2019 1917 - Film Yorumları

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
5516769.jpg-c_215_290_x-f_jpg-q_x-xxyxx.jpg


1917

Tür:
Savaş filmi, Dram
Yönetmen: Sam Mendes

Oyuncular:
George MacKay
Dean-Charles Chapman
Mark Strong

Filmin Özeti:
Sam Mendes'in yönetmen koltuğunda oturduğu 1917, I. Dünya Savaşı döneminde yaşananları konu ediyor. I. Dünya Savaşı sırasında Britanya askeri olan Schofield ve Blake, gerçekleştirilmesi imkansız gibi görünen bir göreve atanırlar. Görevleri, zamana karşı yarışırken düşman bölgesini geçerek yüzlerce askerin ölümünü engellemek üzere bir mesaj iletmektir. Blake'in kardeşi de onların arasındadır. Bu durumda Blake'i daha da fazla ciddiye alması gereken bir mücadele bekliyordur.

Filmin Fragmanı:
 
  • Beğendim
Reactions: Dosi

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Yine bir savaş filmi çıkarmışlar, bol Amerikan propagandası yapıp ödülü kaparlar diyordum, aradan çıkarmış olmak için dün nihayet DVD kalitesinde izleyebildim. Görüntü kalitesi çok kötü olmadığı için idare etti bence, ama bu seneki adaylar arasında hangi filmi sinemada izlemek isterdin denilseydi bu film diyebilirdim. Kesinlikle düşük beklentiyle başlanıp izleyiciyi içine anında alan filmlerden biri.

Bu filmin senaryosu, hikayesi değil belki fakat yönetmenliği muhteşem. Adam resmen oyun gibi film yapmış, izlerken sanki video oyununun çekim tekniğini izliyormuşuz gibi, sanki TPS savaş hikayesi oyunu oynar gibi hissettirdi. O tek yönlü çekim açıları, kahraman odaklı çekim tekniği muhteşemdi.

Eğer The Irishman kazanamazsa, en iyi film ödülünü o abartılan Joker alacağına bu filmin alması beni tatmin eder. Yönetmenlik keza öyle. Tarantino’nun filminden de çok daha kaliteli, bu haliyle bence şu anki en iddialı aday. Umarım Joker’e gitmez bu film dururken.

Senaryo olarak öyle dolu dolu bir film değildi belki ama hikayesinin hakkını veren film olmuş. Aslında hikaye de yönetmenin bu çekim tekniği amacıyla seçilmiş. Filmin başlarında iki ana karakter varken ön planda gözükenin pisi pisine ölmesi ve devamında başrolün diğer karaktere geçmesi genel pek alışıldık tarzda olmayan hoş bir detaydı.

8.7/10
 
Son düzenleme:

Forumdash

Favori Üye
Katılım
21 Temmuz 2012
Mesajlar
66,140
Reaksiyon puanı
38,907
Puanı
1,060
Oscar etkinliğine bu filmle açılış yaptım.

Film tek kamera/tek çekim tekniğiyle yapılmış. Bu harikaydı izlerken. Burda allayıp pullamıcam tabi ki de:X Çünkü 2016 yılında çekilen The Revenant filmi de aynı teknikle gayet doyurucuydu:X

Filmin ilk 40 dakkası gerçekten içine cekiyor. Ben o ikiliyi sevmiştim:( Zaten karakterlerden birisi çıkınca hikaye anlamsızlaşiyor, tempo düşüyor, heycanı meycanı kalmıyor.

Üzerine çok yorum yapılacak bi senaryosu yokmuş. İlk 40-50 dakkayı izleyip sonrasında son 10 dakkaya atlayabilirsiniz. Hiçbişey kaçırmiş olmazsınız.

Bucuklu vermek isterdim ama başka yorumlarda da iyi not almiş:X Ben ne kaçırdım acaba diye içim içimi yiyor. O yuzden kanaat notumu kullanıp 7/10 verecem.
 

