FK8 Extremely Loud & Incredibly Close / Çok Gürültülü ve Çok Yakın (2011) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,058
Reaksiyon puanı
49,715
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
1585993442549.png


Extremely Loud & Incredibly Close / Çok Gürültülü ve Çok Yakın

Tür:
Macera, Dram, Gizem
Yönetmen: Stephen Daldry

Oyuncular:
Thomas Horn
Tom Hanks
Sandra Bullock
Max von Sydow
Viola Davis
Jeffrey Wright

Filmin Özeti:
Oskar (Thomas Horn) dokuz yaşlarında, zeki, meraklı ve keşfetme düşkünü bir çocuktur. Babası (Tom Hanks),11 Eylül saldırısında hayatını kaybedince, Oskar depresyonun eşiğindeki annesi (Sandra Bullock) gibi mutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmaktansa, babasının New York şehrinde kendisi için bıraktığı bir iz, gizemli bir ip ucu aramaya başlar. Elinde sadece dolaptan çıkan bir anahtar ve keşfetme azmi vardır. Babasını kaybetmiş olmasının acısını, hiç bilmediği hayatları yeniden öğrenerek başka bir boyuta taşır...

Filmin Fragmanı:

 
  • Beğendim
Reactions: Angelica

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,058
Reaksiyon puanı
49,715
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Sanırım ismini en çok sevdiğim film. :)

Kesinlikle hak ettiği değeri görememiş filmlerden biri. Yıllar sonra tekrar izlediğimde yine aynı duyguları yaşatmayı başardı bana. Eleştirmenlerin filmi neden beğenmediğini asla anlayamacağım. Neyse ki Akademi son yılların en büyük sürprizini yapıp en iyi film adaylığı vermişti ki biraz olsun değer görmüş oldu bu sayede. :)

11 Eylül saldırılarıyla ilgili çok film izledik bugüne kadar ama bu kadar beni etkileyen çıkmadı. Olayları tamamen bir çocuk masumiyetinden göstermesi harika. Sadece 11 Eylül olarak da bakmamak lazım. Pek çok olayda biz uzaktan bakıyoruz ve giden sayılara üzülüyoruz ama bazılarının hayatlarında tıpkı Oscar'ın yaşadığı gibi telafisi olmayacak yaralar doğuyor. Yani bize uzak gözüken bazı olaylar bazıları için çok gürültülü ve çok yakın...

Filmde başroldeki Thomas Horn'un performansı şahane, filmi sevmeyi çok kolaylaştırıyor. Tom Hanks çok sevilesi bir rolde ama performans olarak beklentiye girmeyin ve sahneleri çok değil. Sandra Bullock da az gözükse de çok etkileyici bir sahnesi mevcut. Max von Sydow yardımcı kadronun yıldızı. Birkaç hafta önce kaybettik kendisini, İsveç ve dünya sineması için çok büyük bir değerdi. Bu filmdeki performansıyla bence aday olduğu Oscar'ı kazanmalıydı da... O günlerde henüz çok fazla ünlü olmayan Viola Davis ve Jeffrey Wright'ın yanı sıra o yıllarda her filmden çıkan John Goodman da filme renk katmış.

8.5/10
 

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,199
Reaksiyon puanı
107,896
Puanı
1,060
Film baya güzeldi, çocuğun oyunculuğu harikaydı, hem babası ile olan uyumu, hem de yaşlı adamla olan uyumunu çok beğendim. Konusu farklıydı.
Yaşlı adam hikayesini anlattığında o anda anlıyoruz Oscar'ın dedesi olduğunu çünkü babasıda aynı hikayeyi anlatmıştı, Oscar'da adamın hareketlerinden bunu hissetti. Yaşlı adamım hikayesini anlattığı bardaki isveç bayrağı dikkatimi çekti 😊 belkide oyuncuya jest yapılmıştır.

