2021 Beni Çok Sev - Film Yorumları

[slhttnmtl]

Yönetmen: Mehmet Ada Öztekin
Tür: Dram
Süre: 2 saat 4 dakika


Oyuncular:

Sarp Akkaya
Songül Öden
Ercan Kesal
Aleyna Özgeçen
Füsun Demirel
Sinan Arslan
Ali Seçkiner Alıcı
Ushan Çakır
Doğukan Polat


Filmin konusu:​

Sedat, Konya kapalı cezaevinde gardiyan olarak çalışan bir adamdır. Kendisine verilen görev gereği Sedat, mahkum olan Musa’yı bir günlüğüne cezaevinden çıkararak memleketine götürür. Musa, hapishanede olduğu 14 yılın ardından ilk defa karısını, annesini ve kendisinden uzaklaşan kızı Yonca’yı görür. Kızı ile muhteşem bir gün geçiren Musa, bir şeylerin yanlış gittiğine dair bir hisse kapılır. Çok geçmeden annesi Musa'dan sakladıkları her şeyi anlatır. Yonca aslında Musa’nın kızı değildir. Kızının öldürüldüğünü öğrenen Musa, onun başına gelenleri öğrenmek zorundadır.

Filmin fragmanı:

​

 

[Emre Ozansoy]

Süresi uzun, fragmanı da pek ilgimi çekmedi ama Netflix filmi olduğu için izleyeceğim.

 

[Angelica]

Merak ettiğim filmlerden yarın mutlaka izleyeceğim

 

[The_Erinch]

Konusu ilgimi çekmedi.

 

[Araf]

Ercan Kesal genelde sanat filmlerinde rol alırdı, bu kez farklılık yapmış.

 

[Gizmen]

Daha izlemedim ama bu hafta içinde izleyeceğim. Netflix top 10 da 3 milyon saat izlenmiş. Flix Patrol’de ise 13.sırada. Güzel başarılar.

 

[Araf]

Bir Netflix Türkiye filmi daha hayal kırıklığı yaşatmayı başarıyor. Yedinci Koğuştaki Mucize'nin yönetmeni Mehmet Ada Öztekin, "Beni Çok Sev" filmiyle filmin hem senaristliğini, hem de yönetmenliğini üstleniyor ve bir mahkumun hikayesine odaklanıyor. Konya kapalı cezaevinde gardiyan olarak çalışan Sedat, Musa'yı cezaevinden çıkararak kızını göstermek için yaşadığı yere doğru yola çıkarır. Musa, 14 yıl sonra evine dönmüş; Alzheimer annesi, yıllar sonra gördüğü kendisine yabancı gelen kızı ve sevdiği kadın aynı evdedir. Zaman geçtikçe trajik olaylar da kendini gösterir.

Hikaye, Sedat'ın üzerinden dönüyor aslında, onun müfettişlere verdiği sorgu üzerinden dönüyor ama tabii Musa karakterinin, Sedat karakterinin anlatımının dışına çıkması filmde dağınıklığa yol açıyor. Anlatım yönünden dağınık bir filmdi. Televizyonda gördüğümüz iki saatin üzerindeki dizilere benziyor, televizyona koysan sırıtmaz bir filmdi. Çok uzun, ağır tempoda ilerliyor ve karakterler sıradan, diyaloglar da olmamış. Televizyon dizisi olacakken yanlışlıkla film olmuş gibi bir filmdi. Filmin aslında en büyük sorunu da, dizi gibi olması. Yönetmen de zaten televizyon dizileriyle ön plana çıkıyor genelde. Klasikleşmiş bu tarz filmlerden sıyrılmayı başarabiliriz umarım.

