Başyapıt - 4 Cast Away / Yeni Hayat (2000) - Film Yorumları

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,130
Reaksiyon puanı
47,947
Puanı
1,060
Konum
İstanbul

Cast Away.jpg


Cast Away

Tür:
Macera, Dram, Romantik
Süre: 143 dakika

Yönetmen: Robert Zemeckis
Senaryo: William Broyles Jr.

Oyuncular:
Paul Sanchez
Lari White
Leonid Citer
David Allen Brooks

IMDb Linki

Puanlar:
IMDb: 7.8/10
Rotten Tomatoes: 88%
Metacritic: 73/100

Filmin Fragmanı:

Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.
 
  • Beğendim
Reactions: tamerlale98
Uzun yıllar sonraki ikinci izleyişimde de fikrim değişmedi, şahane film.

Doğrusu filmi ikinci kez izlemeye çok da hevesli değildim. Çünkü bu filmden sonra sayıları artan hayatta kalma temalı filmler gittikçe daha az ilgimi çekmeye başlamıştı. Fakat izledikten sonra gördüm ki bu film bir yana geri kalanların hepsi bir yana...

Robert Zemeckis bu filmde aslında hiç de izleyici dostu olmayacak bir strateji izlemiş. Normalde filmlerin de, özellikle Hollywood filmlerinin de belli bir matematiği vardır. Fakat bu film onu yapmayı giriş ve özellikle de sonuç kısımlarında reddediyor. Sonuç detaylarını spoiler içinde yazacağım. Sonuç kısmına hiç itirazım yok ama giriş kısmı daha iyi olabilirmiş. Çok durağan başlıyor ve açıkçası hikayenin sonucuna da çok katkı sunamıyor. Amaç karaktere derinlik katmaksa ona zaten hiç ihtiyaç yokmuş, gelişme kısmında karakteri sevmesi aşırı kolay. Fakat en azından bu türün klişelerinden olmaya başlayan flashback olayına başvurmamaları güzel...

Neyse artısına geçmek gerekirse tabii ki adadaki kısımlar... Tom Hanks'in muazzam performansı... Forrest Gump ve Philadelphia'dan sonraki en iyi performansı bence. Daha önce bu iki filmle Oscar kazanmasaydı Cast Away ile kazanırdı bence. Voleybol topu üzerinden o kadar duygusallık yaratmak nedir, helal olsun... Filmin büyük çoğunluğunda tek başına ve karakterin hislerini müthiş yansıtıyor. Tabii senaryo ve yönetmenlik de çok başarılı. Bu filmle aslında insanlığın milyonlarca yıllık gelişimine rağmen doğayla baş başa kaldığında büyük ölçüde çaresiz kaldığını bir kez daha görüyoruz. Kibrit gibi çok basit gözüken bir icadımızın bile aslında ne kadar değerli, nasıl büyük bir birikimin ürünü olduğunu görüyoruz...

Sonuç kısmı izleyici dostu değil, çünkü bitmek bilmiyor. Normal klasik bir filmde karakterin kurtuluşu ajitasyon şekilde gösterilir. Hele Türk filmiyse sevinç gösterisi slow-motion gösteriler eşliğinde sergilenir. Fakat bu filmde dört gözle beklenen an hızlıca geçiştiriliyor, gösterilmiyor. Bu tercih o an küçük bir hayal kırıklığı yaratıyor ister istemez. Sonrasında diyoruz tamam kadın ile buluşacak sevinç gösterisi oraya saklanmış. Hayır, yine bitmiyor. Sonra hadi yağmur altındaki son buluşmayla başka bir klişe şekilde bitecek diyoruz, yine bitmiyor...

Bu kadar uzaması düzgün bir yere bağlanmasa filmden puan kırma sebebi olurdu direkt fakat sonra bence çok güzel bir noktaya bağlanıyor. Film, kurtuluşun mutluluğuyla bitmiyor. Dev bir hayal kırıklığının ardındaki yeni bir umut ışığı ile bitiyor...

Evet bazen bazı şeyleri hayatımızın en büyük amacı gibi görüyoruz. Ve bu bizi hayata bağlaması açısından güzel bir şey. Fakat belki de bunun getireceği hiç aklımızda olmayan başka güzellikler vardır. Her güne yeni bir umutla başlamalı, belki o dalga bir gün gelir ve güzel şeyler getirir diye...

Özellikle genel anlamda mutsuz olduğum bu dönemde iyi geldi...

9.5/10
 
8.3lük bir film.
O duyguyu çok iyi yansıtmışlar ve film biraz daha uzun olsa bile sıkmazdı. Tom Hanks harika yaşamış karakteri.
 
  • Beğendim
Reactions: mesmeso
Güzel bir filmdi. Bu filmi izlerken aslında küçükken biraz baktığımı anımsadım ama ada hayatının sadece bir kısmı kalmış aklımda bizim TV'de çok fazla sinema yayınlanıyor alt yazılı olarak.
Filme gelince, başı biraz sıkıcıydı ama o kaza ve sonrası aktı gitti. Sonu klasik durumların ötesinde oldu. Böyle olması daha iyi tabiki. Belirsiz bir son ile bitti, yani sonucunu tahmini bir senaryo ile kendimiz canlandırabiliriz. Yolu tarif eden kadın ile mutlu son gibi.

