5 Bölüm
BORA EV,SALON İÇ-GECE
Tan,Bora
Tan bora'ya gelmiştir,ağlamaklıdır,oturuyor...
Fon müzik:
DENİZ,HAKAN TEKNE,İÇ KISIM,YATAK GECE-İÇ
Hakan,Melis
Hakan ve Melis yatakta romantik anlar yaşıyorlardır...Hakan melisin boynundan öpüyor...melisin hoşuna gidiyor
Melis: Tamamen bitirdim (Tan'ı kastediyor)
Hakan bakar : Neyi bitirdin?
Melis: (gülümseyerek) Boşver...
Romantik sevişmeye devam....
BORA EV,SALON İÇ-GECE
Bora,Tan
Bora Artık daha fazla tan'ın bu durumuna dayanamayacaktır...
Bora: Yok böyle olmayacak! Abi senin bir yaşam koçuna ihtiyacın var,Kendine gelmen için bu şart
Bora Tan'ı kaldırmaya çalışıyor
Bora: Hadi! Abi gidiyoruz...
Tan: Nereye gidiyoruz?
Bora: Bu böyle olmaz abi!
Bora tan'ı çekiştirerek evden çıkıyorlar
Tan: Nereye gidiyoruz bora?
Bora: hadi! abi,hadi!
-İSTANBUL-
İSTANBUL GENEL DIŞ-GECE
TRAFİK,YOL,CADDE,YILDIRIM ARABA İÇ-DIŞ-GECE
Yıldırım,Escort sarışın kız
Cadde kenarında Sarışın siyah mini etekli bir escort beklemektedir,Yıldırım yoldan arabasıyla geçiyor,Yıldırımın aracına yaklaşır,Yıldırım arabayı duraklatır,camı açar
escort kız: Nereye gidiyorsun yakışıklı?
Yıldırım: yaptığınız işe gerçekten çok saygım var Ama benden sana ekmek çıkmaz!
Escort kız bir otel kartı çıkartır,Yıldırıma uzatıyor...
Escort kız: Beni şuraya atsana! Sana zahmet...
Kız arkaya biniyor...
Yıldırım: Yolumun üstüymüş zaten...
Araç hareket ediyor
Kız arkada makyajını tazelemek için çantasından kırmızı rujunu ve aynasını çıkartırken yıldırımda aracın radyosunu açar
Radyo'da:
Yıldırımda ona eşlik etmeye başlar
Yıldırım: Çok seviyoruz bu şarkıyı galiba?
yıldırım eşlik etmeye devam ediyor
İSTANBUL GENEL GÖRÜNTÜSÜ DIŞ-GECE
-İZMİR-
MAYBAKS GECE KULUBÜ DIŞ-GECE
fİg.
Kulübü önce dışardan gösteririz,girenler çıkanlar...
Kulüpte çalan fon:
Tan,Bora,,Fig.GECE KULÜBÜ İÇ-GECE
Tan ve Bora kulübe giriş yapmışlardır,kulüpte dans edenleri görürüz coşarcasına
Tan ve bora servis önüne gelirler
Tan: oğlum beni buraya mı getirdin?
Bora: İyi olmadımı kafa dağıtırız biraz...Hem birazdan yaşam koçun gelecek
Bora (Barmene işaret ederek) : Ver abi! Viski falan ver sen bize...
Gece kulübü genel görüntüsü....
-İSTANBUL-
YILDIRIM ARABA,SOKAK DIŞ-GECE
Yıldırım,Ela...
Yıldırım kendi sokağına gelmiştir,O sırada aynı sokakta yaşaran yıldırımın çok sevdiği biri Ela'da evine geliyordur,yıldırım aracını park eder,iner,ela ile karşılaşırlar ev önünde
Yıldırım: Ela Nasılsın? Yine makyajlık kursundan mı geliyorsun?
Ela: O makyajlık değil canım,Makyöj!
Yıldırım: ya benim dilim bi türlü alışamadı biliyor musun?Ee! Nasıl gidiyor?
Ela: İyi gidiyor...Sıkıntı yok! Hayalimdi zaten biliyorsun...
Yıldırım: Evet! İnsanın hayallerinden vazgeçmemesi çok güzel bişey,herşeye ve herkese rağmen...
Ela: Sen napıyorsun?holding falan...
Yıldırım: Tan beni kovdu aslında ama onunda bu aralar kafası epey karışık boşver...iyi o zaman görüşürüz,iyi geceler
Ela: İyi geceler...
Yıldırım ve ela ayrılıyorlar,ela anahtarı ile evin kapısını açıyor
MUZAFFER BEY,ELA EV İÇ-GECE
Muzaffer bey,Ela,Yıldırım
Ela'nın babası oldukça dinine düşkün namazında niyazında birisidir...
yandan oda kısmında Namaz kıldığını namazını bitirdiğini görürüz,Ela'da tam o sırada anahtarı ile kapıyı açmıştır ve eve girmiştir,babası odadan çıkar,kızgındır oldukça
Muzaffer: Nerdesin lan sen bu saate kadar?Sen benim namusumu iki paralık mı edeceksin?
