FOX'un merakla beklenen yeni dizisi 'Ferhat ile Şirin'de kim kimdir?
Yapımcılığını O3 Medya ve Artistanbul Medya'nın, yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin'in üstlendiği, senaryosunu Savaş Korkmaz'ın kaleme aldığı; Cansu Dere, Tolga Sarıtaş, Leyla Tanlar, Yıldıray Şahinler, Ushan Çakır, Işıl Yücesoy, Şehşuvar Aktaş, Emel Çölgeçen, Alican Barlas ve Nihan Gür gibi isimlerin yer alıyor.
Cansu Dere (Banu): 30’lu yaşlarının başında güçlü, akıllı, son derece çekici ve güzel bir kadın olan Banu, hayatı boyunca aşkı hiç tatmayan, erkeklerin dünyasında silahların gölgesinde yaşayan bir kadındır. Ailesini kaybettikten sonra ömrünü kardeşine adamıştır. Çok yalnızdır. Kardeşi için feda olan ömründen bir gün şikayet etmemiştir. Çocukken en büyük hayali anne olmak olan Banu, bugün gözünü kırpmadan birini öldürebilecek, işkence yapabilecek bir kadına dönüşmüştür. Ailesini her şeyin önünde tutan genç kadının hayatı, işleri nedeniyle uğradığı saldırı sonucu değişir. Kardeşinin hayatı onun nedeniyle tehlike altındadır. Bugüne dek hep korunaklı şatosunda güvende olduğunu düşünen Banu, ilk kez acizliğini farkına varır. Onun ailesini kollayan, koruyan kişi ise Ferhat olur.
Tolga Sarıtaş (Ferhat): Ferhat yirmili yaşlarının sonlarındadır. Yedi yaşında annesini kaybettiği geceden öncesini hayal meyal hatırlamaktadır. Ferhat, lafını esirgemeyen, aklına geleni hemen söyleyebilen, dobra ve dürüst bir gençtir. En belirgin özelliği cesaretidir. Yumruğu sert olan Ferhat, bugüne dek eline silah almamıştır. Ancak iyi dövüşür. Dövüşmeyi eski lisanslı boksör olan babası Salim’den öğrenmiştir. Kitap okumayı sever, başucundan babasının öğrettiği tasavvuf ilmi üzerine kitaplar ve şiir eksik olmaz.
Leyla Tanlar (Şirin): 25 yaşında olan Şirin, genç ve güzel bir kadındır. Bugüne dek kendisine sunulan hayata hep boyun eğmiştir. Kendisi için canını vereceğine emin olduğu ablası Banu, babaannesi Hayriye ve nişanlısı Yiğit onun yerine hep en iyisini düşünmüştür. Business Administration okumasının nedeni ablasının öyle istemesidir. Genç kadın, katıldığı müzik grubunda kendi hayatına ilk kez alan açmıştır… Ailesini kaybetmiş olmanın acısıyla uzun süre yüzleşmemiş olan Şirin, bu acıyı derine bir yere gömmüş; fakat bilinçaltına ittiği acı ona ölüm korkusu olarak geri dönmüştür. Hikayemizin başında geçirdiği saldırı sonrası ölümle, en büyük korkusuyla burun buruna gelen ve hayatını sorgulamaya başlayan Şirin, o gün tam anlamıyla korkusunu yenecek ve kendi hayatı için inisiyatif almaya başlayacaktır…
Yıldıray Şahinler (Hüsrev): 45-50 yaşlarında olan Hüsrev Arhan, çatışmanın karşı cephesinin ana aktörüdür. Güçlü, iktidar için her şeyi göze alabilecek, hırslı bir adamdır. Yalnızlık en büyük korkusudur. Köpekleri sever. Oğlunu kendisi gibi olmasın, fakirlik görmesin diye oldukça şımarık yetiştirmiştir. Ne isterse vermiştir. Saldırgan ve kaybetmeye tahammülü olmayan bir adamdır. Kendine çocukluğundan beri verdiği bir sözü tutmak için yaşar. İstediği her şeye ulaşmak için önüne gelen tüm engelleri, ne pahasına olursa olsun aşmaya yemin etmiştir.
