(Herkes şaşkın şaşkın alevlere bakmaktadır.Nurbanu kucağında Cihangir ile alevlerin arasından gelir)
1 gün sonra
Peyker: Sonunda uyandın.
Nurbanu: Ne oldu?
Peyker: Ne olacak yine paçayı kurtardın,Hürrem Sultan'ın gözündeki değerin de arttı.Seni bizzat ödüllendirirse hiç şaşmam.
@Topkapı Sarayı
(Hürrem,Edirne Sarayı'ndan Safiye Hatun'u çağırtmıştır)
Gül Ağa: Safiye Hatun hoşgeldiniz.
Safiye Hatun: Hoşbulduk,sultanımız neredeler?
Gül Ağa: Sarayın yenilenmesi ile uğraşıyorlar,artık buraya taşınıyor harem.
Safiye Hatun: İyi o zaman yardım edelim,söyle de ağalar eşyalarımı taşısınlar.
Gül Ağa: Sultanımız sizin Mihrimah Sultan'ın sarayında kalmanızı istedi.
@Taşlık
Fatma: Nurbanu nasıl?
Peyker: Gayet iyi uyandı ve Mihrimah Sultan'ın sarayına geri döndü.
Fatma: İyi kraliçemiz düzelmiş.
Peyker: Kıskançlık mı var bu sözlerde?
Fatma: Nasıl da anladın halbuki sen Nurbanu ile anlaşırsın hep
Peyker: Saçmalama...
Fatma:(bağırarak) Yaptığınız her planın dışında tutun beni sonra da saçmalayan ben olayım (cariyeler Peyker ve Fatma'ya bakar)
Peyker: (Fatma'ya yaklaşır ve kulağına eğilerek) Kes sesini bir dahaki sefere kendini sarayın dışında bulursun! (Fatma sinirli bir şekilde odadan çıkar)
Fatma (iç sesi): Bunu onlar istedi,artık tek başımayım.
@Hürrem Sultan'ın dairesi
Hürrem: Dediğim gibi hazırlığını yap sen de Şehzadem Mehmet ile Manisa'ya gidiyorsun.Esma'nın yangında ölümünden sonra iyice sarsıldı.Orada onun saçma bir şeyler yapmasını engelelyeceksin.
Peyker: Buradaki işler ne olacak sultanım?
Hürrem: Gül Ağa var,Safiye Hatun'u da çağırdım şu anlık Mihrimah'ın sarayında ama ihtiyaç olursa buraya gelir.Sen şimdi git şehzadelerin hepsi ayrıldıktan sonra Manisa'ya yola çıkarsın.
@Mihrimah Sultan'ın Sarayı
Mihrimah: Gel Nurbanu süt annem Safiye Hatun ile tanış.(Nurbanu yaklaşır ve Safiye Hatun'un elini öper)
Safiye: Maşallah bahsettğinden daha güzelmiş. (Nurbanu gülümser ancak Mihrimah onun yüz ifadesinden bir şeyler sakladığını anlar)
Mihrimah: Ne oldu bir haber mi geldi yoksa?
Nurbanu: Şey aslında..
Mihrimah: Çekinme Safiye Hatun'dan saklayacak bir şeyim yok.
Nurbanu: Şehzade Selim'in içki içtiği söylentisini hatırlıyorsunuz değil mi?
Mihrimah: Tabi ki de saraydan kaçıyordu ama Konya'ya gidince durulmuştu.
Nurbanu: Aslında hala devam ediyor.
Mihrimah: Nasıl olur?
Nurbanu: Yangından önceki gün Ferhat Ağa şehzademiz için kumaşlar getirmişti.Sarayda kaldıkalrı sürece çok fazla olmuş bu kumaş getirip götürmeler.Ben de şüphelendim kumaşalrı kontrol ettim.İçlerinde içki şişeleri vardı.
Mihrimah: (Safiye Hatun'a bakarak): Bu mesele ne babamın ne validemin kulağına gitmeden halledilmeli.Derhal saraya git ve Ferhat Ağa ile birlikte içkileri buraya getir.
Safiye Hatun: Kimsenin dikkatini çekmeden nasıl yapacağız?
Mihrimah: Benim çağırdığımı söylersin.
@TOPKAPI SARAYI
(Fatma, saraydaki son gün için eğlence hazırlyan Rümeysa Hatun'un yanına gider)
Rümeysa: Ne istiyorsun hatun?
