FavoriGazete 6. sayı 06.07.2011

Frank Woods

Tecrübeli Üye
Konu Sahibi
Katılım
2 Nisan 2011
Mesajlar
8,075
Reaksiyon puanı
20
Puanı
259
Konum
Ankara
FavoriGazete

Sayı 6

6 Temmuz 2011



İki Usta Aynı Sit-Com'da





İki usta oyuncu Aile Arasında adlı sit-comla bir araya geliyor.

Kalinos Film tarafından Atv için hazırlanan sit-comda Haluk Bilginer'le eşi Aşkın Nur Yengi'nin yer alacağı konuşuluyordu. Habertürk'ün haberine göre; Aşkın Nur Yengi'nin yerini usta oyuncu Demet Akbağ aldı.

Haluk Bilginer ve Demet Akbağ'ın başrolde olacağı sit-comda, ikiliye Şebnem Sönmez eşlik edecek.

Ekibin diğer oyuncuları önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Dizinin senaryosunu ise Haluk Özenç kaleme alıyor.


Aile Arasında, Atv'nin yeni sezon yayınında Salı akşamları izleyicisiyle buluşacak.






Bu Ünlüyü Tanıdınız mı?





Bu fotoğraftaki ünlüyü tanıyabildiniz mi?

Erkanların sevilen yüzlerinden ve şu sıralarda Show Tv'nin Canım Babam adlı dizisinde oynayan Yeşim Ceren Bozoğlu, rol gereği erkek oldu. Bozoğlu'nu bu halde gören set ekibi; ünlü oyuncunun kime benzediği konusunda tahminler yürüttü. Kimi onu Uğur Yücel'in 'Muhsin Bey' filminde canlandırdığı 'Ali Nazik'e, kimi de ünlü türkücülere benzetti. Bozoğlu, "Bu halimle beni annem babam bile tanımaz. Bir erkeği canlandırmak eğlenceliydi ama bıyıklar rahatsız ediciydi" dedi.

Canım Babam'ın yeni bölümü Perşembe akşamı 21:30'da Show Tv'de

Bölüm Özeti:

Pınar bir oyuncu ajansı tarafından keşfedilir ve bir dizide üç bölüm oynamak üzere teklif alır. Pınar’ın ilerde kendisi gibi doktor olmasını hayal eden Kerem önce buna izin vermez. Ama daha sonra Cansu ve ailesinin devreye girmesiyle evet demeye mecbur kalır.

Kerem evet der ama bir yandan da Pınar’ın bu işten kovulmasını sağlayacak bir plan arar. Sonunda kızının kostümüne kaşınma ilacı dökmeye fikri çıkar ortaya, böylece oynayamayacak ve işten atılacaktır. Ancak bu amaçla çekim platosuna giden Kerem ve Alev’in yakalanmasına ramak kalır. Çareyi kılık değiştirmekte bulan Alev bir erkek, Kerem ise kel bir adam kılığına girer. Onları renkli olaylar beklemektedir.

Öte yandan Cansu da kendi oyunculuk hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulmuştur. Dizide küçük bir rol alan Cansu, bu işten sandığı gibi mutlu olmaz. İşin en güzel kısmı, flört ettiği gizemli yabancı olur.İsmet ve Kısmet de bu oyunculuk macerasına senaryo yazarları olarak katılınca ortaya şenlikli bir macera çıkar.Naz ve Ömer’e göz kulak olmaya çalışan Hadi’yi ise eğlenceli dakikalar beklemektedir.



Yekta Kopan'dan gece programı

Yekta Kopan hafta sonuna transfer oldu



Gece Gündüz'ün başarılı sunucusu Yekta Kopan yeni sezonda gece saatlerinde ekrana gelecek. 22.30 - 00.00 arasında program yapacak olan Kopan'ın programı hafta sonu yayınlanacak. Ntv ekranlarına gelecek programda kültür - sanat ve popüler kültür konuşulacak.









Şah-mat-rax!

