- Katılım
- 6 Ekim 2012
- Mesajlar
- 29,816
- Reaksiyon puanı
- 19,180
- Puanı
- 1,060
- Yaş
- 26
ÇİĞDEST YAPIM GURURLA SUNAR :
2. BÖLÜM -
Parlak gördüm mü dibi düşen Çiğdemden :
Çocuğu incelerken çocuk bana tip tip bakıp "İyi misin çocuk ? İstersen hastaneye götürebilirim " dedi.
Sesi süperdi tam aşık olunasıı...
Kekeleyerek ve sesimi kalınlaştırarak "Yo yo yok ge ge ge ge rek yo yo yok ga ga yet iyi yi yim bbe be ben sssağğ oolun " dedim.
Off kahretsin çocuğun gözünde itibarım eksilere düşmüştü ne diye kekelediysem şimdi.
Çocuk gülerek "Hayda çocuğumuz birde kekeme çıktı.Bak seni gerçekten hastaneye götürebilirim masraflar benden" dedi.
Şimdi düşüp bayılcam şurda eğer teklifini kabul edip onunla gidersem gercekten bayılırdım ki ayrıca ben bu adamın iyi biri olduğunu nerden bileceğim belki mafya ?!
Ben bu sefer kekelemeyerek (evet bende şaşırmıştım bu sefer kekelemediğime ama isteyince oluyormuş işte ) ve yine sesimi kalınlaştırarak "Gerçekten gerek yok ki ben nereden bilecem senin mafya olmadığını bunu bana açıklarmısın lütfen" dedim ciddileşerek.
O gülerek "Bilemezsin çocuk bilemezsin" dedi ve yanımdan gitti.
Ne yani beni cıbıldak bırakıp gidiyor mu şimdi bu çocuk daha adını bilem öğrenememistim .
Arkasından bağırdım "Adın ne ?" diye .İnşallah duymuştur diye düşünüp dua ederken bana döndü ve gülerek "Enver, Enver İsmayilov , peki senin adın ne çocuk ? " dedi.
Eyvah lan ben bunu hiç düşünmemiştim bana daha önceden de erkek kılığındayken ismimi soranda olmamıştı zaten.
Hemen bi şeyler uydurmak zorunda olduğum için "Can,Can Sönmez " dedim soyadı kısmı doğruydu soyadım Sönmezdi ama ad kısmı tamamen sallamasyondu
Bana gülümseyip arkasını döndü ve koşmaya başladı. Parlağım sabah koşusu yapıyordu galiba zati üstünde kaslarını ortaya çıkaran siyah bir tişört vardı.
Hemen içimden dua etmeye başladım "Allahım sen bu parlağa daha çok kas nasip eyle ki dahada parlasın ışıl ışıl olsun ve bana öyle gelsin, amin " dedim ve ellerimi yüzüme götürdüm.
Ellerimi yüzüme götürüp dua etmem işe yaramış olcak ki 10-15 tane insancıklar bana para attılar hemde 5er 10 ar Tl ..
Bana bu kadar dilenmek yiter diyip paralari cebime koydum ve 2. Mesleğimi - bu en aksiyonlu ve en sevdiğim mesleğimdi (Hırsızlık)- yapmak üzere gözüme adam kestirmeye başladım.
Biraz etrafı tarayınca o cadaloz kılıklı tam bir aptal sarışın olan kızı gördüm aynı benim gibi dilenen bir çocuğu azarlıyordu .
Sen kim oluyorsun ki benim Kralicesini olduğum mesleğin bir üyesini azarlarsın ha şopar diye içimden söylene söylene kadına yaklaştım.
Sinsice yanına yaklaştığım ve tamamen önündeki masum çocuğa odaklandığı için çantasını kapmam çok kolay oldu ve kadının bu şaşkınlığından yararlanıp önündeki dilenci çocuğu da önüme katıp kaçtım.
Kadın bağırıyordu ve peşimizden koşuyordu eh tabi onun "HIRSIZ VAR YETİŞİN İMDATT " diye bağırışlarını duyan diğer insanlarda peşimizden koşuyorlardı.
Ben böyle şeylere alışıktım şu ana kadar 100-200 soygun yapmışımdır o kadar söylüyorum yani .
Köşeyi döndüğümüzde aramızda baya mesafe vardı ama nereye gideceğimizi bilmiyordum Hayır ne diye o çocuğu da önüme kattıysam diye düşünürken yanımıza kırmızı bir ferrari yaklaştı ve tam yanımızda durdu.