Fatma: Yanlız konuşabilir miyiz sultanım?
Rümeysa: Konu ne? (Fatma,Rümeysa'ya yaklaşır)
Fatma: Yangınla alakalı (Rümeysa'nın yüzü kireç gibi olur)
Rümeysa: Hatunlar dışarı çıkın.(Cariyeler çıkarlar ve kapıyı kapatırlar)Konuş bakalım hatun.
Fatma: Yangında ne yaptığını gördüm.
Rümeysa: Neyden bahsediyorsun?(yutkunarak)
Fatma: Yüzünüz bile sizi ele veriyor! Ayşe Hatun'u hamile haliyle nasıl merdivenden ittiğini kastediyorum.
Rümeysa: Bunu ispat edemezsin
Fatma: Evet edemem.Ama Mahidevran Sultan karnında torunu varken Ayşe Hatun'u öldürmeye kalktığını duyarsa sadece benim iddiam olsa bile seni sarayından kovar.Zaten aranız pek iyi değilmiş.
Rümeysa: Ne istiyorsun?
Fatma: Ha şöyle.Bu akşamki eğlenceye Şehzade Beyazıt da katılacakmış,ben de katılacağım ve beni ona sunacaksın.
Rümeysa: Çıldırdın mı sen Hürrem Sultan'dan habersiz nasıl oğluna sunarım seni?
Fatma: Kelleni seviyorsan yapacaksın...
@ŞEHZADE SELİM'İN ODASI
(Safiye Hatun iki ağa ile birlikte gelir ve kumaşları arar.)
Ferhat Ağa: Ne yapıyorsun Safiye Hatun?
Safiye: Mihrimah Sultan'ın emri sen de bizimle geleceksin.
Ferhat: Vallahi ben bir şey yapmadım(Şehzade Selim gelir)
Selim: Ne oluyor burada?
Safiye: Şehzadem ablanız bu içkilerin kimseye gösterilmeden yok edilmesini ve Ferhat Ağa'nın saraydan kovulmasını emrettiler.
Selim: Ferhat Ağa'nın bir suçu yok
Safiye: Nurbanu Hatun görmüşler onu bunları taşırken
Selim: Ben de sizinle geliyorum Mihrimah nasıl bana karışır anlatsın bakalım.
@Şehzade Beyazıt'ın Odası
(Rümeysa,Şehzade Mustafa ve Beyazıt yemek yemişler ve sohbet etmişlerdir.Mustafa ile Rümeysa kalkmak için hazırlanır.)
Mustafa: Bir dahaki sefere seni Amasya'da ağırlamak isterim.(Sitemli bir şekilde) Gerçi Kütahya'dan epey uzak ama olsun.
Beyazıt: Dert ettiğin şeye bak ağabey.Ayrıca ses tonunu hiç beğenmedim.Amasya'da olsan da sen hala bu taht için güçlü bir adaysın Mehmet ağabeyim de böyle düşünüyor.
Mustafa: İyi öyle olsun bakalım!
Rümeysa: Şehzade Hazretleri kabul buyurursanız sizin için bir hediye hazırlattım.(Odadan çıkarlar ve Fatma Hatun gelir.Beyazıt'ın kaftanını öper)
@Mihrimah Sultan'ın Sarayı
Selim: Burada bekliyorum Mihrimah'ı çağır derhal.(Safiye Hatun kapıya yönelir ve Nurbanu ile karşılaşır)
Safiye: Sen burada bekle Nurbanu ben sultanımıza haber verip geliyorum.(Selim,Nurbanu'nun adını duymuştur ve kendini ihbar edenden hesap sormak ister.)
Selim (bağırarak): Buraya gel hatun (Nurbanu olanı anlamıştır ve başını önüne eğip şehzadeye yaklaşır)
Nurbanu: Buyrun şehzadem...
Selim: Seni kim taktı peşime annem mi Mihrimah mı? Söyle! (Nurbanu'dan cevap gelmez.) Yüzüme bak hatun! (Nurbanu başını kadırır)
Nurbanu: Şehzade Hazretleri.. (Selim ondan sonrasını duymamıştır. Hatuna bakıp kalır sanki Nurbanu'nun yeşil gözlerinden oklar çıkıp Selim'i kalbinden vurmuştur.Selim öylece Nurbanu'nun gözlerine bakmaktadır.)