Yüksel Aytuğ programı yerden yere vurdu



MATRAX, İlk gecesinde sevgili Zeki Kayahan Coşkun'un heyecan ve tereddütlerine kurban gitti. Espriler yerli yerine oturmadı. Sokak bağlantıları bölümü yavan kaldı. Konuklar da havaya giremeyince Star'daki gala gecesi ağızlarda keçi boynuzu tadı bıraktı.
Bir dönem Sky Turk'te mütevazı bir program yapan Zeki Kayahan Coşkun'un sempatisi ve hazırcevaplığı, "Okan ve Beyaz'dan başkası çıkmayacak mı?" diye umutsuzluğa kapılanların kasvetten kurum bağlamış yüreklerine az da olsa bir ışık sızdırıyordu. Ama dedim ya 'ilk gece heyecanı' başka bir şeye benzemez.
Ben Matrax için umut beslemeye devam edeceğim. Zeki Kayahan Coşkun'un sonunun da Anadolu kulüplerinde süper star olup, İstanbul kulüplerine geldiğinde feleği şaşan futbolculara benzememesi için dua edeceğim.










Junior Savaş Dinçel geliyor


Dört yıl önce hayata veda eden usta tiyatro sanatçısı Savaş Dinçel’in adı torununda yaşayacak.

Dinçel’in sanat yönetmeni olan oğlu Barış Dinçel ile evli olan “Geniş Aile” dizisinin Nazan’ı Bihter Dinçel, eşiyle bebeğinin cinsiyeti erkek olursa düğünlerini görmeye ömrü yetmeyen kayınpederinin adını koyacaklarını söylemişti. Hamilelikte 4. ayı geride bırakan Dinçel, muradına erdi; erkek bebek beklediğini öğrendi. Bebeğin adı da Savaş olacak.

Geniş Aile Seneye Ne Yapmalı?


Kesinle seneye aşka bu kadar çok yer vermemeli... Zaten dizi severlerinin en çok yakındığı konu bu.Bazı severler sırf bu yüzden diziyi seyretmeyi bıraktı.En son olarak diziden Berrak karakterini canlandıran HALE CANEROĞLU ayrıldı.Yeni bir kadın karakter mutlaka girecek çünkü dizinin 95.bölümünde Koyu Bilalin bir kız kardeşi ortaya çıktı.
Bana göre fazla tanınmamış bir karakter girecek ama bu kişi en azından samimi olsun asık yüzlü olmasın daha kimin gireceği tartışılmaya başlanmadı ama 1 2 haftaya bu konu da gün yüzüne çıkar.
Dizide en çok sevilen bölümlerde Ulvi Mürsel Bilal Müfik Cevahir beşlisinin daha çok birlikte gözüktüğü bölümler bunun için daha çok absürt olması lazım.Biz bu dizinin göndermelerine hastayız...



Xdragxx

SBT Mİ, AGB Mİ?
Bildiğimiz gibi reyting bir programaverilebilecek değerin en önemli göstergesi. Reytingi düşük olan dizinin ömrü dekısa oluyor haliyle. Reytinglerin saptırılması veya yanlış ölçülmesi gibiihtimaller kanalları aslında bir çıkmaza sürüklüyor denilebilir.

Ve aslındaTürkiye’deki televizyoncuların kaderi 2000–2500 kişilik evinde reyting ölçümcihazı bulunan ailelerin elinde. Tabii bu ailelerin kimler olduğugizemini koruyor. AGB kurumu her gün bir önceki günün reytinglerini medya ilepaylaşıyor ve kanallar buradan çıkan sonuçlara göre program ile ilgili çeşitlitaktikler geliştiriyorlar.

Tabii reytingler saptırılarakaçıklandığında ise haliyle yanlış taktikler, yanlış uygulamalar ve programbitmiş…

TRT reytingölçümlerini AGB kurumunun verilerinin objektif olmadığını ve gerçeği yansıtmadığıgerekçesiyle AGB’ye alternatif olan yeni bir kurum SBT’ye devrediyor.

SBT’ninhangi şartlarda ölçüm yaptığını net olarak kestiremiyorum.27.000 kişiile yapıldığı söyleniyor. 2.000 insan nerede 27.000 insan nerede?

Ben reyting ölçümünde çoğulculuktanyana değilim. Bana göre reytinglerin A/B-Total olarak ayrılması da doğru değil.Şu anda bildiğimiz 4 farklı reyting var. AGB Total,AGB A/B; SBTTotal, SBT A/B.