Ela korkuyordur,Muzaffer ela'ya iyice yaklaşır tam elini kaldırıp tokat atacakken Yıldırım dışardan sesleri duymuşur ve ela'da tam olarak kapıyı kapatmadığı için eve bir hışımla girer Muzaffer'in tokat atmasına engel olur,kolundan tutar
Yıldırım (sinirle bakarak) : Bu elini ela'ya bir daha kaldırırsan,yaşına başına bakmam müsait bir yerine sokarım
Muzaffer: Sen kimsin lan?Kızım değil mi döverimde söverimde...Sana mı soracağım?
Yıldırım: Evet! Bana soracaksın...Gücünüz anca karınıza,kızınıza yetiyor öyle değil mi?Hadi banada taşlasana öyle namus ayaklarını
Ela iyice korkuyordur
Ela: Yıldırım! lütfen...
Yıldırım: Eşyalarını topla Ela bu adamla kalamazsın!
Ela korkuyordur Muzaffer'in bakışlarından
Yıldırım: Korkma Ela! Ben varım...Bu adam sana hiç bişey yapamaz!
Ela odasına eşyalarını toplamak için gidiyor
Muzaffer: Ela! Bu evden çıkarsan seni öldürülüm
Yıldırım: Bu ülkede senin gibilere karşı evet kanun yok! Ama elini bile sürmeye kalkarsan Seni çok ama çok pişman ederim...OHH! ne ala memleket ya kızımsa döverimde söverim! Kadının önce köle olmadığını öğrenmeniz lazım sizin gibi zihniyetlerin,Karınıza kızınıza böyle davranamayacağınızı!
-İZMİR-
GECE KULÜBÜ İÇ-GECE
Tan,Bora,Yaşam koçu Tolgay,Fig.
Kulüp mix:
Bora onu görür
Bora: Gelmiş bile...
Bora ve tan bakıyor
Tan: Bu muydu oğlum yaşam koçu dediğin?yaşam koçundan çok müptezele benziyor...
Bora: Öyle deme Ama işinin ehlidir
Tan: Bana yaşam koçu değil melis lazım!
tolgay sohbeti bitirmiş yanlarına Doğru geliyordur
Bora: Melis...Melis...Melis...içim şişti valla!
Tolgay'ın yanlarına geldiğini fark eder
Bora: geliyor...
Bora ile el çekışırlar
Tolgay: Nbr koç?
Bora: iyilik! Seni sormalı...
Tolgay: iyi abi ya ne olsun!
Tolgay: Hasta arkadaş bu mu?
Tan ve Tolgay el sıkışırlar
Tan: Meraba!
tolgay: Meraba...Tan güngör!kusura bakma ya ben öyle iş adamı patron mevzularına pek gelemiyorum
Tan: Önemli değil!
Tolgay: Senin için sıkıntı olmaz her halde
Tan: Yok ya aslında gereksizdi yaşam koçu falan
Tolgay: Bora bahsetmemiş heralde ben aynı zamanda izmir radyosu 90-60-90 proglamınında sunucusuyum saat 13.00
Tan (Barmene) : Bi viski daha versene...
Bora engel olur
Bora: Abi! Yeter bu kadar içme istersen
Tolgay: Sıkıntı nedir abi?Ben bi tam olarak anlim şunu!
Bora: Telefonda bahsettiğim gibi işte
Tolgay: Bak! Abi ben bir yaşam koçu olarak sana önereceğim şey şudur
tolgay belinden kitap çıkartır
''YAŞAM VE İNSAN IRKI''
Tolgay (kitabı atar) : Bu değil!
Başka bir kitabu çıkartır
''EROTİZMİN SIRLARI''
tan şaşkınlaşır
Tan: Bora bu ne? Adam belinde kitap taşıyor (kısık sesle)
Tolgay: Bu hiç değil! (kitabı atar)
Tolgay: Ya da kitabı boşverin ya! Biz bi Geçmiş Aşklarımızdan ve unutamadıklarımızdan kurtulma seansı yaparım sizinle
Elini şaplatır : Kızlar!
Tan: O ne oğlum?
Bora: Abi! Rahatlayacaksın merak etme...
daha önceki 2 kız ve 1 diğer güzel tatlı kız gelir yanlarına
Sarışın kız tan'ın arkasından geçerken
sarışın kız: Nbr yakışıklı?
Tolgay: Parametrik olarak dağılın söyle!
Sarışın kız en başa geçer,esmer kızlardan biri bora ve tan'ın arasına,diğer kız ise tan ve tolgay'ın arasına geçer
Tolgay (elini şıklatarak barmene) Kaldır şunları abi (içkilerden bahsediyor) Ver ordan mumları...