Oscar ve annesinin yüzleştiği sahne (annesine ölen sen olmalıydın dediği sahne) ve Oscar'ın sinir krizi geçirdiği sahne çok başarılıydı.
Biz o anahtarın Oscar'ın babasıyla ilgili bir yerlere ait olduğunu sandık ama sonu farklı bitti o konuda fakat anahtar sayesinde Oscar dedesini bulmuş oldu ve birlikte iyi vakit geçirdiler.
8/10
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Yorumum silinmiş ve bulamıyorum.:(

Filmi sevmiştim. Hatta baya sevmiştim. Başrolde ki ufaklık çok iyi oynamıştır. Annesi rolünde ki Sandra Bullock ile bir kaç sahnesinde duygulandım elbette. Final sahnesi hala aklımda replik replik. İlk başta ne kadar sinir olsamda final sahnesinde sevdirdi bize karakteri Sandra Bullock.:bhr:

Anahtarı bulma macerası güzel işlenmişti. Dedesi onu hayata karşı güzel yön verdi.

Viola Davis'ı görmek güzeldi. Bu tanrıça gibi kadına bayılıyorum.:bhr: Her filmin altından Tom Hanks'in çıkmasına sinir olmuştum.:A

Birde Sandra'yı Ece Özdikici'ye çok benzetmistim. Onun yorumunda bulunmuştum.:D

2 hafta önce yorumumdan hatırladığım bu kadar. Müzikleride güzeldi.

8/10
 
Son düzenleme:

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,058
Reaksiyon puanı
49,715
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Yorumum silinmiş ve bulamıyorum.:(

Filmi sevmiştim. Hatta baya sevmiştim. Başrolde ki ufaklık çok iyi oynamıştır. Annesi rolünde ki Sandra Bullock ile bir kaç sahnesinde duygulandım elbette. Final sahnesi hala aklımda replik replik. İlk başta ne kadar sinir olsamda final sahnesinde sevdirdi bize karakteri Sandra Bullock.:bhr:

8/10
O geçen günkü kazada gitti. Benim de gitmişti yeniden yazdım. :(
 
  • Beğendim
Reactions: sokak sanati

Angelica

Favori Üye
Katılım
31 Mart 2012
Mesajlar
80,934
Reaksiyon puanı
57,091
Puanı
1,060
Yaş
40
Konum
Kayseri
İzledim başta sıkılacam galiba bıraksammı diye düşünürken içimdeki devam et sesine kulak vererek devam ettim iyiki de etmişim filme bayıldım Oskarda zekiliği izlemek o kadar güzeldi ki ağlamamak için
zor tuttum kendimi babasına düşkünlüğü bulurum çabası çok etkileyiciydi ve annesinden beklemediğim hareketleri görmekte ayrıca çok güzeldi etkilenerek duygusallıkla izlediğim bir film oldu Oskarı canlandıran Thomas Horn harikaydı bayıldım ona Sandra Bullock la harika bi iş çıkarmışlar tek kelime ile muhteşem bir filmdi

benim puanım 10..

@bazinga adminim iyi ki önermişsin bu filmi çok teşekkür ederimm ;) 🙏
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Bu film çok ilginç. "11 Eylül" geçmese daha iyiydi aslında. Burada başladı bir ön yargı filme karşı. "11 Eylül" vurgusu olmadan da film yapılabilirdi ama tabii işin siyasi boyutuna girmediler, orası iyiydi. Her şey çok sıradan bir şekilde gidiyordu. Tesadüfi bir şekilde ilerliyordu film, bu da ön yargılarımı devam etmesine neden oldu. Derken, sonlara doğru ön yargılarım yıkıldı, film çok iyi bir yere doğru gitmeye başladı, çok iyi de bitti.

Bu filmde yer yer Forrest Gump havaları aldım ama sonra giderek o düşüncem de yerle bir oldu. Otizm üzerine desek, o da değildi. Aslında izlediğimiz tabularını yıkamayan bir çocuğun hikâyesiydi. Her birimizin düştüğü durum aslında; bir şeylerden kaçarak hayatımızı ıskalarız. İşte anlatılan hikâye de bunun üzerine kuruluydu.

Şuna anlam veremedim:
"11 Eylül" vurgusu için kuyumcu birini Dünya Ticaret Merkezi'ne göndermek bana anlamsız geldi. Robert Pattinson'un "Remember Me" filmi vardı zamanında izlediğim, onda da böyle vurgu yapılıyordu. Aslında en alakasız bir biçimde yabancı filmlerde bunu görmemiz mümkün oluyor. Filmin IMDb puanının düşük olması muhtemel sebeplerinden birisi de bu vurgu olabilir. Diğer türlü başarılı bir filmdi, özellikle de son sahnelere doğru.