Yarınöbür gün bir kanal “Ben bu reytinglerin doğruolduğunu düşünmüyorum. Biz başka bir kuruma ölçtüreceğiz reytinglerimizi.”tarzındabir açıklama yaparda bu sefer ABC kurumunun reytinglerini de mi göreceğiz? Hangisine inanacağız?RTÜK’ün bu işe el atmasıgerekiyor. Reytinglerde tek bir kurum olmalı. Ve reytingini merak eden tüm kanallariçin hizmet vermeli bu kurum. Reytingleri RTÜK düzenli aralıklarla denetlemeli.

Hangisi daha güvenli? SBT’de değil, AGB’de…Birbirine yakın reytingler gelse bile insanın içine bir kurt düştü mü düşüyorişte.27000+2250=292250 insan eder. BirazdaRTÜK destekler reyting ölçüm cihazlarının sayısı arttırılır. 30.000–35.000insan arasında tek bir kurum ve tek bir ölçüm otoritesinin objektif sonuçlarınıgörürüz.


Bir sonraki sayıya kadar sağlıcakla kalın. Favori Gazete’sizkalmayın…


SaMeT




SPOR



Türk Futboluna " Kara Leke "


İşte skandalla ilgili en güncel haberler!



Yeni Bilgiler geldikçe güncelleyeceğiz.

OPERASYONUN 4'ÜNCÜ GÜNÜ - CANLI YAYIN



Ülke çapında devam eden "şike operasyonu"nda 4'üncü günün ilk saatlerinde 25 kişi adliyeye sevkedildi. Pazar sabah erken saatlerde başlayan ve 4'üncü güne giren, "şike operasyonu"nda adliye sevkleri hızlandı.



Türkiye'yi şoke eden ve ülke çapında devam eden şike operasyonunda, 4'üncü güne de hızlı girildi. Sabah erken saatlerde sevkler başlarken aralarında Türk futbolunun önde gelen isimlerinin yer aldığı büyük bir grup da adliyeye sevk edildi.


09:05 - Emniyette sorguları tamamlanan 25 kişi adliyeye sevkedildi.
09:35 - Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan, Fenerbahçeli yöneticiler Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz'ın da aralarında bulunduğu 25 kişi adliyeye sevk edildi. Grup arasında, Fenerbahçeli futbolcular Sezer Öztürk, Emmanuel Emenike, Fenerbahçe Altyapı Koordinatörü Cemil Turan, sözleşmeleri dondurulan Eskişehirspor teknik direktörü Bülent Uygun ile sportif direktörü Ümit Karan da bulunuyor.
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait bir araçla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gönderilen şüpheliler, Çırağan Caddesi'ndeki bahçe kapısında indirilerek savcı ve hakimlerin kullandığı girişten adliye binasına alındı. Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye girişleri sağlanan şüphelilerden Bülent Uygun, basın mensuplarına yönelik olarak ''Adımızı çıkardılar, adımızı'' diye seslendi.
12:15 - Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına bulunan 11 kişi daha sağlık kontrolünden geçirildi. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen 11 kişinin rutin sağlık kontrolleri yapıldı. Bu kişiler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne geri götürüldü.
13:00 - Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen 25 kişinin savcılık sorgusu başladı.
14: 38 - Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sağlık durumunun daha iyiye gitmesi durumunda yarın ifade verecek.


OsmanAslan ve Lightning Thief





TÜRK FUTBOLU “ŞİKE”LENDİ

Fenerbahçe ve daha birçok kulüp şike iddiası ile gözaltına alındı.Bu durumu size biraz açıklayayım.Bu olay bir anda gerçekleşmedi.Emniyet güçleri her an takipteydi.Bunu bazı kanıtlarıda var işte o resim:


Bu iş muhtemelen telefon dinlemeleriyle,takiplerle ve bazı ulaşılan ipuçları ile buralara kadar geldi.Bir Büyük kulübün başkanı apar topar sabahın köründe evinden alınıyorsa demek ki savcının elinde önemli belgeler ve kanıtlar var.Bu durum göz önünde bulundurarak takımların böyle bir şike yaptığı ortaya çıkarsa şayet size futbol yasasına göre olabilecekleri kısaca açıklayayım;
-Bu işin içinde olan şahıslar 5-12 yıl arasında bir hapis cezasına çarptırılırlar.
-Kulüp küme düşürülür ve bir alt ligden -10 puanla başlar.
-Kulübün şampiyonluğu ve kupası elinden alınabilir.

