Çelişki 3.Bölüm

Frank Slade

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
20 Mart 2011
Mesajlar
10,225
Reaksiyon puanı
1,372
Puanı
535
ÇELİŞKİ 3.BÖLÜM
Kenan John'u almak için havaalanına varmıştır.

ANONS: New York Uçağı iniş yapmıştır.

John Kansas'tan New York'a geçip kendi malzemelerini almış ve oradanda uçağa binip İstanbul'a gelmişti.

John uçaktan indi ve elinde John yazılı kartla bekleyen Kenan'ın yanına geldi.

John: Merhaba Kenan.Sensin değil mi?

Kenan: Evet evet benim.Hazırsan gidelim,kalacağın otel hazır.

John: Tamamdır.

Kenan ve John havalimanından çıkarlar.Arabaya binerler.

Otele giderlerken önlerini bir araba keser.Kar maskeli 2 adam arabadan inerler ve Kenanların arabasını kapılarını açmak için hamle yaptıklarında;

John: Kapıları kilitle!

Kapıları kilitlenir.Adamlar taramaları silahlarla arabaya ateş açmaya başlarlar.Ama araç zırhlıdır ve kurşun geçirmezdir.Kenan arabayı geriye doğru sürmeye başlar.Ama kurşunlardan etrafta ne olduğunu görememektedir.Etraf tenhadır ama silah seslerini eninde sonunda birileri duyacaktır.Kenan arabayı geriye doğru ilerletir ve sağa dönen bir yol olduğunu görür ve direksiyonu oraya kırar.Adamlar arkalarından gelmemişlerdir.

John: Neler oldu böyle? Kim bu adamlar? İstanbul'a ölmek için gelmedin anlıyor musun?!

Kenan: Bilmiyorum.Ama bizi sevmedikleri kesin.Bu cinayetin çözülmesini istemeyen adamlar.Yada..

John: Yada ne?

Kenan: Boşver.Seni otele bırakıyım ve kapıyada seni korumaları için polis göndericem.Merak etme.Sonrada bir emniyete uğramam lazım.

John: Tamam.

John'u otele bırakır ve emniyete geçer.

Ali: Komserim noldu arabaya?

Kenan: Komser değil lan komiser.

Ali: Söyleniş bakımından daha rahat oluyor komserim.

Kenan: Ben sana söyleniş bakımından rahat oluyor diye a..na k..a.ım. Diyor muyum?

Ali: Demiyorsunuz komiserim.Kusura bakmayın.

Kenan: Araba mevzusuna gelince birileri bize saldırdı.Ateş açtılar falan her neyse konu bu değil Arif'i gördün mü?

Ali: Müdürün odasında.Tayin mevzusuyla ilgili konuşuyor.

Kenan: Tamam.

Arif müdürün yanından çıkar.

Kenan: Tayinini gerçekten istedin mi?

Arif: Evet.Buralardan gitmem en doğrusu olacak.Birilerinin gözüne batıyorum.

Kenan: Arif böyle düşünme bak.Tatsız bir olay yaşadık ama özür dilersen…

Arif: Asıl sen özür dilemelisin.Ben niye diliyorum lan.Her neyse beni meşgul etme.Arif masanın üstündeki bir dosyayı alıp dışarı çıkar.

Masanın üstünde telefonunu bırakmıştır.

ARİF'İN TELEFONU
'1 yeni mesaj'

Kenan açıp açmamakta tereddüt eder ama bakmak ister ve mesajı açtığında şöyle yazmaktadır:

"Operasyon başarısız.İkinci bir deneme olmayacak.Polise saldıracak kadar
aklımızı peynir ekmekle yemedik biz."

Kenan şok olur.Diğer mesajlara göz atar.

'Bu konuda bana yardım etmelisiniz.Bu cinayetin çözülmemesi gerek.'

Kenan bunları hayretle okumaktadır.

