Gelmişken genel yorumumu da kısaca yapayım. Çok kısıtlı bir zamanda böyle güzel bir bölüm çıkardığı için Deniz Madanoğlu'na şapka çıkarıyorum. Her anı çok anlamlı ve duygu dolu bir finaldi. Bir tek Reyhan-Nedim işi aydınlanmadı ama genel akış içinde de alakasız duracağı için fazla takılmadım.
Şakir'den sonra Cem'in ölümü de paramparça etti. Songül Öden (özellikle araba sahnesinde) ve genç oyuncular sahnenin altından çok iyi kalkmış emeklerine sağlık. Cem ile Şakir'in konuştuğu ve Berk'in mezar başındaki sahneleri özellikle çok etkileyiciydi. Yılmaz Gruda da ustalığıyla gider ayak renk kattı bölüme.
Tüm ekibe böyle bir iş çıkardıkları için çok çok teşekkür ediyorum. Keşke ömrü daha uzun olsaydı ama bu kadarıyla bile çok güzel bir maceraydı. Reyhan'ı, Cem'i, Mahur'u, Şakir'i, Beste'yi, Erdem'i, Berk'i, Müjde'yi, Behiye'si, Nedim'i, Melis'i, Mercan'ı, Nil'i, Hülya'sı, Derya'sıyla kısacası her şeyiyle çok özleyeceğim. Baharın güzel havasında başlayan bu diziyi kış soğuklarında içim ısınarak da izlemeyi isterdim ama maalesef olmadı. İyi ki fragmanlarını beğenmesem de sonradan merak edip izlemeye karar vermişim. İyi ki böyle bir dizi yapılmış. İyi ki 18 hafta da olsa bu güzel hikayeye konuk olabilmişiz.
Ve son olarak Allah belanı versin FOX.ss