Ushan Çakır (Sadık): 40 yaş civarındadır. İsmiyle müsemma olan Sadık’ın derdi zoru Karalı ailesini korumaktır; bu sessiz, sakin adamın hayatta bundan başkaca amacı yoktur. Banu’ya deli gibi âşıktır; gözü ondan başka kadın görmemiştir ancak bu aşkı hep içinde saklamıştır. Yıllar önce Karalı köşküne Yılmaz vasıtasıyla gelmiştir. Yılmaz, Sadık’ı depoyu soymaya çalışırken yakalar. Sokakta yaşayan, diğer sokak çocuklarına yemek getiren Sadık’ın haline acıyan Yılmaz onu sokaklardan kurtarmıştır. Delikanlı bir tiptir, atak ve gözü pek bir gençtir. Kısa sürede hem Yılmaz’ın hem de Ömer’in gözüne girer ve Yılmaz’ın sağ kolu olarak köşke girip çıkmaya başlar. İlk gördüğü an Banu’ya aşık olmuştur.
Işıl Yücesoy (Hayriye): Karalı ailesinin başındaki isimdir. Torunları Şirin ve Banu’yu, ailesini korumak için gözünü karartabilir. Banu yetişene kadar aileyi koruyan, kollayan o olmuştur. Banu'yu bugünkü Banu yapan onun dik duruşudur. Dediğim dedik, otoriter bir kadındır.
Şehusvar Aktaş (Salim): Ferhat’a baba olan, onu yetiştiren, zanaat öğreten kişidir. Eski lisanslı boksördür, marangoz, oymacılık ustasıdır. İnançlı bir adam olan Salim kimseyi bir diğerinden ayırmadan, kimseyi incitmeden, iyi bir insan olmak için çabalayarak yaşamıştır. Salim’in en büyük hayali, oğlunun geçmişi unutup mutlu bir adam olduğunu, evlenip barklandığını, bir aile kurduğunu görmektir… En büyük korkusuysa Ferhat’ı kaybetmektir…
Emel Çölgeçen (Şehnaz): 45 yaşlarında olan Şehnaz, eski bir şarkıcıdır. Bulgar göçmeni bir ailenin kızıdır. Sarışın, mavi gözlü, çok güzel bir kadındır. Kimsesizdir, terzi yamağı olarak yetişmiş, sesinin güzelliği keşfedilince orada kıyafet diktiren bir kadının elinden tutması ile assolistliğe yükselmiştir. Gazinolarda şarkı söylemiştir. Oğlunun yaşadığını öğrenen, onun sesini duyan Şehnaz, Hüsrev’in restiyle karşı karşıya kalır. Oğlunun hayatı pahasına Hüsrev ile birlikte olmayı mecburen kabul eder. Oğlunu bir şekilde bulabilmek için Hüsrev’e yakın olmaya çalışır. Nefret ettiği bu adama dokunmak, ona iyi davranmaya çalışmak Şehnaz için işkence olacaktır. Şehnaz’ın tek hedefi oğluna yaklaşmak, onu bir kez olsun görebilmektir.
Alican Barlas (Yiğit): Yiğit Arhan, yirmili yaşların sonlarındadır. Şirin'le çocukluk arkadaşı, Hüsrev’in oğludur. Londra'da üniversite okuyan ve gelir gelmez de nişanlanan genç adam Şirin’e aşık değildir. Antisosyal davranışlar sergiler, zaman zaman saldırganlaşabilir. Şirin’i defalarca aldatan ancak o kadınlardan hiçbirine bir anlam yüklemeyen Yiğit, hayatında her şeyi altın tepsi içinde almaya alışmıştır. Babasının serveti önüne gelmiştir. Özel okullarda okumuş, araba anahtarı cebine konmuş, bir gün bile zorunda olduğu için çalışmamıştır. Fakir bir aileden gelen ve yıllardır bunun ezikliğini yaşayan Hüsrev, oğlunun bugünkü kaybetmeye tahammülü olmayan, saldırgan ve tatminsiz karakterinin sebebidir.
Nihan Gür (Sıla): Güzelliği, zekâsı ve hırsıyla erkekleri kendine hayran bırakan oldukça çekici bir kadın olmasına rağmen gözü Yiğit’ten başkasını görmez. Yiğit’le yaşadığı gizli aşk aslında fırtınalı bir serüvenin ilk adımıdır.