Bunlar size açıklayabildiğin kısa kısa birkaç madde.Cezaların ağırlığını buradan da görebiliyoruz.Sadece Fenerbahçe için geçerli değil bunlar.Tek Fenerbahçe için konuşuluyor bunlar ama işin içinde Bank Asya kulüpleri de var.Süper Ligde 15 maç Bank Asya da 5 maç şaibeli ve araştırılacak.Bir matematik işlemi yapacak olursak:15+5=20.Toplam 20 maç şaibeli.2 ligde toplam oynanan maç sayısını hesaplayalım:34+34=68-20=48 Maç şimdilik temiz olarak görünüyor.Çok büyük bir şike skandalı olduğunu göstermek için size böyle bir işlem yapmak istedim.İddiaların doğruluk payı varsa Hem Türk Futbolu için hem de Fenerbahçe için çok büyük bir hasar oluşturacağı kesin.

İŞTE GÖZALTINA ALINANLARDAN 31’İ

Ünlü futbolcular da var yöneticiler de;

1) Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım
2) Trabzonspor Kulübü Asbaşkanı Nevzat Şakar
3) Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu 4) Sivas Spor başkanı Mecnur Odyakmaz 5) Eskişehir Teknik Direktörü Bülent Uygun
6) Eski Diyarbakırspor Kulüp Başkanı Abdurrahman Yakut
7) Giresupspor Başkanı Ömer Ülkü
8) Giresunspor Olgun Peker
9) Giresunspor Taraftarlar Derneği Başkanı Özden Tütüncü’nün
10) Diyarbakırspor Başkanı Nurullah Edemen
11) Adanaspor Teknik Direktörü Levent Eriş
12) Adanaspor Teknik Direktör Yardımcısı Serdar Berkin
13) Altay Kulübü Genel Müdürü Erman Ertaş
14) Ümit Karan
15) Kaleci Korcan Çelikay (Bolu kamptan getirlidi)
16) Sezer Öztürk
17) Fenerbahçeli futbolcu Emre’nin kuzeni Volkan Bahçekapılı
18) Tarık Özartan
19) Mehmet Yıldız
20) Emenike
21) Tarık Özartan
22) Fenerbahçe Muhasebe Müdürü Tamer Yelkovan
23) Neşe Ciddi
24) Giresunspor Eski Genel Kaptan Hakan Karaahmet
25) Cemil Turan
26) Mersin İdmanyurdu Kulübü Asbşk Beşir Acar
27) Mersin İdmanyurdu Tribün lideri Murat Tanış
28) Menejer Tarık Özertem
29) Menejer Özden Arslan
30) Ali Kıratlı
31) Gençlerbirliği Eski Yardımcı Antrenörlerinden Cengiz Demirel
32) Fenerbahçe Yön. Kurulu üyesi İlhan Ekşioğlu
14:40 - Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve Mecnun Otyakmaz'ın 2.5 saat süren sorguları sona erdi.
Operasyonun 3'üncü gününden 4'üncü güne geçilirken sabaha karşı 7 kişi tutuklanmış ve 11 kişi serbest bırakılmıştı.

Sarı
Lacivert Tepki!




Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, 18 maçın 17'sini kazandıklarını ve bu başarıyı kimsenin kirletemeyeceğini söyledi.



Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, futbolda yürütülen şike soruşturmasıyla ilgili olarak, ''Alnımızın akıyla şampiyonluğu hak ederek kazandık'' dedi.
Kocaman, Düzce'nin Kaynaşlı ilçesindeki Fenerbahçe Topuk Yaylası Kamp ve Dinlenme Tesisleri'ndeki antrenman öncesinde basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, yaşanan gelişmelerle ilgili çok sesiz kaldıklarını ama bundan sonra konuşacaklarını dile getirerek, ''18 maçın 17'sini alarak alnımızın akıyla şampiyon olduk. Bu kadar başarıyı kimse bir kalemde kirletemez. Bir takım seçilerek bu işler olmaz. Bataklığı kurutmak için 1959'dan beri tüm ligin araştırılması lazım. Fenerbahçe büyük bir camiadır. Şampiyonluk alınırsa kursaklarında kalır'' diye konuştu.
Soruşturmada bahsi geçen maçlarla ilgili değerlendirmede bulunan Kocaman, şunları söyledi:
''Eskişehirspor maçı konuşuluyor, o maçta Batuhan'ın kafa vuruşu direkten dönmüştü. Bucaspor maçında 3-1'den 5-3 kazandık. O maçta sonradan oyuna giren Guiza'nın gol atacağını kim tahmin edebilirdi. Musa Aydın gol attı, asist yaptı, Emre ile kavga etti. Sivasspor maçında Mehmet Yıldız asist yapmıştı. Biz maçları mücadele ederek alnımızın akıyla kazandık.''
Kocaman, konuyla ilgili daha sonra da açıklamalar yapacağını sözlerine ekledi.
ALEX: EMEKLERİMİZİ KİMSE GÖZ ARDI EDEMEZ
Fenerbahçe'nin, Topuk Yaylası Kamp ve Dinlenme Tesisleri'ndeki ilk antrenmanı öncesinde Aykut Kocaman, oyuncuları etrafına toplayarak, gazetecilere verdiği mesajları onlara da aktardı.
Kocaman'ın futbolcularına ayrıca, çok çalışarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söylediği bildirildi.
Bu sırada söz alan kaptan Alex'in de ''Hocamıza katılıyorum. Alnımızın teriyle kazandığımız bir şampiyonluk. Bu emeklerimizi kimse göz ardı edemez. Biz çalışmalarımızı ve antrenmanlarımızı daha önce yaptığımız gibi en iyi şekilde yapacağız. Olaylara, gelişmelere kulaklarımızı tıkayıp işimizi yapacağız'' şeklinde konuştuğu belirtildi.


Beşiktaş ve Karşıyaka'nın rakipleri belli oluyor



ULEB Kupası'nın ön elemesinde mücadele edecek Beşiktaş ve Pınar Karşıyaka'nın olası rakipleri belli oldu.



Avrupa Basketbol Ligleri Birliği (ULEB) tarafından düzenlenen Avrupa Kupası'nın (Eurocup) ön elemesinde mücadele edecek Beşiktaş ve Pınar Karşıyaka'nın olası rakipleri belli oldu.
Toplam 32 takımla oynanacak ve 10 ekibin direkt olarak mücadele etmeye hak kazandığı organizasyonda 8 takım Eurocup, 14 ekip ise THY Avrupa Ligi elemelerinin ardından belli olacak.
Ön eleme turunda 2. torbada yer alan Pınar Karşıyaka ve Beşiktaş, rakiplerini saf dışı bırakmaları durumunda, kupada gruplarda mücadele etme hakkını elde edecek.
Elemeyi geçemediği takdirde FIBA Erkekler EuroChallenge Kupası'nda yoluna devam edecek Türk temsilcilerinin, 7 Temmuz Perşembe günü çekilecek kurada olası rakipleri şöyle:
Le Mans Sarthe (Fransa), Gran Canaria 2014 (İspanya), BK Prostejov (Çek Cumhuriyeti), Telenet Oostende (Belçika), Dexia Mons Hainaut (Belçika), Cedevita Zagreb (Hırvatistan), BC Azovmash (Ukrayna) ve Spartak Saint Petersburg (Rusya).
Eurocup'ta direkt yer alacak takımlar şöyle: Aris BSA 2003 (Yunanistan), Benetton (İtalya), Bayern Münih (Almanya), Fraport Skyliners (Almanya), Gasterra Flames (Hollanda), Hapoel Migdal Jerusalem (İsrail), KK Krka Novo Mesto (Slovenya), Lokomotiv Kuban (Rusya), Power Electronics Valencia (İspanya), Rudupis (Litvanya).
OsmanAslan ve Lightning Thief



OYUN


HAFTANIN ONLINE OYUNU​
Bu haftanın oyunu savage 2:

Savage 2’yi duyana kadar aslında hep böyle bir oyunun hayallerini kurardım. Özellikle Lotr: Battle of Middle Earth çıktıktan sonra çıkan conquest’te sanki bir önceki oyunun tek bir adama yoğunlaşmışı gibi bir his vermesinden sonra bu hayallere kapıldım. (çoğunuzun bir önceki cümleyi anlamadığından eminim
Özellikler Lotr serisini bitirmediyseniz.)

