Hepimiz biliyoruz: Arabadaki stepne lastik, yalnızca bir lastik patladığında işe yarar. O an kahramandır; yolculuğu kurtarır. Ama sonra? Tamir yapılır yapılmaz tekrar bagajın en karanlık köşesine terk edilir.
Peki biz, hayatımızda kimin stepnesiyiz?
İşleri bozulduğunda aranan ama düzeldiğinde unutulan dost muyuz?
Yalnız kaldığında yanında olunan, kalabalığa kavuşunca görmezden gelinen insan mı?
Düşünülmeyen, değer verilmeyen ama ihtiyaç anında vazgeçilmez olan bir yedek parça mı?
Aslında stepne olmak, kıymet bilmeyenlerin bizi konumlandırdığı yer. Oysa ki insan lastik değil, bagajda unutulacak bir eşya hiç değil.
“Değerini bilenle yol al, seni yedek görenle değil.”
“Gerçek dost, ihtiyacın olduğunda değil; gerek olmadığında da yanındadır.”
Belki de hayatımızda sınır çizmenin vakti geldi. Çünkü hep bagajda bekleyen stepne olmaya razı olursak, direksiyon hep başkalarının elinde olur.
Kendinize sorun: “Ben başkasının bagajında unutulmuş bir stepne miyim, yoksa hayat yolculuğunda gerçek bir yol arkadaşı mıyım?”