlarının nereye varabileceğini gösteren müthiş bir resmediş. Bunda hem komutanı oynayan oyuncunun hem de Leonard'ı oynayan oyuncunun etkisi oldukça büyük. Çok başarılı iş çıkarmışlar.
Filmin ikinci yarısı ise Joker üzerinden ilerleyen ve karakterin olaylara yaklaşımıyla ve gittiği yerdeki birliğin olaylara yaklaşımıyla savaş eleştirisi yapmayı çok cesur bir biçimde başarıyor. Kubrick yine neden Kubrick olduğunu net bir biçimde belli etmiş bu kısımda. İki tarafı da acımasızca eleştirmiş ve savaşın anlamsızlığına sağlam bir eleştiri yapmış. Bunu da gerçekçi ve cesur bir karakter olan Joker üzerinden ve bazı askerler üzerinden yapmış. Böyle güzelleme yapmayan cesur filmleri seviyorum... Paths of Glory'den sonra yapılmış en iyi savaş filmleri arasına girer. Bilin bakalım o filmi kim yaptı, tabi ki Kubrick...
Teknik olarak da dönemine göre çok iyi iş çıkarılmış. Değişik değişik kamera açıları vardı. Özellikle sniper sahnesi... Adam her çektiği filmde şovunu yapmış, her filme etkisini net şekilde göstermiş. Böylesi bir dahi tarih boyunca bir daha zor gelir. Yaşadığı çağın ötesinde bir dahi...
9/10