2. Bölümü okumayanlar linke tıklayarak okuyabilirler
https://fav10.net/f620/aile-bireyleri-2-bolum-105776/
Nazlı : Pardon yarın olmaz. Yarın tatil günü. Tatil günü aşure günü olmaz. Sonra hep aşure günü olarak kalır.
Fatma : Nereden çıktı o şimdi ya ?
Nazlı : Ağzımdan çıktı. Yarın olmaz. Pazartesi günü yaparız.
Fatma : İyi sen bilirsin.
1 gün sonra…
Ümit evlerinde aşure günü olacağını öğrenir ve mahalleliye haber vermek için gizli planlar yapar.
Plan şöyledir :
' Bir araba alıp onun üstüne çıkıp mikrofonla bağırarak mahalleliye haber vermektir ve herkese davetiye dağıtmaktır. '
Fatih : Güzel planmış. Senden beklenir. Sen şeytana botunu ters giydirirsin.
Ümit : Şu davetiye işini sen halledeceksin. İşini en iyi şekilde yapmazsan sana pilav, ayran vermem.
Fatih : Tamam.Vermezsen bozuşuruz.
Ümit : İşi hallet sana söz.
Ümit bir araba bulmaya Fatih ise davetiye yaptırmaya gider.
Ümit : Abi şu senin takozu versene. Mahalleliye aşure günü için haber vereceğim.
Ali Bakkal : İddiada 2 banko söyle araba senindir. İstersen daha hiç getirme.
Ümit : Tamam abi söylüyorum.
Ali Bakkal : Tamam alıp gidebilirsin.
Ümit arabayı bulur. Fatih ise işi bitirip Ümit'i yanına gider.
Ümit : Hallettin mi la babayaro.
Fatih : Hallettim kanka. Al sana bir tane örnek.
Ümit : Lan mal hallettim dediğin bu muydu. Ben sana düğün davetiyesi yaptır demedim aşure davetiyesi yaptır dedim.
Fatih : Sen bana davetiye yaptır dedin, aşure davetiyesi yaptır demedin ki.
Ümit : Sana iş verende kabahat. Şebelek. Senin yüzünden annem bana bir sürü laf yapacak. ' Bir işi halledemedin. Senden adam olmaz ' diyecek.
Ümit üzgün üzgün eve gider.
Nazlı : Ne oldu halledebildin mi dediğim işi.
Ümit : Hayır anne.
Nazlı : Senden adam olmaz, bir işi halledemedin.
Ümit ( içinden ) : Ben demiştim.
Nazlı : Elimizde parada kalmadı başka bir plan bulmamız gerek. Herkesin evine giderek yapsan olmaz mı ?
Ümit : Mahallede bir sürü kişi var. Akrabalardan da var. Ben onları gezene kadar yeni yıla gireriz.
Nazlı : Neyse tamam. Bir şeyler buluruz artık. Biraz sonra baban gelecek git bakkaldan 3 tane ekmek al.
Ümit : Tamam. Hemen koşuyorum.
Ümit bakkala varır.
Ali Bakkal : Ümit sana ne kadar teşekkür etsem azdır. İddiada senin sayende 3 bin lira kazandım.
Ümit : Abi sana o kadar para kazandırmışım. Bana 500 Lirasını verebilirsin.
Ali Bakkal : Al sana 500 Lira. 500 Lira senin verdiğin maçlar yanında beleş kalır.
Ümit : Sağ ol abi işte buna çok sevindim.
Ümit koşa koşa eve gider.
Ümit : Anne buldum parayı. Ali bakkala iddiada maç vermiştim. O maçlar tuttu ve o da bana 500 Lira verdi. Onlarla gidip davetiyeleri bastırıp dağıtacağım.
Nazlı : İyi. Beni ferahlattın.
2 gün sonra…
Ümit Fatihle dışarıda dolaşmaktadır.
Ümit : Bugün öğle yapılacak olan aşure gününde evdeki pilavı çaktırmadan yürüteceğim. Ben pilavı çok severim ve millete kaptıracak gözüm yok.
Fatih : Sen varsan bende varım. Bende ayranları yürütürüm.
Ümit gizlice oda da olan pilav tenceresine dalmaya başlar.
Fatih : Burnuna pilav yapışmış kanka.
Ümit : Dalga geçmeyi bırak da gel sende ye şu pilavlardan.
Fatih : Ben gribim kanka. Yersem herkes hasta olur.
Ümit : Olsun sen ye.
Ümitle Fatih pilavı yerken kapıyı Nazlı açar Ümitle Fatih'i görür.
