Aşkın Alfabesi - 5. Bölüm

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,587
Reaksiyon puanı
62,904
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
1. Bölüm (Aşka Giriş): https://fav10.net/forum/threads/aşkın-alfabesi-1-bölüm-yenİ-dİzİ.235396/
2. Bölüm (Bak Sen Şu İşe): https://fav10.net/forum/threads/aşkın-alfabesi-2-bölüm.236019/
3. Bölüm (Cilveleri Bitmez Kaderin...): https://fav10.net/forum/threads/aşkın-alfabesi-3-bölüm.236490/
4. Bölüm (Çaresizlik...): https://fav10.net/forum/threads/aşkın-alfabesi-4-bölüm.237186/

5. BÖLÜM - Değişik Bir Gece...

(Şehriban, Çiğdem ve Hafize, salonda oturup konuşmakta ve Ozan ile ilgili plan yapmaya çalışmaktadır.)

Şehriban: Yok, yok, yok! Aklıma hiçbir şey gelmiyor!
Çiğdem: Benim de aklıma bir şey gelmiyor. Kahvaltı planımız bile işe yaramadıysa bir şey yapamayız artık...
Hafize: Umudumuzu kesmeyelim hemen, biraz daha düşünürsek buluruz belki...
Çiğdem: Aslında... Onu takip etsek, neler yaptığını öğreniriz...
Hafize: Ama nasıl olacak ki?
Şehriban: Onun şu anda ne yaptığını öğrensek daha iyi olacak işte, ama nerede...

(O sırada Şehriban'ın telefonu çalar. Arayan onun komşusu ve arkadaşı olan Zerrin'dir.)

Şehriban: Alo, Zerrin? Niye aradın, bir şey mi oldu?
Zerrin: Kız, Şehriban... Ne gördüğümü bir bilsen... Senin oğlanı gördüm takım elbisecide...
Şehriban: Kız, benzetmiş olmayasın?
Zerrin: Ben de ilk öyle sandım, ama önüne dönünce fark ettim. Akşam biriyle restorana gidecekmiş galiba, Fatih ile onu konuşuyorlardı. Restoranın adını ve adresini öğrendim hatta...
Şehriban: (eline küçük bir kağıt alarak) Söyle bana sen onu... (yazdıktan sonra) Tamam, çok teşekkür ederim. Önemli bir şey yok, merak etme. Hadi Zerrin, yazmasın. Anlatırım sonra...

(Şehriban büyük bir heyecanla telefonu kapatır.)

Hafize: Arayan kimdi kızım?
Şehriban: Bizim Zerrin aradı... Ozan'ı böyle takım elbise satan bir yerde görmüş. Akşam yemeğine çıkacakmış, onun için hazırlanıyormuş Fatih ile birlikte...
Çiğdem: Ay, şimdi takım elbiseyle ne kadar da karizmatik olmuştur...
Şehriban: Kendine gel kız, planımıza yoğunlaşmamız lazım...
Hafize: Şimdi ne yapacağız peki?
Şehriban: Anlatıyorum kızlar, beni dinleyin...

(Şehriban planı anlatmaya başlarken, kamera Deniz'e geçer. Genç kadın, annesinin evinde akşam yemeği için hazırlanmaktadır. Nihal ise sürekli arayıp durmakta, o da görmezden gelmektedir. O sırada kapı çalar ve içeriye Zuhal girer.)

Zuhal: İçeriye girebilir miyim?
Deniz: Gel anne, gel...
Zuhal: (yatağa oturarak) Hadi, sen de otur yanıma... Sana bir şeyler söylemem lazım Deniz...
Deniz: Kötü bir şey mi oldu? Yani benim bilmek istemeyeceğim türden...
Zuhal: Yok, daha başka şeyler... (Deniz yatağa oturduktan sonra konuşmasına devam eder) Nereye gidiyorsun?
Deniz: İş... İş yemeğine...
Zuhal: Emin misin? Daha önce hiç söylemedin bana. Hem sen iş yemeğine gidecek olsan bu kadar süslenmez, "iş yemeği" der geçerdin. Bir şey olmadı, değil mi?
Deniz: Hiçbir şey olmadı, bana güvenebilirsin. Hem ben sana hiç yalan söyledim mi bugüne kadar?
Zuhal: Söylemezsin tabii, sana güveniyorum. Ama ne bileyim, biri mi var? Onunla mı çıkacaksın yemeğe? Söyle, gerçekten kızmam...
Deniz: Anne, gerçekten biri yok hayatımda. İş yemeği işte...
Zuhal: Tamam, tamam, inandım. (kollarını açarak) Hadi, sarıl anneye...

(Anne-kız sarıldıktan sonra Zuhal odadan çıkar ve Deniz hazırlanmaya devam eder. Kamera ise İpek, Çiçek, Alper ve Barış'a geçer. Gençler ne yapacaklarını konuşurken İpek'in telefonu çalar.)

İpek: Sessiz olun, telefon çalıyor... Alo, anne?.. Bir şey mi oldu?.. Evet... Ne dedin?.. Tamam, geliyorum hemen...