Ne oluyor simdi ne işi var bu ferrarinin dibimizde diye düşünerek çocuğu arkama sakladım ve dövüş pozisyonumu aldım.
Ferrarinin ( üstü kapalı ) camı açıldı ve onu gördüm aman tanrım didim !
Parlakların Kralı Enver İsmayilov bize doğru bakıyordu.
Ona bakarken "Can hadi arabaya binin sizi gideceginiz yere kadar bırakıyım hem başınızın belada olduğu yüzlerinizden ve arkadan gelen seslerden belli" dedi.
Gerçekten de sesler yaklaşmakta olan kıyametimizin başlangıcıydı normalde olsa "Hayır " derdim ama kibarca "Teşekkür ederiz " dedim ve arabanın arka kapısını açıp çocukla bindim.
Enver de arabayı kökledi ve uçtuk..
Hemen önümdeki çantayı açtım ve karıştırmaya başlamak üzereyken Enver "Hırsızlık öyle yapılmaz Can parmak izin kalır sonra" dedi ve bana peceteyle bir çift adidas marka eldiven verdi.
Ona "Teşekkür ederim" dedim ve bana oldukça büyük gelen eldiveni giyip çantayı karıştırmaya başladım.
Çantada yok yoktu 2 adet altın kolye, 1 çift gümüş küpe, 5 tane bilezik, saydığıma göre tamı tamına 10.000 tl ! Yahu bi insan neden bunları çantasına koyar ki diye düşünüp 4000 tlyi ve gümüş küpeleri yanımdaki cocuga verdim.
O da bana sarılıp teşekkür etti bende ona sarıldım ve onu dediği yerde bıraktık.
Onu arabayla bıraktıktan sonra Enver arabayı biraz sürdü ve ani firenle durdu . Ben korkmaya başlamıştım bu çocuk şimdi nidin yani nidin arabayı durdurmuştu diye düşünürken yanımdaki kapı açıldı ve Enver beni dışarıya çıkardı.
Hareketleri arkadaşcaydı bu beni rahatlatmıştı.
Ona "Nereye gidiyoruz ? " diye sorunca "Sürpriz " diyip duruyordu.
Bende meraklanmıştım nereye gittiğimiz hakkında ki Enver bir banka oturdu ve bana da yanina oturmam için işaret verdi.
Bende geçip oturdum ve onu dinlemeye başladım
"Direktman lafa giriyorum Can, bak sen iyi bi cocuksun senin dilencilikle hırsızlıkla işin olmaması lazım ama sen büyük bir ihtimalle sana para gerektiği için bunlari yapıyorsun.Artık bunları yapmaman için sana bir teklifim var "
Ayy heyecanlanmıştım ne teklif etcek bu yunan tanrısı bana .
"Artık benim arkadaşım, kankam, bakıcım, sırdaşım olacaksın ve bende sana günde temizinden 2 milyar vereceğim, kabul ediyormusun bak istersen parayı daha da arttırabilirim ben zor çocuğumdur bana bakıcılık yapmak zordur" dedi ve beni gözlemlemeye başladı.
Ben simdi bu çocuğa ne cevap verecektim Evet mi diyecektim Hayır mı derken aklıma cok saçma bir soru geldi ve ortamdaki gerilimi azaltmak için "Senin soyadın neden İsmayilov ? Yani hiç Türk soyadına benzemiyor yabancıymışsın gibi" dedim saçmaladığım için pişman olmadan önce.
O gülmeye başladı "Sorumu gecistiremeyeceksin Bay Sönmez , Evet mi Hayır mı ? Hem ayrıca ben Azeriyim.." dedi.
Demek bir Azeri meteoruna bakıcılık etmemi istiyordu benden. Bundan daha iyi teklif mi olur hem para alcam hemde bu parlakla doyasıya eğlencem ve hep yanında olcam yuppiii diye içimden sevinç dansımı yaparken - iki kıvırt,bir iki kafanı sağa sola salla ve çıldır- Envere döndüm ve "Evet teklifini kabul ediyorum senin kankan sırdaşın bakıcın ve hatırlayamadığım nice şeylerin olmayı kabul ediyorum" dedim içimden "Seninle evlenmeyi kabul ediyorum Enverim" diye geciriyordum..
O gülerek "Güzel asıl macera şimdi başlıyor o zaman Mr. Sönmez...." dedi.
Acaba bu meteorla neler yapacaktık acaba bu meteor gerçekten zor çocukmuydu ? Bakalım başıma neler gelecek ?
