Anti kahramanımız, son yılların olay adamı Behzat Ç'ye bir haller olmuş. Farkında mısınız ilk bölümlerde izlediğimiz o 'bıçkın', 'arıza' başkomiserimiz giderek daha seyreltilmiş bir 'arıza başkomiser'e dönüşmeye başladı. Belli ki Behzat Ç'miz fincancı katırlarını ürkütmüş olmalı ki o bilindik keskin tavırlarından giderek uzaklaşıyor.
Eski Behzat'ı müdürleri karşısında süklüm püklüm görmek neredeyse imkansızdı. Müdür, gazeteci, işadamı dinlemez 'ne diyon la' diye başlar söylemediğini bırakmazdı. Mevkisi ne olursa olsun herkes Behzat'ın hışmından nasibini alırdı.
Şimdilerde ise bu hallerini tamamen olmasa bile kısmen terketmiş görünüyor. Birileri 'bu kadar bıçkınlık, aykırılık yeter' demiş olmalı ki son bölümlerde Behzat Ç'ye ince bir ayar çekildiği kendini iyice belli ediyor.
Dizinin 48. bölümünde bazı sahneler dikkatlerden kaçmadı. Öncelikle Behzat'a amirin ne olduğunu, kim olduğunu iyice belletmişler. Çünkü başkomiserin müdürlerinden işittiği kimi sözler 'zılgıt' mesabesinde. Bu türden laflara cevap vermesini bırakın kuyruğunu kıstırıp hemen mekanı terk ediyor Başkomiser Behzat.
Mesela, müdüre bir polis hakkında soru soran Behzat Ç 'ben adamın bekçisi miyim' cevabını alınca en fazla 'eyvallah' diyebiliyor.
Başka bir sahnede Behzat Ç'yi yine müdür pozisyonundaki amiriyle konuşurken ellerini önde kenetlenmiş halde gördük. Aralarında geçen diyalogdan sonra müdür ona 'şimdi çık dışarıda bekle!' deyip kapıyı gösterirken Behzat başkomiserimizin ağzından ' su yolunu bulur!' gibi abuk bir söz çıkıyor. Tavırları ise yine süt dökmüş kedi kıvamında.
Son bölümde dikkati çeken sahnelerden biri de başkomiserimizin bir gazeteci ile konuşması sırasında yaşandı. Eski performansından hayli uzakta görünen Behzat Ç'nin konuştuğu, burnundan kıl aldırmayan gazetecinin biplenen son repliği 'sizin bokunuzu biz mi temizleyeceğiz' olduğunu anlamak hiç zor olmadı. Behzat başkomiser bu sözün altında kaldı ve yine mekanı hemen terk etmeyi tercih etti. Oysa eski bölümlerde bir gazeteci ile konuşmak üzere gazeteye giden Behzat, neredeyse gazeteciye etmediğini bırakmamıştı. Son bölümdeki sahnede gazeteci kimliği Behzat Ç'den rövanşı almış gözüküyor.
Değişiklik bunularla da sınırlı değil. Hatırlanacağı gibi Behzat Ç dizisindeki içkili sahneler eleştiri konusu olmuştu. Behzat, son bölümde ağabeyine içkiyi her zaman içmediğini, özellikle ekibinin yanında onlara kötü örnek olmamaya çalıştığını söylüyor. Behzat Ç'miz ne zamandır kendine böylesi ahlaki misyonlar biçmiş doğrusu şaşırmamak elde değil. Eski Behzat, şişenin dibine vurur ekibiyle kadeh tokuşturmakta adeta yarışırdı. Şimdi ne oldu da örnek olma kaygısı güdüyor anlamak zor.
Ya birileri 'bu kadar bıçkınlık yeter, Behzat Ç ilgi çekebileceği kadar çekti; neme lazım şimdi daha kontrollü olma zamanı' diye düşünmüş olmalı. Ya da şu Behzat Ç'ye kötü örnek olma ihtimaline karşı ayar verme zamanı geldi diye düşünülüp bazı çevrelerden uyarı gelmiş de olabilir. Nitekim Behzat Ç bir polis ve rol icabı bile olsa şu sıralar polisin kötü örnek olmasına kimsenin tahammülü yok herhalde.
Behzat Ç'ye ayar verme konusu aslında bıçak sırtı bir durum. Çünkü ayarı fazla kaçırmak riskli bir hale dönüşebilir. Sıra dışı tarzıyla izleyicinin gönlünde taht kurmayı başarmış olan Behzat Başkomiser'in elleri önde bağdaş kurarak, kuzu kuzu amirini dinleyen, süt dökmüş kedi misali tepkiler veren 'evcilleştirilmiş' bir adama dönüşmesi şüphesiz hepimizde bir hayal kırıklığı yaratabilir. Öyle ya bizler onu böyle tanımadık. Belki de onu kontrol edilmesi zor olduğu için sevdik.
