Netflix Atypical - Dizi Yorumları

Dosi

Konu Sahibi
Süper Mod.
Yılın En Favori Üyesi
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
88,117
Reaksiyon puanı
114,311
Puanı
1,060
unnamed.jpg

18 yaşında otizm hastası olan Sam ve ailesinin hikayesinin anlatıldığı komedi türündeki dizinin başrollerinde Keir Gilchrist, Jennifer Jason Leigh, Brigette Lundy-Paine ve Amy Okuda yer alıyor.


Diziyle ilgili yorumlarınızı bu başlıktan yapabilirsiniz...

Önemli Not: Dizi hakkında spoiler butonu kullanmadan spoiler vermek yasaktır, bu kurala uymayanlar forumdan uzaklaştırılacaktır. Spoiler butonu kullanmadan önce de hangi bölüme dair spoiler içerdiği, kitap veya diğer kaynaklardan spoiler içeriyorsa belirtilmelidir.
 
Dizinin konusu şöyle:
Sam kendi yaşıtları gibi yaşama arzusu olan 18 yaşında otizimli biridir. Sam, bağımsızlık arayışı içindedir ve artık bir kız arkadaşı olsun ister. Terapisti, kişisel sorunlarını aşmasında Sam’i heveslendirirken, annesi çocuğunun büyüdüğünü kolay kolay kabul etmez. Sam’in babası ise annesinin aksine onun kendisini bulmasına yardımcı olmaya çalışır.
 
Son düzenleme:
1. Sezon Yorumlarım:

1x1 (Antarctica)

Film tadında bir bölümdü ve ilk bölümden beğenmeye başladım bile.
1x2 (A Human Female)

Sam etrafında gelişen olaylar iyi de, hatta özellikle Sam ve Doug arasındaki diyaloglar iyi; ancak Elsa evli olmasına rağmen garip bir şekilde genç birisine ilgi duyması; Casey'in de Evan'a ilgiyi başlangıçta göstermemesi, daha sonra dünden hazırmış gibi yakınlaşması pek de iyi durmadı.
1x3 (Julia Says)

Elsa evli ve çocuklu olmasına rağmen kendini iyice koyvermesi de tuhaf doğrusu. Bir farklılık istiyor da, onu aldatmaya doğru kaydırması doğru değil. Çevresine sert, arayışlara karşı yumuşak. Casey, tam da yaşındaki gibi davranıyor. Doug, otizmli bir çocuğu olduğunu öğrenince, tepki olarak kaçtığı ortaya çıktı, güzel bir göndermeydi aslında o tepkilere. Sam de arayış içerisinde de, ileri gitse bile, kimi zaman o ilerlemeyi fark edemiyor.

"'Pratik yaparsan, mükemmel olursun.' diyen salakmış.
İnsanlar mükemmel olamaz, çünkü makine değiliz.
Ne yazık ki pratik yapmak hakkında söylenebilecek en iyi şey, sadece seni daha iyi yaptığıdır."

"Bir şeyi sık sık yaparsan, rutin hâle getirirsen, onda iyi olursun."
1x4 (A Nice Neutral Smell)

Elsa, aldatmadan sonra psikolojik olarak çöktü, ki bir zahmet psikolojik olarak çöksün. İyi bir evliliği olmasına rağmen, farklı bir arayışa girdi ve sonunda da bu oldu. Sonunda da vicdanen rahat olmak için işi bitirdi. Casey'in zaferi ve Sam'in de sevgili yapmasıyla iyi bitti dizi. Evan'ın Casey'i savunma sahnesi de iyiydi.
1x5 (That's My Sweatshirt)

Sam ile Paige sahneleri çok iyiydi. Paige de, Sam gibi birtakım sıkıntıları olduğu ortaya çıktı. Casey için her şey kötü bitti. Elsa, Doug'un "kendi hayatını yaşa" lafını, "beni bırak da, başkalarıyla birlikte hayatını yaşa" olarak anladı.
1x6 (The D-Train to Bone Town)

Sam giderek başka bir boyuta geçiyor, o sahneler komikti. Paige'in yaptığı çok iyi bir davranıştı. Casey için her şey kötü başladı, iyi bitti. Elsa "iki arada bir derede" modunda gidiyor; ne yaptığı belli, ne yapacağı, kafası karışık. Doug yanlışlarının farkına varıyor, artık yapmamaya çalışıyor ve bu arada Doug'un çocuklarıyla sahnesi fazla yoktu, olsa daha iyiydi. Sam ve Doug'un sahneleri anlamlı ve eğlenceli oluyor.
1x7 (I Lost My Poor Meatball)

Elsa ile Nick mevzusu fazla dallanıp budaklanmıştı ki, artık Casey de öğrendi istemeden de olsa. Keşke o masum Casey olarak kalmaya devam etseydi, bir anda annesine kızarak annesi gibi davranmayı tercih etti. Cinsellik üzerine fazla gidilmeseydi keşke. Else'dan Casey'e sıçradı cinsellik. Sam ve Doug'tan göremedik bir tek cinsellikle ilgili sahne, yakında bu ikiliye de sıçrar. Pozitif sahneler, yine Sam ve Paige'den geliyor yine.
1x8 (The Silencing Properties of Snow)

Hani Nietzsche'nin bir sözü vardır ya; "Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlar." diye, o sözün karşılık bulmuş haliydi bu bölüm. Kış partisi ve o kış partisinin, özellikle de Sam'in de etkisiyle Antarktika moduna bürünmesi, Casey'in Elsa'ya başından beri muhtemelen birçoğumuzun yapmayı istediği şeyi yapması çok iyiydi. En iyi kısım ise, Sam'in Paige ile sahneleri. Bölümün sonu tam bir muamma ile bitti. Gerçi Doug'un bakışı her şeyi anlatıyor.
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi
1. Sezon Yorumlarım:

1x1 (Antarctica)

Film tadında bir bölümdü ve ilk bölümden beğenmeye başladım bile.
1x2 (A Human Female)

Sam etrafında gelişen olaylar iyi de, hatta özellikle Sam ve Doug arasındaki diyaloglar iyi; ancak Elsa evli olmasına rağmen garip bir şekilde genç birisine ilgi duyması; Casey'in de Evan'a ilgiyi başlangıçta göstermemesi, daha sonra dünden hazırmış gibi yakınlaşması pek de iyi durmadı.
1x3 (Julia Says)

Elsa evli ve çocuklu olmasına rağmen kendini iyice koyvermesi de tuhaf doğrusu. Bir farklılık istiyor da, onu aldatmaya doğru kaydırması doğru değil. Çevresine sert, arayışlara karşı yumuşak. Casey, tam da yaşındaki gibi davranıyor. Doug, otizmli bir çocuğu olduğunu öğrenince, tepki olarak kaçtığı ortaya çıktı, güzel bir göndermeydi aslında o tepkilere. Sam de arayış içerisinde de, ileri gitse bile, kimi zaman o ilerlemeyi fark edemiyor.

"'Pratik yaparsan, mükemmel olursun.' diyen salakmış.
İnsanlar mükemmel olamaz, çünkü makine değiliz.
Ne yazık ki pratik yapmak hakkında söylenebilecek en iyi şey, sadece seni daha iyi yaptığıdır."

"Bir şeyi sık sık yaparsan, rutin hâle getirirsen, onda iyi olursun."
1x4 (A Nice Neutral Smell)

Elsa, aldatmadan sonra psikolojik olarak çöktü, ki bir zahmet psikolojik olarak çöksün. İyi bir evliliği olmasına rağmen, farklı bir arayışa girdi ve sonunda da bu oldu. Sonunda da vicdanen rahat olmak için işi bitirdi. Casey'in zaferi ve Sam'in de sevgili yapmasıyla iyi bitti dizi. Evan'ın Casey'i savunma sahnesi de iyiydi.
1x5 (That's My Sweatshirt)

Sam ile Paige sahneleri çok iyiydi. Paige de, Sam gibi birtakım sıkıntıları olduğu ortaya çıktı. Casey için her şey kötü bitti. Elsa, Doug'un "kendi hayatını yaşa" lafını, "beni bırak da, başkalarıyla birlikte hayatını yaşa" olarak anladı.
1x6 (The D-Train to Bone Town)

Sam giderek başka bir boyuta geçiyor, o sahneler komikti. Paige'in yaptığı çok iyi bir davranıştı. Casey için her şey kötü başladı, iyi bitti. Elsa "iki arada bir derede" modunda gidiyor; ne yaptığı belli, ne yapacağı, kafası karışık. Doug yanlışlarının farkına varıyor, artık yapmamaya çalışıyor ve bu arada Doug'un çocuklarıyla sahnesi fazla yoktu, olsa daha iyiydi. Sam ve Doug'un sahneleri anlamlı ve eğlenceli oluyor.
1x7 (I Lost My Poor Meatball)

Elsa ile Nick mevzusu fazla dallanıp budaklanmıştı ki, artık Casey de öğrendi istemeden de olsa. Keşke o masum Casey olarak kalmaya devam etseydi, bir anda annesine kızarak annesi gibi davranmayı tercih etti. Cinsellik üzerine fazla gidilmeseydi keşke. Else'dan Casey'e sıçradı cinsellik. Sam ve Doug'tan göremedik bir tek cinsellikle ilgili sahne, yakında bu ikiliye de sıçrar. Pozitif sahneler, yine Sam ve Paige'den geliyor yine.
1x8 (The Silencing Properties of Snow)

Hani Nietzsche'nin bir sözü vardır ya; "Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlar." diye, o sözün karşılık bulmuş haliydi bu bölüm. Kış partisi ve o kış partisinin, özellikle de Sam'in de etkisiyle Antarktika moduna bürünmesi, Casey'in Elsa'ya başından beri muhtemelen birçoğumuzun yapmayı istediği şeyi yapması çok iyiydi. En iyi kısım ise, Sam'in Paige ile sahneleri. Bölümün sonu tam bir muamma ile bitti. Gerçi Doug'un bakışı her şeyi anlatıyor.
Ne sabırsızsin ya :F
 
2. Sezon Yorumlarım:

2x1 (Juiced!)

