Bir Aile - 1. Bölüm | Yeni Dizi

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,590
Reaksiyon puanı
62,907
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
1. BÖLÜM
(Karataş'ların ailesinde yeni bir gün başlamaktadır. Meryem kahvaltıyı hazırlarken İhsan ise hazırlanıp sofraya oturmuştur.)

İhsan:
Hala uyanmadı mı eşek sıpaları?
Meryem: Dur, ben çağırayım onları.

(Meryem, Hatice'nin odasına girer. Hatice horul horul uyumaktadır.)

Meryem: Kız Hatice, sabah oldu! Kaldır artık o koca poponu!
Hatice: (uykusunda sayıklayarak) Ya bırak beni...
Meryem: Neyi bırakacağım be?
Hatice: (sayıklayarak) Ya, yapma. Bak, görecekler... Dudakların çok güzelmiş...
Meryem: (Hatice'yi sarsarak) Hatice, kendine gel!
Hatice: (uyanarak) Ne oluyor anne ya? Ağız tadıyla bir uyutmadın insanı.
Meryem: Biraz daha uyusaydın o adamın ahlaka mugayır eylemlerine kurban gidecektin kızım. Hem daha ahlaklı rüyalar görsene, nedir dudak falan?
Hatice: Ne alakası var anne? Ben de namus sınırlarımın farkındayım herhalde. Hem bir insanın en az 8 saat uyuması lazım, ben daha uykumun yarısındayım.
Meryem: Sabaha kadar kitap okursan öyle olur tabii. (kolunu sıkarak) Kime diyorum, kalk hadi.

(Hatice oflaya puflaya kalkarken Meryem ise Cemal'in odasına gider.)

Meryem: Cemal, hadi yavrum.
Cemal: (sayıklayarak) Hayır, önce sen... Hayır, sen... Hayır, sen... Ya, inat etme...
Meryem: Allah'ım, ben ne günah işledim de iki tane hayırsız doğurdum? Kendilerinin hayırsız olmasına alıştım da rüyaları bile bir garip bunların!

(Meryem birkaç denemeden sonra er geç Cemal'i uyandırmayı başarır.)

Meryem:
Nasıl uyuyorsun oğlum? Sanki ölmüş gibi, tövbe tövbe. Akşam olacak, sen hala yatıyorsun.
Cemal: Bugün de dünyaya hiçbir fayda sağlamayacağım bir gün geçireceğim, akşama kadar yatsam ne olacak?
Meryem: Fatma söyledi, sana uygun bir iş varmış. Kahvaltıdan sonra oraya gidersin artık.
Cemal: (bir anda kendine gelerek) Gerçekten mi? Harikasın aslan annem! (Meryem'i öpücük yağmuruna tutarak) Heyt be! Fırsat ayağıma geldi sonunda.
Hatice: (kafasını kapıdan uzatarak) Sen ve iş mi? Leyla ve Mecnun bile birbirini bu kadar beklememiştir herhalde, tam 30 yıl. Çocukluğunda, yani en masum çağında bile kimse seni yanında istemezdi, fazla umutlanma yani.
Cemal: (Hatice'nin kahkahalarının peşinden giderek) Var ya, kafanı kırarım senin!

(Hatice ve Cemal koşarak masaya otururken İhsan ise dışarıya çıkmak üzeredir.)

Meryem:
Hayrola İhsan, nereye? Daha kahvaltı yapacaktık.
İhsan: Maldivler'e gideyim diyorum, şöyle 3 ay tatil yapacağım.
Meryem: Ne Maldivler'i ayol? İş var, güç var.
İhsan: Senin kafan kuranderde mi kaldı be kadın? İşe gidiyorum herhalde, siz aylakları bekleyene kadar 2 bardak çayı devirdim. Bu evi ben geçindiriyorum, ben!
Meryem: Ay, git! Cehennemin dibine kadar yolun var!

(İhsan evden çıkarken Meryem ise çayları doldurur.)

Meryem:
Bugün gün sırası bizde Hatice, portakallı kekinden yapacaksın. Unutursan rezil olurum.
Hatice: Sen günde altmış kez söyledikten sonra unutmak ne mümkün? Resmen koskoca altın gününü benim portakallı keklerimle kurtaracaksın, değerimi bil.
Meryem: Asıl benim kısırlarım olmasa halimiz nice olur.
Cemal: İş "benim kısırım, senin keki döver" durumuna gelecekse ben kaçıyorum.
Meryem: Oğlum, bir şeyler ye bari. Zaten beynine doğru dürüst oksijen gitmiyor, bari karbonhidrat ve protein takviyesi yap. Neyse, adresin olduğu kağıt masanın üstünde... Bak...

