'Koyu Kırmızı' dizisi fanlarından gelen yüzlerce e-posta üzerine küçük bir açıklama yapma gereği hissettim.
Zira gönderilen onca e-posta'ya rağmen konu hakkında tek satır yazmadığım için sitem edenler var ve haklılar...
O konuya hiç girmedim.
Çünkü değişmeyen çıplak gerçekleri var bu işlerin.
İzninizle sıralayayım birkaçını:
1.'Koyu Kırmızı', Star TV Doğuş Grubu'na geçtikten sonra Cem Aydın ve ekibinin çok güvenip çektirdiği bir diziydi. Ama seyirci diziyi onlar kadar sevmedi. TV dünyasının değişmez kuralı:
Ne kadar reyting, o kadar ömür.
2. Star TV yöneticileri ve TMC'nin sahibi dizilerinin daha uzun ömürlü olmasını istemez mi? Ama sadece onların istemesiyle olmuyor. Majör kanallarda prime time kuşağında yayınlanan bir diziyi ekran karşısındaki 100 seyirciden en az 15'i izlemiyorsa, geçmiş olsun. O gider, yenisi gelir. O da olmazsa daha yenisi.
3. Hal böyle olunca o dizinin fanları her gün milyonlarca mail de atsa, değişmez sonuç. Çünkü mail zinciriyle kamuoyu oluşturmak, cılız bir eylemdir. O mailleri atanlar Star TV'nin önünde birikip 'Koyu Kırmızı'ma dokunma, Star TV sabrımızı taşırma' diye slogan atsa, o kararı alanların rengi ruhsarı değişir valla. Ama bunu yaptırabilecek bir çoğunluk yok ortada.Zaten 'Koyu Kırmızı'nın hayran sayısı fazla olsa, dizi düşmezdi bu duruma.
4. Bir kanalın kaldırdığı dizinin başka bir kanala geçtiği çok oldu. Bunlar dizinin fanlarından gelen maillerin gücüyle değil 'Lale Devri' ve 'Akasya Durağı'ndaki gibi o yapımcıların kanallarla olan güçlü ilişkisiyle gerçekleşti.
5. Bazen de olayları akışına bırakmak lazım ki, dünyanın etraflarında döndüğünü sananların akılları gelsin başına...
Ali Eyüpoğlu/Milliyet