Başyapıt - 5 Fight Club / Dövüş Kulübü (1999) - Film Yorumları

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,130
Reaksiyon puanı
47,948
Puanı
1,060
Konum
İstanbul

Fight Club.jpg


Fight Club

Tür:
Dram
Süre: 139 dakika

Yönetmen: David Fincher
Senaryo: Chuck Palahniuk (novel), Jim Uhls (screenplay)

Oyuncular:
Edward Norton
Brad Pitt
Meat Loaf
Zach Grenier

IMDb Linki

Puanlar:
IMDb: 8.8/10
Rotten Tomatoes: 79%
Metacritic: 66/100

Filmin Fragmanı:

Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.
 
Yaa bu filmi çok severim bir kez daha i leyeceğim için şimdiden mutlı oldumm :Z
 
İlginç bir filmdi, başında sıkıldım sonra tempo arttı ve çok tarzım olmasada sevdim. Son kısımlar ise efsaneydi.
En çok beğendiğim sahne
Adamın iş yerinde kendini dövdüğü sahne. Patronunun şaşkınlıkla kala kalıp izlemesi oldukça güzeldi. Oyunculuğu harikaydı ve Brad Pitt ile karşılıklı döktürmüşler.
Tyler'in sadece bir hayal oluşu ise filmin sürpriz detayıydı.
9/10
@xdragxx
Belki puanımı değiştiririm ilerde :A
 
Son düzenleme:
İlginç bir filmdi, başında sıkıldım sonra tempo arttı ve çok tarzım olmasada sevdim. Son kısımlar ise efsaneydi.
En çok beğendiğim sahne
Adamın iş yerinde kendini dövdüğü sahne. Patronunun şaşkınlıkla kala kalıp izlemesi oldukça güzeldi. Oyunculuğu harikaydı ve Brad Pitt ile karşılıklı döktürmüşler.
Tyler'in sadece bir hayal oluşu ise filmin sürpriz detayıydı.
8.5/10
@xdragxx
Belki puanımı değiştiririm ilerde :A
Yavas.jpg
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi
İlk izleyişimde çok sevmediğim ama sonradan tekrar izlediğimde oldukça beğendiğim bir film :D Filmle ilgili olumsuz değerlendirebileceğim tek şey, bana göre zaman zaman biraz abartıya kaçan kısımların olmasıydı. Bunun dışında her konuda oldukça başarılı bir yapım. Sonu güzel bağlanmıştı. Fazla uzatmayacağım:
9.5/10
 
@xdragxx hocamız için sayın adminimiz @bazinga ile özellikle seçtik... :A
Öncelikle ikinize de teşekkür ederimsss :A
Fight Club benim için bir filmden de öte bir yaşam felsefesi ve bana göre gelmiş geçmiş en iyi film ve bence hayatımın sonuna kadar Fight Club'tan iyi film izledim demeyeceğim :D
Brad Pitt'in oynamayıp resmen yaşadığı bir film ve benim başyapıtları ilk izlemeye başladığım dönem keşfettiğim için oldukça mutlu olduğum bir yapım. Eğer hafızan silinecek ve bir dizi yada film tamamen sıfırlanacak deseler hiç düşünmeden Fight Club'ı seçerdim. Önümüzdeki 2-3 sene içinde içimden bir ses Fight Club 2'nin geleceğini ve yine bir şaheser olacağını söylüyor umarım yanılmam.

Daha önce hiçbir filme 10 puan vermem demiştim Fight Club'a da 9.8 verebilirdim ama Brad Pitt sevgim ağır bastı ve bu sefer puan kırmadan direkt 10 puanı veriyorum.

 
Yaklaşık 10 yıl aradan sonra nihayet ikinci kez izleyebildim. Fakat ne yazık ki ikincide ilki kadar sevemediğim filmlerden oldu.

Film aslında yayınlandığı dönemde eleştirmenlerin pek sevmediği, Oscar'da sadece ses kategorisinde tek bir adaylık almış bir film. Fakat buna karşın izleyici bağrına basınca izleyici listelerinin en üstlerinde yer almış hep. Bunun da sebebi bence sinema tarihinin en "cool" filmlerinden biri olması. Filmdeki her şey farklı hissettiriyor. Karakterleri, replikleri, konusu, iletmek istediği mesaj bile karizmatik...