(Meryem cümlesini tamamlayamadan Cemal evden çıkmıştır.)

Hatice: Anne, sence sabah uyandığımızda gördüğümüz rüyaları hatırlayamamız normal mi?
Meryem: Ay, ne bileyim ben, bilim adamı mıyım? Hem sabah sabah nereden aklına esti?
Hatice: (ağzındaki peyniri yuttuktan sonra) Geldi işte, hem sen soruma cevap ver.
Meryem: 30 yaşına merdiven dayamış olan ve hayatı 3+1'lik evde geçen bir kızsın, başka şeyler düşünsene. Mesela günde elli tane kitap okumayı bırakmak gibi.
Hatice: İşte bu zihniyet yüzünden bilim insanı çıkmıyor bu ülkeden. Kim bilir bunun yüzünden kozalarından çıkmayan kaç bir tane gariban vardır?
Meryem: Seni yaparken beklentilerimiz son derece düşüktü, hele ki abinden sonra; ama sen başka bir şey çıktın be kızım.
Hatice: Alt tarafı bir soru sordum, burnumdan getirdin. Mahalle baskısıyla bırak evi, balkona bile doğru düzgün çıkamayan biriyim, bırak da bir şeylere merak salayım.
Meryem: Sen çoktan salmışsın bile. Hadi sofrayı topla, birkaç saate gelirler.

(O sırada İhsan ise payvona gelmiştir.)
İhsan:
Akşamki organizasyon için hazırlıklar nasıl gidiyor?
Garson: Hiçbir sıkıntı yok efendim, her şey yolunda.

(İhsan tam bir şey söyleyecekken müziğin gelmesiyle irkilir. Payvonun assolisti olan Asiye, gece için hazırlanmaktadır.)

Asiye:
Ne sevenim var, ne soranım var / Öyle yalnızım ki / Çilesiz günüm yok, dert ararsan çok / Öyle...
İhsan: Bir sus be, bir sus! Sabahın köründe etinden et koparıyorlarmış gibi başlama şu şarkıya.
Asiye: İhsan Abi, bugün heyheylerin üstünde sanırsam. Hem sabahın körü diyorsun, ama 12'ye geliyor.
İhsan: Ne carlıyorsun be bana? Ben olmasam sokaklarda ismini ortalık yerde anmak istemeyeceğim şeyler yapacaktın... Bu arada bir kez daha "namusumla para kazanıyorum" topuna tekrar girersen kendini kapının önünde bulursun bu sefer, haberin olsun.

(İhsan odasına giderken Asiye ise patronunun bu davranışlarına anlam verememiştir. O sırada Hatice düşünmeye devam etmektedir.)

Hatice: Anne, bir şey diyeceğim.
Meryem: Yine böyle saçma sapan mevzulara gireceksen önce seni, sonra kendimi öldürürüm.
Hatice: Hayır, öyle bir şey değil. Bizden birinin özel günüydü sanki.
Meryem: Nasıl yani?
Hatice: Babamla senin evlilik yıldönümünüz müydü?
Meryem: Yok, o geçen haftaydı. Kör olasıca baban kutlamadı her yıl olduğu gibi...
Hatice: Babam... Babam ile ilgiliydi galiba.
Meryem: İşte aklıma bir tek evlilik yıldönümü geliyor, o da yanlış zaman geliyor.

(O sırada telefon çalar, arayan kişi Hatice'ye platonik bir aşk besleyen Kerim'dir.)
Kerim:
"Bir gül olmak isterdim / Dalımdan koptuğum an / Yalnız senin için kopayım ve yalnız senin / Avuçlarında solayım diye bir tanem..." Bunu yazmak için günlerimi gecelerimi birbirinde kattım hayatımın anlamı. Nasıl olmuş?
Hatice: İnternet kotana sağlık Kerim'ciğim.
Kerim: Ne demek istedin gülüm?
Hatice: Bunu senin yazmadığın o kadar belli ki. Tahmin ediyorum, internete "aşk şiirleri" falan yazıp bulmuşsundur bunu da.
Kerim: O kadar belli oluyor mu?
Hatice: Senin sandığından da fazla. Ne için aradın yine?
Kerim: Senin sesine hasretim Hatice, bundan daha iyi neden olabilir mi? Nasılsın, iyi misin? Müstakbel babamın, yani İhsan Amca'nın doğum gününü kutladınız mı?
Hatice: Eğer söyleyecek yeni bir şeyin yoksa... Ne? Tabii ya, nasıl unuttuk biz? Anne...

