- Katılım
- 15 Şubat 2011
- Mesajlar
- 55,491
- Reaksiyon puanı
- 2,350
- Puanı
- 809
'Türbanlı Dizi' demek ayrımcılık değil mi?
Star televizyon yazarı Asabi Adam, atv'nin iddialı projelerinden Huzur Sokağı'nın basında 'türbanlı dizi' olarak anılmasından rahatsızlığını dile getirdi.
İşte Asabi Adam'ın kaleminden ATV'nin dizisine "Türbanlı dizi" denmesinin yanlışlığına dair notlar:
ATV'de yeni sezonda ekrana gelecek olan 'Huzur Sokağı'na dair bu aralar çok yorum yapılıyor. Şule Yüksel Şenler'in aynı adlı kitabından yola çıkarak çekiliyor bu dizi. Aynı eserin daha önce filmi de yapılmış, başrollerde İzzet Günay ve Türkan Şoray oynamıştı.
Bu yapılan yorumlar dizinin bilinirliğini arttırıyor elbette ama yorum yapılırken kullanılan dil beni rahatsız ediyor. 'Türbanlı dizi', 'Türbanlı yazar Şule Yüksel Şenler'.
Bir eseri ya da bir yazarı sadece türban üzerinden tanımlamak kafalarda süren ayrımcılığın bir işareti mi acaba?
Daha önce filmi çekilen ve sonra dizisi yapılan İffet'i kimse 'tecavüzlü dizi' diye tanımlamadı. Fatmagül'ün Suçu Ne?'yi tecavüz sahnesiyle pazarlamak gibi bir iletişim hatası yapıldı, hatta dizinin yayına gireceği gece Doğan Grubu gazetelerinden biri "Fatmagül bu gece tecavüze uğrayacak" başlığı da attı ama aynı şeyden bahsetmiyoruz. Sonuçta bu dizide türbanlı bir ana karakter var, hikaye başka...
Tanımlama yaparken kullanılan dil her zaman önemlidir, o yüzden Huzur Sokağı'nı türbanlı dizi diye anlatmaktan vazgeçmek lazım...
Star televizyon yazarı Asabi Adam, atv'nin iddialı projelerinden Huzur Sokağı'nın basında 'türbanlı dizi' olarak anılmasından rahatsızlığını dile getirdi.
İşte Asabi Adam'ın kaleminden ATV'nin dizisine "Türbanlı dizi" denmesinin yanlışlığına dair notlar:
ATV'de yeni sezonda ekrana gelecek olan 'Huzur Sokağı'na dair bu aralar çok yorum yapılıyor. Şule Yüksel Şenler'in aynı adlı kitabından yola çıkarak çekiliyor bu dizi. Aynı eserin daha önce filmi de yapılmış, başrollerde İzzet Günay ve Türkan Şoray oynamıştı.
Bu yapılan yorumlar dizinin bilinirliğini arttırıyor elbette ama yorum yapılırken kullanılan dil beni rahatsız ediyor. 'Türbanlı dizi', 'Türbanlı yazar Şule Yüksel Şenler'.
Bir eseri ya da bir yazarı sadece türban üzerinden tanımlamak kafalarda süren ayrımcılığın bir işareti mi acaba?
Daha önce filmi çekilen ve sonra dizisi yapılan İffet'i kimse 'tecavüzlü dizi' diye tanımlamadı. Fatmagül'ün Suçu Ne?'yi tecavüz sahnesiyle pazarlamak gibi bir iletişim hatası yapıldı, hatta dizinin yayına gireceği gece Doğan Grubu gazetelerinden biri "Fatmagül bu gece tecavüze uğrayacak" başlığı da attı ama aynı şeyden bahsetmiyoruz. Sonuçta bu dizide türbanlı bir ana karakter var, hikaye başka...
Tanımlama yaparken kullanılan dil her zaman önemlidir, o yüzden Huzur Sokağı'nı türbanlı dizi diye anlatmaktan vazgeçmek lazım...