"Daha önce eşini aldatan biriyle tanışmadım." diyen Sam, Elsa'ya bildiğin tokat atıyor. Doug verilmesi gereken tepkileri veriyor. Terapistsiz Sam, okulla ilgili kafasında korkuları olan Casey, bakalım bu durumlardan nasıl kurtulacak.
2x2 (Penguin Cam and Chill)

Bütün ilişkilerde bu bölümde gidip gelmeler vardı; Doug ile Elsa, Sam ile Page ve hatta Casey ile Evan arasında bile. Casey, annesine kızıp annesi gibi davranacak gibi durmaya başladı. Casey'i zor anlar bekledi bu bölümde, yeni okul ve yeni çevre olunca doğal.
2x3 (Little Dude and the Lion)

Sam ve beraberindeki destek grubu çok iyiydi. Sam için bir şeyler düzelmeye başladı gibi. Casey yeni bir arkadaş ediniyor gibiydi. Doug ve Elsa'da durumlar aynı; Doug kaçıyor, Elsa kovalıyor.

"Bazen aslanın midesine sıkışmışım gibi hissediyorum.
Hareket edemiyormuşum gibi. Kimse beni görmüyor, duymuyor gibi.
Ama çıkış yolu hep vardır."
2x4 (Pants on Fire)

Sam için en iyisi Zahid. Yalan söylemeden, doğruları söyleyerek, içinde yalanın nasıl söyleneceğini bile anlatarak her şeyi izah ediyor. Sonunda da Zahid'e güzel bağladı Sam. Doğruluğu abartan Elsa, çok büyük bir hata yaptı ve Doug'u üzdü, dayanamadı Doug. Doug'a üzülüyorum, Elsa olayı abarttıkça abartıyor. Elsa bildiğimiz gibiydi, olaylardan en izole yaşamaya çalışan kişi, sıkılmış ve sıkılması da doğal.

En ağır olay, Sam'in Elsa'yı çok iyi bir yalancı olarak görmesiydi. Elsa, iyi bir kadın olsaydı eğer, doğruculuk ya da yanlışlık olayını bırakıp, doğru adımlar atmanın derdine düşerdi ve onda da o yok. Bir de Sam'in yalan söylemeye başlayıp, "kesinlikle" demeyi abartıp, Paige'i üzdüğü sahne kötüydü, mahvoldu Paige. Yine de Sam'in dürüstlüğü ve bir yandan da yalan söylemeye çalışıp, bir şeyleri kurtarması da iyiydi.
2x5 (The Egg Is Pipping)

Bu bölüm Evan için yakıyoruz, Casey çok büyük saçmaladı. Sam desek, çok yalnız kaldı ama sonunda da mutlu oldu, küçük şeylerden mutlu olan ve dürüstlükten şaşmayan biri. Herkes Sam gibi dürüst olsa keşke. Elsa da, Doug'un rahatsızlığından yararlanıp iyice eve kuruldu ama Doug yine ayarı veriyor.
2x6 (In the Dragon's Lair)

Arlo'nun ailesi sinir bozsa da, Sam'in başka bir yerde uyuması iyiydi, ilk adımını attı yine ve yine Zahid sayesinde. Polisle ilgili macerası da oldu Sam'in. Casey ile İzzie arasında bir anda fazla yakınlık olması da ilginç geliyor, başta uzaktılar, bakalım araları ileride nasıl olacak. Geriye dönecek olursak, Doug iyi ders verdi Arlo'nun ailesine ve oğlunu savundu. En önemlisi de, bu bölümdeki Sam ve Zahid dostluğu. Hatta o dostluk sayesinde Zahid, hemşirelik okuluna başvurma cesareti buldu kendinde.
2x7 (The Smudging)

Casey'in dürüstlüğü, İzzy'le arasını açtı ve sorumlusu da Nate. Casey, tabii bu konuda sessiz kalamazdı. Sam; randevusunu aksatmayan birisiyken, bir anda üniversite karşısına gelir ve seçtiği bölüm resim ile ilgili olur. Son sahnede de Sam, mutlu oldu o sahnede ve Paige ile o kadar mutlu olmamıştı. Doug ile Elsa giderek yakınlaşmaya da başladı, derken Casey ile İzzy'nin arası açıldı ama Casey ile Evan arası düzeldi. Bir tarafı iyi giderken, bir tarafta bozulmalar oluyor ilginç bir şekilde. Julia, yakın bir zamanda yine Sam'in terapisti olur gibi duruyor ve Sam, yine derdini Julia'ya anlatabiliyor, Julia konuşmasa bile.


Doug'un yumruğu ile duvarda delik oluşmuştu. Elsa, o duvardaki deliği bir yara olarak gördü ve üstünü kapatmaya çalıştı. O yara öyle durdukça, o yaranın üstü alelade kapandıkça, daha derin yaralar açılacaktı kalbinde. Alçı ile de olsa Evan sayesinde o yara kapandı. Anlamlı bir detay.
2x8 (Living at an Angle)

Sam, uzaklara gitme düşüncesini askıya alıp, yakındaki okula başlayacak ve o bile iyi. Sam, Casey ve Zahid sahneleri de iyiydi, portfolyo için bol aksiyona girdiler. Julia'nın karnındaki çocuğun babası "çocuk doğunca mesaj at" demesi de, çok saçmaydı ve umarsızca. Doug ve Elsa yeniden tanışmış gibi havalara girdiler. Açıkçası Doug, o olaydan sonra kendini teslim etmek zorunda kaldı. Sonuç olarak tekrar yakınlaştılar ve o son sahne ile yakınlaşma resmileşti.
2x9 (Ritual-licious)

Casey'in doğum günü ve İzzie ile barışması; İzzie'nin Casey'i kıskandığını söylemesi ve inceden inceden yürümesi... İzzie'den yine yapmacıklık akıyordu ve sanırım kıskanması gerçek olabilir ama kıskanması başka boyutta gibi duruyor. Sam desek, okulu kazanıyor ve sırf Casey'in günü diye açıklamıyor adamsın Sam! Doug, Elsa ile tekrar yakınlaştı ama tabii aklı barda çalışan adamda ve onun yanına gidiyor, atamıyor kafasından.
2x10 (Ernest Shackleton's Rules for Survival)

Sam'in sahneleri yine çok iyiydi. Hele Paige'in Sam için yaptığı bağırış çağırışlar ve Sam'in Paige için yaptığı konuşma. O sahnede duygulandım. Sam cesaret edip, "yapamaz" denilen her şeyi yaptı ve bunu gördükçe ben de mutlu oldum. Hele de o yaptığı konuşmayla sanki ben başarmışım hissine kapıldım. Sanki ben başarmışım gibi. Paige değil de, Sam birinci bitirir gibiydi aslında o çalışkanlıkla ama yine de böyle olması daha iyi bir sahneyi çıkardı ortaya ve Sam cesaret edip başkasının sorumluluğunu alıp topluluk önünde konuşabildi.

Doug, Elsa'yı affetmeyi denedi de, başaramadı gibi. Doğaldır başaramaması, ihanete uğradı. Aralarındaki mevzu çok havada kaldı. Ayrıca Casey ile İzzie arasındaki mevzu da havada kaldı, Casey kaçtı, İzzie kovaladı ama Casey en sonunda dayanamadı gibi görünüyor. Sam'in olayları havada kalmadı, üniversite kazandı. Doug ile Elsa; Casey, Evan ve İzzie üçlüsü havada kaldı. Aynı geçen sezon finalindeki gibi garip bir bitiriş oldu, havada kalmalar oldu.
 
  • Beğendim
Reactions: Dosi
1x1

Normalde izlemem zordu ancak hem Netflix’te yer alıyor olması hem de süresinin nispeten kısa olması nedeniyle bu iki şartı yerine getiren dizi arıyordum bir süredir ve buna da @Araf ın katkısı ve @Dosi nin ısrarlarıyla başlamış bulundum :A

The End of The Fuc.ing World’e nispeten çok az da olsa benzerlik sezdiğim için alışması zor olmadı. Ama komedi dizisi değil, kara komedi Ya da daha doğrusu sosyal temalı türü belirsiz bir yapım. Dizide anne karakterini ve psikolog karakterlerini çok beğendim. Başrol ve ablası da iyi sayılır. Dizinin İngilizcesi çok berrak ve anlaşılır olduğu için alt yazı da rahatça anlaşılır oldu, bilhassa bu yüzden diziye devam etmeye çalışacağım.