Hayranları farkında mı bilinmez ama Behzat Ç'ye milyonlarca izleyici önünde resmen ayar çekiliyor.
Eski Behzat'ı müdürleri karşısında süklüm püklüm görmek neredeyse imkansızdı. Müdür, gazeteci, işadamı dinlemez 'ne diyon la' diye başlar söylemediğini bırakmazdı. Mevkisi ne olursa olsun herkes Behzat'ın hışmından nasibini alırdı.
Şimdilerde ise bu hallerini tamamen olmasa bile kısmen terketmiş görünüyor. Birileri 'bu kadar bıçkınlık, aykırılık yeter' demiş olmalı ki son bölümlerde Behzat Ç'ye ince bir ayar çekildiği kendini iyice belli ediyor.
Dizinin 48. bölümünde bazı sahneler dikkatlerden kaçmadı. Öncelikle Behzat'a amirin ne olduğunu, kim olduğunu iyice belletmişler. Çünkü başkomiserin müdürlerinden işittiği kimi sözler 'zılgıt' mesabesinde. Bu türden laflara cevap vermesini bırakın kuyruğunu kıstırıp hemen mekanı terk ediyor Başkomiser Behzat.
Mesela, müdüre bir polis hakkında soru soran Behzat Ç 'ben adamın bekçisi miyim' cevabını alınca en fazla 'eyvallah' diyebiliyor.
Başka bir sahnede Behzat Ç'yi yine müdür pozisyonundaki amiriyle konuşurken ellerini önde kenetlenmiş halde gördük. Aralarında geçen diyalogdan sonra müdür ona 'şimdi çık dışarıda bekle!' deyip kapıyı gösterirken Behzat başkomiserimizin ağzından ' su yolunu bulur!' gibi abuk bir söz çıkıyor. Tavırları ise yine süt dökmüş kedi kıvamında.
Son bölümde dikkati çeken sahnelerden biri de başkomiserimizin bir gazeteci ile konuşması sırasında yaşandı. Eski performansından hayli uzakta görünen Behzat Ç'nin konuştuğu, burnundan kıl aldırmayan gazetecinin biplenen son repliği 'sizin bokunuzu biz mi temizleyeceğiz' olduğunu anlamak hiç zor olmadı. Behzat başkomiser bu sözün altında kaldı ve yine mekanı hemen terk etmeyi tercih etti. Oysa eski bölümlerde bir gazeteci ile konuşmak üzere gazeteye giden Behzat, neredeyse gazeteciye etmediğini bırakmamıştı. Son bölümdeki sahnede gazeteci kimliği Behzat Ç'den rövanşı almış gözüküyor.
Değişiklik bunularla da sınırlı değil. Hatırlanacağı gibi Behzat Ç dizisindeki içkili sahneler eleştiri konusu olmuştu. Behzat, son bölümde ağabeyine içkiyi her zaman içmediğini, özellikle ekibinin yanında onlara kötü örnek olmamaya çalıştığını söylüyor. Behzat Ç'miz ne zamandır kendine böylesi ahlaki misyonlar biçmiş doğrusu şaşırmamak elde değil. Eski Behzat, şişenin dibine vurur ekibiyle kadeh tokuşturmakta adeta yarışırdı. Şimdi ne oldu da örnek olma kaygısı güdüyor anlamak zor.
Ya birileri 'bu kadar bıçkınlık yeter, Behzat Ç ilgi çekebileceği kadar çekti; neme lazım şimdi daha kontrollü olma zamanı' diye düşünmüş olmalı. Ya da şu Behzat Ç'ye kötü örnek olma ihtimaline karşı ayar verme zamanı geldi diye düşünülüp bazı çevrelerden uyarı gelmiş de olabilir. Nitekim Behzat Ç bir polis ve rol icabı bile olsa şu sıralar polisin kötü örnek olmasına kimsenin tahammülü yok herhalde.
Behzat Ç'ye ayar verme konusu aslında bıçak sırtı bir durum. Çünkü ayarı fazla kaçırmak riskli bir hale dönüşebilir. Sıra dışı tarzıyla izleyicinin gönlünde taht kurmayı başarmış olan Behzat Başkomiser'in elleri önde bağdaş kurarak, kuzu kuzu amirini dinleyen, süt dökmüş kedi misali tepkiler veren 'evcilleştirilmiş' bir adama dönüşmesi şüphesiz hepimizde bir hayal kırıklığı yaratabilir. Öyle ya bizler onu böyle tanımadık. Belki de onu kontrol edilmesi zor olduğu için sevdik.
Hayranları farkında mı bilinmez ama Behzat Ç'ye milyonlarca izleyici önünde resmen ayar çekiliyor.