-potterhead-

Favori Üye
Katılım
31 Mart 2014
Mesajlar
4,170
Reaksiyon puanı
3,769
Puanı
460
Konum
Ankara
Aman Allah'ım dedim ya. Teknik anlamda hayatımda daha iyi bir film izlememiş olabilirim. Plan sekans tekniği muhteşem bir ustalıkla kullanılmış ve iyi ki bu filmi böyle çekmişler. Etkileyiciliğini inanılmaz arttırdığını düşünüyorum filmin. Yılın yine yüksek tempolu filmlerinden biri olmuş, senaryo bazında bazı eleştirilere hak verebilirim, güçlü bir hikaye anlatımı yoktu belki ama zaten filmin vadettiği şey bence daha çok izleyiciye bir savaşın içinde olma deneyimini yaşatmaktı ve bana kalırsa çok başarılıydı bunda. George McKay'in ödül sezonunda adının anılmayışına üzüldüm. Oha nidalarıyla izlediğim filmin eleştirebileceğim tek kısmı birkaç sahnedeki çiğ İngiliz propagandası olabilir. 2019'a bak.. 9-10'lar havada uçuşuyor.
9/10
 
Son düzenleme:

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,219
Reaksiyon puanı
107,922
Puanı
1,060
İzlemeyi düşünmüyordum filmi ama bu aralar film izleme imkanım var ve olumlu eleştiriler ve @Tolstoyevski 'nin tavsiyesiyle izledim. Normalde pek savaş filmleri sevmem ama ilk dakikalarda ilgimi çekti.
O yerde yatan ölü atlar ve insanlar çok gercekçiydi. İki askerin lavamların ordan diğer cepheye geçmeye çalışırken ki sahnede çalan müzik eşliğinde o gerilim hissini bende hisettim. Heran birileri çıkacak diye bekledim. Çekim kalitesini çok beğendim filmin.
Diğer adamın ölümüne üzüldüm. Abisini kurtarmaya giderken kendisi öldü ve o kurtardıklari adam almanca konuşunca onun böyle bir hamle yapmasını bekledim. Şaşırmadım yani. İkilinin sahneleri gerçekten çok iyiydi. Sonradan tempo baya düştü.
Filmin sonlarına doğru yer yer sıkıldım açıkçası. Özellikle o kadın ve bebek sahnesi, ve suda giderkenki sahnelerde. Filmin ilk saati nekadar akıcı ve heyacanlıydıysa sonrasıda durgun ve arada sıkıcıydı ama genel olarak başarılı bulduğum bir filmdi. Konusuda güzel.
8/10 (Tüm izleyeceğim filmlerden sonra puanımı 8.5 yaparmıyım bakacağım)

edit: 8.5 yapıyorum puanımı
 
Son düzenleme:

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,606
Reaksiyon puanı
62,923
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Pinema'nın inanılmaz bir skandalla Oscar'dan iki hafta sonrasına ertelemesinin ardından sinemada izlemekten vazgeçmek zorunda kaldım. Neyse ki evden izlemem de etkisinden pek bir şey götürmedi ama o karanlık salonda daha iyi bir ses sistemiyle daha çok mu beğenirdim burası benim için bir soru işareti olarak kalacak maalesef. Öncelikle savaş filmi izlemeyi pek sevmiyorum çünkü hem tarihi işler ilgimi pek çekmiyor hem de Hacksaw Ridge rezaletinde olduğu gibi Amerikan propagandasının dozu kaçabiliyor. Ama sonunda hem temposu yüksek, hem eli yüzü düzgün, hem de propagandası az (Almanlarla ilgili birkaç şey var ama bu kadarı bile mucize) bir film izlediğim için memnunum.

Bundan 2-3 yıl önce Dunkirk'i izlerken rahatsız eden hikayesizlik durumunun olmaması da hoşuma gitti. Üstelik zamana karşı yarışın olması da senaryoyu daha cazip kılmış. Arada tempo biraz düşse de genel olarak sıkmayan ve heyecanı diri tutan bir film olmuş. Ama filmin aslan payı yönetmenlikte. Daha önce tamamı tek plan film izlemediğim için olaya küçük çocuk cahilliğinde yaklaşıyor olabilirim ama izleyicinin savaşı izlemesini değil savaşın kaosunun içinde olmasını sağlamasına hayran kalmamak mümkün değil. Niye bu kadar ödül aldığını da daha iyi anlıyorum çünkü yer yer bilgisayar oyunundaymışız gibi hissettiren ve adeta klasik şablonlara meydan okuyan bir yapım var karşımızda. Bu yüzden Sam Mendes ve Roger Deakins'in ödülleri hakkıdır.