7.0/10
 
3. Sezon Yorumlarım

3x1 (Best Laid Plans)

Casey'in ikilemde kalması, sağlık sorunlarına yol açtı ve apandisiti alındı. Doğru olan tercihi yaptı artık, Evan doğru tercih. İzzy de içten içe üzülecek ama doğru tercih. Casey üzerinden geçti daha çok bu bölüm. Doug ile Elsa yine yakınlaşıp yakınlaşmayacakları muamma. Sam, üniversite için kayıtlarını yaptı ve Paige ile uzaklaşıyorlar. Lise ortamı iyiydi, bakalım üniversite ortamı Sam ve Paige için nasıl olacak. En önemlisi de, Sam'i üniversitede neler bekliyor, göreceğiz.
3x2 (Standing Sam)

Sam değişime devam ediyor, üniversite hayatını tanıyor ve hayatı yine değişikliklere doğru gidiyor. Üniversite hayatında, liseden kopamamış insanlar da vardır ya, bunu dizide görüyoruz gerçek hayatta gördüğümüz gibi. Neyse, Sam yanlış arkadaşlıktan kurtuldu. Casey, hem Nate'e yargı dağıttı, iyi ki de yaptı, içinde kalmıştı. Doug, Elsa'dan intikam almaya doğru gidiyor gibi görünüyor, yalana başladı bile.
3x3 (Cocaine Pills and Pony Meat)

Sam, üniversitenin kendisi gibi otizmli olanlara göre bir şey olmadığını düşünse de, inatla pes etmiyor ve 5'te 4'lük kısma girmemeye çalışıyor. Sam, inatla 5'te 1'lik kısma girmeye çalışıyor. Aslında Doug'un dediği gibi Sam'de "metanet" var.
3x4 (Y.G.A.G.G.)

Sam, tam da aradığı parti ortamını buldu, sessiz ve sanatsal parti. Hele o "penguen" resmi çizilmesi meselesi ortaya çıkınca yüzünün aldığı mutluluk çok iyiydi. Zahid, "çöp" olarak gördüğü partide çöplükten kızla tanıştı ve çok da mutluydu. Casey, Evan'ın babasına iyi ayar verdi, Evan'ın babası da çıkarcı çıktı. Evan'ın neden yakınlarda durduğu da anlaşıldı, babası gibi olmaktan korktuğundan. Paige, Sam'in terapisti gibi oldu iyice ve kendisinin yardıma ihtiyacı olmasına rağmen, Sam'in sürekli yardıma koşması iyiydi. Paige elindeki yiyeceğini atar ve dizinin bu bölümü sona erer. Değişik bir bitişti.
3x5 (Only Tweed)

Sam üniversiteye yavaştan ısınmaya başladı da, not derdine düşmeye başladı. Hepimiz üniversiteye gideriz de, zirveye oynamaya başlarız ama daha sonra en azından kalmamanın derdine düşeriz. Sam de bu derde düştü ama en azından topluluk önünde konuşmayı başarabildi, son dakika da olsa bunu başarabildi. Zahid'in kız arkadaşı da doğruluk oyununu yanlış kişiyle oynuyor, Sam iyi dayandı ve iyi de cevaplar verdi. Paige desek, tablet üzerinden çok iyi muhabbet döndürdü, hatta Zahid'le ilgili kısım da güldürdü. Paige'in üniversiteyi bırakması kötü oldu. Sam bile dayandı, Paige dayanamadı. En üzücü kısım ise, disleksi hastası olduğunu öğrendiğimiz Evan. Bir farkındalık daha. Evan'ın eğitim konusunda neden özgüven sahibi olmadığı ortaya çıkmış oldu.
3x6 (The Essence of a Penguin)

Paige'in hayatı, liderlikten patatesliğe giden bir yoldu ve üzücüydü. Doug, Evan'ı sevmeye başladı ve Evan başardı bunu. Sam'e gelince; öğretmeninin verdiği özü bulma fikri onu öyle bir yola soktu ki, Sam bunu inanılmaz bir yere bağladı. Son sahnesi çok iyiydi. Penguenlerle ilgili aldığı notlarla güzel bir resim çalışmasına imza attı.

Bu repliği çok sevdim:
"... bir şeyin özü, hangi koşulda olursa olsun, hiç değişmeyen yanıdır."
3x7 (Shrinkage)

Önceki bölümleri mutlulukla seyrederken, bu bölümde hüzünlendim. Aslında önceden bu sahnelerin geleceğini ısıttılar. İkinci sezondan Casey ile İzzie arasında bir şey olacağını ısıttılar. Üçüncü sezona gelince Zahid ile Gretchen üzerinden de Sam'e zarar verileceği ve ikinci sezondan itibaren Doug ile Megan üzerinden belirsizlik oluşturulup Doug ile Elsa'nın evliliğine zarar vereceğini ısıttılar. Hepsi de aynı anda, bu bölümde olması ilginçti.

Casey ile İzzie'nin durumu, İzzie'nin sürekli kovalamasından ve Evan'ın kimi zaman soğuk yapmasından ileri geliyordu. Bu sahnenin en başından beri yaşanacağı belliydi ve Casey'in boşluğuna denk geldiği anda bu sahne yaşandı. Doug ile Elsa arasındaki ayrılık çıkacağı da belliydi, çünkü aralarında çok büyük bir belirsizlik vardı. O belirsizlikten ikilinin sağ çıkamazdı, adım atacak durumları kalmamıştı. Dizinin en saf iki karakterini, Sam ile Zahid'e zarar vermeselerdi keşke. Çöpten tanıştığı kıza aşık olan Zahid, birden değişti ve doğru olanı yapmaktan geri kalıp, patavatsızca dostu olan Sam'le arasını açtı. Yine de bazen ayrılıklar iyidir bağı tekrar kuvvetlendirme açısından. Bağları kuvvetlendirecek bir bölüm oldu, her ne kadar olumsuz şeyler olsa da.

3x8 (Road Rage Paige)

Sam, Evan sayesinde Paige ile arasında bir şeyler oldu ama bunu anlatabileceği Zahid gibi bir arkadaşı yoktu. Aralarındaki çatlak büyüdü. Zahid aslında kızgındı, şimdi kırgın. Kızgınlık geçer de, kırgınlık kolay geçmez. Sam'i görmeyecek bir zamanda çalışması, Zahid'in ne kadar kırıldığını gösterir. Sam ile Zahid arasında ilk defa büyük bir kırgınlık oldu, çatlak oluştu. Her şey bununla sınırlı değildi tabii. Casey, İzzie yüzünden Evan ile arası resmen açıldı. Evan'a yazık oldu, çok da üzüldü, ki bu kadar üzülmesi de doğaldır. Oysa Doug sevmeye başlamıştı Evan'ı. Doug ile Elsa arasındaki belirsizlik devam ediyor ama Doug, suçun sadece kendisinde olmadığını fark ederek belirsizliği yok etmede bir adım attı.

Ailede en büyük çatlağı oysa Elsa oluşturmuştu ama şimdi Casey de oluşturuyor, Sam de. Casey, sevdiği insanı kaybediyor, başka limanlara yelken açmaya çalışırken. Sam, doğru yapayım derken arkadaşını kırıyor, arasını bozuyor, arkadaşını kaybediyor. Çok büyük çatlaklar oluştu ailede. Bakalım nasıl toparlayacaklar durumları, göreceğiz.
3x9 (Sam Takes a Walk)

Sam ne yaptın öyle sen, "yaktın koca dükkanı" diyecektim ki, o anda "ocak nasıl açık olur?" dedim kendi kendime, ki sonda Bob hata yapmış olduğunu söyledi. Zahid iyice saçmalamaya başladı, eğitim hayatını berbat edip evlenmeye kadar gitti işi, işte sezon finali için güzel bir konu. "SAM, ZAHİD'İ KURTAR" konunun adı. Resmin aldığı şekil de iyiydi, başarılıydı. Sam, ruh halini resimlere de yansıtıyordu bu bölümde, ta ki son resime kadar. Doug ile Elsa arasında buzlar eridi iyiden iyiye, çok uzamıştı ve Elsa da kendini tekrar ısındırmaya başlamıştı tam da. Aralarında en çok sırıtan Casey'di, o da doğru yolu bulmaya başladı sonunda hatasını görüp.