1 gün sonra
Peyker: Sonunda uyandın.
Nurbanu: Ne oldu?
Peyker: Ne olacak yine paçayı kurtardın,Hürrem Sultan'ın gözündeki değerin de arttı.Seni bizzat ödüllendirirse hiç şaşmam.
@Topkapı Sarayı
(Hürrem,Edirne Sarayı'ndan Safiye Hatun'u çağırtmıştır)
Gül Ağa: Safiye Hatun hoşgeldiniz.
Safiye Hatun: Hoşbulduk,sultanımız neredeler?
Gül Ağa: Sarayın yenilenmesi ile uğraşıyorlar,artık buraya taşınıyor harem.
Safiye Hatun: İyi o zaman yardım edelim,söyle de ağalar eşyalarımı taşısınlar.
Gül Ağa: Sultanımız sizin Mihrimah Sultan'ın sarayında kalmanızı istedi.
@Taşlık
Fatma: Nurbanu nasıl?
Peyker: Gayet iyi uyandı ve Mihrimah Sultan'ın sarayına geri döndü.
Fatma: İyi kraliçemiz düzelmiş.
Peyker: Kıskançlık mı var bu sözlerde?
Fatma: Nasıl da anladın halbuki sen Nurbanu ile anlaşırsın hep
Peyker: Saçmalama...
Fatma:(bağırarak) Yaptığınız her planın dışında tutun beni sonra da saçmalayan ben olayım (cariyeler Peyker ve Fatma'ya bakar)
Peyker: (Fatma'ya yaklaşır ve kulağına eğilerek) Kes sesini bir dahaki sefere kendini sarayın dışında bulursun! (Fatma sinirli bir şekilde odadan çıkar)
Fatma (iç sesi): Bunu onlar istedi,artık tek başımayım.
@Hürrem Sultan'ın dairesi
Hürrem: Dediğim gibi hazırlığını yap sen de Şehzadem Mehmet ile Manisa'ya gidiyorsun.Esma'nın yangında ölümünden sonra iyice sarsıldı.Orada onun saçma bir şeyler yapmasını engelelyeceksin.
Peyker: Buradaki işler ne olacak sultanım?
Hürrem: Gül Ağa var,Safiye Hatun'u da çağırdım şu anlık Mihrimah'ın sarayında ama ihtiyaç olursa buraya gelir.Sen şimdi git şehzadelerin hepsi ayrıldıktan sonra Manisa'ya yola çıkarsın.
@Mihrimah Sultan'ın Sarayı
Mihrimah: Gel Nurbanu süt annem Safiye Hatun ile tanış.(Nurbanu yaklaşır ve Safiye Hatun'un elini öper)
Safiye: Maşallah bahsettğinden daha güzelmiş. (Nurbanu gülümser ancak Mihrimah onun yüz ifadesinden bir şeyler sakladığını anlar)
Mihrimah: Ne oldu bir haber mi geldi yoksa?
Nurbanu: Şey aslında..
Mihrimah: Çekinme Safiye Hatun'dan saklayacak bir şeyim yok.
Nurbanu: Şehzade Selim'in içki içtiği söylentisini hatırlıyorsunuz değil mi?
Mihrimah: Tabi ki de saraydan kaçıyordu ama Konya'ya gidince durulmuştu.
Nurbanu: Aslında hala devam ediyor.
Mihrimah: Nasıl olur?
Nurbanu: Yangından önceki gün Ferhat Ağa şehzademiz için kumaşlar getirmişti.Sarayda kaldıkalrı sürece çok fazla olmuş bu kumaş getirip götürmeler.Ben de şüphelendim kumaşalrı kontrol ettim.İçlerinde içki şişeleri vardı.
Mihrimah: (Safiye Hatun'a bakarak): Bu mesele ne babamın ne validemin kulağına gitmeden halledilmeli.Derhal saraya git ve Ferhat Ağa ile birlikte içkileri buraya getir.
Safiye Hatun: Kimsenin dikkatini çekmeden nasıl yapacağız?
Mihrimah: Benim çağırdığımı söylersin.
@TOPKAPI SARAYI
(Fatma, saraydaki son gün için eğlence hazırlyan Rümeysa Hatun'un yanına gider)
Rümeysa: Ne istiyorsun hatun?