Başroldeki iki genç oyuncunun başarılı performanslarının da hikayenin izleyiciye geçmesinde büyük yeri var. Ama tabii George Mackay o üzücü gelişmenin ardından daha çok ön plana çıkıyor.

En İyi Film Oscar'ını alırsa pek sesimi çıkarmam ama Parasite, Jojo Rabbit gibi daha "kendine has" işler varken almalı mı bilemiyorum. Tek plan olmasa bu kadar yankı uyandırmazdı büyük ihtimalle. Yine de muhteşem işçiliğiyle, mantık hataları ve aşırı milliyetçilikten uzak olmasıyla takdiri hak eden bir yapım.

8/10
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,606
Reaksiyon puanı
62,923
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Pinema'nın inanılmaz bir skandalla Oscar'dan iki hafta sonrasına ertelemesinin ardından sinemada izlemekten vazgeçmek zorunda kaldım. Neyse ki evden izlemem de etkisinden pek bir şey götürmedi ama o karanlık salonda daha iyi bir ses sistemiyle daha çok mu beğenirdim burası benim için bir soru işareti olarak kalacak maalesef. Öncelikle savaş filmi izlemeyi pek sevmiyorum çünkü hem tarihi işler ilgimi pek çekmiyor hem de Hacksaw Ridge rezaletinde olduğu gibi Amerikan propagandasının dozu kaçabiliyor. Ama sonunda hem temposu yüksek, hem eli yüzü düzgün, hem de propagandası az (Almanlarla ilgili birkaç şey var ama bu kadarı bile mucize) bir film izlediğim için memnunum.

Bundan 2-3 yıl önce Dunkirk'i izlerken rahatsız eden hikayesizlik durumunun olmaması da hoşuma gitti. Üstelik zamana karşı yarışın olması da senaryoyu daha cazip kılmış. Arada tempo biraz düşse de genel olarak sıkmayan ve heyecanı diri tutan bir film olmuş. Ama filmin aslan payı yönetmenlikte. Daha önce tamamı tek plan film izlemediğim için olaya küçük çocuk cahilliğinde yaklaşıyor olabilirim ama izleyicinin savaşı izlemesini değil savaşın kaosunun içinde olmasını sağlamasına hayran kalmamak mümkün değil. Niye bu kadar ödül aldığını da daha iyi anlıyorum çünkü yer yer bilgisayar oyunundaymışız gibi hissettiren ve adeta klasik şablonlara meydan okuyan bir yapım var karşımızda. Bu yüzden Sam Mendes ve Roger Deakins'in ödülleri hakkıdır.

Başroldeki iki genç oyuncunun başarılı performanslarının da hikayenin izleyiciye geçmesinde büyük yeri var. Ama tabii George Mackay o üzücü gelişmenin ardından daha çok ön plana çıkıyor.

En İyi Film Oscar'ını alırsa pek sesimi çıkarmam ama Parasite, Jojo Rabbit gibi daha "kendine has" işler varken almalı mı bilemiyorum. Tek plan olmasa bu kadar yankı uyandırmazdı büyük ihtimalle. Yine de muhteşem işçiliğiyle, mantık hataları ve aşırı milliyetçilikten uzak olmasıyla takdiri hak eden bir yapım.

8/10
Bu arada filmin tek bir saçma (daha doğrusu aceleye gelmiş) sahnesi var. O da:
Abinin hemen bulunması. Çocuk ölürken benim biraz daha yaşlı halim demişti ama diğeri biraz arayıp taradıktan sonra tesadüfen sesini duyup tanıdı. En azından suratına falan bakıp çıkarabilirdi. Hemen bitsin diye uzatmamışlar herhalde.
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,076
Reaksiyon puanı
49,726
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Teknik açıdan aşmış bir film, muhteşemdi. Yirmi yıldır her çıkan savaş filmi Saving Private Ryan ile karşılaştırılırdı. Artık 1917 ile karşılaştırılmalı. Büyük Tom Hanks hayranı ve Spiel amcayı çok seven biri olarak söylüyorum. :)

Tam yorum: https://izleryazar.com/1917-2019/

9/10
 

mesmeso

Moderatör
Katılım
27 Kasım 2016
Mesajlar
17,620
Reaksiyon puanı
9,604
Puanı
860
Yaş
24
Konum
Trabzon
Film hikaye olarak biraz tırt gibiydi ama teknik açıdan beynimi yedirdi bana. Sam Mendes baba sen bize ne izlettin ya? Bu nasıl bir prodüksiyon ve çekim planlamasıdır abi? Bir tane boş çekim yok ya. Şu filmi IMAX'te izlemeyi deli gibi isterdim.