İki bölüm önce çatırdayan dizi, şimdi yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Doug ile Elsa arasındaki ilişki tekrar alevlenmeye başladı. Sam, Zahid için adım atmaya başladı ve Casey, hatasını fark etti. Sam bakalım adımlarını sıklaştıracak mı, Casey de Evan için adım atacak mı, göreceğiz.
3x10 (Searching for Brown Sugar Man)

Sezonu üç şekilde inceliyorum:
Giriş, 1-6 Bölüm: Bu bölümlerde Sam, Doug, Elsa ve Casey için birtakım farklılıklar olmuştur. Sam üniversiteye başlamıştır cesaret edip, kız arkadaşı da başlamıştır. Aynı şekilde Zahid de başlamıştır cesaret edip. Sam, önceki sezon gibi içine kapanık değil, sürekli aktif halde bulunan birisine dönüşmüştür. En azından parti bile sessiz olmaktadır. Resim partisi gibisinden. Doug ile Elsa açısından her şey ikinci sezondaki gibidir, yani bir muammalık vardır. Casey, ikinci sezon finalindeki gibi çıkmazlara çoktan girmiştir. Bir tarafta Evan vardır, bir tarafta da İzzie. Paige desek psikolojik olarak çökmüştür. Zahid de tam çöktüğü anda Gretchen ile tanışır çöplükte.
Gelişme, 7-9 Bölüm: Yedinci bölümle birlikte dizi bir anda ivme değiştirmiştir. Sam ile Zahid'in arası açılmıştır. Elsa ile Doug ayrılmayı düşünmektedir. Casey, Evan'ın ilgisizliğini görüp, ibreyi İzzie'yi çevirmiştir. Bu gelişme sürecinde Sam, ilk defa Paige ile bir şeyler yaşamıştır. Bu da kendisi için farklılıklardan birisi olmuştur. Bu bölüm arası genelde olumsuzluklar ardı ardına gelmiştir ve bunun temelinde yedinci bölüm yatmaktadır.
Sonuç, 10. Bölüm: İşte bu bölüm, sonuca bağlanan bölümdü. Sam, Zahid'le verdiği sözü tutmak uğruna yardımına koşması ve Gretchen'in de Zahid'le evleneceği sırada aldatması, yine buna bağlı olarak Zahid'in Sam'in gerçek bir dost olduğunu görüp tekrar "kanka" olmaları. Casey'nin Evan'dan özür dilemesi ve aynı şekilde devam etmesi. Doug ile Elsa arasındaki muammalığın sona ermesi, her ne kadar Doug'un Megan'la aralarında bir şey olmaya doğru gitse de, Elsa'yı sevdiğini hatırlaması. Sonuç olarak; Sam ile Zahid, arkadaşlığını ev arkadaşlığı boyutuna taşımaya karar verdiler ve bu dargınlık, bir anlamda bağlarını kuvvetlendirdi. Doug ile Elsa, ayrıldıktan sonra tekrar barışma sürecinde bağları tekrar kuvvetlendi. Casey'nin kafası çok karışık olsa da, şimdilik ne yapacağını netleştirdi gibi görünüyor. Evan'ın verdiği tavsiye sayesinde California Üniversitesi'ne gitme cesareti bulacak ya da en azından kendisi için zoru deneyecek.

Giriş bölümlerinde baştan sona genel olarak tebessümle seyrediyordum. Hele Sam diyalogları çok iyi oluyordu. Gelişme kısmında hüzün üstüne hüzün vardı ama bu hüznün, bağ kuvvetlendireceğini biliyordum. Sonuç kısmı çok iyiydi, "keşke bitmeseydi" dedirtti.

Enler:
Sezonun en anlamlı olayı: Sam ve Zahid'in arkadaşlığının çok iyi bir şekilde tekrar canlanması.
Sezonun en hüzünlü olayı: Paige'in hayal ettiği üniversite hayatını bırakması, Evan'ın Casey yüzünden üzülmesi.
En iyi sahne: Sam'in, penguenlerle ilgili aldığı notlarla özle ilgili resim çalışması yapması. (3x6)

Önceki iki sezon giriş, gelişme ve sonuç gibiydi. Birinci sezonda pilot bölümü gibiydi ve olaylar yavaş yavaş belirginleşmeye başladı, ikinci sezon olaylar belirginleşti ve daha da gelişmeye başladı ve üçüncü sezon olaylar sonuca bağlandı. Gerek Sam cephesinden, gerek Doug ile Elsa cephesinden, gerekse Casey cephesinden böyleydi. Birinci ve ikinci sezonda yaşananlar, üçüncü sezonda sonuca bağlandı. Üçüncü sezon, işte bu anlamda diğer iki sezona göre farklıydı. Çok iyi bir sezondu.
 
  • Beğendim
Reactions: Dosi
3. Sezon Yorumlarım

3x1 (Best Laid Plans)

Casey'in ikilemde kalması, sağlık sorunlarına yol açtı ve apandisiti alındı. Doğru olan tercihi yaptı artık, Evan doğru tercih. İzzy de içten içe üzülecek ama doğru tercih. Casey üzerinden geçti daha çok bu bölüm. Doug ile Elsa yine yakınlaşıp yakınlaşmayacakları muamma. Sam, üniversite için kayıtlarını yaptı ve Paige ile uzaklaşıyorlar. Lise ortamı iyiydi, bakalım üniversite ortamı Sam ve Paige için nasıl olacak. En önemlisi de, Sam'i üniversitede neler bekliyor, göreceğiz.
3x2 (Standing Sam)

Sam değişime devam ediyor, üniversite hayatını tanıyor ve hayatı yine değişikliklere doğru gidiyor. Üniversite hayatında, liseden kopamamış insanlar da vardır ya, bunu dizide görüyoruz gerçek hayatta gördüğümüz gibi. Neyse, Sam yanlış arkadaşlıktan kurtuldu. Casey, hem Nate'e yargı dağıttı, iyi ki de yaptı, içinde kalmıştı. Doug, Elsa'dan intikam almaya doğru gidiyor gibi görünüyor, yalana başladı bile.
3x3 (Cocaine Pills and Pony Meat)

Sam, üniversitenin kendisi gibi otizmli olanlara göre bir şey olmadığını düşünse de, inatla pes etmiyor ve 5'te 4'lük kısma girmemeye çalışıyor. Sam, inatla 5'te 1'lik kısma girmeye çalışıyor. Aslında Doug'un dediği gibi Sam'de "metanet" var.
3x4 (Y.G.A.G.G.)

Sam, tam da aradığı parti ortamını buldu, sessiz ve sanatsal parti. Hele o "penguen" resmi çizilmesi meselesi ortaya çıkınca yüzünün aldığı mutluluk çok iyiydi. Zahid, "çöp" olarak gördüğü partide çöplükten kızla tanıştı ve çok da mutluydu. Casey, Evan'ın babasına iyi ayar verdi, Evan'ın babası da çıkarcı çıktı. Evan'ın neden yakınlarda durduğu da anlaşıldı, babası gibi olmaktan korktuğundan. Paige, Sam'in terapisti gibi oldu iyice ve kendisinin yardıma ihtiyacı olmasına rağmen, Sam'in sürekli yardıma koşması iyiydi. Paige elindeki yiyeceğini atar ve dizinin bu bölümü sona erer. Değişik bir bitişti.
3x5 (Only Tweed)

Sam üniversiteye yavaştan ısınmaya başladı da, not derdine düşmeye başladı. Hepimiz üniversiteye gideriz de, zirveye oynamaya başlarız ama daha sonra en azından kalmamanın derdine düşeriz. Sam de bu derde düştü ama en azından topluluk önünde konuşmayı başarabildi, son dakika da olsa bunu başarabildi. Zahid'in kız arkadaşı da doğruluk oyununu yanlış kişiyle oynuyor, Sam iyi dayandı ve iyi de cevaplar verdi. Paige desek, tablet üzerinden çok iyi muhabbet döndürdü, hatta Zahid'le ilgili kısım da güldürdü. Paige'in üniversiteyi bırakması kötü oldu. Sam bile dayandı, Paige dayanamadı. En üzücü kısım ise, disleksi hastası olduğunu öğrendiğimiz Evan. Bir farkındalık daha. Evan'ın eğitim konusunda neden özgüven sahibi olmadığı ortaya çıkmış oldu.
3x6 (The Essence of a Penguin)

Paige'in hayatı, liderlikten patatesliğe giden bir yoldu ve üzücüydü. Doug, Evan'ı sevmeye başladı ve Evan başardı bunu. Sam'e gelince; öğretmeninin verdiği özü bulma fikri onu öyle bir yola soktu ki, Sam bunu inanılmaz bir yere bağladı. Son sahnesi çok iyiydi. Penguenlerle ilgili aldığı notlarla güzel bir resim çalışmasına imza attı.

Bu repliği çok sevdim:
"... bir şeyin özü, hangi koşulda olursa olsun, hiç değişmeyen yanıdır."
3x7 (Shrinkage)

Önceki bölümleri mutlulukla seyrederken, bu bölümde hüzünlendim. Aslında önceden bu sahnelerin geleceğini ısıttılar. İkinci sezondan Casey ile İzzie arasında bir şey olacağını ısıttılar. Üçüncü sezona gelince Zahid ile Gretchen üzerinden de Sam'e zarar verileceği ve ikinci sezondan itibaren Doug ile Megan üzerinden belirsizlik oluşturulup Doug ile Elsa'nın evliliğine zarar vereceğini ısıttılar. Hepsi de aynı anda, bu bölümde olması ilginçti.

