Faruk Turgut 'Kızılcık Şerbeti' ve 'Kızıl Goncalar' Hakkında Konuştu!

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
85,423
Reaksiyon puanı
64,105
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
GAmYqUDWwAIugp5.jpg


Son projeleriyle ülkenin gündemine oturan yapımcı Faruk Turgut'tan özel açıklamalar!

TV100'de ekrana gelen 'Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti' programına konuk olan Turgut, yılın fenomen dizisi 'Kızılcık Şerbeti'nin ulaştığı başarıyla dair şu açıklamalarda bulundu:
"Türkiye’nin son dönemde yaşadığı bu kutuplaşma ve ayrışma meselesi hem benim hem senaristlerimizin ciddi gündemdeydi. ‘Bu konuyu ekrana ulusal kanalda işleyerek acaba topluma ayna tutabilir miyiz?’ diye düşündük. Çünkü son dönemde ülkede ciddi bir kutuplaşma ve ayrışma var. İnsanlar artık evlerinin, mahallelerini, restoranlarını bile ayırıyorlar. Özellikle de insanların kılığına, kıyafetine veya başörtüsüne bakarak değerlendirilmesinden de ciddi bir rahatsızlık vardı bizim kendi adımıza olan tarafta. Acaba bunları ekranda işleyip insanların bu konularda biraz daha farklı bakmasına vesile olabilir miyiz diye düşündük. ‘Daha içtenlikle bu konulara yaklaşıp empati kurarak daha farklı bakış açılarını oluşturabilir miyiz?’ diye düşündük. Topluma ayna tuttuk. Çok objektif davranıyoruz. Tarafsız kalmaya özen gösteriyoruz. Şu anda Türkiye’nin en çok seyredilen dizilerinden biri."

Cuma günlerinin en çok izlenen yapımı olan dizinin yeni sezonda devam edip etmeyeceği sorusuna:
"Bu sezonun sonuna kadar 65 bölüm falan olur. Sonrasına bakacağız tabii. Senaryonun aynı etkide devam etmesi önemli, kanalın bu konudaki belirleyici tavrı önemli, benim o işe bakış açımın hangi boyutta şekilleneceği önemli, oyuncuların tavrı önemli. Ben aslında çok da uzun dizi yapmaktan hoşlanan bir yapımcı değilim. Benim bütün dizilerim bugüne kadar 2 sezondan fazla olmadı ama Kızılcık Şerbeti çok özel ve farklı bir iş. Duruma göre senaristlerimizle, kanalımızla oturup birlikte ne yapmamız gerektiğini tasarlayacağız."

Turgut, ilk bölümüyle gündeme bomba gibi düşen yeni dizisi 'Kızıl Goncalar' için de şunları söyledi:
"Özgü (Namal) ile benim çok yakın bir dostluğum var. Hanımın Çiftliği’nde biz Özgü ile birlikte çalıştık. Özgü’yü çok severim. Çok iş teklif ettim ama Özgü çok hassas ve “dönüyorsam etkili bir işle döneyim” diyerek proje tercihinde çok ince eleyip sık dokuyan bir oyuncu. En sonunda bu projeyi çok beğenince ikna oldu. Bu projeyi beğenmesinde en büyük etken de senaristimiz Necati Şahin. Özcan (Deniz) da benim çok eski çalıştığım bir arkadaşım. "Özcan sana ihtiyacım var, bu işte mutlaka olmalısın" dedim. Aslında sahne çalışmaları çok yoğun gidiyor ama o da senaryonun gücünden çok etkilendi, içerikten çok etkilendi. Herkes sonuçta aynı şeyleri yapmaktan bıkmış, sıkılmış durumda. Oyuncular da artık farklı ve özel içerikler arıyor."

'Kızılcık Şerbeti' ve 'Kızıl Goncalar'ın birbirine benzetilmesi üzerine:
"Hiç alakası yok. Kızıl Goncalar tamamen farklı. Türkiye’deki cemaat gerçeğini anlatıyor. Özellikle oradaki temel mantık şunun üzerine kurulmuş; aynı anneden, babadan doğabilirsiniz ama kaderinizi coğrafya ve ailenin yaşam tarzı belirler. Kızıl Goncalar’ın temel oturduğu mantık bu. Aynı anne-babadan doğan iki kız çocuğundan birinin daha seküler, modern bir ailede yetişmesi ve farklı bir eğitim alması, diğerinin daha cemaat yapılanması içinde, bir tarikata bağlı olarak yaşayan ailenin içindeki bir kız çocuğunun yetişmesi; iki çocuk arasındaki farkın oluşması ve sonra bu gerçeğin ortaya çıkarak iki insanın çocuklarından ötürü yakınlaşma meselesi. Tek ortak nokta, laik yapıyla muhafazakar yapının çatışması üzerine kurgulanması. Her iki projemde de insanların vicdanına, kalbine, beynine bakarak değerlendirilmesi, insanın insan olması, vicdanlı olması, iyi insan olması, kılığının kıyafetinin öyle veya böyle olmasının o insanın iyi veya kötü olması anlamına gelmediğinin anlatılması temel felsefem."

Öte yandan dizi sürelerinin uzunluğuna ilişkin de şunları söyledi:
"Onun nedeni tamamen Türkiye’deki reklam pastası ile ilgili. Türkiye’deki dizi maliyetleri kanallar için kolay tolere edilecek bir durum değil. Bir dizinin maliyeti Türkiye’de şu an 7 milyonun altında değil. Bu paraların çıkabilmesi adına kanalın en az 4 veya 5 kuşak reklam yayınlaması gerekiyor ki bu paranın karşılığı oluşsun. Türkiye'de 5 kuşak almadan bir dizinin yayınlanma şansı yok. Evet, diziler dünyanın her yerinde 45 dakika ama oralarda reklam çok pahalı ve televizyon kanalları bir kuşak reklamla o maliyeti karşılayabiliyor."

Programın tamamını şuradan izleyebilirsiniz:
 
Senaryo bu kıvamda gittikçe (cast zaten çok iyi olduğu ve herkes birbirine tam uyum sağladığı için) Kızılcık Şerbeti'ne üçüncü sezon yapılması uygun olacaktır.
Kalabalık bir ailenin hikayesi anlatıldığı için pek senaryo sıkıntısı yaşayacak gibi durmuyor...
Show Tv'nin 10+ reyting alan ve ülkenin tüm kesimlerine ulaşabilmiş bir dizisini kolay kolay bu sezon bitireceğini sanmıyorum.

Kızıl Goncalar ise (isim ve konu olarak benzese de) çok daha hassas noktalara dokunuyor, ömrü nasıl olur birlikte göreceğiz, belki dijitale bile transfer olabilir...
 
  • Beğendim
Reactions: AhmetBayram
Muhabbetin berberde geçmesine mi güleyim, iki dizinin isminde kızıl kelimesinin geçmesine mi. Çok yaratıcı :A
Programın adı ve konsepti "Berber Muhabbeti" 🤦🏻‍♂️

Kızıl kelimesi Gold Yapım'a uğurlu geldi, totem olarak kullanmak istemişler, Kızılcık Şerbeti'nin Gold'a yaşattığı güzellikler malum 😎 😉
 
  • Beğendim
Reactions: AhmetBayram

Forum İstatistikleri

Konular
171,505
Mesajlar
3,712,742
Üyeler
8,454
Son Üye
Bblsc