Aşkın Alfabesi - 12. Bölüm

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,574
Reaksiyon puanı
62,897
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
askin alfabesi.jpg

Önceki bölümleri okumak için:
https://fav10.net/tags/aşkın+alfabesi/

12. BÖLÜM - Jilet

(Deniz gözyaşları içinde hastaneden çıkarken herkes arkasından bakakalır.)

Şehriban: Allah Allah, ne oldu acaba?
Çiğdem: (kendinden emin şekilde) Ne olacak, benim Ozan'ıma yar olmayacağını anlayınca doğal olarak çekti gitti...

(Herkes büyük bir merakla içeriye doluşmuştur. Ozan ise şaşkın gözlerle etrafına bakmaktadır.)

Şehriban: Ozan'ım, annesinin kuzusu... Ay, sonunda açmış o boncuk gözlerini...
Çiğdem: Sana baktıkça o yeşil gözlerinde kayboluyoum Ozan'ım...
Ozan: Affedersiniz, ama kimsiniz siz?
Şehriban: Nasıl yani? Hatırlamıyor musun bizi? Biz senin aileniz...
Hafize: Ben senin babaannenim...
Fatih: Ben de çocukluk arkadaşınım...
Çiğdem: (Ozan'ın elini tutarak) Peki ya beni hatırlıyor musun? Beni beni Çiğdem'ini...
Ozan: Üzgünüm ama hatırlamıyorum hala! Zaten demin de bir kadın geldi, ona bunu söyleyince ağlayarak çıktı...
Şehriban: (içinden) Demek bu yüzden gitmiş...

(Yatağın kenarına çömelip ağlamakla meşgul olan Çiğdem'in aklına bir anda parlak bir fikir gelmiş ve kadınları koridora çıkarmıştır.)

Şehriban: Kız Çiğdem, ne oldu yine? Zaten moral olarak yerlerdeyiz...
Çiğdem: Aklıma çok çok iyi bir fikir geldi...
Hafize: Daha demin böğüre böğüre ağlayan sen değil miydin? Ne ara aklına geldi bu fikir?
Çiğdem: Fark-ı Çiğdem işte...
Zerrin: Neyse, anlat sen...​
Çiğdem: Şimdi Ozan hiçbir şey hatırlamıyor, değil mi?
Şehriban: Kendisi dedi ya işte, hatırlamıyormuş...
Çiğdem: Peki biz bu yola ben ile Ozan'ı evlendirmek için çıkmadık mı? Yani bunu kendi lehimize çevirip Ozan'ı kendi aşkımmış gibi tanıtabiliriz...
Zerrin: "Bir Allah'tan, bir de parlakçının aklına gelen fikirden korkacaksın." derdi rahmetli anam da, hiç inanmazdım. Ben varım...
Hafize: Ben bu tür işler çevirmeyi sevmem, ama hayırlısı bakalım. Varım...
Şehriban: Ben hiç emin olamadım şimdi. Oysa Deniz de çok iyi bir kız... Hiç içime sinmiyor, ama varım be!

(Çiğdem planının sonunda uygulanacak olması ile birlikte sevinçten havalara uçarken kamera Deniz'e döner. Hastane kapısının önündeki bankta ağlayan genç kadını Nihal bulur ve merakla yanına oturur.)

Nihal: Sonunda buldum seni... Ne oldu o odada? Niye böyle ağlıyorsun?
Deniz: Şimdi anlatmak istemiyorum...
Nihal: Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim Deniz? Anlatabilirsin bana...
Deniz: Ozan beni, hatta hiçbir şeyi hatırlamıyor. Birlikte geçirdiğimiz o geceyi bile... (ağlamaklı bir sesle) Lütfen bana yardım et Nihal, ne yapacağım ben?
Nihal: (Deniz'e sarılarak) Merak etme, anlıyorum seni. Çok zor bir duygu olmalı. Endişelenme, hatırlayacak seni...
Deniz: Sen dünyadaki en iyi insansın, biliyor musun?
Nihal: Biliyorum canım, biliyorum...

(O sırada kamera Iraz Su'ya döner. Telefonuyla Umut'a ulaşmaya çalışan genç kadın, bir türlü bunu başaramamakta ve etraftaki insanlara sorarak onu bulmaya uğraşmaktadır.)

