Ahmet Mümtaz Taylan'dan Samimi Açıklamalar!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Fks14
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Fks14

Konu Sahibi
Süper Emekli
Katılım
15 Şubat 2011
Mesajlar
55,491
Reaksiyon puanı
2,350
Puanı
809
Bu oyun için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Taylan, 'Yılmaz Erdoğan'la birlikte sahneleyeceğiz. Demet Akbağ ve Yasemin Yalçın'ın yaklaşık 20 sene sonra tekrar bir araya geldikleri ilk oyun olacak' diyor.

'Leyla ile Mecnun' hayatınızda neyi değiştirdi?

Her projenin insanın üzerinde bir etkisi vardır. 'Leyla ile Mecnun', severek ve isteyerek sete gidip gelmenin tarihi oldu benim için. Sadece para kazandığım değil, aynı zamanda beni mutlu eden bir iş. Dizi işi, çok mutluluk ve sevinç içermez set hayatı bakımından. Çünkü ister istemez sıkça tekrara düştüğümüz, oyunculuk açısından da her zaman meydan okumalar içermeyen bir format. Ama 'Leyla ile Mecnun', çok zengin bir içeriğe sahip olduğu için daha özgür, daha pervasız olabiliyoruz oyunculuk açısından. Haftada dört gününüzü geçirdiğiniz bir yerde mutlu olabiliyorsanız, bu iyidir.


Projeye başlarken bu kadar tutacağını tahmin ediyor muydunuz?

Onu hiçbir zaman bilemezsiniz. Bir tahminde bulunmaya da çalışmadım. Çünkü dizi sadece sizin, yönetmenin, senaristin performansına bağlı bir şey değil. Çok belirleyeni olan bir iş. Başlangıçta tutsun, seyredilsin, başka bir şey düşünmeden sinema tiyatro işlerine de gidelim diye düşündüm. Ama bu proje çok daha fazlasını verdi bana. Sürprizli bir iş oldu.

Dizideki genç oyuncuları nasıl buluyorsunuz?

İlham verici! Ali Atay, Serkan Keskin, Osman Sonant, Cengiz Bozkurt, kadın oyuncular hepsi birlikte çalışmaktan gerçekten zevk aldığım oyuncular. Genç oyuncularla hem çalışmaktan hoşlanıyorum hem de zaman zaman çok şey öğreniyorum. Birlikte oynamanın keyfini çıkartabiliyoruz. 'Leyla ile Mecnun'la ilgili söylediğim olumlu ve neşeli şeylerin birçoğu zaten çalışma arkadaşlarımın tutum ve donanımına da yaslanan şeyler. Ancak o uyum, o köpürtme olduğu zaman bu kadar iyi olabiliyor bir iş.

Filminin çekileceğini biliyoruz. Dizinin devamı gibi mi olacak?

Onur (Ünlü), şimdi değil ama bitmeye yakın bir 'Leyla ile Mecnun' filmi çekmeyi düşünüyor. İyi de olur. Çünkü senaryosundaki bu özgünlük ve özgürlük iyi bir filmi vadediyor. Diziyi içeren ama diziye benzemeyen, başlı başına bir bütünlüğü olan bir film çıkabilir.

Türkiye'de absürd komedinin yeri nedir?

Başka örnekleri var mı?'Kaygısızlar', 'Beşik Kertmesi', biraz 'Yedi Numara' gibi absrüd öğeler içeren başka işler vardı. Hatırlayamadıklarım da vardır, üretenleri kusura bakmasın. Ama bu kadar geniş muhabbetle karşılanan ilk örnek gibi görünüyor. Bizimkine sadece absürd komedi demek de haksızlık olur. Fikri firar bir iş. Ancak savruk bir iş değil. Hesabı kitabı Onur ve Burak (Aksak) tarafından iyi yapılıyor. Biz de oyunculuk üslubu açısından dizinin yarattığı imaja hizmet eder vaziyetteyiz.

Keşanlı Ali Destanı müzikalini sahneye koyarken sizin için sürpriz olan ne vardı?

Bir oyunun çalışma süreci her zaman sürprizlerle doludur. Çünkü siz kafanızda ne kurarsanız kurun çalıştığınız oyuncular bazen iyi, bazen kötü sürprizlerle karşınıza çıkarlar. Biz çok kötü bir sürprizle karşılaşmadık. Genel olarak verimli denebilecek bir çalışma süreciydi.