Savage 2’de (artık moda olan), iyi taraftaki insanlar ve kötü taraftaki ölümcül yaratıklar mücadele ediyor. Oyunda 2 ırk var ve içlerinde de (hell shine’dan ruh karşılığı aldıklarımızı saymazsak) 6 sınıfa ayrılıyor. Sınıflar insanlarda ve yaratıklarda genel kapsamda aynı işi görse de görünüşten tutun özel yeteneklere kadar epey bir fark oluyor. Mesela insanların Builder sınıfı yere makineli tüfek koyup düşmanları devamlı tararken, yaratıklarınki ise Venüs çiçeği koyup tek tek güçlü zehirler yolluyor. Ya da insanların Marksman sınıfı ok atarken yaratıkların aynı sınıfa karşılık geleni şimşekler fırlatıyor.

Oyunda PvE diye bir şey yok. Sırf PvP. Serverlerden birine giriyor, takımını seçiyor ve o takımda oynuyorsunuz. Bu arada oyunda oda sistemi mevcut zaten o savaşların yapılması için tek bir harita olursa rekor büyüklükte bir tane olması gerekir. Bir de bazılarınız üzülebilir, bazılarınız sevinebilir. Oyunda level sistemi yok! Evet level diye bir şey yok. Fakat bu genel kapsamda. Yani herhangi bir oyuna girdiğinizde adamları keserek level atlayabileceğiz ve level atladıkça özelliklerimizi geliştirebileceğiz ve level atladıkça zırhımız da gelişecek (son level’de savage sınıfının çok hoş bir görüntüsü oluyor.) fakat oyun bitince her şey bir anda yok olacak. Bu sistem her oyuncunun eşit başlamasını ve adil bir oyun olmasını sağlamış. Benim hoşuma gitti doğrusu.

Neyse biraz da oynanışa geçelim. Oyun odasına girdiğimizde oyun başlamadan bir commander seçilir. Peki kimin nesidir bu commander? Neye yarar? Hemen cevaplayalım. Her iki takımında bir commander’i olur. Bu commander tıpkı age of empires’teki gibi binalar yapar altın madenleri inşa eder ve gerekirse savaşan adamlara heal desteği gibi destekler yollar. E tabi bir de oyunun vazgeçilmezleri var. Yerde kalıp savaşanlar. Onlar birbirinin ana binasını yok etmeye çalışır. Ve her sınıfın en az bir yakın dövüş bir de uzak saldırı silahı veya gücü vardır. Mesela Savage sınıfının çift kılıcı yakın plan, minigun ise uzak saldırı silahıdır.

Geçelim karakterimizi nereden göreceğimize. Fps mi yoksa Tps mi? İkisi de! Mesela kılıç kullanırken üçüncü kişi modundan görüyoruz, silah kullanırken birinci kişiliğe geçiyoruz. Ve ben bu özelliğe hayran oldum. Fakat biraz fazla abartmışlar bu fps olayını ama olsun. Nasıl olursa olsun.

Oyunda bir de insan ve yaratıkların bazı avantajları var. Mesela toplu saldırırken insanlar daha üstün oluyorlar, teke tekte yaratıklar yada yaratıklar yakın dövüşte iyi iken insanların uzak saldırı silahları yaratıklarınkinde çok daha güçlü. Bir de yaratıklar uzak saldırılar için mana harcarken (nedeni ise sadece büyülü saldırı yapabiliyorlar. Silah kullanamıyorlar) insanlar mermi harcıyor. Mermi ise sadece Builder sınıfının inşa ettiği ammo depottan alınabiliyor.

Oyunun grafikleri çağımıza o kadar uymasa da piyasadaki online oyunların çoğundan iyi. Oynanabilirlik muhteşem. Sesler iyi, özellikle silah sesleri. Bir de bunun üzerine é tuşuna basınca mikrofonla konuşabilmemiz eklenince oyuna tam puan veriyorum.

