Reyting sisteminin adaletsizliğini defalarca yazdık. Çeşitli ölçümler çerçevesinde, denek denilen insan topluluklarının (umarım öyledir) izlediği programların derlenmesi sonucunda oluşan tablodur diyebiliriz…
Ne var ki 26 Temmuz Perşembe SBT verilerine baktığımızda bazı sonuçların ne denli tuhaf olduklarını gördük. Aslında 'Kim takar abi…! Ben dizime bakarım' diyebilirsiniz. Ama cidden moral bozucu bir durum var ortada.
Aslında reklamverenin ciddiye aldığı bir reyting sistemine henüz geçilmedi. Ancak AGB reyting skandalından sonra, 'Elde var Sıfır' mantığından hareket etmemek için, SBT verileri ile gün değerlendirmesi yapmaya çalışıyoruz.
Sonuçlara bakarsak… Kötü Yol dizisi 1. bölümü ile zirvede. Bu garipsenecek bir durum değil. Herkesin beklediği bir sonuçtu. Uzun süredir Kanal D'nin etkili bir şekilde reklamını yaptığı dizinin zirveye yerleşmesi tesadüf değil. Ama İşler Güçler dizisinin sıralamasına şöyle bir bakalım isterseniz…
Total'de 30. Sırada… %10 barajını bile geçememiş… Ab grubuna bakarsak 21. Sıra… özeti bile daha fazla izlenmiş…
Yani bu durumda kim ne der bilmiyorum ama ben müsadenizle 'Çüşünüz' demek istiyorum…
Nerdeyse sosyal platformlarda bas bas bağıra çağıra İşler Güçler diyen kitlenin bu denli azımsanacak bir sıralamada gözükmesi tuhaf, aynı zamanda gerçek dışı görünüyor…
İşin açıkcası bu verilerin yeni reyting sisteminde de çok fazla değişeceğini sanmıyorum. Buda demek oluyor ki nice adam akıllı diziler, güme gidecek… izleyicicileri de klasik anlayışların benimsediği yapımlar sunulacak…
Aslında İşler Güçler dizisinin yayından kalkacağına inanmıyorum. Çünkü cidden çok büyük kitlesi var.Kkısa sürede internet ortamında haklı bir fenomene dönüştü. 'Leyla ile Mecnun' dizisinde olduğu gibi.. 'İşler Güçler' dizisi de kendi kitlesini çoktan oluşturdu.
Ama 'İşler Güçler' dizisi kadar şanslı olmayan, bir çok radikal ve farklı dizi büyük ihitmalle fark edilmeden televizyon çöplüğündeki yerini alacak görünüyor.
Şunu kabul etmek lazım… Ülkemiz, dizi sektöründe çok ciddi bir noktaya geldi. Ama bu daha ne kadar devam edebilir? Beylik konuların ve anlayışların benimsendiği yapımlarla daha ne kadar devam edebiliriz? Konuları, mekanları ve hatta oyuncuları bile çok kısa sürede tükettiğimizi düşünürsek, durum pek de parlak görünmüyor.
Volkan Türkcan
Ne var ki 26 Temmuz Perşembe SBT verilerine baktığımızda bazı sonuçların ne denli tuhaf olduklarını gördük. Aslında 'Kim takar abi…! Ben dizime bakarım' diyebilirsiniz. Ama cidden moral bozucu bir durum var ortada.
Aslında reklamverenin ciddiye aldığı bir reyting sistemine henüz geçilmedi. Ancak AGB reyting skandalından sonra, 'Elde var Sıfır' mantığından hareket etmemek için, SBT verileri ile gün değerlendirmesi yapmaya çalışıyoruz.
Sonuçlara bakarsak… Kötü Yol dizisi 1. bölümü ile zirvede. Bu garipsenecek bir durum değil. Herkesin beklediği bir sonuçtu. Uzun süredir Kanal D'nin etkili bir şekilde reklamını yaptığı dizinin zirveye yerleşmesi tesadüf değil. Ama İşler Güçler dizisinin sıralamasına şöyle bir bakalım isterseniz…
Total'de 30. Sırada… %10 barajını bile geçememiş… Ab grubuna bakarsak 21. Sıra… özeti bile daha fazla izlenmiş…
Yani bu durumda kim ne der bilmiyorum ama ben müsadenizle 'Çüşünüz' demek istiyorum…
Nerdeyse sosyal platformlarda bas bas bağıra çağıra İşler Güçler diyen kitlenin bu denli azımsanacak bir sıralamada gözükmesi tuhaf, aynı zamanda gerçek dışı görünüyor…
İşin açıkcası bu verilerin yeni reyting sisteminde de çok fazla değişeceğini sanmıyorum. Buda demek oluyor ki nice adam akıllı diziler, güme gidecek… izleyicicileri de klasik anlayışların benimsediği yapımlar sunulacak…
Aslında İşler Güçler dizisinin yayından kalkacağına inanmıyorum. Çünkü cidden çok büyük kitlesi var.Kkısa sürede internet ortamında haklı bir fenomene dönüştü. 'Leyla ile Mecnun' dizisinde olduğu gibi.. 'İşler Güçler' dizisi de kendi kitlesini çoktan oluşturdu.
Ama 'İşler Güçler' dizisi kadar şanslı olmayan, bir çok radikal ve farklı dizi büyük ihitmalle fark edilmeden televizyon çöplüğündeki yerini alacak görünüyor.
Şunu kabul etmek lazım… Ülkemiz, dizi sektöründe çok ciddi bir noktaya geldi. Ama bu daha ne kadar devam edebilir? Beylik konuların ve anlayışların benimsendiği yapımlarla daha ne kadar devam edebiliriz? Konuları, mekanları ve hatta oyuncuları bile çok kısa sürede tükettiğimizi düşünürsek, durum pek de parlak görünmüyor.
Volkan Türkcan