Nazlı ne yapacak ? Ümit'den hastalık geçecek mi ?
https://fav10.net/f620/aile-bireyleri-2-bolum-105776/
Nazlı : Pardon yarın olmaz. Yarın tatil günü. Tatil günü aşure günü olmaz. Sonra hep aşure günü olarak kalır.
Fatma : Nereden çıktı o şimdi ya ?
Nazlı : Ağzımdan çıktı. Yarın olmaz. Pazartesi günü yaparız.
Fatma : İyi sen bilirsin.
1 gün sonra…
Ümit evlerinde aşure günü olacağını öğrenir ve mahalleliye haber vermek için gizli planlar yapar.
Plan şöyledir :
' Bir araba alıp onun üstüne çıkıp mikrofonla bağırarak mahalleliye haber vermektir ve herkese davetiye dağıtmaktır. '
Fatih : Güzel planmış. Senden beklenir. Sen şeytana botunu ters giydirirsin.
Ümit : Şu davetiye işini sen halledeceksin. İşini en iyi şekilde yapmazsan sana pilav, ayran vermem.
Fatih : Tamam.Vermezsen bozuşuruz.
Ümit : İşi hallet sana söz.
Ümit bir araba bulmaya Fatih ise davetiye yaptırmaya gider.
Ümit : Abi şu senin takozu versene. Mahalleliye aşure günü için haber vereceğim.
Ali Bakkal : İddiada 2 banko söyle araba senindir. İstersen daha hiç getirme.
Ümit : Tamam abi söylüyorum.
Ali Bakkal : Tamam alıp gidebilirsin.
Ümit arabayı bulur. Fatih ise işi bitirip Ümit'i yanına gider.
Ümit : Hallettin mi la babayaro.
Fatih : Hallettim kanka. Al sana bir tane örnek.
Ümit : Lan mal hallettim dediğin bu muydu. Ben sana düğün davetiyesi yaptır demedim aşure davetiyesi yaptır dedim.
Fatih : Sen bana davetiye yaptır dedin, aşure davetiyesi yaptır demedin ki.
Ümit : Sana iş verende kabahat. Şebelek. Senin yüzünden annem bana bir sürü laf yapacak. ' Bir işi halledemedin. Senden adam olmaz ' diyecek.
Ümit üzgün üzgün eve gider.
Nazlı : Ne oldu halledebildin mi dediğim işi.
Ümit : Hayır anne.
Nazlı : Senden adam olmaz, bir işi halledemedin.
Ümit ( içinden ) : Ben demiştim.
Nazlı : Elimizde parada kalmadı başka bir plan bulmamız gerek. Herkesin evine giderek yapsan olmaz mı ?
Ümit : Mahallede bir sürü kişi var. Akrabalardan da var. Ben onları gezene kadar yeni yıla gireriz.
Nazlı : Neyse tamam. Bir şeyler buluruz artık. Biraz sonra baban gelecek git bakkaldan 3 tane ekmek al.
Ümit : Tamam. Hemen koşuyorum.
Ümit bakkala varır.
Ali Bakkal : Ümit sana ne kadar teşekkür etsem azdır. İddiada senin sayende 3 bin lira kazandım.
Ümit : Abi sana o kadar para kazandırmışım. Bana 500 Lirasını verebilirsin.
Ali Bakkal : Al sana 500 Lira. 500 Lira senin verdiğin maçlar yanında beleş kalır.
Ümit : Sağ ol abi işte buna çok sevindim.
Ümit koşa koşa eve gider.
Ümit : Anne buldum parayı. Ali bakkala iddiada maç vermiştim. O maçlar tuttu ve o da bana 500 Lira verdi. Onlarla gidip davetiyeleri bastırıp dağıtacağım.
Nazlı : İyi. Beni ferahlattın.
2 gün sonra…
Ümit Fatihle dışarıda dolaşmaktadır.
Ümit : Bugün öğle yapılacak olan aşure gününde evdeki pilavı çaktırmadan yürüteceğim. Ben pilavı çok severim ve millete kaptıracak gözüm yok.
Fatih : Sen varsan bende varım. Bende ayranları yürütürüm.
Ümit gizlice oda da olan pilav tenceresine dalmaya başlar.
Fatih : Burnuna pilav yapışmış kanka.
Ümit : Dalga geçmeyi bırak da gel sende ye şu pilavlardan.
Fatih : Ben gribim kanka. Yersem herkes hasta olur.
Ümit : Olsun sen ye.
Ümitle Fatih pilavı yerken kapıyı Nazlı açar Ümitle Fatih'i görür.
Nazlı ne yapacak ? Ümit'den hastalık geçecek mi ?