Iraz Su: Demek numarasını da değiştirmiş şerefsiz! Gencim, güzelim, 25'imde fıstık gibi kadınım; düştüğüm şu hallere bak!

(Çevresine bakınmaya devam eden Iraz Su, okula gitmek üzere olan İpek ile Çiçek'i görür ve onları yanına çağırır.)

Iraz Su: Hey kızlar, gelin bakayım buraya!
Çiçek: Niye çağırıyor bu kadın bizi?
İpek: (esneyerek) Uzatma işte, gidelim yanına...
Iraz Su: Kızlar, size bir şey soracağım. (Umut'un fotoğrafını çıkararak) Bu insan kılıklıyı gördünüz mü?
Çiçek: Yok ya, nereden tanıyalım? Değil mi İpek?
İpek: Aynen, yoksa bizim evimizde olduğunu söyleriz yani...
Iraz Su: Duyamadım, o şahıs şu anda sizin evinizde mi?
Çiçek: Kaç İpek, kaç...

(İpek ve Çiçek hızlıca oradan uzaklaşırken Iraz Su ise çaresizce bakakalır. Genç kadın yürümeye ve Umut'u aramaya devam ederken kamera Çiğdem'lerin evine döner. Hülya ve Nisa, Müge Anlı izleyerek kahvaltı yapmaktadır.)

Nisa: Off, ne uzatıyorlar! Bu adam öldürdü, sonra da gömdü işte. Anne, sen de bir şey desene...
Hülya: Vallahi ben benim pozitif enerjimi sömüren şeyler hakkında konuşmuyorum. Bilirsin, sessizlik en büyük cevaptır...
Nisa: (şaşkınlıkla) Anne? Bu yiyeceklere de bir şey yok, değil mi?
Hülya: Var tabii. Benim pozitif enerjiyle dolu sınırsız sevgim...
Nisa: Yok, şaşırdım yani. Sen olsan benim bile daha önce duymadığım küfürleri saydırmıştın şimdi...
Hülya: O eski Hülya bayağı bir gerilerde kaldı canım, yemeğini ye...
Nisa: Gece 3 mü "bayağı bir geri" oluyor?
Hülya: Benim için öyle, hadi tatlım. Hem daha gün var, hazırlık yapacağız...
Nisa: (ellerini açıp tavana bakarak) Allah'ım, ne yaptın sen benim anneme? Ya da kıyamet mi yaklaşıyor, lütfen cevap ver...

(Hülya ve Nisa kahvaltılarını yapmaya devam ederken kamera eve geri döner. Alican masada kahvaltıyı hazırlamakta, Umut ise horlayarak uyumaya devam etmektedir.)

Alican: Vallahi annem beni görse gurur duyardı. Kahvaltıya bak...

(Umut'un horlamasından rahatsız olan Alican, raftan kornayı alır ve Umut'un kulağına doğru birkaç kez sıkar.)

Umut: Tövbe, tövbe. Yemin ederim Iraz Su, ben masumum. Rahat bırak beni...
Alican: Ne Iraz Su'su Umut Abi? Benim, Alican...
Umut: O gudubet karı rüyama girmiş de...
Alican: Seni anlamadığımı söylemezsin, ama kadınlar kapağı kilitli birer sandık gibidir...
Umut: En büyük korkum, onun beni bulması...
Alican: Babamla yüzleşmekten de korktuğunu sanıyordum? Merak etme ustan olarak sana her şeyi öğreteceğim. Çok çaylaksın, çok...

(O sırada kamera hastane çıkışına geri döner. Ozan sonunda taburcu olmuştur. Herkes arabaya doluşmuş, eve gitmektedir.)

Çiğdem: Sonunda hastane günleri geride kaldı. Merak etme, seni kendi elceğizlerimle besleyeceğim. Sonuçta sevgili olmak bunu gerektirir, değil mi Şehriban Abla?
Şehriban: Evet, evet. O katır toynağı kadar elleriyle besler seni...
Çiğdem: Pardon?
Zerrin: Yani katırların toynağı çok nazik olur ya, ondan bahsediyor...
Hafize: Neyse, Ozan sonunda ayağa dikildi ya o bize yeter...
Ozan: Sanki az çok hatırlamaya başlıyor gibiyim. Çevremi, sizi...
Çiğdem: Hayır, şimdi sırası değil...
Şehriban: Eve de yaklaşıyoruz. Çiğdem, Zerrin, siz evlerinize gidin. Merak etmişlerdir şimdi...
Çiğdem: Ama ben bebek yüzlümden ayrılmak istemiyorum...
Şehriban: Şansını fazla zorlama istersen kızım...