(Hatice, telefonu Kerim'in yüzüne kapayarak annesine bunu söylemeye giderken Kerim ise Hatice ile bir gün evleneceği fikrini hala aklından çıkaramaktadır.)

Hatice:
Anne, bugün babamın doğum günüymüş. İnanması zor, ama Kerim söyledi bana da.
Meryem: Aaa... Demek...
Hatice: Nasıl unuttuğumuza şaşırdın, değil mi?
Meryem: Hayır, bunu Kerim'in hatırlamasına şaşırdım.
Hatice: Ne yapacağız? Pastaneden pasta alayım mı?
Meryem: Abine söyleriz, o alsın. Ne meraklısın dışarıya çıkmaya.
Hatice: Merak etme anne, ailemizin ahlak skalasını düşürecek bir şey yapmayacağım. Usul usul pastayı alıp usul usul evime döneceğim.
Meryem: Laflara bak, çok bilmiş... Gerçi abin de akşama anca gelir. Neyse, al bari.

(Hatice pastaneye giderken telefon çalar. Meryem telefonu açar, arayan Fatma'dır.)
Fatma:
Çok uzatmadan lafa gireceğim, bugünkü gün iptal. Hayriye erken doğum yaptı da... Bu arada İhsan Abi'nin de doğum günü kutlu olsun.
Meryem: Bebek 6 aylık değil miydi? Hem doğum gününü nereden biliyorsun?
Fatma: Ne bileyim, doğdu işte. Neyse, kapatıyorum ben.
Meryem: Hangi hastane? Söyle de geleyim oraya... Fatma? Fatma?

(Fatma telefonu kapattıktan sonra arkadaşlarına doğru yönelir.)
Fatma:
Allah tependen baksın, e mi Hayriye? Senin yüzünden arkadaşıma yalan söyledim.
Hayriye: Meryem'in geçen sefer neler yaptığını unuttun galiba? (pastadan bir dilim aldıktan sonra) Tüm hayat sevincimizi yerle bir etmişti.
Fatma: Yine de çok ayıp oldu ama...

(Kadınlar güne devam ederken Cemal ise görüşmek için müstakbel iş yerine gelmiştir.)
Sekreter:
Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
Cemal: Şey, ben iş görüşmesi için gelmiştim.
Sekreter: Buyrun, içeride sizi bekliyorlar.

(Cemal üstünü başını düzelttikten sonra yavaşça kapıyı çalar ve içeriye girer.)

Cemal:
Merhaba, ben...
Müdire: Buyrun, oturun.

(Müdire kalın çerçeveli gözlükleri, uzun boynu ve modası geçmiş kıyafetleri ile onu beklemektedir. Cemal, usulca sandalyeye oturur oturmaz müdirenin konuşmasını duyar.)

Müdire:
Öncelikle söyleyeyim, ben konuyu uzatmaktan hiç ama hiç haz etmem. Bu yüzden sorularımı dikkatli dinleyin, tekrarı yok.
Cemal: Şey...
Müdire: Daha önce herhangi bir iş deneyiminiz oldu mu? CV'niz yanınızda mı? İyi derecede İngilizce biliyor musunuz? Masa başı işleri yapabilir misiniz ve bununla ilgili düşünceleriniz neler? Bu iş için kendinizi uygun görüyor musunuz, yoksa şans denemek için mi geldiniz? Eğer öyleyse kapı orada...
Cemal: Ama...
Müdire: (önündeki kağıdı okuyarak) Sorularım henüz bitmedi. Hobileriniz ve fobileriniz neler? Sosyal hayatınız nasıl? Presentable mısınız? Bilgisayar kullanmayı biliyor musunuz? Sabıkanız nasıl? Sağlığınızda herhangi bir sorun var mı? Tatlı Küçük Yalancılar'ın son bölümünde neler oldu, kaçırdım da.
Cemal: İstediğim sorudan başlayabilir miyim?
Müdire: Yıl 2015, soru 1980...
Cemal: Bari kağıda yazıp verin bunları.
Müdire: (şaşkınlıkla) Pardon?
Cemal: (ayağa kalkarak) İş görüşmesi diye geldim, sınav çıktı resmen. Kusura bakmayın, ama bu kompleks ile hayatta çalışan bulamazsınız. (kapıyı kapattıktan bir saniye sonra tekrar açarak) Bu arada ağzınızı kapatın isterseniz, sinek kaçacak.