Barmen içkileri kaldırıp,küçük mumları rezerve içinde önlerine dağıtıyor
Tan hala anlamamıştır
Tan: Ne oluyor oğlum?
Tolgay: Sana zahmet bide yakarsan çok sevineceğim
Barmen çekingendir aslında
Barmen: Yine tütsü yakmayacaksın dimi abi?müsteri rahatsız oluyor...
Tolgay: Yak sen yak!müsteri rahatsız oluyormuş...Sanki genel ev işletiyor
Barmen mumları yakıyor tek tek
Tolgay kulüptekilere dönerek
Tolgay: Bi süre Alkol servisimiz olmayacaktır! vereceğimiz rahatsızlıktan dolayı şimdiden özür dileriz
İÇ-GÜN
Tan
Tan üzerinde boz bir hırka otel camından bakıyor,yüzü aşık vaziyette...bir elini cama koymuş
Fon müzik:
FLASHBACK-4.BÖLÜM-BOĞAZ KENARI SAHNESİ DIŞ-GECE
Tan,Melis
Melisin Tan'dan ayrılışı ve gidişi...
OTEL,TAN SÜİT ODA İÇ-GÜN
Tan
Tan cam kenarından ayrılır eşyalarını toparlayıp istanbula dönecektir...
OTEL,RESEPSİYON İÇ-GÜN
Bora,Otel çalışanları,Fig.
Bora otele gelmiştir,giriş yapar,resepsiyona danışıyor
Bora: Tan güngörün odası kaçıncı katta acaba?
OTEL,TAN SÜİT ODA İÇ-GÜN
Tan,Bora
Tan Eşyalarını bavulunu toplamıştır,Cam kenarına tekrar gelerek Telefonunu tuşlar
Tan telefon: Bana ait hesabı kesin lütfen!
Bora'da odaya girer,tan telefonu kapatır bakar
Bora: Tan,gidiyor musun?
Tan: (üzgünce) Artık Beni buraya bağlayan hiç bişey kalmadı!
Kafasını hafifce sallayarak
Tan: (üzgünce) : Ben melisi tamamen kaybettim,kaybettim! Ne kadar acı olsada,için yana yana bunu kabullenmek zorundayım! Unutmak zorundayım...
Bora: Senin adına üzgünüm Ama keşke böyle olmasaydı...
Bora ve Tan sarılırlar
Tan bavulunu alacaktır,Bora almak ister
Bora: Ben alırım abi!
Bora tanın bavulunu alır,odadan çıkmak için hareket ederler
OTEL,TAN ARABA DIŞ-GÜN
Tan,Bora,Vale
Tan önde bora arkasında bavulu sürükleyerek otelden çıkıyorlar,Vale'de o sırada Tan'ın aracını getirmiştir
Tan vale'den anahtarı alıyor
Vale: Buyrun tan bey!
Tan vale'ye parayı verirken,Bora'da Tan'ın bavulunu bagajı açarak bagaja koyor
Tan: Sağol!
Bora bagajı kapatır,Tan'la son kez sarılırlar,Vedalaşıyorlar...
Bora: Hoş çakal kardeşim!
Tan: Hoş çakal! istanbul'a gelsene sen ya bi ara...
Bora: Belki...kısmet!
Tan arabasına biniyor,boraya el yapıp...Son kez bakar aracını çalıştırır...Bora'da ona bakıyor üzülmüş vaziyette
Tan'ın aracı hareket eder,gidiyor
kuş bakışı görüntüsü ile kamera uzaklaşıyor
Tan (Ses-reverb) : Herşey tercih meselesidir bu hayatta herşey tercih...Kimimiz tercihlerimizi seçerken zaaflerımızında kurbanı oluruz
TAN ARABA,YOL İÇ-DIŞ-GÜN
Tan
Tan (ses-reverb) : Sevdiğimizi sevdiklerimizi kaybederiz...Solmuş bir çiçeği nasıl yeniden canlandıramıyorsak!
Tan'ın canı sıkkın vaziyette bir eli direksiyonda diğer eli anlında hali
Tan: Ben melisi kaybettim...Zaafıma yenildim! Zaman herşeyin ilacıdır derler...Öyleymiş ben bilmiyordum Ama zamanla belki öğrenirim
Tan'ın aracının dıştan görünüşü...Kamera tekrar uzaklaşıyor
DENİZ,HAKAN TEKNE,GÜVERTE İÇ-GÜN
Hakan,Melis
Denizin görüntüsüyle hakan'ın teknesine gideriz...
Güvertede Hakan ve Melis karşılıklı Satranç oynuyorlar,Melis bacak bacak üstüne atmış
beyaz taşlar melisin,siyah taşlar Hakan'ın,Melis hakanın atını yutmak üzeredir ve yutar
Melis: Şunu'da söyle alayım...