Filmi değerli kılan elbette müthiş bir sona sahip olması. Son bölüm gerçekten inanılmaz. Sona dair ipuçlarını film içinde çokça vermiş aslında ama ilk izleyişte yakalayamamışız...

Filmin iletmek istediği anti kapitalist mesaj açıkçası pek umrumda olmadı, zaten buna getirdiği çözüm de kötü. İçerik olarak zayıf bir film bence. Seyir zevki açısından da aslında çok yüksek değil. İlk yarıdaki Edward Norton'un mıy mıy anlatımı beni epey yordu. Neyse ki Helena Bonham ve Brad Pitt varlıklarıyla filme ciddi bir enerji katıyorlar... Film içerisinde beğenmediğim pek çok kısım, pek çok yanlış yapılmış şey var. Bununla birlikte filmin çok çok özgün olduğu, unutulmayacak pek çok yanının da olduğu inkar edilemez. Her şeyi toplayıp çıkarınca:

9/10
 
Yaklaşık 10 yıl aradan sonra nihayet ikinci kez izleyebildim. Fakat ne yazık ki ikincide ilki kadar sevemediğim filmlerden oldu.

Film aslında yayınlandığı dönemde eleştirmenlerin pek sevmediği, Oscar'da sadece ses kategorisinde tek bir adaylık almış bir film. Fakat buna karşın izleyici bağrına basınca izleyici listelerinin en üstlerinde yer almış hep. Bunun da sebebi bence sinema tarihinin en "cool" filmlerinden biri olması. Filmdeki her şey farklı hissettiriyor. Karakterleri, replikleri, konusu, iletmek istediği mesaj bile karizmatik...

Filmi değerli kılan elbette müthiş bir sona sahip olması. Son bölüm gerçekten inanılmaz. Sona dair ipuçlarını film içinde çokça vermiş aslında ama ilk izleyişte yakalayamamışız...

Filmin iletmek istediği anti kapitalist mesaj açıkçası pek umrumda olmadı, zaten buna getirdiği çözüm de kötü. İçerik olarak zayıf bir film bence. Seyir zevki açısından da aslında çok yüksek değil. İlk yarıdaki Edward Norton'un mıy mıy anlatımı beni epey yordu. Neyse ki Helena Bonham ve Brad Pitt varlıklarıyla filme ciddi bir enerji katıyorlar... Film içerisinde beğenmediğim pek çok kısım, pek çok yanlış yapılmış şey var. Bununla birlikte filmin çok çok özgün olduğu, unutulmayacak pek çok yanının da olduğu inkar edilemez. Her şeyi toplayıp çıkarınca:

9/10
9 puan normalde iyi ama Truman Show'dan tam 1 puan düşük olmasına bastım olmamışı :A
 
  • Güldürdün
Reactions: bazinga
İlginç bir filmdi, başında sıkıldım sonra tempo arttı ve çok tarzım olmasada sevdim. Son kısımlar ise efsaneydi.
En çok beğendiğim sahne
Adamın iş yerinde kendini dövdüğü sahne. Patronunun şaşkınlıkla kala kalıp izlemesi oldukça güzeldi. Oyunculuğu harikaydı ve Brad Pitt ile karşılıklı döktürmüşler.
Tyler'in sadece bir hayal oluşu ise filmin sürpriz detayıydı.
9/10
@xdragxx
Belki puanımı değiştiririm ilerde :A

9 puan normalde iyi ama Truman Show'dan tam 1 puan düşük olmasına bastım olmamışı :A
Bende 9 puan verdim, o sinir bozucuyu çeksen? :A
 
  • Güldürdün
  • Sinir Bozucu
Reactions: bazinga and xdragxx
Benim gözümde David Fincher'i kendisi yapan film bu. Bunda da Pitt, Norton ve Carter'ın payı büyük.

Tarz olarak ilginç bir film. Senaryo başta sıkıcı ilerliyor ama sonlara doğru tempoyu epey yukarı çekiyorlar. Son kısımlar zaten epik sahnelere sahipti.

Filmde biraz abartıya kaçan sahneler vardı. Onları da Pitt yüzünden biraz tolore edebilirim.

