Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Şüphesiz sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri. Ders niteliğinde pek çok sahnesi var ve sinemayı derinden etkilemiş, değiştirmiş bir film.
Ana karakterimiz Kane de sinema tarihinin en güçlü olarak resmedilen karakterlerinden biri sanırım ve hikayede genel olarak güzel, kaliteli replikler var...
Fakat gel gelelim bir bütün olarak bende izlerken çok keyif aldırtan ya da izledikten sonra önemli bir etki bırakan bir film değil. İlk izlediğimde sinemada yeniydim şimdi sinema tarihi hakkında, teknik açıdan da çok daha bilgiliyim ama bu pek bir şey değiştirmedi. İlk izlediğimdeki görüşlerim hala geçerli...
Filmi ikinci kez izleme isteme sebebim etkinlikle birlikte yarın gösterime girecek ve Oscar'ın en büyük favorilerinden gösterilen Mank'ti elbette. Bu filmin çekim aşaması da sinema tarihinde çok önemlidir, Mank'in Citizen Kane'den daha iyi bir film olacağına inanıyorum. Tabii ki benim kişisel olarak pek sevmiyor olmam filmin gelmiş geçmiş en önemli filmlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor...
Her şeyden önce yorum yapması en zor filmlerden birisi bana kalırsa. Dönemine, çekildiği yıla, sinemaya kattıklarına -daha çok teknik açıdan- bakarsak, şüphesiz inanılmaz bir film ama ister istemez izlemiş olduğumuz birçok filmle de kıyas yapmak durumunda, filmi kişisel zevklerimize göre de ele almak zorunda kalıyoruz. Neyse yorumuma geçeyim...
Kane günümüzde izlemeye alışık olduğumuz, "imparator" diye nitelendirilebilecek bir karakter. Bir filmde izlenebilecek en güçlü karakterlerden birisi, bence oldukça da başarılı yazılmış. İzlerken gücüne inanıyorsunuz karakterin. Filmi türevlerinden ayıran, klişe olmaktan uzaklaştıran şey ise Kane'in sonradan, çok çalışarak çok güçlü bir karakter haline gelmemesi, genç yaşında eline durup dururken muazzam bir ekonomik güç geçmesi...
Kane bu ekonomik gücü, parayı temelde insanların onu sevmesi için harcar aslında ama bunu amaçlarken yaptıkları maalesef gittikçe yalnızlaşmasına ve kelimenin tam anlamıyla bir diktatöre dönüşmesine yol açar. Özellikle kendisine kocaman bir saray inşa ettirmesi ama içinde yapayalnız kalması çok vurucu. Aynı şekilde sonu da o şekilde, Kane'in ölürken mırıldandığı "Rosebud" kelimesinin aslında, çocukken kullandığı kızağının üzerinde yazan bir kelime olması detayı çok iyi düşünülmüş... Halkın gözünde "imparator" olan Kane'in, aslında sürekli çocukluğuna özlem duyan, duyguları olan bir insan olması...
Bu tip detaylar günümüz dünyasına da ışık tutuyor aslında, bu da filmin zamansız olduğunun bir göstergesi aslında. Gazete üzerinden verilen mesajlar da son derece doğru ve başarılıydı ek olarak.
Tabii filmin sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmleri arasında yer almasının temel nedeni, teknik açıdan sinemaya kazandırdığı yenilikler...
Olumsuz yön olarak ise bir süre sonra olaylar ve Kane'in hayat çizgisi çok tahmin edilebilir gidiyor. Filmin girişi klişelerin dışında, sonu çok vurucu, verilen mesajlar çok başarılı ama bu kısımların dışında arada işlenen kurgu biraz fazla tahmin edilebilir ve bir tık sıkıcı bence. Yine de dediğim gibi birçok olumlu yönü var ve bunlar filmin değerini yeterince arttırıyor zaten...
Etkileyici ve başarılı bir film özellikle yılına göre düşünülünce. 1941 yılında böyle bir film çekmek ve bunu bu müthiş görsel lisanla seyirciye aktarmak gerçekten büyük bir iş. Belki de tarihteki ilk yükseliş ve çöküş temalı film olabilir. Buna benzer bir çok filmin yıllar sonrasında çıktığını gördük ve izledik . Ancak resmediliş açısından Kane'in resmedilişi gerçekten belki de türünün en iyisi diyebiliriz.
Kane'in baştan sonra tüm yaşadıklarını bize oldukça gerçekçi bir biçimde aktarıyorlar. Karakterin en baştaki hali ile verdiği politik mesajlar ve değişmeyeceğinden bahsetmesi, sonrasında ise değişimlerini de aynı şekilde o gerçekçilikten çıkmadan aktarmaları takdire şayan... Bunda Orson Welles'in muazzam başarısı var elbette. Hem böyle bir film yönetip hem de Kane gibi bir karakteri mükemmel canlandırıyor. Geldiği son noktadaki durumunu göz önüne alınca gerçekten o çöküşü hissediyorsunuz. Egosunun ve kibrinin altında ezilen ve sonunda yalnızlığında yok olan bir milyoner. Oldukça vurucu bir hikaye...
Filmin baştan sonra koruduğu gizemin etkileyici bir final ile noktalanması ise filmin değerini artırıyor diyebiliriz. Eğer böyle bir final olmasaydı çok da tat bırakıcı bir şekilde bitmezdi benim açımdan. O final sahnesiyle olabileceği en vurucu şekilde bitmeyi başarıyor film...
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.