Hakan: (nazlanırca) : Ama sen hep benim taşlarımı yiyorsun
Melis: Ee! Bu işte iyi olduğumu söylemiştim Hakan bey!
Hakan (gülümseyerek) : Ha! Öyle mi? Başka nelerde iyisindir?
Melis: (tebessümle) : Aslında biliyorsun Ama göstermemi istediğime emin misin?
Hakan: Yok ya! Zamanım yok...Akşam Bakarız istersen...
Melis: Ben hep buradayım nasılsa Ne zaman istersen
Hakan'ın telefonu çalıyor,Hakan ceketinin cebinden alır,ayağa kalkar uzaklaşarak bakar
Hakan (ciddileşir) : Efendim?
Telefondaki ses: Hakan bey polis dün gece türkiye genelide dahil olmak üzere ''Huzur operasyonu''adı altında bir operasyon yaptı! Bize yakın birçok yer,mekan inceleme altına alındı
Hakan bu duruma sinirlenir
Hakan: Allah kahretsin! Adamlarımız ne durumda peki?
Telefondaki ses: Şu anda çok ciddi bir durum yok ama bey efendi çok kızgın ve özellikle sizinle görüşmek istiyor
Melis Hakan'dan yuttuğu taşlarla oynuyor...Hakan melise bakar gülümsüyor
Hakan telefonu kapatır,Melisin yanına geçer
Hakan: Benim gitmem lazım belediye başkanıyla görüşmemiz olduğunu unutmuşum...
Melis: Tamam...Sen git!
Melis yerinden kalkar hakan'a yakınlaşır
Melis: Akşam telafi ederiz Ama...
Hakan (gülümseyerek) : Ederiz Aşkım benim...
Melisi dudağından öper ve gidiyor...
İZMİR GENEL DIŞ-GÜN
KARANLIK BİR TOPLANTI ODASI İÇ-GÜN
Hakan,Beyefendi
Beyefendinin önce elini kızgınca oynattığını görürüz,ayakta duran Hakan'ın yüzüne gideriz bu görüntüden,beyefendinin yüzü gösterilmiyor,Hakan emir komut halinde...
Beyefendi: Biz bu devletin asıl sahipleriyiz dedikçe onlar bizim daha fazla üzerimize geldiler,amarikayı dostlarımız çok rahatsız bundan,Medyayı'da artık kontrol edemez hale geldik,Türkiye'deki başta oğuz bey olmak üzere dostlarımızda oldukça rahatsız bu durumdan! Milliyetçi-muhafazakar diziler artıyor...Türkiye müslümanlara bırakılmayacak kadar değerlidir!
Hakan: 1915'te kaybettiğimiz toprakları geri alacağız! Bundan emin olabilirsiniz....
Beyefendi: (yüksek sesle) Bana lafla gelme Hakan,icraatla gel,icraatla....
Hakan: Doğuda kürtsel söylemlerle,batıda kemalist söylemlerle hareket ediyoruz Ancak partileri kontrol etmekte artık zorlaşıyor...Bizim türkiyeyi çephe çevre saracak bir sarmarın içinde yok edecek daha büyük bir güce ihtiyacımız var...Bu topraklar fethedilmeye değerdir! Ve bunu başardığımızda 15 temmuzdan'da daha beter bir süreçle karşı karşıya kalacaklar! İşte o zaman Sesini çıkartanın kellesi gidecek!
Beyefendi: O gücü sağlamak için seninde bişeyler yapman gerek,Bu laflar bizim için hiç bişey! Daha Nazif eronat'ın kızını dahi bize getiremedin!
Hakan: Nazif eronat'ın kızını size getireceğim...Sadece biraz daha zaman!
Beyefendi: Sana son bir şans yoksa seninde kellen gidecek bu savaş çıktığında!
İSTANBUL GENEL DIŞ-GÜN
PASSİON KAFE İÇ-GÜN
Yıldırım,Senarist genç arkadaşı cenk,Fig.
Cenk laptopu önünde köşe masalardan birinde oturmuş senaryo yazmaya çalışıyordur...Ama kafe'de müziğin sesi çok fazla açıktır,Konsantre olamıyor...
Cenk (garsona) : Abi gözünü sevim şu müziğin sesini kısın...Burada senaryo yazmaya çalışıyorum...Zaten dizi süreleri almış başını gidiyor
Yıldırımda kafeye giriş yapar,Cenk'i görür yanına gelir
Yıldırım: Cırcır böceği cenk!...Napıyorsun burada?
Cenk: Konsantre olabilirsem senaryo yazmaya çalışıyorum yeni dizim için
Yıldırım bir sandalye çeker
Yıldırım: oğlum hatırlar mısın?ilk okulda sürekli tuvalete gitmek için hocadan izin alırdın,Şimdi büyüdünde genç bir senarist mi oldun başımıza,Hani bakim ne yazmışsın?