Casey ile İzzie'nin durumu, İzzie'nin sürekli kovalamasından ve Evan'ın kimi zaman soğuk yapmasından ileri geliyordu. Bu sahnenin en başından beri yaşanacağı belliydi ve Casey'in boşluğuna denk geldiği anda bu sahne yaşandı. Doug ile Elsa arasındaki ayrılık çıkacağı da belliydi, çünkü aralarında çok büyük bir belirsizlik vardı. O belirsizlikten ikilinin sağ çıkamazdı, adım atacak durumları kalmamıştı. Dizinin en saf iki karakterini, Sam ile Zahid'e zarar vermeselerdi keşke. Çöpten tanıştığı kıza aşık olan Zahid, birden değişti ve doğru olanı yapmaktan geri kalıp, patavatsızca dostu olan Sam'le arasını açtı. Yine de bazen ayrılıklar iyidir bağı tekrar kuvvetlendirme açısından. Bağları kuvvetlendirecek bir bölüm oldu, her ne kadar olumsuz şeyler olsa da.
3x8 (Road Rage Paige)

Sam, Evan sayesinde Paige ile arasında bir şeyler oldu ama bunu anlatabileceği Zahid gibi bir arkadaşı yoktu. Aralarındaki çatlak büyüdü. Zahid aslında kızgındı, şimdi kırgın. Kızgınlık geçer de, kırgınlık kolay geçmez. Sam'i görmeyecek bir zamanda çalışması, Zahid'in ne kadar kırıldığını gösterir. Sam ile Zahid arasında ilk defa büyük bir kırgınlık oldu, çatlak oluştu. Her şey bununla sınırlı değildi tabii. Casey, İzzie yüzünden Evan ile arası resmen açıldı. Evan'a yazık oldu, çok da üzüldü, ki bu kadar üzülmesi de doğaldır. Oysa Doug sevmeye başlamıştı Evan'ı. Doug ile Elsa arasındaki belirsizlik devam ediyor ama Doug, suçun sadece kendisinde olmadığını fark ederek belirsizliği yok etmede bir adım attı.

Ailede en büyük çatlağı oysa Elsa oluşturmuştu ama şimdi Casey de oluşturuyor, Sam de. Casey, sevdiği insanı kaybediyor, başka limanlara yelken açmaya çalışırken. Sam, doğru yapayım derken arkadaşını kırıyor, arasını bozuyor, arkadaşını kaybediyor. Çok büyük çatlaklar oluştu ailede. Bakalım nasıl toparlayacaklar durumları, göreceğiz.
3x9 (Sam Takes a Walk)

Sam ne yaptın öyle sen, "yaktın koca dükkanı" diyecektim ki, o anda "ocak nasıl açık olur?" dedim kendi kendime, ki sonda Bob hata yapmış olduğunu söyledi. Zahid iyice saçmalamaya başladı, eğitim hayatını berbat edip evlenmeye kadar gitti işi, işte sezon finali için güzel bir konu. "SAM, ZAHİD'İ KURTAR" konunun adı. Resmin aldığı şekil de iyiydi, başarılıydı. Sam, ruh halini resimlere de yansıtıyordu bu bölümde, ta ki son resime kadar. Doug ile Elsa arasında buzlar eridi iyiden iyiye, çok uzamıştı ve Elsa da kendini tekrar ısındırmaya başlamıştı tam da. Aralarında en çok sırıtan Casey'di, o da doğru yolu bulmaya başladı sonunda hatasını görüp.

İki bölüm önce çatırdayan dizi, şimdi yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Doug ile Elsa arasındaki ilişki tekrar alevlenmeye başladı. Sam, Zahid için adım atmaya başladı ve Casey, hatasını fark etti. Sam bakalım adımlarını sıklaştıracak mı, Casey de Evan için adım atacak mı, göreceğiz.
3x10 (Searching for Brown Sugar Man)

Sezonu üç şekilde inceliyorum:
Giriş, 1-6 Bölüm: Bu bölümlerde Sam, Doug, Elsa ve Casey için birtakım farklılıklar olmuştur. Sam üniversiteye başlamıştır cesaret edip, kız arkadaşı da başlamıştır. Aynı şekilde Zahid de başlamıştır cesaret edip. Sam, önceki sezon gibi içine kapanık değil, sürekli aktif halde bulunan birisine dönüşmüştür. En azından parti bile sessiz olmaktadır. Resim partisi gibisinden. Doug ile Elsa açısından her şey ikinci sezondaki gibidir, yani bir muammalık vardır. Casey, ikinci sezon finalindeki gibi çıkmazlara çoktan girmiştir. Bir tarafta Evan vardır, bir tarafta da İzzie. Paige desek psikolojik olarak çökmüştür. Zahid de tam çöktüğü anda Gretchen ile tanışır çöplükte.
Gelişme, 7-9 Bölüm: Yedinci bölümle birlikte dizi bir anda ivme değiştirmiştir. Sam ile Zahid'in arası açılmıştır. Elsa ile Doug ayrılmayı düşünmektedir. Casey, Evan'ın ilgisizliğini görüp, ibreyi İzzie'yi çevirmiştir. Bu gelişme sürecinde Sam, ilk defa Paige ile bir şeyler yaşamıştır. Bu da kendisi için farklılıklardan birisi olmuştur. Bu bölüm arası genelde olumsuzluklar ardı ardına gelmiştir ve bunun temelinde yedinci bölüm yatmaktadır.
Sonuç, 10. Bölüm: İşte bu bölüm, sonuca bağlanan bölümdü. Sam, Zahid'le verdiği sözü tutmak uğruna yardımına koşması ve Gretchen'in de Zahid'le evleneceği sırada aldatması, yine buna bağlı olarak Zahid'in Sam'in gerçek bir dost olduğunu görüp tekrar "kanka" olmaları. Casey'nin Evan'dan özür dilemesi ve aynı şekilde devam etmesi. Doug ile Elsa arasındaki muammalığın sona ermesi, her ne kadar Doug'un Megan'la aralarında bir şey olmaya doğru gitse de, Elsa'yı sevdiğini hatırlaması. Sonuç olarak; Sam ile Zahid, arkadaşlığını ev arkadaşlığı boyutuna taşımaya karar verdiler ve bu dargınlık, bir anlamda bağlarını kuvvetlendirdi. Doug ile Elsa, ayrıldıktan sonra tekrar barışma sürecinde bağları tekrar kuvvetlendi. Casey'nin kafası çok karışık olsa da, şimdilik ne yapacağını netleştirdi gibi görünüyor. Evan'ın verdiği tavsiye sayesinde California Üniversitesi'ne gitme cesareti bulacak ya da en azından kendisi için zoru deneyecek.

Giriş bölümlerinde baştan sona genel olarak tebessümle seyrediyordum. Hele Sam diyalogları çok iyi oluyordu. Gelişme kısmında hüzün üstüne hüzün vardı ama bu hüznün, bağ kuvvetlendireceğini biliyordum. Sonuç kısmı çok iyiydi, "keşke bitmeseydi" dedirtti.

Enler:
Sezonun en anlamlı olayı: Sam ve Zahid'in arkadaşlığının çok iyi bir şekilde tekrar canlanması.
Sezonun en hüzünlü olayı: Paige'in hayal ettiği üniversite hayatını bırakması, Evan'ın Casey yüzünden üzülmesi.
En iyi sahne: Sam'in, penguenlerle ilgili aldığı notlarla özle ilgili resim çalışması yapması. (3x6)

Önceki iki sezon giriş, gelişme ve sonuç gibiydi. Birinci sezonda pilot bölümü gibiydi ve olaylar yavaş yavaş belirginleşmeye başladı, ikinci sezon olaylar belirginleşti ve daha da gelişmeye başladı ve üçüncü sezon olaylar sonuca bağlandı. Gerek Sam cephesinden, gerek Doug ile Elsa cephesinden, gerekse Casey cephesinden böyleydi. Birinci ve ikinci sezonda yaşananlar, üçüncü sezonda sonuca bağlandı. Üçüncü sezon, işte bu anlamda diğer iki sezona göre farklıydı. Çok iyi bir sezondu.
yahu dur yavaş :F bizimle eş zamanda paylassaydın ya birlikte yorumlardık :F
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf
1. Sezon Yorumlarım:

1x1 (Antarctica)

Film tadında bir bölümdü ve ilk bölümden beğenmeye başladım bile.
1x2 (A Human Female)

Sam etrafında gelişen olaylar iyi de, hatta özellikle Sam ve Doug arasındaki diyaloglar iyi; ancak Elsa evli olmasına rağmen garip bir şekilde genç birisine ilgi duyması; Casey'in de Evan'a ilgiyi başlangıçta göstermemesi, daha sonra dünden hazırmış gibi yakınlaşması pek de iyi durmadı.
1x3 (Julia Says)

Elsa evli ve çocuklu olmasına rağmen kendini iyice koyvermesi de tuhaf doğrusu. Bir farklılık istiyor da, onu aldatmaya doğru kaydırması doğru değil. Çevresine sert, arayışlara karşı yumuşak. Casey, tam da yaşındaki gibi davranıyor. Doug, otizmli bir çocuğu olduğunu öğrenince, tepki olarak kaçtığı ortaya çıktı, güzel bir göndermeydi aslında o tepkilere. Sam de arayış içerisinde de, ileri gitse bile, kimi zaman o ilerlemeyi fark edemiyor.

"'Pratik yaparsan, mükemmel olursun.' diyen salakmış.
İnsanlar mükemmel olamaz, çünkü makine değiliz.
Ne yazık ki pratik yapmak hakkında söylenebilecek en iyi şey, sadece seni daha iyi yaptığıdır."