4/10

 

[Aserat]

İzlemeden önce pek beklentim yoktu ama kendi çapında gayet başarılı bir iş olmuş. Hatta Netflix'in Türk filmleri arasında şu ana kadarki en iyisi bile diyebilirim. Kendi halindeki küçük insanların büyük acılarını olabildiğince sade ve doğal bir şekilde ele almış. Yönetmenin önceki filmi 7. Koğuştaki Mucize'nin aksine büyük bir dram fırtınası (son kısımlarda biraz var ama o kadarı da olur) da yok. Üstelik Antalya gibi bir tatil yöresinin varoş kısımlarını göstermesi de ilginç bir atmosfer katmış. Oyuncular arasında filmin yıldızı kesinlikle muhteşem performansıyla Sarp Akkaya'ydı. Kim der ki EHHŞ'deki şerefsiz Sergen'le buradaki saf Musa'yı aynı kişi oynuyor diye. Ercan Kesal zaten her bulunduğu projeye değer katan biri olarak burada da tecrübesini konuşturmuş. Songül Öden ve Aleyna Özgeçen de güzel oyunculuklarıyla kare ası iyi tamamlamış.

SPOILER

Film boyunca hem küçük anlardan etkili sahneler çıktığı için Musa'nın sonda herkesi tek tek indirmesi, sonra da polis tarafından birkaç kurşunla öldürülmesi filmin gerçekçiliği içinde biraz sakil kalmış. Gerçi olayın trajedisi karşısında başka bir çözüm yolu da yokmuş gibi geliyor ama yine de başka şekilde olabilirmiş. Filmin özetinde Musa'nın Yonca'nın kendi kızı olmadığı yazıyordu ama altından böylesine bir şeyin çıkacağını düşünmemiştim. Hem oralar hem de Musa-Leyla'nın son sahnesi gerçekten etkileyiciydi.

Bu arada Beni Çok Sev isminin Tarkan şarkısından bağımsız verildiğini düşünmüştüm ama meğer orayla ilgisi varmış. Şarkıyı da duymayı bekledim hatta.

Sonuç olarak birtakım hatalarına ve eksiklerine rağmen ilgi çekici ve amaçladığını başaran bir proje olmuş. Bence bu ay Netflix Türkiye için önemli bir dönüm noktası oldu çünkü hem Kulüp hem de bu film sayesinde artık Muhafız ve Atiye gibi yabancı özentisi vasat işler değil, hem bizden hem evrensel olabilen daha kaliteli içerikler görmeye başlayacağımızın sinyalleri iyice verildi.

7/10

Netflix filmleri sıralamam: Beni Çok Sev > Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü? > Kağıttan Hayatlar > Geçen Yaz > Azizler > Yarına Tek Bilet > 9 Kere Leyla >> Kin

 

[Gerekli24]

Tarkan'ın şarkısı aklıma geldi direkt @Dosi @Tolstoyevski

 

[serhatt]

Kadro mükemmel, senaryo da bi o kadar iyiydi fakat o karanlık atmosfer, ağır işleyiş, kasvet beni yedi bitirdi. Son sahneler hariç hiçbir hareket yoktu, dümdüz bir film izledik. Bu durağanlığın üstüne bir de kasvet eklenince çekilmez bir hal almış. O mahalle detayı çok abartı geldi bana, tamam her yerde bu türden mahalleler olabilir fakat buradaki bi tık abartıya kaçmış gibiydi.

Musa'nın cinnet geçirip tüm mahalleyi kurşuna dizmesi çok iyi bir sahneydi, kızın Musa vurulduktan sonra gelip feryat etmesi de etkileyici ve dokunaklı anlardı. O gece ki olaydan sonrasını kısa da olsa göstermeli de iyi olan bir diğer noktaydı. Senaryosu ile in, işleyiş ve atmosferi nedeniyle out bir filmdi.

5.5/10

 

[Dante]

filmi bayagi begendim....
ozellikle filmin gece sahneleri tam da hikayesi gibi noir filtre de sunulmasi olayin trajedisine ve dramina oldukca uyumlu oturmus. filmi bazi yonlerden indie bagimsiz filmler, arthouse cizgilerin de dolasan bir hava da buldum. . . keza ,cekim tarzi ve goruntu anlayisi sinamatografyasinin kimi sahnelerini bazi yabanci ve yerli kult islere benzettim... misal daha giriste yer alan * mufettis ikilisi kendi sahnelerinde az ama oz cok iyi oynamislar... < sunum olarak *true dedective mufettislerine benzettim bu rolleri .


puanim 10 uzerinden 7 , 7.5

unutmazsam - detayli yorumumu bi ara yapmayi dusunuyorum.