Yönetmenliği üstlendiğiniz 'Hanımhanımcıklar' dan bahsedebilir misiniz?

'Hanımhanımcıklar', Demet Akbağ ve Yasemin Yalçın'ın yaklaşık 20 sene sonra tekrar bir araya geldikleri ilk oyun olacak. Hepimiz bunun için çok heyecanlıyız. Eminim seyirciyi de heyecanlandıracak. Yılmaz'la (Erdoğan) birlikte sahneleyeceğimiz bir oyun. Kardeşliğimiz arkadaşlığımız, dostluğumuzun tiyatro üstünden ortak bir çalışmaya dönüşecek olması sevindirici. Seneye muhtemelen devlet tiyatrolarında da oyun yöneteceğim. Bu sene benim için şanslı bir seneydi.

Sizi sahnede izleyemeyecek miyiz? Yönetmen olarak daha mı rahat ifade ediyorsunuz kendinizi?

Böyle daha mutlu oluyorum. Yönetmen koltuğunun sorumluluklar daha fazladır. Bir bütünün tamamından sorumlusunuz. Doğrusu ben de yük taşımayı seviyorum.

Yılmaz Erdoğan'ın yeni filminde de birlikte çalışacaksınız...Evet, 'Kelebeğin Rüyası'nda ikimizin de başrol olmamakla birlikte rolleri var. Çünkü iki genç şairin hikayesini anlatıyor. Filmin birçok aşamasında yer alacağım.

Yılmaz Erdoğan nasıl bir yönetmen? Zorlayıcı mı?

Yılmaz her bakımdan şahane bir adamdır. Bütün yönetmenler zordur. Çünkü sinema, yönetmen sanatıdır. Çok ağır bir sorumluluğu vardır. Yılmaz iyi yazan, iyi anlatan, kendini iyi ifade eden bir yönetmen. Dolayısıyla birçok zorluk donanımı ve kişiliği sayesinde kolaylaşıyor. Ama hepsinden ayrı çok yakın dost, kardeş benim için.

Yazı çalışarak geçireceksiniz gibi görünüyor. Tatil yapmayacak mısınız?

Ben eğlenmeyi bilen birisi değilim. O konuda görgüm birazcık sınırlı. Çalışırken dinleniyorum. Dolayısıyla tatil meselesiyle aram iyi değil, çalışmayı tercih ediyorum.

Kızınıza vakit ayırabiliyor musunuz bu yoğun tempoda?

Cumartesileri çalışmıyorum, kızımla vakit geçirmeye çalıştığım gündür. Ayşe şimdi 13 yaşında, çok hızlı değişiyor ve gelişiyor. O gelişim sürecini izlemek hem heyecan verici hem de insan üstlenmesi gereken yeni sorumlulukları fark ediyor. Anne-babalık insanı geliştiren bir şey. Belirgin ezberlerle sürdürmezsiniz. Ben o sorumluluğu layıkıyla taşımaya çalışıyorum.

Otoriter bir baba mısınız?

Evet, otoriter bir babayımdır. Ama kendi düşüncelerimi dayatmam. Disiplinli olmanın faydalarını sıkıcı olmadan anlatmaya çalışıyorum. İyi arkadaşız kızımla. Bir erkeğin bir kadını anlaması zordur. Bu evladınız olsa da geçerli. Dolayısıyla ben daha ziyade anlamaya çalışıyorum.

Çok medeni bir boşanma süreci geçirdiniz. Eski eşiniz Ayçin İnci'yle arkadaşlığınız devam ediyor mu?

Ömür boyu arkadaşız. Biz sadece evlilik birliğinin bitmesine karar verdik. Sekiz yıldır birlikteydik. Bir hayatı paylaştık. Bundan sonra o birliktelik başka bir biçimde devam edecek. Ayçin'i çok severim. Hâlâ çok seviyorum. Beni çok iyi anlayan, çok iyi gözlemlemiş, her sıkıntımda derdime ilaç olabilecek bir arkadaşım.



 
Burdan L&Mnin bir süre daha bizlerle birlikte olduğu çıkar

Güzel olmuş