Bence bu filmin sevilmesinin tek nedeni Pitt ve Norton'un oynadığı karakterler. Yoksa film bize hikaye olarak fazla bir şey vaad etmiyor.

8/10
 
Benim gözümde David Fincher'i kendisi yapan film bu. Bunda da Pitt, Norton ve Carter'ın payı büyük.

Tarz olarak ilginç bir film. Senaryo başta sıkıcı ilerliyor ama sonlara doğru tempoyu epey yukarı çekiyorlar. Son kısımlar zaten epik sahnelere sahipti.

Filmde biraz abartıya kaçan sahneler vardı. Onları da Pitt yüzünden biraz tolore edebilirim.

Bence bu filmin sevilmesinin tek nedeni Pitt ve Norton'un oynadığı karakterler. Yoksa film bize hikaye olarak fazla bir şey vaad etmiyor.

8/10

Yorumu böyle okudum.
 
Yıllar geçtikten sonra 2. kez izleyen tayfadanım ve filmdeki bir çok detay ikinci izleyişte daha fazla göze çarpıyor. Filmin aslında içerisinde malum konuyla ilgili çok fazla şey gizlediğini görmek ve bunları ikinci izleyişte daha net görmek sakladığı gizemi muazzam saklayan müthiş bir yapım olduğunu gösteriyor. Adam aslında gözümüzün içine sokuyor ama sen bunu izlediğinde fark etmiyorsun bile...

Müthiş bir psikolojik drama... Kuşkusuz yıllar sonra bile eskimeyecek bir başyapıt. İnanılmaz iki başrol performansının bunda etkisi çok büyük. Brad Pitt'in dev performansı... Her gözüktüğü sahnede ondan gözümüzü alamamamız... Edward Northon'un da baştan sona ona ayak uydurması ve son kısımda yaptığı şov... Helena Bonham Carter'ın da keza gözüktüğü her dakika etkisini hissettirmesi. Çok büyük oynamış hepsi.

David Fincher filmin ilgi çekiciliğini korumada çok önemli bir rol oynamış. Düşününce sıkıcı olabilecek kısımları bile etkileyici bir biçimde kotarmış. Yönetmenlik şov yapmış diyebiliriz. Eleştirmenlerce pek sevilmese de bu film sinemanın mihenk taşları arasında her daim yerini koruyacaktır. Vermeye çalıştığı sosyal mesajları hiç kendini sakınmadan dolu dolu veriyor. Finaliyle de aslında mesaj verme amacı olduğunu düşündüğümüz bu film bambaşka bir şeye evriliyor. Psikoloji dersi veriyor bir nevi...

Filmin başından sonuna Edward Northon anlatıcı rolünü üstleniyor. Sürekli bizi hikayeyle birlikte ilerletiyor. Aslında film burda karakterin adını bir kez bile söylemediğini gördükçe bir kuşku yüklüyor. Ancak o kadar gerçekçi şekilde Tyler Durden'ı izliyoruz ki beklemiyorsunuz böyle bir şeyin çıkmasını. Ancak film ilerliyor ve Marla'nın o döküntü eve gelmesiyle kuşkular iyice artıyor. Çünkü Marla oradayken Tyler yok oluyor. Bunu Narrator da söylüyor. Hiç aynı odada yer almıyorlar diyor. Marla'nın tepkilerinin de aslında biraz ipucu verdiğini anlayabiliyoruz. Çünkü Narrator'un yaptıkları ona mantıklı gelmiyor. Ne saçmalıyor bu diyor ve bir nevi ipucu veriyor yüz ifadeleriyle.

Filmin içerisine yedirilmiş sahneler finaliyle şizofreniyi Narrator'un suratına çok başarılı bir şekilde tokatlıyor. Filmin yönetmenlik başarısı aslında burada gizli diyebiliriz. Nedeni ise bu ipuçlarını filmin içerisine gömmesine rağmen hiç bir şekilde bundan şüphe etmememizi sağlıyor. Son yarım saatte ise bombayı patlatıp meşhur epik final sahnesiyle bu yolculuğa noktayı koyuyor. Hem de ne final sahnesi be...