Fatma: Yanlız konuşabilir miyiz sultanım?
Rümeysa: Konu ne? (Fatma,Rümeysa'ya yaklaşır)
Fatma: Yangınla alakalı (Rümeysa'nın yüzü kireç gibi olur)
Rümeysa: Hatunlar dışarı çıkın.(Cariyeler çıkarlar ve kapıyı kapatırlar)Konuş bakalım hatun.
Fatma: Yangında ne yaptığını gördüm.
Rümeysa: Neyden bahsediyorsun?(yutkunarak)
Fatma: Yüzünüz bile sizi ele veriyor! Ayşe Hatun'u hamile haliyle nasıl merdivenden ittiğini kastediyorum.
Rümeysa: Bunu ispat edemezsin
Fatma: Evet edemem.Ama Mahidevran Sultan karnında torunu varken Ayşe Hatun'u öldürmeye kalktığını duyarsa sadece benim iddiam olsa bile seni sarayından kovar.Zaten aranız pek iyi değilmiş.
Rümeysa: Ne istiyorsun?
Fatma: Ha şöyle.Bu akşamki eğlenceye Şehzade Beyazıt da katılacakmış,ben de katılacağım ve beni ona sunacaksın.
Rümeysa: Çıldırdın mı sen Hürrem Sultan'dan habersiz nasıl oğluna sunarım seni?
Fatma: Kelleni seviyorsan yapacaksın...
@ŞEHZADE SELİM'İN ODASI
(Safiye Hatun iki ağa ile birlikte gelir ve kumaşları arar.)
Ferhat Ağa: Ne yapıyorsun Safiye Hatun?
Safiye: Mihrimah Sultan'ın emri sen de bizimle geleceksin.
Ferhat: Vallahi ben bir şey yapmadım(Şehzade Selim gelir)
Selim: Ne oluyor burada?
Safiye: Şehzadem ablanız bu içkilerin kimseye gösterilmeden yok edilmesini ve Ferhat Ağa'nın saraydan kovulmasını emrettiler.
Selim: Ferhat Ağa'nın bir suçu yok
Safiye: Nurbanu Hatun görmüşler onu bunları taşırken
Selim: Ben de sizinle geliyorum Mihrimah nasıl bana karışır anlatsın bakalım.
@Şehzade Beyazıt'ın Odası
(Rümeysa,Şehzade Mustafa ve Beyazıt yemek yemişler ve sohbet etmişlerdir.Mustafa ile Rümeysa kalkmak için hazırlanır.)
Mustafa: Bir dahaki sefere seni Amasya'da ağırlamak isterim.(Sitemli bir şekilde) Gerçi Kütahya'dan epey uzak ama olsun.
Beyazıt: Dert ettiğin şeye bak ağabey.Ayrıca ses tonunu hiç beğenmedim.Amasya'da olsan da sen hala bu taht için güçlü bir adaysın Mehmet ağabeyim de böyle düşünüyor.
Mustafa: İyi öyle olsun bakalım!
Rümeysa: Şehzade Hazretleri kabul buyurursanız sizin için bir hediye hazırlattım.(Odadan çıkarlar ve Fatma Hatun gelir.Beyazıt'ın kaftanını öper)
@Mihrimah Sultan'ın Sarayı
Selim: Burada bekliyorum Mihrimah'ı çağır derhal.(Safiye Hatun kapıya yönelir ve Nurbanu ile karşılaşır)
Safiye: Sen burada bekle Nurbanu ben sultanımıza haber verip geliyorum.(Selim,Nurbanu'nun adını duymuştur ve kendini ihbar edenden hesap sormak ister.)
Selim (bağırarak): Buraya gel hatun (Nurbanu olanı anlamıştır ve başını önüne eğip şehzadeye yaklaşır)
Nurbanu: Buyrun şehzadem...
Selim: Seni kim taktı peşime annem mi Mihrimah mı? Söyle! (Nurbanu'dan cevap gelmez.) Yüzüme bak hatun! (Nurbanu başını kadırır)
Nurbanu: Şehzade Hazretleri.. (Selim ondan sonrasını duymamıştır. Hatuna bakıp kalır sanki Nurbanu'nun yeşil gözlerinden oklar çıkıp Selim'i kalbinden vurmuştur.Selim öylece Nurbanu'nun gözlerine bakmaktadır.)