(Bir süre sonra araba, evin önüne gelir. Herkes, yavaşça Ozan'ı yukarıya çıkarır.)

Çiğdem: Eşek gözlümü iyi taşıyın. Orasını burasını çarpmasın...
Zerrin: Tamam, dön önüne. Ayağın takılacak, yere düşeceksin şimdi...

(Birkaç kat çıkıldıktan sonra eve gelinir. Galip, anahtarı çebvirerek kapıyı açar. İçeriye girer girmez karşısına Umut'u görünce şoka girer. Herkes şaşkınlık içindeyken bölüm sona erer.)
- 12. BÖLÜM SONU -

 

Çiğdem

Emekli
Katılım
30 Aralık 2013
Mesajlar
143,852
Reaksiyon puanı
123,731
Puanı
1,060
Yaş
32
Konum
Giresun
Umarım beğenirsiniz yılın son bölümünü de, yorumlarınızı bekliyorum... :)
hahaha çok beğendim ozanın hafızasınını kaybetmesinden faydalanıp onun aşkı gibi davranmak akıllıca gerçekten bu düğün olucak hahaha :F:F:F

aaa bu arada @Tzira cnm seninde sahnen çok hoşuma gitti hhahah:F:F:F


Iraz Su: Demek numarasını da değiştirmiş şerefsiz! Gencim, güzelim, 25'imde fıstık gibi kadınım; düştüğüm şu hallere bak!
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,574
Reaksiyon puanı
62,897
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
hahaha çok beğendim ozanın hafızasınını kaybetmesinden faydalanıp onun aşkı gibi davranmak akıllıca gerçekten bu düğün olucak hahaha :F:F:F

aaa bu arada @Triza cnm seninde sahnen çok hoşuma gitti hhahah:F:F:F


Iraz Su: Demek numarasını da değiştirmiş şerefsiz! Gencim, güzelim, 25'imde fıstık gibi kadınım; düştüğüm şu hallere bak!
Teşekkür ederim beğendiğin için, bir de kızın adını doğru yazsan... :)

Düğün olmaz gibi, ama bir süre daha faydalanacağın kesin bu halinden. Diziyi okumamakta ısrar eden Umut'un yüzleşmesi de bir diğer kilit noka. Beğendiğin için tekrar sağol, gelecek bölüme de şimdiden beklerim... :)
 

Tzira

Emekli
Katılım
2 Kasım 2013
Mesajlar
2,575
Reaksiyon puanı
2,714
Puanı
280
Yaş
28
Konum
İstanbul - Bologna - Bursa - Ordu
Bölüm heyecanlı yerde bitmiş :D Sanırım bu bölüm şu ana kadarki en komedi dozu yüksek bölümdü, Şehriban - Çiğdem ve Nisa - Hülya diyalogları baya komikti.

Bu arada benim karakterim de benim tam tersim gibi bir şey, baya eğlenerek okuyorum. Beğendim bu bölümü. :)
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,574
Reaksiyon puanı
62,897
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Bölüm heyecanlı yerde bitmiş :D Sanırım bu bölüm şu ana kadarki en komedi dozu yüksek bölümdü, Şehriban - Çiğdem ve Nisa - Hülya diyalogları baya komikti.

Bu arada benim karakterim de benim tam tersim gibi bir şey, baya eğlenerek okuyorum. Beğendim bu bölümü. :)
Teşekkür ederim beğendiğin için, ilerleyen bölümlerde de bu dozu devam ettirmeyi düşünüyorum. Gerçi gelecek bölüm biraz dramatik olabilir, çünkü yüzleşme olacak... :)

Gelecek bölümler de birçok sürprize gebe olacak, seninle de ilgili bir şeyler olacak. Neyse, beğendiğin için teşekkürler. Gelecek bölüme ve programıma da yorumlarını beklerim... :)
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
İyi bir bölüm olmuş. Eline sağlık.

Sonu ve Çiğdem'in sahneleri heyecanlı olmuş.:X