Filmi güzel kılan:
Oskar'ın babasıyla olan ilişkisi çok iyiydi. Oskar'ın dedesiyle olan muhabbeti de iyiydi. Esas sahneler ise, William Black ile Oskar'ın karşılaşmasının ardından yaşanan sahnelerde geldi. Kendini belli etmeyen Linda bile kendini belli etti. Filmi etkileyici kılan da işte o sahnelerdi. Önceki sahnelerle de bir güzel bağlandı.

Oyunculara baktığımızda Tom Hanks aslında başrol değil de, yan rol de denilebilir. Hatta konuk oyuncu da diyebiliriz. Çok fazla göremiyoruz kendisini çünkü ve çok sağlam da oynuyor oynadığı yerlerde. Sandra Bullock sönük giderken, son sahnelerde iyi performans sergiledi. Esas performans ise, filmin başarılı oyuncusu Thomas Horn'den geldi. Çok başarılı bir performans sergiledi. Bu arada kendisini daha sonraki süreçte oyunculuk yaparken göremiyoruz. Kendisi şu anda sanırım biyoteknoloji üzerine çalışıyor.


Filmin "11 Eylül" vurgusunu beğenmedim, ismini de uzun olmasından dolayı beğenmedim. Tesadüfi gidişatını da kimi zaman beğenmedim. Bu üç şeyi bir kenara bırakırsak, iyi bir filmdi. Hele sonlara doğru bağlantı çok iyiydi.

7.5/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,058
Reaksiyon puanı
49,715
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Bu film çok ilginç. "11 Eylül" geçmese daha iyiydi aslında. Burada başladı bir ön yargı filme karşı. "11 Eylül" vurgusu olmadan da film yapılabilirdi ama tabii işin siyasi boyutuna girmediler, orası iyiydi. Her şey çok sıradan bir şekilde gidiyordu. Tesadüfi bir şekilde ilerliyordu film, bu da ön yargılarımı devam etmesine neden oldu. Derken, sonlara doğru ön yargılarım yıkıldı, film çok iyi bir yere doğru gitmeye başladı, çok iyi de bitti.

Bu filmde yer yer Forrest Gump havaları aldım ama sonra giderek o düşüncem de yerle bir oldu. Otizm üzerine desek, o da değildi. Aslında izlediğimiz tabularını yıkamayan bir çocuğun hikâyesiydi. Her birimizin düştüğü durum aslında; bir şeylerden kaçarak hayatımızı ıskalarız. İşte anlatılan hikâye de bunun üzerine kuruluydu.

Şuna anlam veremedim:
"11 Eylül" vurgusu için kuyumcu birini Dünya Ticaret Merkezi'ne göndermek bana anlamsız geldi. Robert Pattinson'un "Remember Me" filmi vardı zamanında izlediğim, onda da böyle vurgu yapılıyordu. Aslında en alakasız bir biçimde yabancı filmlerde bunu görmemiz mümkün oluyor. Filmin IMDb puanının düşük olması muhtemel sebeplerinden birisi de bu vurgu olabilir. Diğer türlü başarılı bir filmdi, özellikle de son sahnelere doğru.

Filmi güzel kılan:
Oskar'ın babasıyla olan ilişkisi çok iyiydi. Oskar'ın dedesiyle olan muhabbeti de iyiydi. Esas sahneler ise, William Black ile Oskar'ın karşılaşmasının ardından yaşanan sahnelerde geldi. Kendini belli etmeyen Linda bile kendini belli etti. Filmi etkileyici kılan da işte o sahnelerdi. Önceki sahnelerle de bir güzel bağlandı.

Oyunculara baktığımızda Tom Hanks aslında başrol değil de, yan rol de denilebilir. Hatta konuk oyuncu da diyebiliriz. Çok fazla göremiyoruz kendisini çünkü ve çok sağlam da oynuyor oynadığı yerlerde. Sandra Bullock sönük giderken, son sahnelerde iyi performans sergiledi. Esas performans ise, filmin başarılı oyuncusu Thomas Horn'den geldi. Çok başarılı bir performans sergiledi. Bu arada kendisini daha sonraki süreçte oyunculuk yaparken göremiyoruz. Kendisi şu anda sanırım biyoteknoloji üzerine çalışıyor.


