Sina Koloğlu: Show TV'de 'Hayatın Tadı', Mehmet Özer imzalı yemek programı. Kendine has bir üslubu var.
Show TV'de 'Hayatın Tadı', Mehmet Özer imzalı yemek programı. Kendine has bir üslubu var. Hızlı konuşuyor, hızlı yemek yapıyor. Her daim ünlü konukları oluyor. Bu hafta Mirgün Cabas ve Aslıhan Doğan vardı. TRT'nin yeni dizilerinden 'Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam'da oynuyor. Kendi rolünü programda şöyle anlattı; 'Ben Canseza isminde bir karakteri oynuyorum. III. Ahmet zamanında abimle benim gözlerimizin önünde babamın kafası kesiliyor. İntikam almak için İran'da yetiştiriliyoruz. Geriye dönüp bir şekilde saraya sızıyoruz...'
Efendim bu tarihi özetin ardından senaryoyla tarih arasındaki 'enteresan ayrım' Aslıhan Doğan tarafından şöyle ifade ediliyor; 'III. Ahmet'i ve Osmanlı'yı bir şekilde şey yapmak için, çökertmek için Patrona Halil İsyanı'na ön ayak oluyoruz. Normalde tarihte böyle bir şey yok.' Mehmet Özer dizinin 'belgesel olmadığının' altını çiziyor bu arada. Doğan; 'Tabii ki tarihi anlatıyoruz, tarihe uygun şeyler anlatıyoruz. Fakat aynı zamanda bu bir dizi sonuçta. Bunu algılayarak seyretmek lazım' diyor. Sonra şu önemli saptamayı da yapıyor; 'Öyle olsa belgesel çekerdik...'
Bence dizi yetkililerinin, oyuncularını dizi hakkında bir imtihandan geçirmelerinde fayda var. Neyi, hangi cümlelerle anlatacakları konusunda.
Show TV'de 'Hayatın Tadı', Mehmet Özer imzalı yemek programı. Kendine has bir üslubu var. Hızlı konuşuyor, hızlı yemek yapıyor. Her daim ünlü konukları oluyor. Bu hafta Mirgün Cabas ve Aslıhan Doğan vardı. TRT'nin yeni dizilerinden 'Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam'da oynuyor. Kendi rolünü programda şöyle anlattı; 'Ben Canseza isminde bir karakteri oynuyorum. III. Ahmet zamanında abimle benim gözlerimizin önünde babamın kafası kesiliyor. İntikam almak için İran'da yetiştiriliyoruz. Geriye dönüp bir şekilde saraya sızıyoruz...'
Efendim bu tarihi özetin ardından senaryoyla tarih arasındaki 'enteresan ayrım' Aslıhan Doğan tarafından şöyle ifade ediliyor; 'III. Ahmet'i ve Osmanlı'yı bir şekilde şey yapmak için, çökertmek için Patrona Halil İsyanı'na ön ayak oluyoruz. Normalde tarihte böyle bir şey yok.' Mehmet Özer dizinin 'belgesel olmadığının' altını çiziyor bu arada. Doğan; 'Tabii ki tarihi anlatıyoruz, tarihe uygun şeyler anlatıyoruz. Fakat aynı zamanda bu bir dizi sonuçta. Bunu algılayarak seyretmek lazım' diyor. Sonra şu önemli saptamayı da yapıyor; 'Öyle olsa belgesel çekerdik...'
Bence dizi yetkililerinin, oyuncularını dizi hakkında bir imtihandan geçirmelerinde fayda var. Neyi, hangi cümlelerle anlatacakları konusunda.