"Bir şeyi sık sık yaparsan, rutin hâle getirirsen, onda iyi olursun."
1x4 (A Nice Neutral Smell)

Elsa, aldatmadan sonra psikolojik olarak çöktü, ki bir zahmet psikolojik olarak çöksün. İyi bir evliliği olmasına rağmen, farklı bir arayışa girdi ve sonunda da bu oldu. Sonunda da vicdanen rahat olmak için işi bitirdi. Casey'in zaferi ve Sam'in de sevgili yapmasıyla iyi bitti dizi. Evan'ın Casey'i savunma sahnesi de iyiydi.
1x5 (That's My Sweatshirt)

Sam ile Paige sahneleri çok iyiydi. Paige de, Sam gibi birtakım sıkıntıları olduğu ortaya çıktı. Casey için her şey kötü bitti. Elsa, Doug'un "kendi hayatını yaşa" lafını, "beni bırak da, başkalarıyla birlikte hayatını yaşa" olarak anladı.
1x6 (The D-Train to Bone Town)

Sam giderek başka bir boyuta geçiyor, o sahneler komikti. Paige'in yaptığı çok iyi bir davranıştı. Casey için her şey kötü başladı, iyi bitti. Elsa "iki arada bir derede" modunda gidiyor; ne yaptığı belli, ne yapacağı, kafası karışık. Doug yanlışlarının farkına varıyor, artık yapmamaya çalışıyor ve bu arada Doug'un çocuklarıyla sahnesi fazla yoktu, olsa daha iyiydi. Sam ve Doug'un sahneleri anlamlı ve eğlenceli oluyor.
1x7 (I Lost My Poor Meatball)

Elsa ile Nick mevzusu fazla dallanıp budaklanmıştı ki, artık Casey de öğrendi istemeden de olsa. Keşke o masum Casey olarak kalmaya devam etseydi, bir anda annesine kızarak annesi gibi davranmayı tercih etti. Cinsellik üzerine fazla gidilmeseydi keşke. Else'dan Casey'e sıçradı cinsellik. Sam ve Doug'tan göremedik bir tek cinsellikle ilgili sahne, yakında bu ikiliye de sıçrar. Pozitif sahneler, yine Sam ve Paige'den geliyor yine.
1x8 (The Silencing Properties of Snow)

Hani Nietzsche'nin bir sözü vardır ya; "Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlar." diye, o sözün karşılık bulmuş haliydi bu bölüm. Kış partisi ve o kış partisinin, özellikle de Sam'in de etkisiyle Antarktika moduna bürünmesi, Casey'in Elsa'ya başından beri muhtemelen birçoğumuzun yapmayı istediği şeyi yapması çok iyiydi. En iyi kısım ise, Sam'in Paige ile sahneleri. Bölümün sonu tam bir muamma ile bitti. Gerçi Doug'un bakışı her şeyi anlatıyor.
2. Sezon Yorumlarım:

2x1 (Juiced!)

"Daha önce eşini aldatan biriyle tanışmadım." diyen Sam, Elsa'ya bildiğin tokat atıyor. Doug verilmesi gereken tepkileri veriyor. Terapistsiz Sam, okulla ilgili kafasında korkuları olan Casey, bakalım bu durumlardan nasıl kurtulacak.
2x2 (Penguin Cam and Chill)

Bütün ilişkilerde bu bölümde gidip gelmeler vardı; Doug ile Elsa, Sam ile Page ve hatta Casey ile Evan arasında bile. Casey, annesine kızıp annesi gibi davranacak gibi durmaya başladı. Casey'i zor anlar bekledi bu bölümde, yeni okul ve yeni çevre olunca doğal.
2x3 (Little Dude and the Lion)

Sam ve beraberindeki destek grubu çok iyiydi. Sam için bir şeyler düzelmeye başladı gibi. Casey yeni bir arkadaş ediniyor gibiydi. Doug ve Elsa'da durumlar aynı; Doug kaçıyor, Elsa kovalıyor.

"Bazen aslanın midesine sıkışmışım gibi hissediyorum.
Hareket edemiyormuşum gibi. Kimse beni görmüyor, duymuyor gibi.
Ama çıkış yolu hep vardır."
2x4 (Pants on Fire)

Sam için en iyisi Zahid. Yalan söylemeden, doğruları söyleyerek, içinde yalanın nasıl söyleneceğini bile anlatarak her şeyi izah ediyor. Sonunda da Zahid'e güzel bağladı Sam. Doğruluğu abartan Elsa, çok büyük bir hata yaptı ve Doug'u üzdü, dayanamadı Doug. Doug'a üzülüyorum, Elsa olayı abarttıkça abartıyor. Elsa bildiğimiz gibiydi, olaylardan en izole yaşamaya çalışan kişi, sıkılmış ve sıkılması da doğal.

En ağır olay, Sam'in Elsa'yı çok iyi bir yalancı olarak görmesiydi. Elsa, iyi bir kadın olsaydı eğer, doğruculuk ya da yanlışlık olayını bırakıp, doğru adımlar atmanın derdine düşerdi ve onda da o yok. Bir de Sam'in yalan söylemeye başlayıp, "kesinlikle" demeyi abartıp, Paige'i üzdüğü sahne kötüydü, mahvoldu Paige. Yine de Sam'in dürüstlüğü ve bir yandan da yalan söylemeye çalışıp, bir şeyleri kurtarması da iyiydi.
2x5 (The Egg Is Pipping)

Bu bölüm Evan için yakıyoruz, Casey çok büyük saçmaladı. Sam desek, çok yalnız kaldı ama sonunda da mutlu oldu, küçük şeylerden mutlu olan ve dürüstlükten şaşmayan biri. Herkes Sam gibi dürüst olsa keşke. Elsa da, Doug'un rahatsızlığından yararlanıp iyice eve kuruldu ama Doug yine ayarı veriyor.
2x6 (In the Dragon's Lair)

Arlo'nun ailesi sinir bozsa da, Sam'in başka bir yerde uyuması iyiydi, ilk adımını attı yine ve yine Zahid sayesinde. Polisle ilgili macerası da oldu Sam'in. Casey ile İzzie arasında bir anda fazla yakınlık olması da ilginç geliyor, başta uzaktılar, bakalım araları ileride nasıl olacak. Geriye dönecek olursak, Doug iyi ders verdi Arlo'nun ailesine ve oğlunu savundu. En önemlisi de, bu bölümdeki Sam ve Zahid dostluğu. Hatta o dostluk sayesinde Zahid, hemşirelik okuluna başvurma cesareti buldu kendinde.
2x7 (The Smudging)

Casey'in dürüstlüğü, İzzy'le arasını açtı ve sorumlusu da Nate. Casey, tabii bu konuda sessiz kalamazdı. Sam; randevusunu aksatmayan birisiyken, bir anda üniversite karşısına gelir ve seçtiği bölüm resim ile ilgili olur. Son sahnede de Sam, mutlu oldu o sahnede ve Paige ile o kadar mutlu olmamıştı. Doug ile Elsa giderek yakınlaşmaya da başladı, derken Casey ile İzzy'nin arası açıldı ama Casey ile Evan arası düzeldi. Bir tarafı iyi giderken, bir tarafta bozulmalar oluyor ilginç bir şekilde. Julia, yakın bir zamanda yine Sam'in terapisti olur gibi duruyor ve Sam, yine derdini Julia'ya anlatabiliyor, Julia konuşmasa bile.


Doug'un yumruğu ile duvarda delik oluşmuştu. Elsa, o duvardaki deliği bir yara olarak gördü ve üstünü kapatmaya çalıştı. O yara öyle durdukça, o yaranın üstü alelade kapandıkça, daha derin yaralar açılacaktı kalbinde. Alçı ile de olsa Evan sayesinde o yara kapandı. Anlamlı bir detay.
2x8 (Living at an Angle)

Sam, uzaklara gitme düşüncesini askıya alıp, yakındaki okula başlayacak ve o bile iyi. Sam, Casey ve Zahid sahneleri de iyiydi, portfolyo için bol aksiyona girdiler. Julia'nın karnındaki çocuğun babası "çocuk doğunca mesaj at" demesi de, çok saçmaydı ve umarsızca. Doug ve Elsa yeniden tanışmış gibi havalara girdiler. Açıkçası Doug, o olaydan sonra kendini teslim etmek zorunda kaldı. Sonuç olarak tekrar yakınlaştılar ve o son sahne ile yakınlaşma resmileşti.
2x9 (Ritual-licious)

Casey'in doğum günü ve İzzie ile barışması; İzzie'nin Casey'i kıskandığını söylemesi ve inceden inceden yürümesi... İzzie'den yine yapmacıklık akıyordu ve sanırım kıskanması gerçek olabilir ama kıskanması başka boyutta gibi duruyor. Sam desek, okulu kazanıyor ve sırf Casey'in günü diye açıklamıyor adamsın Sam! Doug, Elsa ile tekrar yakınlaştı ama tabii aklı barda çalışan adamda ve onun yanına gidiyor, atamıyor kafasından.
2x10 (Ernest Shackleton's Rules for Survival)

Sam'in sahneleri yine çok iyiydi. Hele Paige'in Sam için yaptığı bağırış çağırışlar ve Sam'in Paige için yaptığı konuşma. O sahnede duygulandım. Sam cesaret edip, "yapamaz" denilen her şeyi yaptı ve bunu gördükçe ben de mutlu oldum. Hele de o yaptığı konuşmayla sanki ben başarmışım hissine kapıldım. Sanki ben başarmışım gibi. Paige değil de, Sam birinci bitirir gibiydi aslında o çalışkanlıkla ama yine de böyle olması daha iyi bir sahneyi çıkardı ortaya ve Sam cesaret edip başkasının sorumluluğunu alıp topluluk önünde konuşabildi.