Eğer ilgi ve istek olursa ayrıntılı rehber açabilirim.





HAYATIMIZA YÖN VEREN OYUNLAR​
Doom:

Sanırım birinci ya da ikinci çıkan fps oyunuydu ve dört Mb’lik müthiş bir yer kaplıyordu. Hepinizin kıs kıs güldüğünüzü biliyorum ama benim ilk PC’nin 16Gb yeri vardı. Yaklaşık 10Gb’sini ise PC’nin kendi sistem programları vb. şeyler kaplıyordu. Bu durumda müthiş bir yer kaplıyordu bana göre. Oyunu ilk oynadığımda ya 6 ya da 7 yaşındaydım. Tabii daha fps kavramını dahi bilmiyordum. Sanırım benim yaşlarımdakiler veya daha büyükler en azından bir kez oynamıştır. Oyundaki hileleri hatırlayanlar varsa yazın nostalji olsun
Biri asdkfa gibi bir şeydi. Neyse konuya dönelim. Oyunda acayip yaratıklar geliyordu ve elimizdeki silahlarla öldürmeye uğraşıyorduk. Oyundan çıkmayı bir türlü bulamamıştım. Aslında PC’yi açınca hep onu oynuyordum(Zaten başka oyunumda yoktu
) ve oyundan çıkamadığım için PC’nin düğmesinden kapatıyordum. Ne maceralar yaşadım ben o oyunla.

Counter Strike:

İşte geldik en can alıcı oyuna. CS müthiş bir kitleye sahipti. Yaklaşık 10 yıl hangi internet kafeye giderseniz gidin CS oynamayan masa bulamazdınız. Aslında hala tutkunları olanlar var. Özellikle dayımın oğlu aşırı derecede tutkunu. Bende bir aralar kapılmıştım o akıma fakat internet kafeye para harcamak yerine evdeki PC’den singleplayer oynuyordum bot atarak. Bu arada Doom’u zor kaldıran PC’ye CS’yi yüklediğim gün kendini toparlayamadı zavallı. Sonraki gün tüm oyunları sildikten sonra anca rahatladı. (tüm oyunlar dediğimde Spiderman 2 ve Age of Empires 2) Müthiş bir oyundu bana göre. O zamanın gelmiş geçmiş en iyi oyunuydu. 1.3, 1.5, 1.6(beni en çok etkileyen 1.6 oldu), 2.0 derken CS’nin artık kendine bir şeyler katamadığını gördüm. Sadece numara ve isim değiştirerek yeni bir oyunmuş gibi satıyorlardı. Oyuncular CS’nin kendine bir şeyler katamadığını öğrenince hafiften bocaladı. Diğer fps’ler ise tam o anda birden ortaya çıktı ve CS’nin tahtını epey salladı. COD serisinin Modern Warfare’ı çıkarması ile devrildi CS’nin tahtı. Oyuncular tamamen bitti demiyorum ama artık eskisi kadar çok oynanmıyor CS.

Call of Duty 2:

2. Dünya Savaşı’nı en iyi şekilde ele alan bir oyundu COD serisi. Oyunda CS’de yaptığımız gibi önüne geleni vur geç kazan mantığı yoktu. Oyunda müthiş derecede iyi bir senaryo(tabii o zamanın oyunlarına göre), aşırı derecede güzel oynanabilirlik ve çoğu oyunun aksine Battal Gazi gibi hurra tek başımıza milyonlarca adamı biçip oyunu bitirmiyorduk ki bu moda olmuştu o zamanlar. (Serious Sam ve Spiderman 2’den bahsediyorum.) Bu oyunda değişik bir şeyler vardı. Bizi oyuna bağlıyacak bir şey. Bu arada zorluk seviyesini en düşüğe aldıysanız ve profesyonelce oynuyorsanız Battal Gazi gibi bitirebilirsiniz. Ama bu oyunda takım arkadaşlarımız vardı. Çünkü 2. Dünya Savaşı bir insanın bir orduyu deşmesi değildi. İki ordunun birbirine girmesiydi ve oyundaki o savaş atmosferinin müthiş yansıması bize sanki oyunun içindeymişiz gibi hissetiriyordu ve Health bar diye bir şey olmaması beni gerçekten etkilemişti. Müthiş grafikler ve inanılmaz gerçekçilik oyunu gözümde bir şaheser yapmıştı fakat benim külüstür PC kaldıramayıp özürlü bir manda gibi sesler çıkardıktan sonra oyunu zorunlu olarak silip internet kafelerde bitirmeye çalıştım. Eğer oynamadıysanız hemen koşarak gidin ve bir yerden bulun. Oyuna başladığınızda bir daha duramayacaksınız zaten. Bana kalırsa tüm zamanların en iyi fps oyunu. Fakat internet kafeye gidip CS gibi bilgisayarları bağlayarak oynayabileceğiniz bir oyun olmadığı için ve internet kafelerde save game mantığının olmayışı evinde PC’si olmayan arkadaşların oynamamasınına neden oldu.

Knight Online:

Ah ah! Ne günlerdi onlar. İlk oynadığım online oyundu. (CS’yi online oyun saymazsak.) Ve beni öylesine etkilemişti ki resmen bağlanmıştım. 4 yıllık bir birlikteliğimiz oldu. Ondan sonra ise bir daha dönmeyeceğim dedim ve o zamandan beri hiç oynamıyorum. Oyuna başlama bağımlı olursun diyordu herkes. Aynısını bende diyorum fakat bu uyuşturucu bağımlılığı gibi bir şey değil. Yani bir köşen ihtiyacım var diye sızlamıyor. Oyun o kadar müthiş ki hep o oyunu oynamak istiyor canın. Özellikle aşırı derecede büyük bir çok haritaya sahip olması size yeni yerler keşfetme olanağı sunuyor. Her gün daha ilerilere gidiyordunuz. Uçsuz bucaksız haritalarda. İster yaratıkları kesip level atlayın ister çıkıp arenada diğerlerine kan kusturun. Ya da büyük savaşlara katılıp insan veya ork ırkını temsil edip(ırkların Karus benzeri acayip isimleri vardı fakat şu an hatırlayamadım.) düşman topraklarından yeni yerler fethedin. Oyundaki level sistemi çok iyi kullanılmış. Her levelde yeni şeyler açılacağından ve çok güçleneceğinden oyuncu durmadan level atlamak istiyor ve müthiş bir azimle uğraşıyor. Bir de üstüne level atlamak zor olunca her gün az 3 saat oynatıyor kendini. Ama artık her yönüyle çok eskidiğinden epey azaldı oynayanları fakat bir zamanların rekor sayıda oynanan oyunuydu.

Age of Empires 2: İşte benim göz nurum. CS’yi yüklemek için sildiğimde o kadar pişman olmuştum ki. Of of! Oyunu tekrar bulabilmek için yapmadığım şey kalmadı. Her gün internet kafeye gider oynardım bir aralar fakat daha 2. sınıfta olduğum için babam olmadan almazlardı içeri
Bende bizim mahalleden arkadaşları toplar ki 13 yaşından büyük epey fazla kişi vardı gider oynardım. Babam da kendi olmadığı için giremeyeceğimi sanar bana para verirdi
Git bakkaldan al bir şey kendine derdi. Bende onda biriyle bir şey alırdım, babamın sözünü tutmuş olurdum
Aslında internet kafeye gittiğimde herkes hayranlıkla bakardı bana “oha küçücük çocuk bizden iyi oynuyor lan!” gibi lafları çok duymuşluğum vardır. Doğuştan gelen bir yetenek ne yapayım
İster inanın ister inanmayın çocukluk hayatım böyleydi benim. Ondan sonra 4. sınıfa geçerken Manisa’ya taşındık ve burada bulmayı başardım. Hala PC’nin bir köşesinde saklı tutarım oyunu. Hala severim.

Oyunlar bu kadardı. Bunlar tamamen benim düşüncem. Eğer eklemek veya düzeltmek istediğiniz bir şey varsa lütfen söyleyin.




_-REZNOV-_
































 
Son düzenleme:
Güzel olmus, ellerinize saglik
 
Herkese yorumlarından dolayı teşekkür ederiz. 1-2 hafta içinde yeni sayı çıkacaktır