Milliyet Cadde'ye röportaj veren Orhan Alkaya Al Yazamlım ile ilgili soruya şu şekilde yanıt verdi.Basında yer alan haberlere göre son diziniz 'Al Yazmalım'dan kovulmuşsunuz… Bu konuda bir şey söylemek ister misiniz?
Benim bir anlaşmam vardı onlarla. Oyunu çıkarana kadar 2+1 gün çalışacaktım. Dördüncü gün talep edildiğinde 'Hiç anlaşmayalım' dedim. Dizinin beşinci bölümünde sekiz gün aralıksız Bursa'da kaldım. Üzerine üç gün de günübirlik gidip gelince bu koşullarda çalışamayacağımı
söyledim. Oyun provalarım sabote oldu. Bu diziden fikir düzeyinde bile uzak
olmak istiyorum artık. Pişmanlık duygusu taşımak istemem ama sahiden bu
işi kabul ettiğim için pişmanlık duygusunun ucundayım.
'Dizi oynandığı akşamın sabahında çöp oluyor'
* Bir dizide oynamak için neden bu kadar beklediniz?
Ben oyunculuk kökenliyim. Şehir Tiyatrosu'na oyunculuk yaparak başladım. 12 Eylül'de tiyatrodan atıldım. Büyük bir tasviye yapıldı. Ben de farklı alanlara yöneldim. Gazetecilik yaptım, başka işler yaptım. Daha çok yazma ağırlıklı alanlardı bunlar. 89'da rejisörlük yapmaya başladım. Her sene birtakım teklifler gelirdi, boş geçen senem olmadı. Genellikle görüşme bile yapmadan geri çevirirdim. 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' de zamanlama çok iyi örtüştü. 16 bölüm iyi bir senaryo geldi. Boş alanı çok olan bir roldü. Eski mesleğim de dürtükledi beni ve öyle başladım.
*Tiyatro kökenli biri olarak dizi oyunculuğu sizin için ne ifade ediyor?
Ben hangi işi seçerseniz seçin iyi yapılması gerektiğine inanıyorum. İyi ki katil olmadım, çünkü iyi bir katil olmak isterdim. Orada da işin matematiğine, karakterin dramaturjisini doğru kurmaya dönük çalıştığınız zaman yaptığınız işin karşılığını alıyorsunuz. Tabii bir oyun hafızalarda uzun süre kalıyor, bir film tekrar tekrar izlenebiliyor. Ama dizi oynandığı akşamın sabahında çöp oluyor. Bu dramatik bir durum. Muazzam diziler de çekiliyor. Büyük talep var. O yüzden bunun da iyisi, niteliklisi yapılmalı. Orta yaşlı, dul ve çocuklu bir kadının aşık olabileceği ve ona aşık olunabileceği fikrini yaymış olmak bile benim için bir artıdır.Cadde
Benim bir anlaşmam vardı onlarla. Oyunu çıkarana kadar 2+1 gün çalışacaktım. Dördüncü gün talep edildiğinde 'Hiç anlaşmayalım' dedim. Dizinin beşinci bölümünde sekiz gün aralıksız Bursa'da kaldım. Üzerine üç gün de günübirlik gidip gelince bu koşullarda çalışamayacağımı
söyledim. Oyun provalarım sabote oldu. Bu diziden fikir düzeyinde bile uzak
olmak istiyorum artık. Pişmanlık duygusu taşımak istemem ama sahiden bu
işi kabul ettiğim için pişmanlık duygusunun ucundayım.
'Dizi oynandığı akşamın sabahında çöp oluyor'
* Bir dizide oynamak için neden bu kadar beklediniz?
Ben oyunculuk kökenliyim. Şehir Tiyatrosu'na oyunculuk yaparak başladım. 12 Eylül'de tiyatrodan atıldım. Büyük bir tasviye yapıldı. Ben de farklı alanlara yöneldim. Gazetecilik yaptım, başka işler yaptım. Daha çok yazma ağırlıklı alanlardı bunlar. 89'da rejisörlük yapmaya başladım. Her sene birtakım teklifler gelirdi, boş geçen senem olmadı. Genellikle görüşme bile yapmadan geri çevirirdim. 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' de zamanlama çok iyi örtüştü. 16 bölüm iyi bir senaryo geldi. Boş alanı çok olan bir roldü. Eski mesleğim de dürtükledi beni ve öyle başladım.
*Tiyatro kökenli biri olarak dizi oyunculuğu sizin için ne ifade ediyor?
Ben hangi işi seçerseniz seçin iyi yapılması gerektiğine inanıyorum. İyi ki katil olmadım, çünkü iyi bir katil olmak isterdim. Orada da işin matematiğine, karakterin dramaturjisini doğru kurmaya dönük çalıştığınız zaman yaptığınız işin karşılığını alıyorsunuz. Tabii bir oyun hafızalarda uzun süre kalıyor, bir film tekrar tekrar izlenebiliyor. Ama dizi oynandığı akşamın sabahında çöp oluyor. Bu dramatik bir durum. Muazzam diziler de çekiliyor. Büyük talep var. O yüzden bunun da iyisi, niteliklisi yapılmalı. Orta yaşlı, dul ve çocuklu bir kadının aşık olabileceği ve ona aşık olunabileceği fikrini yaymış olmak bile benim için bir artıdır.Cadde