Ferhat ile Şirin, ilk bölümüyle Cuma 20.00'de FOX'ta!
Yapımcılığını O3 Medya ve Artistanbul Medya'nın, yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin'in üstlendiği, senaryosunu Savaş Korkmaz'ın kaleme aldığı; Cansu Dere, Tolga Sarıtaş, Leyla Tanlar, Yıldıray Şahinler, Ushan Çakır, Işıl Yücesoy, Şehşuvar Aktaş, Emel Çölgeçen, Alican Barlas ve Nihan Gür gibi isimlerin yer alıyor.
Cansu Dere (Banu): 30’lu yaşlarının başında güçlü, akıllı, son derece çekici ve güzel bir kadın olan Banu, hayatı boyunca aşkı hiç tatmayan, erkeklerin dünyasında silahların gölgesinde yaşayan bir kadındır. Ailesini kaybettikten sonra ömrünü kardeşine adamıştır. Çok yalnızdır. Kardeşi için feda olan ömründen bir gün şikayet etmemiştir. Çocukken en büyük hayali anne olmak olan Banu, bugün gözünü kırpmadan birini öldürebilecek, işkence yapabilecek bir kadına dönüşmüştür. Ailesini her şeyin önünde tutan genç kadının hayatı, işleri nedeniyle uğradığı saldırı sonucu değişir. Kardeşinin hayatı onun nedeniyle tehlike altındadır. Bugüne dek hep korunaklı şatosunda güvende olduğunu düşünen Banu, ilk kez acizliğini farkına varır. Onun ailesini kollayan, koruyan kişi ise Ferhat olur.
Tolga Sarıtaş (Ferhat): Ferhat yirmili yaşlarının sonlarındadır. Yedi yaşında annesini kaybettiği geceden öncesini hayal meyal hatırlamaktadır. Ferhat, lafını esirgemeyen, aklına geleni hemen söyleyebilen, dobra ve dürüst bir gençtir. En belirgin özelliği cesaretidir. Yumruğu sert olan Ferhat, bugüne dek eline silah almamıştır. Ancak iyi dövüşür. Dövüşmeyi eski lisanslı boksör olan babası Salim’den öğrenmiştir. Kitap okumayı sever, başucundan babasının öğrettiği tasavvuf ilmi üzerine kitaplar ve şiir eksik olmaz.
Leyla Tanlar (Şirin): 25 yaşında olan Şirin, genç ve güzel bir kadındır. Bugüne dek kendisine sunulan hayata hep boyun eğmiştir. Kendisi için canını vereceğine emin olduğu ablası Banu, babaannesi Hayriye ve nişanlısı Yiğit onun yerine hep en iyisini düşünmüştür. Business Administration okumasının nedeni ablasının öyle istemesidir. Genç kadın, katıldığı müzik grubunda kendi hayatına ilk kez alan açmıştır… Ailesini kaybetmiş olmanın acısıyla uzun süre yüzleşmemiş olan Şirin, bu acıyı derine bir yere gömmüş; fakat bilinçaltına ittiği acı ona ölüm korkusu olarak geri dönmüştür. Hikayemizin başında geçirdiği saldırı sonrası ölümle, en büyük korkusuyla burun buruna gelen ve hayatını sorgulamaya başlayan Şirin, o gün tam anlamıyla korkusunu yenecek ve kendi hayatı için inisiyatif almaya başlayacaktır…
Yıldıray Şahinler (Hüsrev): 45-50 yaşlarında olan Hüsrev Arhan, çatışmanın karşı cephesinin ana aktörüdür. Güçlü, iktidar için her şeyi göze alabilecek, hırslı bir adamdır. Yalnızlık en büyük korkusudur. Köpekleri sever. Oğlunu kendisi gibi olmasın, fakirlik görmesin diye oldukça şımarık yetiştirmiştir. Ne isterse vermiştir. Saldırgan ve kaybetmeye tahammülü olmayan bir adamdır. Kendine çocukluğundan beri verdiği bir sözü tutmak için yaşar. İstediği her şeye ulaşmak için önüne gelen tüm engelleri, ne pahasına olursa olsun aşmaya yemin etmiştir.