(Cemal koyduğu postaya rağmen yine bir iş sahibi olamadığı için çok üzgündür. Adımları giderek hızlanır, öyle ki ona selam veren arkadaşı Bahtiyar'ı bile görmez.)

Bahtiyar:
Vay Cemal, ben de seni arıyordum.. Allah Allah, yine nereye gidiyor bu?

2 SAAT SONRA
(Aradan 2 saat geçmiştir. İhsan, kafası dağınık olduğu için payvondan erken çıkmıştır. Kapıyı açıp içeri giren adam, gördiği manzara karşısında çok şaşırır. Meryem ve Hatice ellerinde pastayla onu beklemektedir.)

Meryem:
Doğum günün kutlu olsun İhsan.
İhsan: Hangi dağda kurt öldü Meryem? Kaç senedir kutlamıyorsunuz doğum günümü, şimdi nereden aklınıza geldi? Yoksa para mı isteyeceksiniz benden?
Hatice: Ne münasebet babacığım. Hem geçen sene kutladık ya.
İhsan: 'Kutlama' dediğin oysa ben kendimi balkondan atayım o zaman. Hem hediyem nerede?

(O sırada açık televizyondan gelen ses, İhsan'ın lafını böler. Üçü de bir anda televizyona bakakalmıştır. Çünkü Cemal köprüye çıkmış, kameralar ise onu çekmektedir.)

Spiker:
Evet, sayın seyirciler. Şu anda bir vatandaş Boğaziçi Köprüsü'nde intihar teşebbüsünde bulunuyor. Diğer vatandaşlar onu bu fikirden vazgeçirmeye çalışsalar da atlamaya kararlı gibi görünüyor.

Hatice: (televizyonu göstererek) Hediyen de bu olsa gerek baba.

1. BÖLÜM SONU

***
@Bully @Çiğdem- @xemrexxx @EnveR @sokak sanati @Yiğitt @vadikızı @cookies @xemrexxx @Çiğdem- @GunesinOglu @Harunnn60 @Tzira @denizz19 @-potterhead- @mrt-06 @papuleoo @MelankoliK @EFE UYSAL @HachiKo @*YıldırıM* @ozgur2113 @legolas9900 @Samanyolu24 @adımutlulukk @Nisa @Billy Kane @gözlemci @yatutarsa @DarkLeqenD @Reytinger @Jonsnow @crazymurat31 @harzemliişah @Ice_Cool_23

EMEĞE SAYGI olarak beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın. Yeni bölüm, gelecek hafta Fav10.com'da olacak. :)
 

GunesinOglu

Favori Üye
Katılım
6 Ekim 2014
Mesajlar
15,099
Reaksiyon puanı
22,464
Puanı
860
Okurken baya eğlendim.Cidden güzel olmuş,emeğine sağlık.Umarım bunu da bitirmezsin :)
 

MayısKralı

Emekli
Katılım
31 Mayıs 2015
Mesajlar
13,637
Reaksiyon puanı
11,795
Puanı
710
Şöyle bir göz gezdirdim sadece, güzele benziyor ama yarın okusam daha iyi olacak. :)
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,590
Reaksiyon puanı
62,907
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Okurken baya eğlendim.Cidden güzel olmuş,emeğine sağlık.Umarım bunu da bitirmezsin :)
Gerçekten okudun, değil mi? Yanlış anlama, sadece merak ettim. :A

Beğendiğin için de teşekkürler. Devam edip etmemesi konusunda henüz net olan bir şey yok, yorumlara göre hareket edeceğim. :X
 

GunesinOglu

Favori Üye
Katılım
6 Ekim 2014
Mesajlar
15,099
Reaksiyon puanı
22,464
Puanı
860
Gerçekten okudun, değil mi? Yanlış anlama, sadece merak ettim. :A

Beğendiğin için de teşekkürler. Devam edip etmemesi konusunda henüz net olan bir şey yok, yorumlara göre hareket edeceğim. :X

Yok cidden okudum ama bazı yerleri çok hızlı okudum yani bitmeyecek diye :A
 

Angelica

Favori Üye
Katılım
31 Mart 2012
Mesajlar
80,948
Reaksiyon puanı
57,098
Puanı
1,060
Yaş
40
Konum
Kayseri
@Aserat bayıldım süper olmuşş:F:F:F repliklere bittimm zevkle okudum
cemal iyi posta koydu maşallah oda soru fabrikası gibi bir susmadı kadın:F:F