2. Bölümün sonu...
@pompy @Aserat @beyazsoy @sokak sanati @xemrexxx @vadikızı @gizem ak @adımutluluk @Tzira
2. BÖLÜM -
Parlak gördüm mü dibi düşen Çiğdemden :
Çocuğu incelerken çocuk bana tip tip bakıp "İyi misin çocuk ? İstersen hastaneye götürebilirim " dedi.
Sesi süperdi tam aşık olunasıı...
Kekeleyerek ve sesimi kalınlaştırarak "Yo yo yok ge ge ge ge rek yo yo yok ga ga yet iyi yi yim bbe be ben sssağğ oolun " dedim.
Off kahretsin çocuğun gözünde itibarım eksilere düşmüştü ne diye kekelediysem şimdi.
Çocuk gülerek "Hayda çocuğumuz birde kekeme çıktı.Bak seni gerçekten hastaneye götürebilirim masraflar benden" dedi.
Şimdi düşüp bayılcam şurda eğer teklifini kabul edip onunla gidersem gercekten bayılırdım ki ayrıca ben bu adamın iyi biri olduğunu nerden bileceğim belki mafya ?!
Ben bu sefer kekelemeyerek (evet bende şaşırmıştım bu sefer kekelemediğime ama isteyince oluyormuş işte ) ve yine sesimi kalınlaştırarak "Gerçekten gerek yok ki ben nereden bilecem senin mafya olmadığını bunu bana açıklarmısın lütfen" dedim ciddileşerek.
O gülerek "Bilemezsin çocuk bilemezsin" dedi ve yanımdan gitti.
Ne yani beni cıbıldak bırakıp gidiyor mu şimdi bu çocuk daha adını bilem öğrenememistim .
Arkasından bağırdım "Adın ne ?" diye .İnşallah duymuştur diye düşünüp dua ederken bana döndü ve gülerek "Enver, Enver İsmayilov , peki senin adın ne çocuk ? " dedi.
Eyvah lan ben bunu hiç düşünmemiştim bana daha önceden de erkek kılığındayken ismimi soranda olmamıştı zaten.
Hemen bi şeyler uydurmak zorunda olduğum için "Can,Can Sönmez " dedim soyadı kısmı doğruydu soyadım Sönmezdi ama ad kısmı tamamen sallamasyondu
Bana gülümseyip arkasını döndü ve koşmaya başladı. Parlağım sabah koşusu yapıyordu galiba zati üstünde kaslarını ortaya çıkaran siyah bir tişört vardı.
Hemen içimden dua etmeye başladım "Allahım sen bu parlağa daha çok kas nasip eyle ki dahada parlasın ışıl ışıl olsun ve bana öyle gelsin, amin " dedim ve ellerimi yüzüme götürdüm.
Ellerimi yüzüme götürüp dua etmem işe yaramış olcak ki 10-15 tane insancıklar bana para attılar hemde 5er 10 ar Tl ..
Bana bu kadar dilenmek yiter diyip paralari cebime koydum ve 2. Mesleğimi - bu en aksiyonlu ve en sevdiğim mesleğimdi (Hırsızlık)- yapmak üzere gözüme adam kestirmeye başladım.
Biraz etrafı tarayınca o cadaloz kılıklı tam bir aptal sarışın olan kızı gördüm aynı benim gibi dilenen bir çocuğu azarlıyordu .
Sen kim oluyorsun ki benim Kralicesini olduğum mesleğin bir üyesini azarlarsın ha şopar diye içimden söylene söylene kadına yaklaştım.
Sinsice yanına yaklaştığım ve tamamen önündeki masum çocuğa odaklandığı için çantasını kapmam çok kolay oldu ve kadının bu şaşkınlığından yararlanıp önündeki dilenci çocuğu da önüme katıp kaçtım.
Kadın bağırıyordu ve peşimizden koşuyordu eh tabi onun "HIRSIZ VAR YETİŞİN İMDATT " diye bağırışlarını duyan diğer insanlarda peşimizden koşuyorlardı.
Ben böyle şeylere alışıktım şu ana kadar 100-200 soygun yapmışımdır o kadar söylüyorum yani .
Köşeyi döndüğümüzde aramızda baya mesafe vardı ama nereye gideceğimizi bilmiyordum Hayır ne diye o çocuğu da önüme kattıysam diye düşünürken yanımıza kırmızı bir ferrari yaklaştı ve tam yanımızda durdu.
Ne oluyor simdi ne işi var bu ferrarinin dibimizde diye düşünerek çocuğu arkama sakladım ve dövüş pozisyonumu aldım.