Arif'in masasının çekmecelerini karıştırır.Eski tarihli bir gazete küpürü bulur.
Haber şöyledir:

Kervancı Holding sahibi Salih Kervanvı Tüsiad genel kurulunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
'İleriye dönük planlarımız var.Umarım bu planlar en kısa vadede yatırımcı arkadaşlarla buluşacaktır.Tüsiad olarak bu konuda görüş ve fikirlerinize holdingimizin tüm birimleri tamamen açıktır.Teşekkür ederim.'
Ayrıca Salih Kervancı'nın etiketi koparılmamış takım elbiseside dikkatlerden kaçmadı.Daha önceki genel kurullardada aynı takım elbise ve etiketi koparılmamış şekilde konuşma yapan Salih Kervancı'ya Hürriyet'e verdiği bir röportajda bunun sebebi sorulmuştu.Salih Kervancı cevap olarak:
'Etiket bir şeyin yeni olduğunu gösterir.Gösteriş meraklısı değilim ama etiketi yırtmayıda sevmiyorum.Takım elbise giymeyi seviyorum.Yaptığımız iş ciddi bir iş.Bizde işimize uygun bir şekilde davranıp,ciddi giyinmek zorundayız.Bu bütün Kervancı Holding çalışanları için geçerli bir kuraldır.Aynı tip takım elbise giymeme gelecek olursa giydiğim takım elbise bana özel üretiliyor.Firmanın bana özel ürettiği bir takım.Etiketinin üstünde de kervancı yazıyor.Sınırlı sayıda üretiliyor ve en kaliteli kumaşlar kullanılıyor.Hem en kalitesini giymiş oluyorum hemde hergün farklı bir tarzla çıkma zorunluluğunda hissetmiyorum kendimi.'

Kenan Salih Kervancı'yı tanıyordu.Adamın evine bile girmişlerdi.Kenan küpürü çekmeceye geri koyup dışarıya hava almaya çıktı.
Bunca şeyden sonra parçalar yavaş yavaş zihninde birleşiyordu.

SALİH KERVANCI'YI GÖRDÜKLERİ KAHVALTIDAN BİR KAÇ SAAT ÖNCE
Arif: Kahvaltı yaptın mı?
Kenan: Yok sen?
Arif: Bende yapmadım.Yeni bir restoran açılmış oraya gidelim istersen.Çok pahalıda değil.Güzel,ferah bir yer.Onca cesetten sonra içini açar seninde.
Kenan: iyi bu kadar övüyorsan iyidir.Gidelim.

KAHVALTIDA
Arif: Ben bu tarafa oturuyorum.Oraya ışık vuruyor.
Kenan: Işığın vurduğu yere ben niye oturuyorum lan? Sen otur.
Arif: Napıyım ağabeycim cildim hassas benim.
Kenan: Ya bilirim çok hassastır.

KAFATASININ BULUNDUĞU OLAY YERİNDE
'Arif: Bir etiket sanırsam.Takım elbise etiketi.

Kenan: Emin misin lan?

Arif: Geçen gün aynı markadan aldım.'

Kenan düşündü o marka o tip takımı sadece Salih Kervancı'ya üretiyordu.Arif'in aynısını alması imkansızdı.

Ve son olarak mesajlar…

Kenan: Lan bu bize ateş açanlar Arif'in tuttuğu adamlar olmasınlar..

Kenan gerçekten dehşete düşmüştü.En son ihtimal karşısında apaçık bir şekilde belirmişti.

Kenan'ın kafasında belirlediği şey şuydu:

'Arif cinayeti işlemişti.Ve gazetede bir haber okumuştu.Haberde takım elbisesinin etiketini çıkarmayan bir adam görmüştü.Aynı etiketi bir yerden bulup olay yerine gittiğimizde çalıların oraya atmıştı.Çünkü önceden orada olsa bizim 5 saniyede gördüğümüz şeyi olay yeri inceleme ekibinin bulamaması büyük bir çelişki olurdu.Bunun ertesi günü Salih Kervancı'nın sürekli gittiği restorana beni götürmüş ve onu görebileceğim tarafa beni oturtmuştu.Bu sayede etiketi görüp şüphelenmiştim.Arif bana sürekli cinayetin peşini bırakmamızı bunun çıkmaz bir cinayet olduğunu söylemişti.Hafızasını yokladı ve evet Arif bu cinayeti çözmek istemiyordu.

GEÇMİŞ:
'Arif: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Delirmişsin sen.Ben bu işte yokum.Zaten bu cinayet çözülmese nolucak ki.Bence fazla irdemeleyelim.Uğraşmaya gerek yok.John'uda boşu boşuna Amerika'dan çağırmayada gerek yok.Zaten adamın babası yeni ölmüş onun acısıyla birde bizim davayla mı uğraşıcak.Çıkmaz bir cinayet işte.Komiser Columboculuk oynamaya lüzum yok.'
Kenan bunları düşünürken sabah olmuştu ve güneş doğuyordu.

SABAH VAKİTLERİ
John emniyete gelmiş çalışmalarına başlamıştı.O çalışmalarını yaparken Kenan'ında bir fikri vardı.

Arabaya atladı ve kafatasının bulunduğu yere gitti.

Kenan: Bana yardım etmelisin.Seninde burada bir tren çarpması sonucu öldüğünü biliyorum.Her ne kadar hayaletlere inanmasamda sana ihtiyacım var.Hani insan çaresiz kaldığında doğru olmadığını bile bile ışık olan tek yolu tercih eder ya işte öyle bir şey bu.Sende haksız yere ölmüşsün.Haksız yere ölen başka bir insanın katili etrafta elini kolunu sallayarak dolaşıyor.Onu cezalandırmak istemez misin? Buradaysan bir şeyler yap.Yaprakları oynat.Bir ses çıkar.Yada bana görün.Lütfen.

Kenan'ın çabaları boşunaydı.Hiçbirşey yoktu.

Kenan: Bu saçmalığa inanıp birde buraya kadar geldim.

Kenan bir birahaneye gidip içmeye başladı.O sırada yanına otopsiden bir arkadaşı geldi.

Emre: Nasılsın Kenan?

Kenan: Kötü.

Emre: Neyin var?

Kenan: Sende insan sesinin duyamacağı sesleri kaydeden bir cihaz var mı?

Emre: Noldu ki? Deneyler için laboratuarda bir tane bir şey olması lazım.

Kenan: Tamam sen onu al gel.Gece dediğim yerde buluşalım.

Emre: Tamamdır.

GECE
Emre ormanda düzeneği kurmuştur.

Kenan ormanda hayalet kıza seslenmektedir.

Kenan: Lütfen bana yardım et.Katilin kim olduğunu bulmamda bir şeyler söyle.Sen bu ormandaysan bunları görmüş olmalısın.Katili bulmam gerek yoksa kafayı yiyicem.Adamı Arif mi öldürdü?Oradan bir ses geldi.
Kenan ışığı oraya doğru tutar ama hiçbirşey göremez.

Emre'nin yanına döner.

Kenan:Kaydı açsana bir şeyler duyabildin mi?

Emre: Bana bir şey gelmedi.Ama bir kaydı dinleyelim.

Kaydı açar.

Emre: Bak.

Kenan: Noldu?

Emre: Kaydın sonlarına doğru bir şeyler söylüyor ama çok kısık bir sesle.

Kenan: Sesi yükselt.

Emre: Tamam.

Çıkan ses:
………………………………………………..Evet……………………………..Kuzey…………………………………………………………………………………..

Kenan: Arif mi öldürdü diye sordum ve evet diye cevap verdi.Ama kuzey ne demek?

Emre: Bilmiyorum.

Kenan: Şu an ormanın ne tarafında kalıyoruz?

Emre: Güney tarafındayız.

Kenan: Sabah ormanın kuzey tarafında geniş çaplı bir arama başlattırıcam.Eminim oralarda bir şeyler vardır.Cesedin diğer yarısına bile ulaşabiliriz.

SABAH

Arama başlatılmıştır.Kuzey tarafında bir takım kan izlerine rastlanıldı.Ceset burada sürüklenmişti.

Kenan yerde bir şey görür.

Kenan: Şu yerdeki şey ne.Kağıt gibi olan.

Olay yeri inceleme ekibi: Bir kağıt komiserim.Üstünde kan lekesi var ve bir tür iz var kanın üstündede.

Kenan: Tamam onu alın bozmadan ve incelettirin.

Olay yeri inceleme ekibi: Tamam komiserim.

Kenan olay yerinden ayrılır.John'un yanına gelir.

Kenan: John çalışmalar nasıl gidiyor?

John: Devam ediyorum.2-3 güne tamamlarım sanırsam.

Kenan: Tamam acele et cinayeti her an çözebiliriz.

1 GÜN SONRA

Ormandaki kanlar Arif'e aitti.Kenan Arif'i hemen tutuklattırıp gözaltına aldırdı.Kenan'ın bulduğu kağıtın üstündeki kandan bir haber gelmişti.
Kanın üstünde çıkan iz bir ayakkabı iziydi.Kana biri ayakkabıyla basmıştı.Dalgalı
altı olan bir ayakkabı tabanıydı.

Kenan Arif'in evinin aranması için izin çıkardı ve Arif'in evindeki bütün ayakkabılar alınıp laboratuara götürüldü.Arif'in tayin süreci donduruldu.
Arif'in ayakkabı altlarının her birinin laboratuarda baskısı alındı.Sonrada şeffaf kağıtla kanlı kağıttaki izin üstüne getirilerek izdeki taban iziyle ayakkabıdakinin
aynı olup olmadığı karşılaştırıldı.Ayakkabılardan biri %100 uyuyordu.

O sıralarda John'da çalışmasını bitirmişti.

Kenan John'un yanına geldi.

Kenan: Haberler nasıl?

John: Ne diyeceğimi bilemiyorum fakat bu adam babam.

Kenan: Ne emin misin?

John: Evet kesinlikle eminim.Babamın bir ikiz kardeşi yoksa ki yok bu kesinlikle babam.

Kenan: Babamın cesedinde kafatası yok demiştin diymi?

John: Evet.Polisler bulamamışlardı.

Kenan: Yani babanın kafatası burada diğer yarısı Amerika'da.Arif cinayeti

Amerika'da işleyip kafatasını buraya getirdi.

John: Ama kan izleri sürüklenmişti.

Kenan: Hayır orada babana dair bir kan izi bulunmadı.Onlar Arif'e ait.Şimdi gözaltında hesabını verecek.

GÖZALTI

Kenan: Arif sana hala inanamıyorum.3 yıldan beri seni tanıyorum ama böyle bir seri katil olacağın aklımın ucundan bile geçmezdi.Hala şoktayım.

Arif: Hadi komiser çözdüğün cinayetin keyfini çıkar sen.Ne sorucaksan sor.

Kenan: Cinayeti işlediğini kabul ediyorsun yani?Zaten kabul etmesen ne yazar kanıtlar ortada.

Arif: Evet.

Kenan: Ormanda bulduğumuz kanlar sana aitti.Nasıl oldu onlar öyle?

Arif: Ormana ilk girdiğimde ayağım çalılıklarda bir yere takıldı ve çok kötü açıldı.Kanamaya başladı.Bir süre yerde süründüm.

Kenan: O sürünme izleri ondandı yani.Peki neden John'un babası Mike Clintey'i öldürdün.

Arif: Bunuda asla öğrenemeyceksin işte.Söylemek zorunda değilim.
Kenan: Çünkü sen bir psikopatsın.Suçsuz bir adamın bir yarısını amerikada bir yarısınıda burada bırakacak kadar!

Der ve dışarı çıkar.

MAHKEMENİN KARARI:

Arif Işıklı cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

3.BÖLÜM SONU
 
Son düzenleme:
üçüncü bölümde heyecan doruktaydı muhteşem bişey olmuş .. ama hızlandırılmış tura geçmiş gibisin bir an önce bitireyimde kurtulayım der gibi oysa bu bölüm sinema tadında olmuşta dizi tadında bıraksaydın yarısında biraz daha merak etseydik ..şu anda tek merak ettiğim amerikalı adamı arif neden öldürdü kısmı ..
olaydaki hayalette asıl cinayeti çözen şahıs olarak takdiri hakediyor
)
 

3 Bölüm merak etmek yeter gibime geldi.
 
Ohaaa çok şaşırdım
Bir de tayin istiyor? Çok çok çok güzel bir bölüm olmuş. Şimdi Arif gitti yerine birileri gelecek mi? John burda kalır bence.

İnsanların duyamadığı sesleri kayıt eden bir cihaz var mı?
 

Arif'in yerine giren kişi Ali diyebiliriz aslında.Çaylak biraz o.

Tam anlamıyla araştırmasını yapmadım ama Ghost Hunter'dı sanırım tam emin değilim adından izlediğim o programda bu tür bir cihaz kullanıyordu.
 

Ali çok sıradan bir isim
Üstelik Kenan adamcağızı hep azarlıyor

Yani bu ghost hunter Türkiyede de var. Benim için sorun yok, ama takıntılı arkadaşlar itiraz edebilirler
 
Ali çok sıradan bir isim
Üstelik Kenan adamcağızı hep azarlıyor

Yani bu ghost hunter Türkiyede de var. Benim için sorun yok, ama takıntılı arkadaşlar itiraz edebilirler

Ghost hunter programın adı.Yani tv programının.


Cihazın adını bilmiyorum.Dediğim gibi orada kullanılıyordu ve böyle bir cihazda olması gerek bildiğim kadarıyla.


Muhittin falan mı koysaydım?
Ali 3.adam olabilir.Arif yerine yeni birini atayacaklardır.Ona göre hareket edicez.
 
ne bileyim ben
ghost hunter cihazın adına benziyor sanki

muhittin değil de, daha güzel bir isim
adını sen koy
 
Bölümü tekrar okudum gerçekten güzel yazmışım.