Filmi izlerken aklıma sürekli geçmişte oynadığım oyunlar geldi. Tam bir savaş filmi olmuş. Kalite olarak benim için Dunkirk ile kapışır. Umarım ödüllerde hakkı yenmez bu yapımın. Bu sene çok balon film vardı ama aradan sıyrılıp teknik dalları ve yönetmenliği kimseye vermezler inşallah.

9/10
 

Özgür

Süper Mod.
Katılım
28 Aralık 2011
Mesajlar
30,913
Reaksiyon puanı
28,119
Puanı
1,059
Fragmanını gördüğümden beri sinema salonunda izlemeliyim diyordum ama çok merak ettiğim için ve törene kadar izleyebilmek için az önce bitirdim filmi. Kesinlikle teknik açıdan inanılmaz bir film olmuş. Çok keyif aldım izlerken. Vizyona girdiğinde kesinlikle yeniden izleyeceğim.

İlk defa tek plan film izledim ve çok hoşuma gitti bu durum. Kendimi o karakterlerin arasında, o savaş ortamında hissettim sonuna kadar. Senaryo olarak yer yer düşse de film kesinlikle çok iyi. Diğer arkadaşların karşılaştırdığı filmlerin neredeyse çoğunu izlememişimdir. Savaş filmlerini pek sevmem. Ama bana göre türünün en iyilerinden olarak anılacak bir film olmuş.

Oyunculuklarda dikkatimi çeken ise George MacKay oldu. Çok başarılı buldum kendisini.

Bu sene gerçekten çok güzel filmler izledim/izledik. Kendimi bu konuda şanslı buluyorum. En iyi film ödülünü alabilme ihtimali oldukça fazla.

9/10
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Mükemmel teknik kalitesi olan, mükemmel bir yönetmenlik ustalığı. Ama tarihin en iyi savaş filmi değil maalesef. Olmasını isterdim bu kalitede bir filmin ama değil... Sam Mendes baştan sona şov yapıyor. Tek plan çekim, savaş atmosferi, bir savaş yolculuğu düşüncesi... Düşünce olarak çok iyi ama senaryoda uygulanışı bana kalırsa eksik... Çok daha etkileyici ve sağlam bir hikaye olabilirdi. Ama biraz süslü bir film olarak aklımda kalacak. Nedeni senaryodaki olmamışlık tabi ki. Daha fazlası olabilecekken olamıyor...

Karakterlere derinlemesine inilmiyor. Çok fazla uzatılmış süslü sahneler var. Bir yol hikayesinde çok daha fazlasını istersiniz. Hele bu bir savaş filmi yol hikayesiyse çok çok daha fazlası olmalı. Ama iki karakter ufak ufak detaylar verilip derinlemesine işlenmiyor. Oyunculuklar başarılı olmasa hiç bir bağlantı kuramazdım heralde karakterlerle.

Filmde düşman yok efekt var... Aslında senaryo mantıksızlığına yegane tespit bu olabilir. Gördüğümüz tek düşman var o da saçma sapan bir sahnede ana karakterlerden birini öldürüyor... Yani iyilik timsali bir adam olabilirsin, ne bileyim esire insan olduğu için düzgün davranabilirsin ama bu kadar acemi şekilde ölmezsin. Biraz mantık dışı bir sahne kesinlikle...

Genel olarak film senaryoda detaya inmiyor. Veya tarafsızlık vaat etmiyor. Biraz da ondan bayılmamış olabilirim. Teknik başarısına varım, Sam Mendes'in Oscar almamasına üzülürüm ama filmi başyapıt olarak görüp tarihin en iyi savaş filmi olduğunu söylemem mümkün değil. Bana göre hikaye olarak tarihin en iyi savaş filmi Kubrick'in 1957 yapımı filmi Paths of Glory'dir... Geri kalan izlediklerim onun yanında hikaye kalıyor.