Tom Hanks'ın oyunculuğu mükemmeldi.

Puanın 8.5/10
 
Atmosferini ve ıssız ada hikayesini çok iyi yansıtan, Robinson Cruse tadında sıcacık bir filmdi. O yalnızlık ve dünyadan soyutlanma hissi oldukça etkileyici şekilde aktarıldı. Tom Hanks ise her zamanki gibi rolünün hakkını sonuna dek verdiği bir film oldu.

Dönemi için çok iyi ama klasikler arasında net sıyrılabilen bir filmdi diyemem.

8.0
 
Abi film bitmek bilmedi ya. Normalde 1.5 saatte bitecek filmi 2.5 saatten fazla yapmanın nasıl bir mantığı var? Film neredeyse 3 kere final aşamasına geldi ama bir türlü noktayı koyamadı.

Tom Hanks her filminde beni büyülemeye devam ediyor. Ada hayatını, o çaresizliği ve kurtulma umudunu çok güzel yansıttı bize. En iyi üç filminden biri olarak kabul ediyorum bu yapımı. Süresi kısa olsa daha fazla puan alırdı benden.

8/10
 
Çok başarılı, konusuna rağmen klişeden olabildiğince uzak bir film.

Hayatta kalma temalı filmler genellikle benzer bir formül üzerinden ilerler. Giriş, gelişme ve sonuç kısmı aşırı derecede tahmin edilebilirdir ancak söz konusu Robert Zemeckis gibi usta bir yönetmen olunca, tüm bunlar boşa çıkabiliyor.

Filmin giriş kısmında karakterimizi, karakterimizin çevresindeki insanları, karakterimizin nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğunu görüyoruz. Burada gördüğümüz birçok detay, filmin belli bölümlerinde karşımıza çıkıyor. Ağrıyan dişi dahi... Yani boşu boşuna bir giriş kısmı izlemiyoruz, tabii daha kısa tutulabilirmiş. Hatta herkes sonunun daha kısa olabileceğini dile getirmiş ancak ben tam tersi, giriş kısmının biraz daha kısa tutulabileceğini düşünüyorum. Çünkü sondaki kurgu çok başarılı, çok vurucu.

Gelişme kısmında ise karakterimizin adada mahsur kalması ve yaşadıklarını izliyoruz, burada farklı olan nokta ise karakterimizin adaya kolayca adapte olabilmesi. Bu tip filmlerde normalde bol flaschback eşliğinde, depresif bir karakter görürüz adada. Burada ise tam tersi, hatırladığım kadarıyla sıfır flashback ile tamamen karakterimizi izliyoruz ve asla depresif değil. Tıpkı giriş kısmında gösterildiği gibi bir şekilde hayatta kalmanın, oradaki yaşantısından zevk almanın yolunu buluyor. Wilson reis de kendisine yardımcı oluyor tabii. :A

Sonuç kısmı ise cidden çok başarılı. Film boyunca finalde aşık olduğu kadınla sarılacağı ve o anda filmin biteceğini düşünüyoruz çünkü formül budur. Ancak Robert Zemeckis asla bu toplara girmiyor. Aksine Chuck havaalanına indiği an sevgilisini görmüyor bile. Çok daha sade ve gösterişsiz bir şekilde karşılaşıyorlar, sonrasında ise ayrılıyorlar ve bu andan sonra olabilecek en anlamlı sonu izliyoruz. Chuck'ın adada açmadığı tek kargo/kutu ve onu teslim edişi... Orada verilen mesajı @bazinga çok güzel özetlemiş, üzerine bir şey söylememe veya eklememe gerek yok. Tekrara girmesin... Yani özetle hayatta kalma temalı bir filmde, olabilecek en iyi sonuç kısmını izletiyor Zemeckis bizlere.

Tom Hanks'in oyunculuğu çok başarılı. Bizleri güldürmeyi, üzmeyi, şaşırtmayı kısacası hemen hemen bütün duyguları yaşatmayı başarıyor. Bence kariyerinin en iyi performansları arasında ilk üçe girer şöyle bir düşününce...

Robert Zemeckis'i de bol bol övdüm zaten ancak marka kullanımı ve ürün yerleştirme -böyle diyebiliriz herhalde- konusunda en başarılı yönetmen olabilir. Hemen hemen bütün filmlerinde bir markayı, çok başarılı bir şekilde yerleştirmeyi başarıyor filmlerine. Forrest Gump'la özdeşleşmiş Nike marka ayakkabı, burada da Wilson markası ve top... Back to the Future'da da Calvin Klein vardı mesela ilk aklıma gelen. Gerçi orada birçok örnek vardı buna. :A Hep akılda kalıcı örneklerle karşımıza çıkıyor bu konuda.