Filmin "11 Eylül" vurgusunu beğenmedim, ismini de uzun olmasından dolayı beğenmedim. Tesadüfi gidişatını da kimi zaman beğenmedim. Bu üç şeyi bir kenara bırakırsak, iyi bir filmdi. Hele sonlara doğru bağlantı çok iyiydi.

7.5/10
11 Eylül'den niye rahatsız oldun ki? Amerikalıların hayatını derinden etkileyen bir olay ve bunun üzerine filmler yapmalarından doğal bir şey yok. Bu film de onun etkilerini olabilecek en naif şekilde anlatıyor ve herhangi bir vurgu yapmadan anlatıyor.

Kuyumcunun oraya gitmesi de hayatımızı kurtarmamızın ufak tesadüflerden ibaret olduğunu gösteriyor. O gün orada muhtemelen gerçekten sadece o gün için orada olan da bir sürü kişi vardı. Tıpkı bizde bombalar patladığında orada olan şanssız insanlar gibi...
 
  • Beğendim
Reactions: sokak sanati

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
11 Eylül'den niye rahatsız oldun ki? Amerikalıların hayatını derinden etkileyen bir olay ve bunun üzerine filmler yapmalarından doğal bir şey yok. Bu film de onun etkilerini olabilecek en naif şekilde anlatıyor ve herhangi bir vurgu yapmadan anlatıyor.

Kuyumcunun oraya gitmesi de hayatımızı kurtarmamızın ufak tesadüflerden ibaret olduğunu gösteriyor. O gün orada muhtemelen gerçekten sadece o gün için orada olan da bir sürü kişi vardı. Tıpkı bizde bombalar patladığında orada olan şanssız insanlar gibi...
11 Eylül'den değil, her şeyin oraya çekilmesinden rahatsız oldum. "11 Eylül" denmeden de bir film ortaya çıkabilirdi. Bence biraz tesadüfi gelişiyor bazı olaylar ve o vurgu yüzünden IMDb puanı düşük. Yani ya o olayları tam anlamıyla anlatırsın o eksende gelişir olaylar ya da hiç anlatamazsın, yeni bir eksende geliştirirsin olayları. Tabii dediğim gibi "bence" böyle. Film sonradan güzelleşiyor dediğim gibi, hele sonlara doğru çok iyi oluyor.

Sıradan bir kuyumcunun orada toplantıda bulunması ilginç. Orayı açsalar daha iyi olurdu. İş insanı olsaydı eğer, belki daha anlamlı olurdu. Yani benim şahsi fikrim bu yönde.
 

mesmeso

Moderatör
Katılım
27 Kasım 2016
Mesajlar
17,618
Reaksiyon puanı
9,597
Puanı
860
Yaş
24
Konum
Trabzon
Öncelikle ben Sandra Bullock'un çok güzel ve zarif bir kadın olduğunu söylemek istiyorum.

Filmin sonlarına doğru gereksiz bir şekilde duygulanmaya başladım. Küçük bir çocuğun gözünden babasıyla olan ilişkisi ve onu kaybetmenin travmasını çok güzel yansıtmışlar bize. Thomas Horn yaşından büyük oynamış resmen. Tom Hanks az ve öz var filmde. Keşke şu filmin aile filmi tarzında bir tanesi daha çekilse de Hanks'i bu karakterde daha fazla izlesek.

Oskar ve dedesinin sahneleri de çok güzeldi. Zaten bir süre sonra ilişkileri anlaşılmaya başlanmıştı. Oskar ve annesinin öfke patlaması yaşadığı sahne çok güzel kurgulanmış ve oynanmıştı. Horn ve Bullock bize çok güzel sahneler izletti.