Doug, Elsa'yı affetmeyi denedi de, başaramadı gibi. Doğaldır başaramaması, ihanete uğradı. Aralarındaki mevzu çok havada kaldı. Ayrıca Casey ile İzzie arasındaki mevzu da havada kaldı, Casey kaçtı, İzzie kovaladı ama Casey en sonunda dayanamadı gibi görünüyor. Sam'in olayları havada kalmadı, üniversite kazandı. Doug ile Elsa; Casey, Evan ve İzzie üçlüsü havada kaldı. Aynı geçen sezon finalindeki gibi garip bir bitiriş oldu, havada kalmalar oldu.
3. Sezon Yorumlarım

3x1 (Best Laid Plans)

Casey'in ikilemde kalması, sağlık sorunlarına yol açtı ve apandisiti alındı. Doğru olan tercihi yaptı artık, Evan doğru tercih. İzzy de içten içe üzülecek ama doğru tercih. Casey üzerinden geçti daha çok bu bölüm. Doug ile Elsa yine yakınlaşıp yakınlaşmayacakları muamma. Sam, üniversite için kayıtlarını yaptı ve Paige ile uzaklaşıyorlar. Lise ortamı iyiydi, bakalım üniversite ortamı Sam ve Paige için nasıl olacak. En önemlisi de, Sam'i üniversitede neler bekliyor, göreceğiz.
3x2 (Standing Sam)

Sam değişime devam ediyor, üniversite hayatını tanıyor ve hayatı yine değişikliklere doğru gidiyor. Üniversite hayatında, liseden kopamamış insanlar da vardır ya, bunu dizide görüyoruz gerçek hayatta gördüğümüz gibi. Neyse, Sam yanlış arkadaşlıktan kurtuldu. Casey, hem Nate'e yargı dağıttı, iyi ki de yaptı, içinde kalmıştı. Doug, Elsa'dan intikam almaya doğru gidiyor gibi görünüyor, yalana başladı bile.
3x3 (Cocaine Pills and Pony Meat)

Sam, üniversitenin kendisi gibi otizmli olanlara göre bir şey olmadığını düşünse de, inatla pes etmiyor ve 5'te 4'lük kısma girmemeye çalışıyor. Sam, inatla 5'te 1'lik kısma girmeye çalışıyor. Aslında Doug'un dediği gibi Sam'de "metanet" var.
3x4 (Y.G.A.G.G.)

Sam, tam da aradığı parti ortamını buldu, sessiz ve sanatsal parti. Hele o "penguen" resmi çizilmesi meselesi ortaya çıkınca yüzünün aldığı mutluluk çok iyiydi. Zahid, "çöp" olarak gördüğü partide çöplükten kızla tanıştı ve çok da mutluydu. Casey, Evan'ın babasına iyi ayar verdi, Evan'ın babası da çıkarcı çıktı. Evan'ın neden yakınlarda durduğu da anlaşıldı, babası gibi olmaktan korktuğundan. Paige, Sam'in terapisti gibi oldu iyice ve kendisinin yardıma ihtiyacı olmasına rağmen, Sam'in sürekli yardıma koşması iyiydi. Paige elindeki yiyeceğini atar ve dizinin bu bölümü sona erer. Değişik bir bitişti.
3x5 (Only Tweed)

Sam üniversiteye yavaştan ısınmaya başladı da, not derdine düşmeye başladı. Hepimiz üniversiteye gideriz de, zirveye oynamaya başlarız ama daha sonra en azından kalmamanın derdine düşeriz. Sam de bu derde düştü ama en azından topluluk önünde konuşmayı başarabildi, son dakika da olsa bunu başarabildi. Zahid'in kız arkadaşı da doğruluk oyununu yanlış kişiyle oynuyor, Sam iyi dayandı ve iyi de cevaplar verdi. Paige desek, tablet üzerinden çok iyi muhabbet döndürdü, hatta Zahid'le ilgili kısım da güldürdü. Paige'in üniversiteyi bırakması kötü oldu. Sam bile dayandı, Paige dayanamadı. En üzücü kısım ise, disleksi hastası olduğunu öğrendiğimiz Evan. Bir farkındalık daha. Evan'ın eğitim konusunda neden özgüven sahibi olmadığı ortaya çıkmış oldu.
3x6 (The Essence of a Penguin)

Paige'in hayatı, liderlikten patatesliğe giden bir yoldu ve üzücüydü. Doug, Evan'ı sevmeye başladı ve Evan başardı bunu. Sam'e gelince; öğretmeninin verdiği özü bulma fikri onu öyle bir yola soktu ki, Sam bunu inanılmaz bir yere bağladı. Son sahnesi çok iyiydi. Penguenlerle ilgili aldığı notlarla güzel bir resim çalışmasına imza attı.

Bu repliği çok sevdim:
"... bir şeyin özü, hangi koşulda olursa olsun, hiç değişmeyen yanıdır."
3x7 (Shrinkage)

Önceki bölümleri mutlulukla seyrederken, bu bölümde hüzünlendim. Aslında önceden bu sahnelerin geleceğini ısıttılar. İkinci sezondan Casey ile İzzie arasında bir şey olacağını ısıttılar. Üçüncü sezona gelince Zahid ile Gretchen üzerinden de Sam'e zarar verileceği ve ikinci sezondan itibaren Doug ile Megan üzerinden belirsizlik oluşturulup Doug ile Elsa'nın evliliğine zarar vereceğini ısıttılar. Hepsi de aynı anda, bu bölümde olması ilginçti.

Casey ile İzzie'nin durumu, İzzie'nin sürekli kovalamasından ve Evan'ın kimi zaman soğuk yapmasından ileri geliyordu. Bu sahnenin en başından beri yaşanacağı belliydi ve Casey'in boşluğuna denk geldiği anda bu sahne yaşandı. Doug ile Elsa arasındaki ayrılık çıkacağı da belliydi, çünkü aralarında çok büyük bir belirsizlik vardı. O belirsizlikten ikilinin sağ çıkamazdı, adım atacak durumları kalmamıştı. Dizinin en saf iki karakterini, Sam ile Zahid'e zarar vermeselerdi keşke. Çöpten tanıştığı kıza aşık olan Zahid, birden değişti ve doğru olanı yapmaktan geri kalıp, patavatsızca dostu olan Sam'le arasını açtı. Yine de bazen ayrılıklar iyidir bağı tekrar kuvvetlendirme açısından. Bağları kuvvetlendirecek bir bölüm oldu, her ne kadar olumsuz şeyler olsa da.
3x8 (Road Rage Paige)

Sam, Evan sayesinde Paige ile arasında bir şeyler oldu ama bunu anlatabileceği Zahid gibi bir arkadaşı yoktu. Aralarındaki çatlak büyüdü. Zahid aslında kızgındı, şimdi kırgın. Kızgınlık geçer de, kırgınlık kolay geçmez. Sam'i görmeyecek bir zamanda çalışması, Zahid'in ne kadar kırıldığını gösterir. Sam ile Zahid arasında ilk defa büyük bir kırgınlık oldu, çatlak oluştu. Her şey bununla sınırlı değildi tabii. Casey, İzzie yüzünden Evan ile arası resmen açıldı. Evan'a yazık oldu, çok da üzüldü, ki bu kadar üzülmesi de doğaldır. Oysa Doug sevmeye başlamıştı Evan'ı. Doug ile Elsa arasındaki belirsizlik devam ediyor ama Doug, suçun sadece kendisinde olmadığını fark ederek belirsizliği yok etmede bir adım attı.

Ailede en büyük çatlağı oysa Elsa oluşturmuştu ama şimdi Casey de oluşturuyor, Sam de. Casey, sevdiği insanı kaybediyor, başka limanlara yelken açmaya çalışırken. Sam, doğru yapayım derken arkadaşını kırıyor, arasını bozuyor, arkadaşını kaybediyor. Çok büyük çatlaklar oluştu ailede. Bakalım nasıl toparlayacaklar durumları, göreceğiz.
3x9 (Sam Takes a Walk)

Sam ne yaptın öyle sen, "yaktın koca dükkanı" diyecektim ki, o anda "ocak nasıl açık olur?" dedim kendi kendime, ki sonda Bob hata yapmış olduğunu söyledi. Zahid iyice saçmalamaya başladı, eğitim hayatını berbat edip evlenmeye kadar gitti işi, işte sezon finali için güzel bir konu. "SAM, ZAHİD'İ KURTAR" konunun adı. Resmin aldığı şekil de iyiydi, başarılıydı. Sam, ruh halini resimlere de yansıtıyordu bu bölümde, ta ki son resime kadar. Doug ile Elsa arasında buzlar eridi iyiden iyiye, çok uzamıştı ve Elsa da kendini tekrar ısındırmaya başlamıştı tam da. Aralarında en çok sırıtan Casey'di, o da doğru yolu bulmaya başladı sonunda hatasını görüp.