Ushan Çakır (Sadık): 40 yaş civarındadır. İsmiyle müsemma olan Sadık’ın derdi zoru Karalı ailesini korumaktır; bu sessiz, sakin adamın hayatta bundan başkaca amacı yoktur. Banu’ya deli gibi âşıktır; gözü ondan başka kadın görmemiştir ancak bu aşkı hep içinde saklamıştır. Yıllar önce Karalı köşküne Yılmaz vasıtasıyla gelmiştir. Yılmaz, Sadık’ı depoyu soymaya çalışırken yakalar. Sokakta yaşayan, diğer sokak çocuklarına yemek getiren Sadık’ın haline acıyan Yılmaz onu sokaklardan kurtarmıştır. Delikanlı bir tiptir, atak ve gözü pek bir gençtir. Kısa sürede hem Yılmaz’ın hem de Ömer’in gözüne girer ve Yılmaz’ın sağ kolu olarak köşke girip çıkmaya başlar. İlk gördüğü an Banu’ya aşık olmuştur.
Işıl Yücesoy (Hayriye): Karalı ailesinin başındaki isimdir. Torunları Şirin ve Banu’yu, ailesini korumak için gözünü karartabilir. Banu yetişene kadar aileyi koruyan, kollayan o olmuştur. Banu'yu bugünkü Banu yapan onun dik duruşudur. Dediğim dedik, otoriter bir kadındır.
Şehusvar Aktaş (Salim): Ferhat’a baba olan, onu yetiştiren, zanaat öğreten kişidir. Eski lisanslı boksördür, marangoz, oymacılık ustasıdır. İnançlı bir adam olan Salim kimseyi bir diğerinden ayırmadan, kimseyi incitmeden, iyi bir insan olmak için çabalayarak yaşamıştır. Salim’in en büyük hayali, oğlunun geçmişi unutup mutlu bir adam olduğunu, evlenip barklandığını, bir aile kurduğunu görmektir… En büyük korkusuysa Ferhat’ı kaybetmektir…
Emel Çölgeçen (Şehnaz): 45 yaşlarında olan Şehnaz, eski bir şarkıcıdır. Bulgar göçmeni bir ailenin kızıdır. Sarışın, mavi gözlü, çok güzel bir kadındır. Kimsesizdir, terzi yamağı olarak yetişmiş, sesinin güzelliği keşfedilince orada kıyafet diktiren bir kadının elinden tutması ile assolistliğe yükselmiştir. Gazinolarda şarkı söylemiştir. Oğlunun yaşadığını öğrenen, onun sesini duyan Şehnaz, Hüsrev’in restiyle karşı karşıya kalır. Oğlunun hayatı pahasına Hüsrev ile birlikte olmayı mecburen kabul eder. Oğlunu bir şekilde bulabilmek için Hüsrev’e yakın olmaya çalışır. Nefret ettiği bu adama dokunmak, ona iyi davranmaya çalışmak Şehnaz için işkence olacaktır. Şehnaz’ın tek hedefi oğluna yaklaşmak, onu bir kez olsun görebilmektir.
Alican Barlas (Yiğit): Yiğit Arhan, yirmili yaşların sonlarındadır. Şirin'le çocukluk arkadaşı, Hüsrev’in oğludur. Londra'da üniversite okuyan ve gelir gelmez de nişanlanan genç adam Şirin’e aşık değildir. Antisosyal davranışlar sergiler, zaman zaman saldırganlaşabilir. Şirin’i defalarca aldatan ancak o kadınlardan hiçbirine bir anlam yüklemeyen Yiğit, hayatında her şeyi altın tepsi içinde almaya alışmıştır. Babasının serveti önüne gelmiştir. Özel okullarda okumuş, araba anahtarı cebine konmuş, bir gün bile zorunda olduğu için çalışmamıştır. Fakir bir aileden gelen ve yıllardır bunun ezikliğini yaşayan Hüsrev, oğlunun bugünkü kaybetmeye tahammülü olmayan, saldırgan ve tatminsiz karakterinin sebebidir.
Nihan Gür (Sıla): Güzelliği, zekâsı ve hırsıyla erkekleri kendine hayran bırakan oldukça çekici bir kadın olmasına rağmen gözü Yiğit’ten başkasını görmez. Yiğit’le yaşadığı gizli aşk aslında fırtınalı bir serüvenin ilk adımıdır.
Ferhat ile Şirin, ilk bölümüyle Cuma 20.00'de FOX'ta!