Puan: 9/10
 
  • Harika
Reactions: bazinga
Çok başarılı, konusuna rağmen klişeden olabildiğince uzak bir film.

Hayatta kalma temalı filmler genellikle benzer bir formül üzerinden ilerler. Giriş, gelişme ve sonuç kısmı aşırı derecede tahmin edilebilirdir ancak söz konusu Robert Zemeckis gibi usta bir yönetmen olunca, tüm bunlar boşa çıkabiliyor.

Filmin giriş kısmında karakterimizi, karakterimizin çevresindeki insanları, karakterimizin nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğunu görüyoruz. Burada gördüğümüz birçok detay, filmin belli bölümlerinde karşımıza çıkıyor. Ağrıyan dişi dahi... Yani boşu boşuna bir giriş kısmı izlemiyoruz, tabii daha kısa tutulabilirmiş. Hatta herkes sonunun daha kısa olabileceğini dile getirmiş ancak ben tam tersi, giriş kısmının biraz daha kısa tutulabileceğini düşünüyorum. Çünkü sondaki kurgu çok başarılı, çok vurucu.

Gelişme kısmında ise karakterimizin adada mahsur kalması ve yaşadıklarını izliyoruz, burada farklı olan nokta ise karakterimizin adaya kolayca adapte olabilmesi. Bu tip filmlerde normalde bol flaschback eşliğinde, depresif bir karakter görürüz adada. Burada ise tam tersi, hatırladığım kadarıyla sıfır flashback ile tamamen karakterimizi izliyoruz ve asla depresif değil. Tıpkı giriş kısmında gösterildiği gibi bir şekilde hayatta kalmanın, oradaki yaşantısından zevk almanın yolunu buluyor. Wilson reis de kendisine yardımcı oluyor tabii. :A

Sonuç kısmı ise cidden çok başarılı. Film boyunca finalde aşık olduğu kadınla sarılacağı ve o anda filmin biteceğini düşünüyoruz çünkü formül budur. Ancak Robert Zemeckis asla bu toplara girmiyor. Aksine Chuck havaalanına indiği an sevgilisini görmüyor bile. Çok daha sade ve gösterişsiz bir şekilde karşılaşıyorlar, sonrasında ise ayrılıyorlar ve bu andan sonra olabilecek en anlamlı sonu izliyoruz. Chuck'ın adada açmadığı tek kargo/kutu ve onu teslim edişi... Orada verilen mesajı @bazinga çok güzel özetlemiş, üzerine bir şey söylememe veya eklememe gerek yok. Tekrara girmesin... Yani özetle hayatta kalma temalı bir filmde, olabilecek en iyi sonuç kısmını izletiyor Zemeckis bizlere.

Tom Hanks'in oyunculuğu çok başarılı. Bizleri güldürmeyi, üzmeyi, şaşırtmayı kısacası hemen hemen bütün duyguları yaşatmayı başarıyor. Bence kariyerinin en iyi performansları arasında ilk üçe girer şöyle bir düşününce...

Robert Zemeckis'i de bol bol övdüm zaten ancak marka kullanımı ve ürün yerleştirme -böyle diyebiliriz herhalde- konusunda en başarılı yönetmen olabilir. Hemen hemen bütün filmlerinde bir markayı, çok başarılı bir şekilde yerleştirmeyi başarıyor filmlerine. Forrest Gump'la özdeşleşmiş Nike marka ayakkabı, burada da Wilson markası ve top... Back to the Future'da da Calvin Klein vardı mesela ilk aklıma gelen. Gerçi orada birçok örnek vardı buna. :A Hep akılda kalıcı örneklerle karşımıza çıkıyor bu konuda.


Puan: 9/10
Amerika'da yaşasam kesin alırdım bu toptan voleybol oynamasam bile. :A Fiyatı onlar için hiçbir şey. :D
 
  • Beğendim
Reactions: Sherlock

Ekli dosyayı görüntüle 90516

Cast Away

Tür: Macera, Dram, Romantik
Süre: 143 dakika

Yönetmen: Robert Zemeckis
Senaryo: William Broyles Jr.

Oyuncular:
Paul Sanchez
Lari White
Leonid Citer
David Allen Brooks

IMDb Linki

Puanlar:
IMDb: 7.8/10
Rotten Tomatoes: 88%
Metacritic: 73/100

Filmin Fragmanı:

Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.
Konunun üzerinden uzun zaman geçmiş fakat sormak istedim. Bu filmi nereden izleyebilirim bulduğum linkler çalışmıyor ücretli alabileceğim bir yerde olabilir.
 
Konunun üzerinden uzun zaman geçmiş fakat sormak istedim. Bu filmi nereden izleyebilirim bulduğum linkler çalışmıyor ücretli alabileceğim bir yerde olabilir.
Netflix'te mevcutmuş. Apple'dan 4 liraya kiralamak da mümkün.

 
  • Beğendim
Reactions: tamerlale98