Cenk: Yazamıyorum ki! Abi sorunda bu...Dizi süreleri o kadar uzun ki
Yıldırım: Git evde yazsana oğlum rahat rahat!
Cenk: Olmaz abi! Ev beni basıyor,daralıyorum...
Garson kız masaya gelir
Garson kız: Ne arzu edersiniz?
Yıldırım: Bişey almim canım sağol!
garson kız gider
Yıldırım: Bence siz napın biliyor musun?senaristler olarak toplanıp kalem kırın,hatta sen yazma grev yap!
Cenk: Tek benim grev yapmamla olacak iş değil ki abi bu genel olarak olması lazım bunun...
Yıldırım: Sloganınızda şu...
Yıldırım elllerini parantez açar gibi kaldırarak
Yıldırım: ''Yerli dizi yersiz uzun''Gerçi hep bilindik bir slogan Ama olsun...
Cenk: Abi sen beni dnlemiyor musun? Tek benim grev yapıp protesto etmemle olmaz bu iş! Sektör genel olarak greve gitmeli ki öyle bile zor!
Yıldırım: O zaman yapacak bişey yok canım kardeşim...Böyle 150-160 Dakikalık dizileri sıkıya sıkıya bayıla bayıla yazar durursunuz...Hadi! Ben kaçtım
Yıldırım kalkar gidiyor...
Cenk: Görüşürüz!
Yıldırım giderken
Yıldırım: Ben oynamıyorum ya! ''Yerli dizi yersiz uzun''
-İSTANBUL-
TUNÇOĞLU HOLDİNG,YÖNETİM KATI,HAKAN ODA İÇ-GÜN
Hakan,Personel kız
Hakan odasına girer,yerine geçer oturur,Telefonu çalıyor,hakan açar
Hakan telefon: meraba fikret bey?
fikret ses: Hakan bey köşemizdeki yazımızla ilgili adem bey'in artık gazetemizle ilişkisi kalmamıştır
Hakan telefon: Fikret bey ben sizden böyle bişey istediğimi hatırlamıyorum! ''Yazılanlardan rahatsız olmak Ancak korkaklığın ifadesidir'
Adem bey gazetenizde çalışmaya devam edecek! Yoksa gazeteci diye işini yapanları hapse atanlardan ne farkınız kalır?
Fikret ses: Peki! Hakan bey...
Hakan telefonu kapatır...Pernonel kız elinde dosyalarla hakan'ın kapısını tıklatır,odaya girer
Personer kız: İmzalanması gereken dosyalar efendim!
Hakan dosyaları önüne koy...Üzerinde ''Cumhuriyet Fazilettir''Sözünün yazılı olduğu ve K.Atatürk imzası bulunan kalemini alır imzalıyor...
-İSTANBUL-
YILDIRIM EV,MUTFAK İÇ-GECE
Yıldırım,Ela
Yıldırım laptopundan Büşra'nın profil sayfasından resimlerine bakarken,Ela ise Domatesleri kesiyordur...
Ela'nın gözü resimlere takılır
Ela: Kim bu?Kız arkadaşın mı?
Yıldırım: Şu hayatta gerçekleştirmek istediğim Ama gerçekleştiremediğim Hayallerimden biri sadece...
Ela: Senin için önemli biri olsa gerek
Yıldırım: Artık bi önemi yok! Başka hayallere tutunsam iyi olacak...
Ela domatesleri tamamen kesmiştir
Ela: Salatalıkları'da sen kes!
Yıldırım laptopun kapağını kapatır
Yıldırım: olur!
Yıldırım salatalıkları kesmeye başlar
Yıldırım: Bak! sen bilmezsin...ben çok güzel sucuklu yumurta yaparım,parmaklarını yersin
Ela: O zaman her sabah kahvaltı senden...
Yıldırım: Ama yok öyle iş bölümü yapıcaz!
Ela: Öyle olsun bakalım! Temizlikte benden o zaman
Yıldırım: Bak! bu iyi fikir,Ee! Senin bir hayalin yok mu?yane bildiğim şeyler dışında sevgili Aşk mesela?
Ela: Sana pek bunları anlatmadım dimi?
Yıldırım: O kadar zaman arkadaşız ama anlatmadın
Ela: bi ara takıldığım bi çocuk vardı üniversiteden
Yıldırım: Ee! Sonra...
-İZMİR-
LÜKS RESTORANT İÇ-GECE
Hakan,Melis,Fig.
Hakan ve Melis yemeklerini bitirmişlerdir,Hakan sürprizi Açıklamak için hazırlanıyordur
Melis: Sıra geldi sürprizinize hakan bey
Hakan Melisin elinden tutar
Hakan: Öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki ben seni çok seviyorum ve hayatım sonuna kadarda Asla bırakmayacağım!