Ferrarinin ( üstü kapalı ) camı açıldı ve onu gördüm aman tanrım didim !
Parlakların Kralı Enver İsmayilov bize doğru bakıyordu.
Ona bakarken "Can hadi arabaya binin sizi gideceginiz yere kadar bırakıyım hem başınızın belada olduğu yüzlerinizden ve arkadan gelen seslerden belli" dedi.
Gerçekten de sesler yaklaşmakta olan kıyametimizin başlangıcıydı normalde olsa "Hayır " derdim ama kibarca "Teşekkür ederiz " dedim ve arabanın arka kapısını açıp çocukla bindim.
Enver de arabayı kökledi ve uçtuk..
Hemen önümdeki çantayı açtım ve karıştırmaya başlamak üzereyken Enver "Hırsızlık öyle yapılmaz Can parmak izin kalır sonra" dedi ve bana peceteyle bir çift adidas marka eldiven verdi.
Ona "Teşekkür ederim" dedim ve bana oldukça büyük gelen eldiveni giyip çantayı karıştırmaya başladım.
Çantada yok yoktu 2 adet altın kolye, 1 çift gümüş küpe, 5 tane bilezik, saydığıma göre tamı tamına 10.000 tl ! Yahu bi insan neden bunları çantasına koyar ki diye düşünüp 4000 tlyi ve gümüş küpeleri yanımdaki cocuga verdim.
O da bana sarılıp teşekkür etti bende ona sarıldım ve onu dediği yerde bıraktık.
Onu arabayla bıraktıktan sonra Enver arabayı biraz sürdü ve ani firenle durdu . Ben korkmaya başlamıştım bu çocuk şimdi nidin yani nidin arabayı durdurmuştu diye düşünürken yanımdaki kapı açıldı ve Enver beni dışarıya çıkardı.
Hareketleri arkadaşcaydı bu beni rahatlatmıştı.
Ona "Nereye gidiyoruz ? " diye sorunca "Sürpriz " diyip duruyordu.
Bende meraklanmıştım nereye gittiğimiz hakkında ki Enver bir banka oturdu ve bana da yanina oturmam için işaret verdi.
Bende geçip oturdum ve onu dinlemeye başladım
"Direktman lafa giriyorum Can, bak sen iyi bi cocuksun senin dilencilikle hırsızlıkla işin olmaması lazım ama sen büyük bir ihtimalle sana para gerektiği için bunlari yapıyorsun.Artık bunları yapmaman için sana bir teklifim var "
Ayy heyecanlanmıştım ne teklif etcek bu yunan tanrısı bana .
"Artık benim arkadaşım, kankam, bakıcım, sırdaşım olacaksın ve bende sana günde temizinden 2 milyar vereceğim, kabul ediyormusun bak istersen parayı daha da arttırabilirim ben zor çocuğumdur bana bakıcılık yapmak zordur" dedi ve beni gözlemlemeye başladı.
Ben simdi bu çocuğa ne cevap verecektim Evet mi diyecektim Hayır mı derken aklıma cok saçma bir soru geldi ve ortamdaki gerilimi azaltmak için "Senin soyadın neden İsmayilov ? Yani hiç Türk soyadına benzemiyor yabancıymışsın gibi" dedim saçmaladığım için pişman olmadan önce.
O gülmeye başladı "Sorumu gecistiremeyeceksin Bay Sönmez , Evet mi Hayır mı ? Hem ayrıca ben Azeriyim.." dedi.
Demek bir Azeri meteoruna bakıcılık etmemi istiyordu benden. Bundan daha iyi teklif mi olur hem para alcam hemde bu parlakla doyasıya eğlencem ve hep yanında olcam yuppiii diye içimden sevinç dansımı yaparken - iki kıvırt,bir iki kafanı sağa sola salla ve çıldır- Envere döndüm ve "Evet teklifini kabul ediyorum senin kankan sırdaşın bakıcın ve hatırlayamadığım nice şeylerin olmayı kabul ediyorum" dedim içimden "Seninle evlenmeyi kabul ediyorum Enverim" diye geciriyordum..
O gülerek "Güzel asıl macera şimdi başlıyor o zaman Mr. Sönmez...." dedi.
Acaba bu meteorla neler yapacaktık acaba bu meteor gerçekten zor çocukmuydu ? Bakalım başıma neler gelecek ?
2. Bölümün sonu...
@pompy @Aserat @beyazsoy @sokak sanati @xemrexxx @vadikızı @gizem ak @adımutluluk @Tzira