ASU MARO / MİLLİYET CADDE
Bir tane diğerlerinden farklı, sahici dizimiz var ya, sürekli onunla uğraşmak farz bu memlekette. Bülent Arınç'ın dikkatle izlemeye aldığı Behzat Ç., şimdi de Yeşilay Başkanı Muzaffer Balcı'nın hışmına uğramış durumda. Diziyi hem ihbar ediyor, hem infaz kararı da kendisi tarafından verilmiş durumda... 'Göreceksiniz, yakında yayından kalkacaktır' şeklinde... '24 saat içki ve sigara içen, argo konuşan kişi, Türk polisini temsil edemez'miş çünkü. Sanki bu bir dizi değil, Polis Teşkilatı tanıtım filmi. İlla sapla saman karışacak, iki dirhemlik dizi izleme keyfi insanlara çok görülecek. 'Halkın da tepkisine neden olan bu dizi yayından kalkacak' diyor sayın Balcı. Benim bildiğim Behzat Ç.'nin epeyce bir izleyici, hatta ciddi müdavim kitlesi var. Halk derken kimden söz ediliyor? Biz halk değil miyiz? Sanırım burada da Şehir Tiyatroları'na yöneltilen 'Halkı dışlayarak tiyatro yapılmaz' suçlamasındaki 'halk'tan söz ediyoruz ve ben onların kim olduğunu bilmiyorum. RTÜK ve Belediye Meclisi üyeleri biliyor... Bir de Yeşilay Başkanı...
'Yeşilay Başkanı'nın işi dizilerin ne zaman yayından kalkacağına dair kehanette bulunmak mıdır?' gibi sorular da geliyor akla ama bizde kimin sorumluluk alanı kendi işiyle sınırlı ki? Bir ana konu var, her şeyi o kapsama almak mümkün. Nedir? Gençlerin gelişimini kötü etkiliyor. Neden? Çünkü 24 saat içki içiliyor, argo konuşuluyor dizide.
Evet, çok haklı Muzaffer Balcı. Biz, gençlerini çok önemseyen, onlara gerekli bütün öğrenim, eğitim, kendini geliştirme, ifade etme haklarını tanıyan bir toplumuz. Çocukları severiz, onlara şiddet uygulamayız, öğrenciler, hele hele üniversiteliler başımızın tacıdır, isteklerine kulak verir, kendilerini pankart açarak ifade etmeye kalktılar diye içeri tıkmayız. Sokaklarımız işsiz güçsüz, gelecek umudundan yoksun gençlerle dolu değildir, hepsi dert üstü murat üstüdür. Bir Behzat Ç. vardır gençlerimizin gelişimini olumsuz etkileme ihtimali olan, ondan da arındık mı, tamamdır.
Türk polisi kibarlığıyla bilinir!
RTÜK de kendinden bekleneceği gibi hemen alarma geçmiş, diziyi bininci kez masaya yatırmış. Ama üyeler kendi aralarında bölünmüşler. Argo ve küfür mü daha tehlikeli, alkol mü, onu bilemiyorlar... Eski RTÜK üyesi ve AKP milletvekili İlhan Yerlikaya diyor ki, 'Behzat Ç. isimli polis, içki içen, sorguladığı kişilere işkence ve küfür eden bir karakterdir. Bu karakterin ekip arkadaşlarıyla olan konuşmalarının içeriğinde yoğun argo ve küfür vardır.'
Aman Allahım! Elbette ki Türk polisi kibarlığıyla bilinir. Tarihimizde işkence bulunmadığı gibi, kimseye incitici sözler sarfettiği bile görülmemiştir polisin. Kız öğrencilerin tekmelenip saçından sürüklendiğini mi gördünüz? Karnına yediği polis tekmesi nedeniyle bebeğini düşüren kızı mı hatırladınız? Vatan sevginizden şüphe etmeli, Türk polisi yapmaz öyle şey. Tamamı Memoli gibidir...
Peki bari izin verin biz de bir bilim- kurgu, bir fantastik dizi gibi izlemeye devam edelim Behzat Ç.'yi. 'Zamanın bir yerinde, bilinmez bir ülkede böyle bir polis teşkilatı varmış' diye... Gerçek hayatla olmaz ya, benzerlik olacak olursa hayal ürünüdür diye. Bakar bakar, 'Cık cık cık, ne polisler var, çok şükür bizimki öyle değil' der, rahat ederiz. O da mı olmaz?