Melis gülümsüyor
Hakan Ceketinin cebinden kırmızı yüzük kutusunu çıkartır...yavaş çekim halinde açısını görürüz
Melis şaşkın,hiç beklemediği bişeydir aslında
Hakan: Hayatımın sonuna kadar benimle birlikte olmaya,Hayatımın kadını olmaya ne dersin melis?
Melis şaşkınlığını gizleyemiyor...
Karede görüntü Donar...
5.Bölüm sonu
Tan,Melis
Melisin Tan'dan ayrılışı ve gidişi...
OTEL,TAN SÜİT ODA İÇ-GÜN
Tan
Tan cam kenarından ayrılır eşyalarını toparlayıp istanbula dönecektir...
OTEL,RESEPSİYON İÇ-GÜN
Bora,Otel çalışanları,Fig.
Bora otele gelmiştir,giriş yapar,resepsiyona danışıyor
Bora: Tan güngörün odası kaçıncı katta acaba?
OTEL,TAN SÜİT ODA İÇ-GÜN
Tan,Bora
Tan Eşyalarını bavulunu toplamıştır,Cam kenarına tekrar gelerek Telefonunu tuşlar
Tan telefon: Bana ait hesabı kesin lütfen!
Bora'da odaya girer,tan telefonu kapatır bakar
Bora: Tan,gidiyor musun?
Tan: (üzgünce) Artık Beni buraya bağlayan hiç bişey kalmadı!
Kafasını hafifce sallayarak
Tan: (üzgünce) : Ben melisi tamamen kaybettim,kaybettim! Ne kadar acı olsada,için yana yana bunu kabullenmek zorundayım! Unutmak zorundayım...
Bora: Senin adına üzgünüm Ama keşke böyle olmasaydı...
Bora ve Tan sarılırlar
Tan bavulunu alacaktır,Bora almak ister
Bora: Ben alırım abi!
Bora tanın bavulunu alır,odadan çıkmak için hareket ederler
OTEL,TAN ARABA DIŞ-GÜN
Tan,Bora,Vale
Tan önde bora arkasında bavulu sürükleyerek otelden çıkıyorlar,Vale'de o sırada Tan'ın aracını getirmiştir
Tan vale'den anahtarı alıyor
Vale: Buyrun tan bey!
Tan vale'ye parayı verirken,Bora'da Tan'ın bavulunu bagajı açarak bagaja koyor
Tan: Sağol!
Bora bagajı kapatır,Tan'la son kez sarılırlar,Vedalaşıyorlar...
Bora: Hoş çakal kardeşim!
Tan: Hoş çakal! istanbul'a gelsene sen ya bi ara...
Bora: Belki...kısmet!
Tan arabasına biniyor,boraya el yapıp...Son kez bakar aracını çalıştırır...Bora'da ona bakıyor üzülmüş vaziyette
Tan'ın aracı hareket eder,gidiyor
kuş bakışı görüntüsü ile kamera uzaklaşıyor
Tan (Ses-reverb) : Herşey tercih meselesidir bu hayatta herşey tercih...Kimimiz tercihlerimizi seçerken zaaflerımızında kurbanı oluruz
TAN ARABA,YOL İÇ-DIŞ-GÜN
Tan
Tan (ses-reverb) : Sevdiğimizi sevdiklerimizi kaybederiz...Solmuş bir çiçeği nasıl yeniden canlandıramıyorsak!
Tan'ın canı sıkkın vaziyette bir eli direksiyonda diğer eli anlında hali
Tan: Ben melisi kaybettim...Zaafıma yenildim! Zaman herşeyin ilacıdır derler...Öyleymiş ben bilmiyordum Ama zamanla belki öğrenirim
Tan'ın aracının dıştan görünüşü...Kamera tekrar uzaklaşıyor
DENİZ,HAKAN TEKNE,GÜVERTE İÇ-GÜN
Hakan,Melis
Denizin görüntüsüyle hakan'ın teknesine gideriz...
Güvertede Hakan ve Melis karşılıklı Satranç oynuyorlar,Melis bacak bacak üstüne atmış
beyaz taşlar melisin,siyah taşlar Hakan'ın,Melis hakanın atını yutmak üzeredir ve yutar
Melis: Şunu'da söyle alayım...
Hakan: (nazlanırca) : Ama sen hep benim taşlarımı yiyorsun
Melis: Ee! Bu işte iyi olduğumu söylemiştim Hakan bey!
Hakan (gülümseyerek) : Ha! Öyle mi? Başka nelerde iyisindir?
Melis: (tebessümle) : Aslında biliyorsun Ama göstermemi istediğime emin misin?
Hakan: Yok ya! Zamanım yok...Akşam Bakarız istersen...