8/10
 

kerem

Favori Üye
Katılım
30 Ekim 2017
Mesajlar
29,676
Reaksiyon puanı
28,622
Puanı
1,060
Konum
Berlin
Oyunculuklar çok başarılıydı her şeyden önce, o yüzden filmdeki duygular kendini çok iyi yansıtıyor, Tom Hanks filmin sadece başında ve Sandra Bullock sadecs sonunda etkili olmasına rağmen. Max von Sydow da filmin ortasında güzel bir etken oldu. Çok fazla Dresden'lilere benzeyen biri değildi ama neyse. :A Thomas Horn'a diyecek lafım yok, o büyümüşte küçülmüş inek çocuk profilni oynamamış yaşamış resmen. :D

Anahtarı arama macerası ana tema olunca hep bir beklentiye girdim ama böyle bağlanması da güzel oldu. Anahtarı ararken o verdiği azim ve çaba ona ve annesine çok şey kazandırdı aslında. Mektubu okuyunca hepimiz o 'Black'lerden biri gibi tepki verdik aslında. Bu da filmin seyirciyi ne kadar etkiledipini ıspatlıyor. :)

8/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,695
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Hem IMDb puanı, hem de eleştirmen puanı filmin gerçek değerini yansıtmıyor. Bu yüzden beklentilerimi iyice düşürerek izlemiştim, oldukça da tatmin oldum ve sevdim filmi.

Uzaktan izlediğimiz ve değerlendirdiğimiz zaman bize basit gelen olayların, onu yakından tecrübe eden insanlarda ne gibi izler bıraktığını çok başarılı bir şekilde anlatıyor film. İçinde bulunduğumuz bugünler bunun net bir şekilde örneği aslında; sayılara bakarak yorumlar yapıyoruz ama o sayıları oluşturan insanların neler hissedebileceğini düşünemiyoruz. Bu yönden çok kıymetli bir film bence.

Filmin kadrosu çok iyi. Oyunculuklar çok başarılı, Tom Hanks kısacık gözüküyor ama o örnek baba hissiyatını ve duygusunu çok iyi aktarıyor, oğluyla olan sahnelerini daha çok izlesem ve bu yüzden filmin süresi uzasa şikayet etmezdim herhalde. Thomas Horn da keza çok başarılı ve filmin yıldızı kesinlikle. Sandra Bullock'u en son Bird Box filminde izlemiştik, bu kadına annelik rolü çok yakışıyor sanırım. Bu üçlü dışında gördüğümüz Jeffrey Wright, Viola Davis ve Max von Sydow... Hepsinin performansları gayet iyiydi.

En beğendiğim sahneyi de yazayım; Oskar'ın kapının altından doğru, kapının öteki tarafında onu bekleyen annesine "seni seviyorum" dediği sahne... Annesinin en başından beri onu sessizce izlediğinin de göstergesiydi aslında. Bunun dışında da birçok etkileyici sahne vardı ama aklımda en çok kalan sahne bu oldu.

Son olarak finalde çalan müziği çok beğendim.

Puan: 8/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,058
Reaksiyon puanı
49,715
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Bu arada filmle ilgili bir not vereyim. Filmin senaristi Eric Roth. Yani Forrest Gump, A Curious Case of Benjamin Button, A Star Is Born gibi filmlerin senaristi. Çoğu özgün senaryo değil belki ama bu adam çok iyi uyarlamalara imza atıyor. (Benjamin Button'ı kendi yazmış.) Sevmediğim bir filmi olmadı resmen.
 
  • Beğendim
Reactions: Sherlock

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Bir tek ben gömdüm sanırım filmi. Herkes 8 ve üstü vermiş, ben 8'in altında vermişim. :A
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Film forumda oldukça beğenilmiş görünüyor ama ben pek aynı fikirde değilim. Kötü bir film değildi kesinlikle, fena bulmadım ama bana göre eksikleri de vardı.

İlk açılıştan çok belli edilmiş filmin varacağı nokta. Daha gizemli bir şekilde ilerlese, çocuk ile birlikte çözüme gitsek çok daha iyi olurdu.

Bu yolculuk boyunca dede ile olan muhabbetler iyiydi, onun dışında tabi ki direkt anahtarın ulaşması gereken yere gidilmesi saçma olurdu ama aradaki diğer hikayeler hızlı hızlı gittiğinden çok etkili olmadı bende.

Tom Hanks'in rolü az olsa da önemli bir roldeydi. Fakat anne karakteri çok etkisizdi. Sandra Bullock pek bir şey katamamış filme bu kısıtlı rolüyle. Başroldeki çocuk çok iyi oynamış, Max von Sydow da oldukça başarılıydı, zaten Oscar'a aday da gösterilmiş bu performansıyla.

6.5/10