Fahriye Evcen İlham Vermiyor!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Fks14
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Fks14

Konu Sahibi
Süper Emekli
Katılım
15 Şubat 2011
Mesajlar
55,491
Reaksiyon puanı
2,350
Puanı
809
Yönetmenlik hayaliyle başladığı çalışma hayatında kamera arkasından başrole terfi eden Sinem Öztürk, kısa bir aradan sonra başlayan 'Arka Sıradakiler' dizisiyle yeniden ekranlarda. 'Diziyle aramda manevi bağım var' diyen Öztürk, bir sonraki projede güçlü bir kadını canlandırmak istediğini ifade etti. İstediği gibi bir yapıt ortaya koyabilmek için ince eleyip sık dokuduğu bir senaryo yazan Öztürk, hayallerini, korkularını ve özel hayatını Akşam Life'tan Erçin Dağ Eysen'e anlattı - Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Oyunculuğa ilk adımımı ortaokul yıllarımda bir çocuk oyunuyla attım ama oyunculuk hayalleri kuran bir çocuk değildim. Tam tersine yönetmenlik hayalleri kuruyordum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü'nü kazandım. Birçok kısa film çektim ve kısa film oyunculuğu yaptım. Okuldan arta kalan zamanlarımda çeşitli sinema ve dizi setlerinde rejide çalıştım. Kariyer planımda oyunculuk yoktu; Duvar dizisinden teklif gelene kadar. 'Duvar' bitince Arka Sıradakiler gibi uzun soluklu bir maceranın içinde buldum kendimi. Oyuncu olmaya güzel tesadüfler sonucu karar verdim diyebilirim.

- Aslında yönetmen olmak istiyormuşsunuz, oyunculuk sizin için bir basamak mıydı?
Evet, yönetmen olmak istiyorum. Oyunculuk benim için bir pencere. Şu anda yönetmenliğe oyuncunun penceresinden bakıyorum.

- Uzun zamandır 'Arka Sıradakiler' dizisinde rol alıyorsunuz. Zaman içerisinde diziden ayrılanlar da oldu. Siz de ayrılmayı düşündünüz mü?
Dönem dönem ayrılmayı düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım çünkü Arka Sıradakiler'le manevi bağım çok kuvvetli. Devam eden ve sevilen bir işi bırakıp gitmeyi kendime yakıştıramadım. Hem çalışma arkadaşlarıma hem de seyircilerimize ihanet edecekmişim gibi hissettim.

- Dizideki gibi aşık olsaydınız siz de ailenizi karşınıza alır mıydınız?
Gamze gibi dik kafalı bir yapım var. İnatçıyım. Sevdiğim insan için yumruğumu masaya vurmaktan çekinmem. Zamanında ailemle ters düştüğüm durumlar oldu. Kendi bildiğimi yaptım. Sonuçta ailem haklı çıktı ama insan her şeyi duyarak değil yaşayarak öğreniyor. Aldığım yanlış kararlar bana iyi bir ders oldu.

- Dizide başınıza gelmedik olaylar kalmıyor. 'Artık bu kadar da olmaz' deyip isyan ettiğiniz noktalar oluyor mu?
Oldu tabii. Ama ne zaman 'hocam bu kadar da olmaz' desem o bölümler iyi reyting aldı. Seyircinin ne istediğini çok iyi bilen bir yönetmenle çalışıyoruz yıllardır. Bu yüzden 'Vardır Hamdi Hoca'nın bir bildiği' diyerek isyan etmeyi bıraktım.

- Bir projenin kararını almakta kimlerin etkisi oluyor? Çevrendekilere danışıyor musunuz?
Aileme ve menajerime danışıyorum. Yakın dostlarımla fikir alışverişi yapıyorum. Siyasi görüşüme ters düşen bir projeyse, kimseye danışmaya gerek duymadan hemen üstüne çizik atıyorum.
SONRAKİ PROJEMDE BÜYÜMEK İSTİYORUM!

- Bundan sonra hayalinizdeki rol nedir?
Küçüklüğümden beri, kendi dönemlerine damgasını vurmuş güçlü kadınların biyografilerini okuyorum. Bundan sonraki projemde büyümek ve güçlü, ihtiraslı bir kadın olarak seyircinin karşısına çıkmak istiyorum. Kötü karakterli bir kadını da oynayabilirim.

- Bir adamın çocukluğundan bu yana yaşadığı psikolojik sorunları anlatan bir film çekmeyi planlıyordunuz... Son durum nedir?
O çok eski bir projeydi. Bir yapımcıya öykümden bahsetmiştim o da senaryolaştırmamı istemişti. Fakat senaryoyu yazarken kendi öykümden uzaklaştım. Yapacağım ilk iş daha nitelikli olmalı diye düşündüm. Rafa kaldırıp başka bir öyküme yoğunlaştım. Şu an onu yazıyorum ve seneye filmimi hayata geçirmeyi hedefliyorum.

- Filmdeki kadın oyuncuyu Fahriye Evcen'i düşünerek yazdığınız doğru mu?
Hayır, onu düşünerek yazmadım. Projeyi çekmek isteyen yapımcının arzusuydu. Güzel ve başarılı bir oyuncu ama üstüne karakter yazılacak kadar ilham vermiyor bana.
ÇOK DUYGUSALIM HEMEN AĞLIYORUM!

- Kendinizde en sevdiğiniz ve sevmediğiniz özellikleriniz neler?
Çalışmayı çok seviyorum. Sorumluluk sahibiyim ve cesurum. İnandığım ve sevdiğim her şey için mücadele ederim. Amaçsız ve tembel insanları hiç sevmem ve hayatımda barındırmam. Sevdiğim insanla küs uyuyamam. Karşımdakini kırmamak için kendimi kırıyorum. Bu özelliğimi sevmiyorum, çünkü bana zarar veriyor. Çok duygusalım ve hemen ağlıyorum. Saçma sapan korkularım var. Evde yalnız kalmaktan, kapalı otoparklardan, kedilerden ve arkamdan birinin koşmasından çok korkuyorum.

- Dizide Oktay'la büyük bir aşk yaşıyorsunuz. Peki gerçek hayatta aşkla aranız nasıldır?
Aşkla aram ne yazık ki iyi değil. Saçma sapan kıskançlıklar, saygısızlıklar çok yoruyor beni. Hemen kaçıyorum. Benim için aşktan çok sevgi önemli. Güven ve anlayışın hüküm sürdüğü bir sevgiyi yakalamak çok zor. Artık insanlar çok tahammülsüz ve doyumsuz olmuş. Bana ve işime saygı duyan, anlayışlı, sevgi dolu, çalışkan biriyle kesişirse bir gün yolum, o yolda hep onunla yürüyeceğim.
 
bunca yazıyı okuyacak kadar bu kadına hayran değilim..