Melis: Ben hep buradayım nasılsa Ne zaman istersen
Hakan'ın telefonu çalıyor,Hakan ceketinin cebinden alır,ayağa kalkar uzaklaşarak bakar
Hakan (ciddileşir) : Efendim?
Telefondaki ses: Hakan bey polis dün gece türkiye genelide dahil olmak üzere ''Huzur operasyonu''adı altında bir operasyon yaptı! Bize yakın birçok yer,mekan inceleme altına alındı
Hakan bu duruma sinirlenir
Hakan: Allah kahretsin! Adamlarımız ne durumda peki?
Telefondaki ses: Şu anda çok ciddi bir durum yok ama bey efendi çok kızgın ve özellikle sizinle görüşmek istiyor
Melis Hakan'dan yuttuğu taşlarla oynuyor...Hakan melise bakar gülümsüyor
Hakan telefonu kapatır,Melisin yanına geçer
Hakan: Benim gitmem lazım belediye başkanıyla görüşmemiz olduğunu unutmuşum...
Melis: Tamam...Sen git!
Melis yerinden kalkar hakan'a yakınlaşır
Melis: Akşam telafi ederiz Ama...
Hakan (gülümseyerek) : Ederiz Aşkım benim...
Melisi dudağından öper ve gidiyor...
İZMİR GENEL DIŞ-GÜN
KARANLIK BİR TOPLANTI ODASI İÇ-GÜN
Hakan,Beyefendi
Beyefendinin önce elini kızgınca oynattığını görürüz,ayakta duran Hakan'ın yüzüne gideriz bu görüntüden,beyefendinin yüzü gösterilmiyor,Hakan emir komut halinde...
Beyefendi: Biz bu devletin asıl sahipleriyiz dedikçe onlar bizim daha fazla üzerimize geldiler,amarikayı dostlarımız çok rahatsız bundan,Medyayı'da artık kontrol edemez hale geldik,Türkiye'deki başta oğuz bey olmak üzere dostlarımızda oldukça rahatsız bu durumdan! Milliyetçi-muhafazakar diziler artıyor...Türkiye müslümanlara bırakılmayacak kadar değerlidir!
Hakan: 1915'te kaybettiğimiz toprakları geri alacağız! Bundan emin olabilirsiniz....
Beyefendi: (yüksek sesle) Bana lafla gelme Hakan,icraatla gel,icraatla....
Hakan: Doğuda kürtsel söylemlerle,batıda kemalist söylemlerle hareket ediyoruz Ancak partileri kontrol etmekte artık zorlaşıyor...Bizim türkiyeyi çephe çevre saracak bir sarmarın içinde yok edecek daha büyük bir güce ihtiyacımız var...Bu topraklar fethedilmeye değerdir! Ve bunu başardığımızda 15 temmuzdan'da daha beter bir süreçle karşı karşıya kalacaklar! İşte o zaman Sesini çıkartanın kellesi gidecek!
Beyefendi: O gücü sağlamak için seninde bişeyler yapman gerek,Bu laflar bizim için hiç bişey! Daha Nazif eronat'ın kızını dahi bize getiremedin!
Hakan: Nazif eronat'ın kızını size getireceğim...Sadece biraz daha zaman!
Beyefendi: Sana son bir şans yoksa seninde kellen gidecek bu savaş çıktığında!
İSTANBUL GENEL DIŞ-GÜN
PASSİON KAFE İÇ-GÜN
Yıldırım,Senarist genç arkadaşı cenk,Fig.
Cenk laptopu önünde köşe masalardan birinde oturmuş senaryo yazmaya çalışıyordur...Ama kafe'de müziğin sesi çok fazla açıktır,Konsantre olamıyor...
Cenk (garsona) : Abi gözünü sevim şu müziğin sesini kısın...Burada senaryo yazmaya çalışıyorum...Zaten dizi süreleri almış başını gidiyor
Yıldırımda kafeye giriş yapar,Cenk'i görür yanına gelir
Yıldırım: Cırcır böceği cenk!...Napıyorsun burada?
Cenk: Konsantre olabilirsem senaryo yazmaya çalışıyorum yeni dizim için
Yıldırım bir sandalye çeker
Yıldırım: oğlum hatırlar mısın?ilk okulda sürekli tuvalete gitmek için hocadan izin alırdın,Şimdi büyüdünde genç bir senarist mi oldun başımıza,Hani bakim ne yazmışsın?
Cenk: Yazamıyorum ki! Abi sorunda bu...Dizi süreleri o kadar uzun ki
Yıldırım: Git evde yazsana oğlum rahat rahat!
Cenk: Olmaz abi! Ev beni basıyor,daralıyorum...
Garson kız masaya gelir
Garson kız: Ne arzu edersiniz?