Türünün en iyi filmlerinin başında gelen bu müthiş başyapıta puan kırmak ayıp olur... Aslında zorlasak elbette puan kıracak şeyler buluruz ve etik olmayan şeyleri hoş göstermesi ve insanlık için yapması açısından eleştirebiliriz bile ama filmin bence iyiliği ve güzelliği önermediği de çok açık. Daha çok karakter draması üzerine düşünülmesi gerekiyor. Onu da çok ustaca yapıyor...

10/10
 
  • Beğendim
  • Harika
Reactions: bazinga and xdragxx
Yine adını çok duyup, niye daha önce izlemedim dediğim bir film oldu. İzlemememde özellikle son zamanlarda filme karşı overrated, ergen filmi gibi yorumlar yapılmasının çok etkisi vardı. Başlarken de ön yargılı yaklaştım ama hiç de öyle bir film olmadığını gördüm. Kesinlikle harika bir filmdi... David Fincher filmleri ciddi anlamda beni tatmin ediyor her defasında. Gone Girl, Seven ve geçen başyapıt etkinliğinde izlediğim The Curious Case of Benjamin Button gibi bu filmdeki imzası çok iyi. Brad Pitt'in şahane Tyler Durden performansı ve Edward Norton'un şahane performansı ile film çok güzel bir 2 saat geçiriyor. Marla karakterine ve oyuncuya da bayıldım...

"Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, bu sayede ihtiyacımız olmayan şeyleri alabiliyoruz.'' repliği hala bir gerçek... Malesef böyle yaşıyoruz. Filmde o kadar güzel mesajlar var ki. Filmin ters köşesi son anlara kadar belli etmiyor kendini. Üstteki mesajlarda da yazıldığı gibi filmin bir çok noktasında ipuçları veriliyor gibi ama asla aklımıza gelmiyor... Ve o efsane son sahne... Gerçekten o binaların patlayıp yıkılması ve Narrator ile Marla'nın el ele tutuşup birbirlerine bakmasıyla şahane bir görüntü karşılıyor bizi.

10/10
 
  • Beğendim
Reactions: xdragxx and bazinga
Benim de daha önce hiç izlemediğim için utandığım filmlerden biriydi :A Ama maalesef beklediğim kadar havaya sokmadı. Sonu evet çok etkileyici ama filmin ilk yarısı bana göre aşırı sıkıcıydı. Süre bakımından daha kısa bir film olabilirdi.

Brad Pitt ve Edward Nurton’ın oyunculukları harikaydı. Filmin atmosferi de insanı içine çeken bir yapıdaydı. (Her David Fincher filminde olduğu gibi...) Daha önce hiçbir filmde izleme fırsatı bulmadığım Helena Bonham Carter’ın gençliğini izlemek güzeldi.

8/10
 
  • Olmamış
Reactions: xdragxx
Bitime az bir süre kala son yorumumu yapmaya geldim...

Her şeyiyle buram buram bir David Fincher filmi... O kasvetli şehir atmosferi, renk paleti, işleniş... Kendisinin de en iyi filmlerinden, birçok insana göre ise en iyi filmi. Bence de Se7en ve Zodiac ile birlikte en iyi üç filminden birisi.

Filmin bütünü, vermek istediği mesaj, karakterleri, karakterlerin replikleri elbette çok başarılı fakat kabul edelim ki bu kadar sevilmesinin ve popüler olmasının en temel sebebi sonu. Her şeyini sonundan alan -The Sixth Sense yine buna en güzel örnek bence- filmlerden dersem filmin bütününe haksızlık etmiş olurum ama film, çoğu şeyini sonundan alıyor.

David Fincher filmleri genelde ağır akar, süreleri uzun olur ve gereksiz/çıkarılsa yokluğu hissedilmeyecek sahneler de genellikle mevcuttur. Buradaki en büyük ikinci sıkıntı da bu bence, özellikle ilk kısımda olmasa da olur kısımlar mevcut ama çok da abartılı değil bunun dozu tabii...

Filmin birçok artısı olduğu için sıkıntılı bulduğum noktalarına değindim genellikle ancak elbette çok başarılı bir film. Her şeyden önce Brad Pitt ve Edward Norton’ın performansları inanılmaz. Bu ikilinin başarılı performanslarına ayrıca değinmeden geçmek istemedim...

Hepsinin sonucu olarak puanımı da vereyim...

Puan: 9/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga