Fav10 Emekli Köşesi'nin 5. haftasından herkese merhaba. Bu haftanın teması 'TV mi? Dijital TV mi?''
- TV'den yada Dijital TV'den dizi izliyor musunuz? İzliyorsanız hangisi\hangileri? (Dijital TV'de eskileri de olabilir)
- İki platformda yayın yapan işlerden hangisi daha dikkat çekici? Yada hangisi daha özgün?
- TV sektöründen Dijital TV'ye geçmeyi nasıl yorumluyorsunuz? Olması gereken bu muydu?
- Dijital TV'ye RTÜK'ün müdahale etmesi gerekiyor mu?
- Son olarak TV platformuna bir öneri yada eleştiride bulunacak olsanız neler söylemek isterdiniz?
@hayret bi şey [22.12.20119] |
TV'den Çocuk ve Aşk Ağlatır dizilerini izliyorum. Sevgili Geçmiş'i de izliyordum ama erken bıraktım  Dijital TV'de ise Fi, Şahsiyet, Hakan Muhafız ve şu dönemde Jet Sosyete'yi izliyorum. Yeni başlayacak olan birkaç diziyi de izlemeyi planlıyorum.Dijital TV açık ara farkla daha iyi ama TV'den de güzel projeler çıkıyor. Sırf süre yüzünden sıkıntıya düşüyorlar. Ancak Dijital TV'de daha özgün ve cesur işler yer alıyor kabul etmek gerekir. Dijital TV'ye geçiş... Kesinlikle olması gereken buydu.Şimdiki genç nesil tamamen sosyal platformlar üzerinde zaman geçiriyor. TV başında kimse saatlerce beklemek istemiyor. RTÜK eğer Dijital TV'ye de müdahale etmemeli. İnsanlar zaten rahat olmak, sansür izlememek için Dijital TV'ye para veriyor. Doğal olarak kimse çocuğuna bile isteye sansürsüz şey izletmez. İzletip izletmemek kendisine kalıyor demek daha doğru olur aslında. Sansür TV'de kalsın, dijitale bulaşmasın... TV platformuna önerim siyasiler yüzünden bu kadar korkak olunmaması, daha cesur olunması ve en önemlisi sürelerin kısalıp özgün senaryolu işler yada programlar yayınlamalılar. Yoksa yakında ilgi tamamen kesilecek TV'den. |
@denizz19 [07.01.2012] |
Televizyondan çok dizi izliyorum, dijitale ise henüz çok nadir dilimlerde vakit verebiliyorum. TV dizileri artık kabak tadı verse de hala güzel ve izlenir işler çıkaran kanallar da yok değil elbette. Zalim İstanbul, Benim Adım Melek, Mucize Doktor, Sevgili Geçmiş, Kuzey Yıldızı, Her Yerde Sen, Aşk Ağlatır izlediğim diziler ancak gerçekten beni ekrana bağlayan iş şudur diyemem hiçbiri için. Dijitalde en son Hakan Muhafız izledim sanıyorum. Dikkat çekicilik olarak bakarsak dijital dizileri daha iddialı tabi. Özgünlük anlamında da keza öyle. Ancak benim gibi total sevgisi olan biriyseniz TV her zaman daha ön planda. Bazı diziler için TV'den dijitale geçişi doğru buluyorum. Avlu mesela kesinlikle başlamalı en kısa zamanda çok iyi bir iş. Jet Sosyete gerek var mıydı diye düşünsem de güzel eğlenceli bir iş mutlu oldum başlamalarına. Her Yerde Sen için de dijital fikri güzel gelse de bence senaristler beceremediler geçmesinler. RTÜK biraz uzak dursun dizilerden bence. TV'de biraz da eğitime ağırlık verilsin. Daha bilgi sahibi olacağımız içerikler üretilmeli. Dizilerde de artık daha kalıcı ve ayakları yere basan senaryo olmalı. |
@Yiğitt [09.12.2013] |
| Televizyondan Mucize Doktor ve Bir Zamanlar Çukurova dizilerini izliyorum, haftaya Kurşun'a başlayacağım. Dijitalden şu an takip ettiğim bir proje yok, genelde toplu olarak takip ediyorum onları da zaten. Dijitalden tam aradığımı bulamadım hala, büyük merakla beklediğim 'Şahsiyet' bunu dolduracak gibi. En müsait zamanımda o işi izleyeceğim, eminim aradığım dijital tadı orada bulacağım. TV işleri bence daha dikkat çekici, Dijital henüz yeni ivme kazanıyor. Çok parlayamadı hala, büyük yükseliş olsa da izleyici tamamen dijitale bürünemedi. Şu an Netflix'in atılımları çok iyi, büyük merakla bekliyorum. BluTV de güzel işler yapıyor, sürekli yeni projeler üretiyor. PuhuTV biraz durağanlaşsa da eminim iyi işler çıkaracaktır zamanla. TV'den Dijital'e geçişi hoş karşılamıyorum, birçok ünlü isim TV'de dizi yapmaya korkuyor. Bir çıkış kapısı olarak Dijital bulundu, herkes oraya kaçtı. Böyle olmaz ki? TV'nin yeri ayrı, Dijital'in ayrı olmalıdır. Tabi ki sektörde yaşanan sıkıntılara hak veriyorum: çalışma süreleri, uzun dizi süreleri, set durumları vsvs. ama şu an onlarca dizi yayında, bazı oyuncular bir diziden diğerine geçiyor. Oluyormuş demek ki. Belki de tam içinde olmayınca net cevap veremiyoruz ama bence tamamen kopmamalıyız TV'den, desteklemeye devam etmeliyiz. Dijital'e bence gerekmiyor lakin endişeleri de anlamak gerek. RTÜK'ün bu konudaki atılımları da sansür veya engelleme içermiyor anladığım kadarıyla, güvenlik oluşturmaya çalışıyor. Kötü mü düşünmeliyiz bilemiyorum, henüz yeni göreceğiz biz de. TV projeleri artık tekrara düşmemeli, izleyici artık ''bunu izledik zaten, bunu biliyoruz zaten, sonu belli zaten'' diyerek çoğu projeye ön yargılı yaklaşıyor. Farklı işler izlemek istiyoruz artık. Dizi sürelerinin kısalma meselesine biz tamamız fakat ekranlar buna kesinlikle hazır değil, bizde 1 saatlik iş tutmadı zaten hala da tutmaz. O nedenle hep eleştirecek olsam da olmayacağını da biliyorum şimdilik. Son olarak dizi yapmak için yapmasınlar, inanıp 'Mucize Doktor' gibi emin oldukları işleri yayına sürsünler. Evet ticari bakılacak sonuçta ama biraz da içerik önemsenmeli... |
BU HAFTAKİ KONUKLARIMIZ;
@bazinga [01.02.2007] |
1. Televizyondan dizi izlemeyeli epey oldu. Dijital TV'den zaman zaman izlediğim işler var. Şahsiyet, 7Yüz, Masum, Bartu Ben ilk aklıma gelenler.2. Dijitaldeki işler şüphesiz daha dikkat çekici ve özgün. Çünkü klasik TV'deki gibi reyting kaygısı her şeyin önünde değil. Tabii en büyük fark yaratan nokta bölüm sayılarının ve sürelerinin önceden planlama içerisinde olması. Ülkemizde televizyonda izlediğin işin iki hafta sonra ekranda olacağının bile garantisi yok maalesef. 3. Olması gereken buydu. Teknolojiyle birlikte her şey değişiyor yeni dünya düzenine ayak uydurmak gerekiyor. Artık insanlar kendini diziye göre uydurmak değil, dizileri kendine göre uydurmak istiyor ki son derece doğal. Artık herkesin vakti daha değerli ve değerli vaktini daha efektif kullanmak açısından dijital inanılmaz büyük bir avantaj. Reklamlar da tabii ayrı bir konu. 4. Bir denetim olması gerekiyor tabii ama bu denetimin şekli önemli. Yok efendim sigara gözükmesin, küfür edilmesin gibi yaklaşımlar artık çağ dışı. Olması gereken denetleme her programın yaş sınırının doğru belirlenmesi. 18+ olan dizilerin sadece ücretli platformlarda yayınlanması da anlaşılır bir düzenleme olur. Yani RTÜK'ün tek işi programları yaşlara göre doğru şekilde sınıflandırmak ve programların sadece doğru izleyici gruplarınca erişimini güvence altına almak olmalı. 5. Yok olmamak istiyorlarsa yeni çağa ayak uydurmaya çalışmalarını öneririm. Özellikle yabancı dizilere alışan genç nesil giderek televizyondan uzaklaşıyor. Yakın gelecekte bu gençler orta yaş olacak ve televizyon izlenme oranları çok düşecek. Bu düşüş engellenemez tabii ama yumuşatılmak için eski usül televizyonculuktan vazgeçilmeli. Bir diziyi üç saat yayınlayarak reklama boğma anlayışı terk edilmeli. Daha planlı, daha çok sayıda ve daha nitelikli iş yapılmalı. Kanallar kendi aralarında anlaşarak belli kalite standartları oluşturmalı ve herkes ona uymalı. Tabii bizde herkes günü kurtarma odaklı düşündüğünden kimsenin umurunda olmayacak bu öneriler ama olsun. Benden söylemesi. |
@Aserat [24.08.2014] |
1) TV'den Mucize Doktor, Kurşun ve Kuzey Yıldızı'nı izliyorum. Dijitalde güncel olarak Jet Sosyete'yi izliyorum, önceden de Hakan Muhafız, Şahsiyet, Fi, Dip, Masum, Bozkır, Bartu Ben ve 7Yüz'ü izledim. 2) Özgünlükle ilgili bir şey diyemem, yine TV'de de iyi işler var ama dijital yapımlar çıkış noktası olarak daha ilgi çekici. Gerçi henüz komedi veya polisiye-aksiyon tarzı işlerin dışına çıkamasak da Şahsiyet, Fi, Masum vs. işlerin, hatta herkes eleştirse de Hakan Muhafız'ın iyi bir damardan yola çıktığını düşünüyorum. 3) Jet Sosyete özelinde konuşacak olursam, reyting sistemindeki değişiklikler nedeniyle böyle bir işin Avrupa Yakası, Yalan Dünya gibi sükse yaratması çok mümkün değildi çünkü o dönemdeki sistem değişti, AB kitlesi azaldı vs. Bunu Total'de 2 küsür, AB'de 4-5 almasından görebiliriz. O yüzden sosyal medyayla da içli dışlı olan, yerli dizilerden uzaklaşıp Netflix tarzı platformlara akın eden, buna rağmen Jet Sosyete'ye de ilgi göstermeye devam eden bu AB kitlesine dijitalden, nispeten özgür bir şekilde, daha insani sürelerle, istediğin zaman istediğin yerden izleme yöntemiyle seslenmenin daha isabetli bir iş olduğunu düşünüyorum. Gülse Birsel'in dediği gibi dram dizileri bakışma ve müzik altıyla 150 dakikayı doldurabilir ama böyle bir işin her an dinamik ve akıcı olması lazım. Sırf süre doldurmak için bazı sahneler çok fazla uzatılabiliyordu o yüzden hak ettiği bir ortamda, uzun sahnelerden kurtulmuş bir dizi izlemek güzel. Yine dijitale geçen Avlu da senaryosu gereği TV'ye çok fazla taşıyamadığı sertliği veya (herkesin çok istediği Deniz-Azra ilişkisini) Netflix gibi bir platformda çok daha iyi bir şekilde ele alabilir. Kısacası dijital platformlar, gördüğü ilgiyi TV'de (3500 denekle ölçülme gibi bir saçmalık yüzünden) somut reytinglere çeviremeyen işler için de önemli bir kapı olacak gibi görünüyor. 4) Hayır çünkü Netflix ve BluTV belli bir ücret karşılığında içeriğine ulaşılabilen platformlar. Bu nedenle çocukların psikolojisini olumsuz etkileme gibi durumlar söz konusu olamaz. PuhuTV gibi daha kolay ulaşılan ve ücretsiz platformların belki bu konuda biraz daha temkinli olması gerekebilir ama burada iş denetlemeden çok aile içindeki bilinçlenmeye düşüyor. Tabii çoğu aile bundan bihaber olduğu için ilk bölümde sansürsüzlüğü kutlayan Jet Sosyete'yi sansürlü izlemek zorunda kalıyoruz. Yıl 2019 ama bizim uğraştığımız şeylere bak. 5) TV'deki en büyük dezavantaj sürelerin uzunluğu. Gerçekten yetenekli oyuncular, yönetmenler, senaristler, vs. olmasına rağmen her bölüm 2.5 saat sürdüğü için hikayenin hemen tükenip kendini tekrar etmeye başlamasını görmek çok can sıkıcı. Uyarlama diziler bu konuda nispeten şanslı ama onlarda da bir noktadan sonra aynı sıkıntıyla karşılaşılabiliyor. Tabii ki sansür vs. gibi eleştirilecek çok konu var ama şu 150-160 dakikalardan vazgeçtiğimiz (ciddi bir örgütlenme olduğu takdirde) zaman TV'nin küllerinden doğabileceğini düşünüyorum. O yüzden en büyük önerim/eleştirim bu yönde. |
Önümüzdeki hafta yeni bir konuyu değerlendireceğimiz yazımızda görüşmek üzere ?