Yıldırım: Bişey almim canım sağol!
garson kız gider
Yıldırım: Bence siz napın biliyor musun?senaristler olarak toplanıp kalem kırın,hatta sen yazma grev yap!
Cenk: Tek benim grev yapmamla olacak iş değil ki abi bu genel olarak olması lazım bunun...
Yıldırım: Sloganınızda şu...
Yıldırım elllerini parantez açar gibi kaldırarak
Yıldırım: ''Yerli dizi yersiz uzun''Gerçi hep bilindik bir slogan Ama olsun...
Cenk: Abi sen beni dnlemiyor musun? Tek benim grev yapıp protesto etmemle olmaz bu iş! Sektör genel olarak greve gitmeli ki öyle bile zor!
Yıldırım: O zaman yapacak bişey yok canım kardeşim...Böyle 150-160 Dakikalık dizileri sıkıya sıkıya bayıla bayıla yazar durursunuz...Hadi! Ben kaçtım
Yıldırım kalkar gidiyor...
Cenk: Görüşürüz!
Yıldırım giderken
Yıldırım: Ben oynamıyorum ya! ''Yerli dizi yersiz uzun''
-İSTANBUL-
TUNÇOĞLU HOLDİNG,YÖNETİM KATI,HAKAN ODA İÇ-GÜN
Hakan,Personel kız
Hakan odasına girer,yerine geçer oturur,Telefonu çalıyor,hakan açar
Hakan telefon: meraba fikret bey?
fikret ses: Hakan bey köşemizdeki yazımızla ilgili adem bey'in artık gazetemizle ilişkisi kalmamıştır
Hakan telefon: Fikret bey ben sizden böyle bişey istediğimi hatırlamıyorum! ''Yazılanlardan rahatsız olmak Ancak korkaklığın ifadesidir'
Adem bey gazetenizde çalışmaya devam edecek! Yoksa gazeteci diye işini yapanları hapse atanlardan ne farkınız kalır?
Fikret ses: Peki! Hakan bey...
Hakan telefonu kapatır...Pernonel kız elinde dosyalarla hakan'ın kapısını tıklatır,odaya girer
Personer kız: İmzalanması gereken dosyalar efendim!
Hakan dosyaları önüne koy...Üzerinde ''Cumhuriyet Fazilettir''Sözünün yazılı olduğu ve K.Atatürk imzası bulunan kalemini alır imzalıyor...
-İSTANBUL-
YILDIRIM EV,MUTFAK İÇ-GECE
Yıldırım,Ela
Yıldırım laptopundan Büşra'nın profil sayfasından resimlerine bakarken,Ela ise Domatesleri kesiyordur...
Ela'nın gözü resimlere takılır
Ela: Kim bu?Kız arkadaşın mı?
Yıldırım: Şu hayatta gerçekleştirmek istediğim Ama gerçekleştiremediğim Hayallerimden biri sadece...
Ela: Senin için önemli biri olsa gerek
Yıldırım: Artık bi önemi yok! Başka hayallere tutunsam iyi olacak...
Ela domatesleri tamamen kesmiştir
Ela: Salatalıkları'da sen kes!
Yıldırım laptopun kapağını kapatır
Yıldırım: olur!
Yıldırım salatalıkları kesmeye başlar
Yıldırım: Bak! sen bilmezsin...ben çok güzel sucuklu yumurta yaparım,parmaklarını yersin
Ela: O zaman her sabah kahvaltı senden...
Yıldırım: Ama yok öyle iş bölümü yapıcaz!
Ela: Öyle olsun bakalım! Temizlikte benden o zaman
Yıldırım: Bak! bu iyi fikir,Ee! Senin bir hayalin yok mu?yane bildiğim şeyler dışında sevgili Aşk mesela?
Ela: Sana pek bunları anlatmadım dimi?
Yıldırım: O kadar zaman arkadaşız ama anlatmadın
Ela: bi ara takıldığım bi çocuk vardı üniversiteden
Yıldırım: Ee! Sonra...
-İZMİR-
LÜKS RESTORANT İÇ-GECE
Hakan,Melis,Fig.
Hakan ve Melis yemeklerini bitirmişlerdir,Hakan sürprizi Açıklamak için hazırlanıyordur
Melis: Sıra geldi sürprizinize hakan bey
Hakan Melisin elinden tutar
Hakan: Öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki ben seni çok seviyorum ve hayatım sonuna kadarda Asla bırakmayacağım!
Melis gülümsüyor
Hakan Ceketinin cebinden kırmızı yüzük kutusunu çıkartır...yavaş çekim halinde açısını görürüz
Melis şaşkın,hiç beklemediği bişeydir aslında
Hakan: Hayatımın sonuna kadar benimle birlikte olmaya,Hayatımın kadını olmaya ne dersin melis?
Melis şaşkınlığını gizleyemiyor...
Karede görüntü Donar...
5.Bölüm sonu
Son düzenleme:
