Ölüm ile Yaşam | 5. Bölüm

Ölüm İle Yaşam 5. Bölüm

  • 8

    Oy: 0 0.0%
  • 7

    Oy: 0 0.0%
  • 6

    Oy: 0 0.0%
  • 5

    Oy: 0 0.0%
  • 4

    Oy: 0 0.0%
  • 3

    Oy: 0 0.0%
  • 2

    Oy: 0 0.0%
  • 1

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    6

XanTier

Konu Sahibi
Emekli
Katılım
27 Kasım 2012
Mesajlar
21,249
Reaksiyon puanı
8,283
Puanı
1,061
Yaş
30
916612s.jpg

ÖLÜM İLE YAŞAM 5. BÖLÜM

Ölüm ile Yaşam | 1. Bölüm
Ölüm ile Yaşam | 2. Bölüm

Ölüm ile Yaşam | 3. Bölüm

Ölüm ile Yaşam | 4. Bölüm



Saeger: Matt. Yardım Et. Çok kötüyüm.
Matt: N'oldu?
Saeger: Hiç iyi hissetmiyorum.

Matt Saeger'ı arabasına bindirdi ve üzerine bir şeyler giymek için eve döndü. Tam o anda aklına az önce gördüğü kabus geldi. Duraksadı. Artık o eski yardımsever Matt gitmişti. Yerine katil bir Matt gelmişti. Yatağa oturdu düşünmeye başladı. İkilemde kalmıştı. Derken bir bağırma sesi duydu. Koşarak aşağı indi. Hiç bir şey yoktu. Saeger ise arabadadı hala. Yukarı çıktı üzerini giyindi. İndi aşağı Saeger baygındı. Hemen hastaneye götürdü. Götürdüğü hastane Pennsylvania Hastanesi'ydi.

Saeger kalp krizi geçirmişti. Rüyasındaki gibi acaba Saeger da babasının bu planı içinde miydi? diye düşünürken sabah oldu. Sabah olduğunda Saeger'ın birlikte yaşadığı genç kız Sophie hastaneye geldi.

Sophie: Ne olmuş Saeger'a?
Matt: Kalp krizi
Sophie: Şimdi nasıl?
Matt: (Omzunu sıvazlayarak) İyi. Merak etme.

Matt yeniden düşünmeye başladı. Saeger Sophie'den değil de neden Matt'ten yardım istemişti? Dayanamayıp sordu.

Matt: Saeger dün gece evde miydi?
Sophie: E...Evet

Matt, Sophie'nin tedirgin cevabı üzerine Saeger'in da işin içinde olduğuna inancı arttı.

Matt: Sen evde miydin?
Sophie: Evet. Niye soruyorsun?
Matt: Ne yapıyordunuz?
Sophie: Şey.. Şey yapıyorduk. Saeger sana anlatmadı mı?
Matt: Ne anlatacaktı ki?
Sophie: Neyse boşver.
Matt: Boşverme. Ne anlatacaktı?
Sophie: Boşver. Zamanı gelince Saeger anlatır zaten.

Matt artık emin gibiydi. Saeger da işin içindeydi. Gözlerini kapattı. Açtığında evde koltukta yatıyordu. Televizyon açıktı. Ne zaman gelmişti eve?. Nasıl geldi?

Matt: Neler oluyo? Ben ne zaman geldim eve? Dün ne yaptım ben? Neden hiç bir şey hatırlamıyorum? O doktoru ben mi oldürdüm? Neler oldu?

Televizyondaki bir haber dikkatini çekti:

"Pennsylvania Hastanesi'nin bahçesinde güvenlik kameralarının görüntülemediği bir bölgede ölü bulunan doktor Edward McClaim'i öldüren kişi henüz yakalanamadı. Ayrıca doktorun sol işaret parmağının ise kesildiği bize gelen bilgiler arasında. Bugün bu cinayetten sonra ayaklanan doktorlar yarından itibaren 3 gün greve gideceklerini açıkladırlar."

Matt hemen saate baktı, tarihe baktı. Bir gün geçmişti. O hastane Matt'in Saeger'ı götürdüğü hastaneydi.
O sırada kapı çaldı. Matt kapıyı açar. Gelen Sophie'ydi.

Sophie:
Matt. Telefonum dün sende kalmış galiba.
Matt: Telefonun? Dün gece?
Sophie: Evet. Dünkü olayı unuttun mu?

Matt şaşkındır. "Hayır" deyip geçiştirdi. Evde telefonu aramaya başladı. Yukarı çıktığında telefonu buldu ve o anda yerde doktor önlüğü ve bir steteskop gördü. Önlüğün üzerinde kan vardı. O doktoru Matt öldürmüştü. Görünen buydu. Şaşkınlık içinde telefonu alıp Sophie'ye verdi. İçeri geçti. Oturdu. Düşünmeye başladı. Tam o anda aklına Sophie'nin dün orada olduğu ve kanlı önlüğü görmüş olabileceği geldi. İçine büyük şüphe doğmuştu. Bunu öğrenmesi gerekiyordu. Sophie ile konuşacaktı. Ayağa kalktı. Elini cebine attı. Peçetenin içine sarılı bir şey vardı. Açtı ve duraksadı. Cebinde bir parmak vardı. Doktoru öldüren kişi Matt'ti.

Matt: Kahretsin. Doktoru neden öldürdüm ben? Umarın bi iz bırakmamışımdır. Yoksa bu benim sonum olur.

Çok sinirlenmişti. Parmağı buz dolabına koyup o öfke ile sokağa çıktı. Karşıya geçip Sophie'ye hesap soracaktı. Tam yoldan geçerken bir araba frene basarak Matt'e çarptı.

Gözlerini açtığında hastanede değildi. Kötü bir evdeydi. Doğruldu. Acı hissetmiyordu. Ayağa kalktıç Etrafına bakındı.

Matt: Kimse yok mu? Heey! Nerdeyim ben? Kim getirdi beni buraya.

Kapının ardından bir ses geldi: "Ben getirdim." Bu ses çok tanıdıktı. Matt kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında ise donakalmıştı. Karşısındaki kişi...

5. Bölümün Sonu

XanTier
 
Son düzenleme:
Emek veriyorsun ama kimse okumamış malesef. :(

Konuyu görüntüleyen bile yok. :(

Uplatmış olalım, okuyan olabilir. :)
 
Valla yazdıktan 2-3 gün sonra nmillet bakmaya başlıyo. Alıştım ben :D
 
Valla senaryonun hepsini okuyamadım ama şunu söylemek gerekirse ortada bir emek var bu emeğe saygı göstermek baabında 10 veriyorum :)
 
Hayır yanılıyorsun bence.Gerçi dediğinde haklısın senaryolara pek yanaşılmıyor çünkü toplum olarak okuma bilincine pek sahip değiliz.Uzun yazıyı gördük mü hemen kapamaya çalışıyoruz.Bence sahne aralıklarını kısaltmaya çalış,isimleri türkçeleştir bence daha dikkat çekecektir.
 
Yapalım bakalım Türkçeleştiriyim. Bakalım ne farkedecek.
 
Ben okumultum.4.bölüme yazmiştim fikirlerimi.Ama xantier bişi dememiş 😕 neyse isim turkçeleştirme konusundaki konuda isteğimi belirttim :X
 
O kadar emek veriyoruz ama okuyan yok.
Bunu ben de yaşıyorum ne yazık ki.
Umarım senaryolara ilgi artar.
Bölüme gelecek olursak güzel, gizemli bir bölümdü. Özellikle sonu :)
Bence türkçeleştirirsen benim gibi 5 bölümü de okuyanlar biraz garipseyebilir, çünkü alıştık karakterlerin isimlerine ama zaten 3-5 kişidir okuyan, değiştirebilirsin .