(İpek can sıkıntısıyla telefonu kapatır.)

Çiçek: Ne oldu, annem niçin aradı?
İpek: Eve çağırıyor bizi. Bir yere gideceklermiş, ev de boş kalacakmış. "Gelin, oturun" diyor...
Alper: Ama niye canın sıkkın ki minik kurabiyem?
İpek: Eve çağırdı annem, bilmem farkında mısın?
Çiçek: Anlasana, bu bizim için bir fırsat...
Barış: Evde kimse yokken kayıp fermuar parçasını daha rahat arayabiliriz...
Alper: O zaman niye duruyoruz, gidelim hadi...

(Gençler yürümeye devam ederken kamera yine Deniz'e döner. Genç kadın apartmandan çıkarken Nihal'in arabasını görmüştür. Deniz onu gözardı edip yürümeye devam ederken, arkadaşı ise koşarak onu kolundan tutar.)

Deniz: Nihal, bırakır mısın kolumu?
Nihal: Deniz, bırak seni götüreyim restorana...
Deniz: Hayır, tek başıma giderim ben...
Nihal: Senden defalarca özür diledim ya...
Deniz: Sadece özür dilemek yetmiyor işte...
Nihal: Deniz, yüzüme bakar mısın? Bunu konuşarak halledebiliriz, ama sen bir türlü izin vermiyorsun. Gel arabaya, konuşalım. Gerçekten başka bir amacım yok, inan bana...
Deniz: (yüzünü Nihal'e dönerek) Tamam, ama sadece konuşacağız...

(Deniz ve Nihal arabaya geçer. Nihal arabayı çalıştırır ve yolculuk başlar. İki kadın da sus pus arabada oturmaktadır. Sessizliği Nihal bozar.)

Nihal: Biliyorum, Enis yüzünden çok zor zamanlar yaşadın. Ama öyle konuşunca dayanamadım ben de. İnsanlık hali işte, Deniz...
Deniz: "Arkadaş" dediğin, dostunu yıllar önce aldatıp giden nişanlısını yıllar sonra tekrar karşısına getirmez. Anladın mı Nihal?
Nihal: Tamam, ne kadar kızsan da haklısın. Ama...
Deniz: Ben de seni anlıyorum, bilemezdin. Ama buna gerçekten gerek var mıydı?
Nihal: Bu konuda fazla hassas olduğunu biliyorum, fakat bu kadar kızacağını ben bile düşünememiştim. Bir şey diyeceğim, sen Enis'i hala unutamadın mı?
Deniz: Off, Nihal! Dönüp dolaşıp yine aynı yere getiriyorsun konuyu!

(Arabadaki sessizlik devam ederken, kamera bu sefer Şehriban, Çiğdem ve Hafize üçlüsüne döner. Üçlü taksiyle restorana gitmeye çalışmakta, ancak trafiğin yoğun olması nedeniyle bir türlü ilerleyememektedir. Taksicinin ise aklı fikri Çiğdem'dedir. Sürekli aynadan ona bakmakta ve kaş göz hareketleri yapmaktadır. Genç kız bunu görmezden gelmeye çalışsa da, taksicinin son hareketi sabrını taşıran son damla olur.)

Çiğdem: (ayağa kalkar, ancak kafasını tavana vurur ve yine yerine oturur) Bana baksana sen, kime öyle hareketler yapıyorsun?!
Taksici: Ne yaptım ki ablacığım?
Çiğdem: Bir de utanmadan "ablacığım" diyor!
Hafize: Ne oldu ki Çiğdem kızım?
Çiğdem: Bu sapık taksici bana saçma sapan hareketler yapıyor...
Şehriban: (el çantasıyla adamın kafasına vurarak) Sen kime hareket yapıyorsun, terbiyesiz herif!
Çiğdem: Vur, Şehriban Abla, vur kafasına! Acıma sakın!..
Taksici: Şimdi polisi arayacağım, bırakın beni!
Hafize: Kızlar, adam ciddi gibi. İnelim taksiden de başımıza bela almayalım...

(Kadınlar zorla taksiden iner. Şehriban ve Çiğdem hala saydırmaya devam ederken, kamera Deniz ile Nihal'e geri döner. İkili restorana gelmiştir. Deniz arabadan inip restorana girer girmez Ozan ile göz göze gelir. Genç adam ayağa kalkıp Deniz'in elinden tutarak onu masaya geçirir. Genç kadın, onun şimdiye kadar gördüğü erkeklerden çok farklı olduğunu ve aradığı mutluluğu onda bulacağını anlamıştır.)

Deniz: Sonunda buluşabildik...
Ozan: Günler bir türlü geçmek bilmedi...
Deniz: (kafa sallayarak) Evet, oysa sadece birkaç gün oldu. Bu arada, takım elbise...
Ozan: Çok abartılı olmuş, değil mi? Ben dedim Fatih'e o kadar, ama dinlemedi...
Deniz: Yok, yok. Aksine çok yakışmış, farklı bir hava katmış sana...