Bu film ise teknik olarak tarihin en iyi filmi olduğunu kanıtlamıştır. Her ne kadar filmde düşman olmasa da yukarda bahsettiğim durum canımı sıksa da savaş sahnelerindeki kalite gerçekten çok çok iyiydi. O malum son sahne başlı başına mükemmellik ve ustalık eseri... Senaryo da beklediğim düzeyde iyi olsaydı bu film tarihin en iyi savaş filmi sayılabilirdi. Ama şu haliyle olamamış, kıyısından dönmüş bir film...

8.5/10
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Savaş filmlerini severim genel olarak. Bu filmden de bir savaş filminden ne bekliyorsam aldım diyebilirim. Mükemmel bir yönetmenlik, görüntü yönetimi mevcut bir kere. Tek plan tarzı oluşturulmuş çekimler savaşın içindeymişiz gibi bir görüntü sunuyor bizlere. Hikaye de buna göre kurgulanmış zaten. Çok büyük büyük savaş sahneleri yok pek, daha çok savaşın içinden bir hikayeyi iki askerin gözünden takip ediyoruz.

İki asker ile başladığımız macerada aniden birisini kaybediyoruz. Filmin bundan sonraki süreci de çok önemli. Çünkü hikayeye başlarken çok tehlikeli bir göreve atanılan bu iki askerden Blake, bu görevi asıl isteyen kişi konumunda. Çünkü abisi de tehlike içindeki askerlerden biri. Scho ise mecburen bu işi yapmak zorundaki bir konumda başlangıçta. Ama Blake'in ölmesi kırılma noktasını oluşturuyor hikayede. O noktadan sonra başta isteksiz olarak bu göreve başlayan karakterin canla başla görevi tamamlamak için uğraşmasına doğru bir dönüşüm gerçekleşiyor.

Filmin asıl gücü yönetmenlikten gelse de ben bu hikayeyi de beğendim. O yüzden senaryosuna da zayıf diyemem. Ama yönetmenliğin arkasında kaldığı aşikar. Zaten 2019'da en sevdiğim film Parasite olsa da yönetmenlik dalında ödül kesinlikle Sam Mendes'e gitmeliydi diye düşünüyorum.

9/10
 

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
İzleyeli uzun zaman oldu, sinemada bir kez daha izleyip öyle yorumlamak istiyordum aslında ama maalesef mümkün olmadı.

Gerçekten çok iyi bir film. Teknik açıdan kusursuz, bugüne kadar yapılmış en iyi savaş film bile diyebiliriz film için. Filmin yönetmeni Sam Mendes oldukça üst düzey bir iş çıkarmış ortaya, filmin tek plan olarak çekilmesi sizi direkt filmin içerisine sokuyor. Görüntü yönetimi muazzam, Roger Deakins yine harika bir iş çıkartmış.

Filmin senaryosu yetersiz denmiş ancak bana kalırsa pek öyle değil.

Filmin amacı en başta iki, daha sonra tek karakter üzerinden bize savaş ortamını göstermek; bu savaşı ve ortamı köküne kadar hissettirmek. Filmin senaryosu da buna uygun olarak tasarlanmış aslında ki yer yer cidden çok geriliyorsunuz. Film, izleyicisini o savaşın içine çekmeyi başarıyor kesinlikle. Sinemada izleyebilmiş olsaydım muhtemelen filmin üzerimde bıraktığı etki katlanacaktı.

En başta elimizde iki ana karakter olması ve bu iki karakter üzerinden başlayan filmin, bu yolla/iki karakter üzerinden uzunca bir süre ilerleyeceğini düşünüyordum. Ki karakterlerin yola çıkış amaçları doğrudan Blake'le bağlantılı. Ancak bir anda Blake'i kaybediyoruz ve yola Schofield tek başına devam ediyor. Böylece film izleyiciyi şaşırtmayı da başarıyor ve tekdüze/sıradan bir işleyişe sahip olmaktan kurtuluyor bence.

Onun dışında filmin oyunculukları, müzikleri, ses kurgusu gibi diğer detayları da olması gerektiği gibiydi.

Puan: 9/10
 
  • Beğendim
Reactions: MasacRE