İki bölüm önce çatırdayan dizi, şimdi yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Doug ile Elsa arasındaki ilişki tekrar alevlenmeye başladı. Sam, Zahid için adım atmaya başladı ve Casey, hatasını fark etti. Sam bakalım adımlarını sıklaştıracak mı, Casey de Evan için adım atacak mı, göreceğiz.
3x10 (Searching for Brown Sugar Man)

Sezonu üç şekilde inceliyorum:
Giriş, 1-6 Bölüm: Bu bölümlerde Sam, Doug, Elsa ve Casey için birtakım farklılıklar olmuştur. Sam üniversiteye başlamıştır cesaret edip, kız arkadaşı da başlamıştır. Aynı şekilde Zahid de başlamıştır cesaret edip. Sam, önceki sezon gibi içine kapanık değil, sürekli aktif halde bulunan birisine dönüşmüştür. En azından parti bile sessiz olmaktadır. Resim partisi gibisinden. Doug ile Elsa açısından her şey ikinci sezondaki gibidir, yani bir muammalık vardır. Casey, ikinci sezon finalindeki gibi çıkmazlara çoktan girmiştir. Bir tarafta Evan vardır, bir tarafta da İzzie. Paige desek psikolojik olarak çökmüştür. Zahid de tam çöktüğü anda Gretchen ile tanışır çöplükte.
Gelişme, 7-9 Bölüm: Yedinci bölümle birlikte dizi bir anda ivme değiştirmiştir. Sam ile Zahid'in arası açılmıştır. Elsa ile Doug ayrılmayı düşünmektedir. Casey, Evan'ın ilgisizliğini görüp, ibreyi İzzie'yi çevirmiştir. Bu gelişme sürecinde Sam, ilk defa Paige ile bir şeyler yaşamıştır. Bu da kendisi için farklılıklardan birisi olmuştur. Bu bölüm arası genelde olumsuzluklar ardı ardına gelmiştir ve bunun temelinde yedinci bölüm yatmaktadır.
Sonuç, 10. Bölüm: İşte bu bölüm, sonuca bağlanan bölümdü. Sam, Zahid'le verdiği sözü tutmak uğruna yardımına koşması ve Gretchen'in de Zahid'le evleneceği sırada aldatması, yine buna bağlı olarak Zahid'in Sam'in gerçek bir dost olduğunu görüp tekrar "kanka" olmaları. Casey'nin Evan'dan özür dilemesi ve aynı şekilde devam etmesi. Doug ile Elsa arasındaki muammalığın sona ermesi, her ne kadar Doug'un Megan'la aralarında bir şey olmaya doğru gitse de, Elsa'yı sevdiğini hatırlaması. Sonuç olarak; Sam ile Zahid, arkadaşlığını ev arkadaşlığı boyutuna taşımaya karar verdiler ve bu dargınlık, bir anlamda bağlarını kuvvetlendirdi. Doug ile Elsa, ayrıldıktan sonra tekrar barışma sürecinde bağları tekrar kuvvetlendi. Casey'nin kafası çok karışık olsa da, şimdilik ne yapacağını netleştirdi gibi görünüyor. Evan'ın verdiği tavsiye sayesinde California Üniversitesi'ne gitme cesareti bulacak ya da en azından kendisi için zoru deneyecek.

Giriş bölümlerinde baştan sona genel olarak tebessümle seyrediyordum. Hele Sam diyalogları çok iyi oluyordu. Gelişme kısmında hüzün üstüne hüzün vardı ama bu hüznün, bağ kuvvetlendireceğini biliyordum. Sonuç kısmı çok iyiydi, "keşke bitmeseydi" dedirtti.

Enler:
Sezonun en anlamlı olayı: Sam ve Zahid'in arkadaşlığının çok iyi bir şekilde tekrar canlanması.
Sezonun en hüzünlü olayı: Paige'in hayal ettiği üniversite hayatını bırakması, Evan'ın Casey yüzünden üzülmesi.
En iyi sahne: Sam'in, penguenlerle ilgili aldığı notlarla özle ilgili resim çalışması yapması. (3x6)

Önceki iki sezon giriş, gelişme ve sonuç gibiydi. Birinci sezonda pilot bölümü gibiydi ve olaylar yavaş yavaş belirginleşmeye başladı, ikinci sezon olaylar belirginleşti ve daha da gelişmeye başladı ve üçüncü sezon olaylar sonuca bağlandı. Gerek Sam cephesinden, gerek Doug ile Elsa cephesinden, gerekse Casey cephesinden böyleydi. Birinci ve ikinci sezonda yaşananlar, üçüncü sezonda sonuca bağlandı. Üçüncü sezon, işte bu anlamda diğer iki sezona göre farklıydı. Çok iyi bir sezondu.

Adam 5-6 dakika içerisinde tüm diziyi bitirmiş, @Dosi hanımdan da hızlısı varmış. :A
 
Ne sabırsızsin ya :F
Aradan çıksın dedim. :A
Bu diziyi ben bile çok hızlı izliyorum. :A Son yıllarda en sevdiğim dizilerden. :Z
Yorumlarıma bakarak bütün sezonu hatırlayabilirsin. En güzel yorumu sanırım üçüncü sezonun sezon finali için yaptım. Puanlama yapmadım hiç ama genel olarak olaylar, tespitler ve sözler yazdım. :D
1x1

Normalde izlemem zordu ancak hem Netflix’te yer alıyor olması hem de süresinin nispeten kısa olması nedeniyle bu iki şartı yerine getiren dizi arıyordum bir süredir ve buna da @Araf ın katkısı ve @Dosi nin ısrarlarıyla başlamış bulundum :A

The End of The Fuc.ing World’e nispeten çok az da olsa benzerlik sezdiğim için alışması zor olmadı. Ama komedi dizisi değil, kara komedi Ya da daha doğrusu sosyal temalı türü belirsiz bir yapım. Dizide anne karakterini ve psikolog karakterlerini çok beğendim. Başrol ve ablası da iyi sayılır. Dizinin İngilizcesi çok berrak ve anlaşılır olduğu için alt yazı da rahatça anlaşılır oldu, bilhassa bu yüzden diziye devam etmeye çalışacağım.

7.0/10
@Dosi'nin yanında bir kişinin daha izlemesi iyi oldu. Diziyi izleyenlerin sayısı artar umarım. Sıkmaz, akar gider, sevilir bu dizi. Diziyi bitirdikten sonra boşluğa düşmüştüm, o derece alışmıştım. :)
 
yahu dur yavaş :F bizimle eş zamanda paylassaydın ya birlikte yorumlardık :F
Üşenirim teker teker atmak yerine, sezon sezon atmak tercihim. Oradan bakar bakar alıntılar, bana gönderme yaparsın. Bilhassa sezon finali için gönderme yap, alıntıla. :A
Adam 5-6 dakika içerisinde tüm diziyi bitirmiş, @Dosi hanımdan da hızlısı varmış. :A
Önceden izlemiştim, onun yorumları. O kadar da kısa dizi değil ve o kadar kısa sürede bitiremem. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Sherlock and Dosi
Adam 5-6 dakika içerisinde tüm diziyi bitirmiş, @Dosi hanımdan da hızlısı varmış. :A
Konu açma hızı gibi :F
resmen millet konunun açılmasini bekliyormuş :F
BSC zamani ne yerli ne de yabanci hiç dizi yorumum yok dedim, 2 ayda nur topu gibi 3 konum oldu :F
 
  • Güldürdün
Reactions: Sherlock
Aradan çıksın dedim. :A

Yorumlarıma bakarak bütün sezonu hatırlayabilirsin. En güzel yorumu sanırım üçüncü sezonun sezon finali için yaptım. Puanlama yapmadım hiç ama genel olarak olaylar, tespitler ve sözler yazdım. :D

@Dosi'nin yanında bir kişinin daha izlemesi iyi oldu. Diziyi izleyenlerin sayısı artar umarım. Sıkmaz, akar gider, sevilir bu dizi. Diziyi bitirdikten sonra boşluğa düşmüştüm, o derece alışmıştım. :)

Netflix yapımı olduğunu bile yeni öğrendim, hatta söyledim eğer Netflix yapımı değilse torkuyla uğraşmam zor olduğu için şans veremem diye sonra açıp bakınca şaşırdım :A hem de süresi kısa, o Çok iyi.
 
  • Güldürdün
  • Beğendim
Reactions: Dosi and Araf
Netflix yapımı olduğunu bile yeni öğrendim, hatta söyledim eğer Netflix yapımı değilse torkuyla uğraşmam zor olduğu için şans veremem diye sonra açıp bakınca şaşırdım :A hem de süresi kısa, o Çok iyi.
Süresi kısa ama bölüm sayısı da az ve bitirince boşluk bekliyor. Karakterlerle bağ kuruyorsun, sonra terk edip gidiyor ve bu üzüyor. :D
 
  • Harika
Reactions: Tolstoyevski
Süresi kısa ama bölüm sayısı da az ve bitirince boşluk bekliyor. Karakterlerle bağ kuruyorsun, sonra terk edip gidiyor ve bu üzüyor. :D
Ohoo ben daha ilk bölümden bağ kurdum karakterle o bakımdan kesinlikle saracak gibi :A
 
  • Beğendim
Reactions: Araf