(İkili yavaş yavaş kaynaşmaya devam ederken, Nihal de gizlice restorana girmiştir. Boş masa bulamadığı için Fatih'in oturduğu masaya geçmiştir. Genç adam yüzünü menü ile kapatıp diğerlerini izlemek ile meşgul olduğundan yanına Nihal'in geldiğini fark etmez.)

(Bir süre sonra Şehriban, Çiğdem ve Hafize de oraya gelir ve daha yeni boşalan bir masaya kurulup Ozan'ı izlemeye başlarlar. Böylece her şey tamamlanmış olur.)

Çiğdem: Tam da tahmin ettiğim gibi çok yakışıklı olmuş...
Şehriban: Kız, sus! Planımıza konsantre olmamız lazım...
Hafize: Aslında önden görebilsek şu kızı, arkadan hiçbir şey anlaşılmıyor...

(O sırada ikilinin yemeği gelir. Deniz ve Ozan'dan hala ses seda çıkmamaktadır. Bu seferki sessizliği ise Deniz bozar.)

Deniz: Ozan, biz buraya akşam yemeği için gelmedik mi? İyice tanışmak, kaynaşmak için yani...
Ozan: Bilemiyorum ki şimdi? İçimde çok garip bir his var. Kelebekler uçuşuyor içimde...
Deniz: Daha önce hiç böyle hissettin mi? Dilinin ucunda bir şeyler var, ama söyleyemiyorsun... İçini bir heyecan kaplıyor...
Ozan: Ben onu seni gördüğümden beri hissediyorum, bu ilk değil ki...
Deniz: Dosyaları toplarken, göz göze geldiğimiz o an... Tıpkı filmlerdeki gibiydi...
Ozan: Ben filmlere inanmam, ama masallara inanırım...
Deniz: Ben de inanmazdım filmlere, ama inancımı yitirmişken, senin karşıma çıkman... Sürpriz oldu...
Ozan: (tebessüm ederek) Peki ya masallara neden inandığımı biliyor musun? Çünkü her şeye rağmen sonları mutlu biter. Prens ve prenses kavuşur...
Deniz: Ve sonsuza kadar mutlu mesut yaşarlar...

(O sırada Ozan, Deniz'in elini tutar. Deniz ise buna karşılıksız kalmaz ve o da onun elini tutar. Çift, yakınlaşmaya başlamıştır bile. Tam o anda restorana sürpriz biri girer. Enis, Deniz'i o halde görünce küplere biner. Genç adamın öfke dolu bakışları içerisinde bölüm son bulur.)

- 5. BÖLÜM SONU -
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Bölümün tamamını okdum. Gerçekten güzel yazmışsın yine. Eline sağlık.

Her şey dozunda ben hikayeyi severek okudum bu bölümde.
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,587
Reaksiyon puanı
62,904
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Bölümün tamamını okdum. Gerçekten güzel yazmışsın yine. Eline sağlık.

Her şey dozunda ben hikayeyi severek okudum bu bölümde.
Teşekkür ederim, gelecek bölüm daha heyecanlı ve komik olacak. Ayrıca sonunda da büyük bir sürpriz olacak. Gerçi bölümleri kısa kısa yazmam gerektiğini de göz önüne alırsak, bir-iki bölüm sonra gerçekleşecek gibi görünüyor. Ama sizin gibi takipçilerim oldukça sırtım yere gelmez... :X
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Teşekkür ederim, gelecek bölüm daha heyecanlı ve komik olacak. Ayrıca sonunda da büyük bir sürpriz olacak. Gerçi bölümleri kısa kısa yazmam gerektiğini de göz önüne alırsak, bir-iki bölüm sonra gerçekleşecek gibi görünüyor. Ama sizin gibi takipçilerim oldukça sırtım yere gelmez... :X

Bekliyoruz ama ben uzunluğundan ziyade fazla etiket kullanıyormuşsun gibi geliyor. Profile falan etiketleme yapmasan daha iyi tabi bir bildirimden hiç bir şey kaybetmem ben ama gerek yok bence.:D
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,587
Reaksiyon puanı
62,904
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Bekliyoruz ama ben uzunluğundan ziyade fazla etiket kullanıyormuşsun gibi geliyor. Profile falan etiketleme yapmasan daha iyi tabi bir bildirimden hiç bir şey kaybetmem ben ama gerek yok bence.:D
Tamam, yapmam bir daha. Sadece dizi ile ilgili önemli gelişmeleri paylaşırken ayrı bir konu açmamak için profile yazdım işte... :D
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,587
Reaksiyon puanı
62,904
Puanı
1,061
Konum
İstanbul

cookies

Tecrübeli Üye
Katılım
6 Ekim 2012
Mesajlar
29,742
Reaksiyon puanı
18,793
Puanı
1,060
Yaş
26
@aserat54 şaka yaptim lo öldürme beni ipek tek başına kalır sonra minik kurabiyem :bhr:
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,587
Reaksiyon puanı
62,904
Puanı
1,061
Konum
İstanbul