![OLPlYD.png](https://i.hizliresim.com/OLPlYD.png)
.
Previously on TVen's the Yürüyen Ölüler;
___________YÜRÜYEN ÖLÜLER 14. BÖLÜM (Ateşten Çember)___________vadikızı: Yani acil toplanmamız gerektiğini söylüyorsun?
RüzgarGülü: Evet o ihtiyarın burayı bulması an meselesi...
vadikızı: Tamam ben eşyaları toplayayım o zaman. (Arkasına döner ve karşısında gördüğü kişi onu şok eder) Aman Allah'ım! Aman Allah'ım! Ama siz öldü demiştiniz?!
RüzgarGülü: Ne diyorsun sen? (Arkasını dönünce şaşkınlıktan yüzü bembeyaz olur) Bu imkansız! yatutarsa, pompy! (Koşarak gelirler ve aynı şaşkınlığı yaşarlar)
Yiğitt (ozgur2113) kampa gelmiştir...
yatutarsa: Yiğit? Sen ölmüştün!
Yiğitt (ozgur2113): Evet öldüm... şeyy ayol... ama o yaşlı vampir kadın beni hayata geri döndürdü, adının Sedef olduğunu söyledi sanırım, ozgur2113 denen adi herifin karısı! ayoll...
pompy: Peki nasıl oldu bu?
Yiğitt (ozgur2113): Gözümü evin arkasında açtım, baş ucumda o vampir (Sedef) vardı, bana insanlardan beslenmenin doğru olmadığını ve ölümü hak etmediğimi söyledi. Kendi kanıyla beni iyileştirdiğini söyledi. Vampirlerin kanları insanlar üzerinde büyük etkisi var. Beni... beni hayata yeniden döndürdü!
pompy: (Dayanamaz ve gözyaşları içinde sarılır) çok üzülmüştük, o kadar sevindim ki anlatamam! (Diğer grup üyeleri de hem mutluluk hem de şaşkınlıkla Yiğit'e sarılır)
yatutarsa: Hadi duygusallaşmayalım daha fazla, daha çok hasret gideririz ama toplanmamız gerekiyor! Herkes kendi eşyalarını toplasın.
(Grup üyeleri toparlanmaya başlar, Yiğitt de uyumlu gözükmek için yardımcı olur)
vadikızı: Oyyyyy Yiğit'imm, kuzummm şu heybetli kolarınla çantayı alır mısın?
Yiğitt (ozgur2113): Tamam teyze! Ayol! (vadikızı şaşırır. Yiğitt eğilerek yerdeki çantayı alır o esnada Tenebris'in verdiği kolya cebinden düşer. Yiğitt düştüğünün farkında olmadan çadıra ilerler, arkasından yatutarsa kolyenin düştüğünü görerek haber vermek için bağıracağı esnada kolyedeki sembol dikkatini çeker)
yatutarsa: Bu... bu şeytan sembolü... İyi de bu Yiğitt'te ne arıyor?! Bu kolye sadece ruhunu şeytana satan cadılarda vardır ve kara büyüyü temsil eder. Yoksa... yoksa... Olamaz! (Hızla Yiğitt (ozgur2113)'ün yanına koşar)
Yiğitt (ozgur2113): Hiç ölü mölü dinlemiyorsunuz tüm işleri başıma yığdınız. (Gülümser) Çok yoruldum... (yatutarsa sözlerini aldırış etmeden cebindeki kolyeyi çıkarır)
yatutarsa: Bu sende ne geziyor? Bu kolye sadece ruhunu şeytana satan cadılarda bulunur, laneti, kara büyüyü temsil eder! Ne arıyor bu sende? Söyle!
Yiğitt (ozgur2113): (Cebini yoklar) Kısık sesle "Düşürmüşüm!" (yatutarsa'ya yaklaşır)
yatutarsa: Söylesene ne arıyor bu sende! (Yiğitt kolyeyi hızla yatutarsa'nın elinden kaparak çadırın dışına çıkar)
Yiğitt (ozgur2113): Herkes toplansın! (Öyle bir sesle bağırır ki herkes Yiğitt'in yanına koşar)
yatutarsa: Ne yapıyorsun?! (Koşarak orta alana gelir)
Yiğitt (ozgur2113): yatutarsa ne kadar aptalsın... Hala anlamadın demi? (Kolyeyi sıkıca tutar) Ben Yiğitt değilim!
RüzgarGülü: Oğlum ne film dönüyor la?
----
Tenebris çalışma odasında kitap okurken aniden kapı kapanır. Yerinden fırlayarak evin kapısını kontrol etmek için aşağı iner, kimse yoktur. Etrafına bakınır, içini bir kuşku kaplar... Tam arkasını döndüğü esnada karşısında maskeli birini görür; "Kimsin sen?!"
Yüzü maskeli kişi: Beni çok iyi tanıyorsun, güçlerimi senin yüzünden kaybettim! Yıllarca beklediğim adamı senin yüzünden elimden kaçırdım!
Tenebris: Dosi... (Yüzündeki maskeyi çıkarır)
Dosi: Güçlerimi geri istiyorum! Gerekirse ayaklarına kapanırım, çok ihtiyacım var. Lütfen... lütfen bana yardım et.
Tenebris: Seni aptal cadı. Karşıma çıkacak "yüzün" bile yok ama gelmiş güçlerini benden isteme küstahlığında bulunuyorsun?
Dosi: Yüzüm yok öyle mi? Peki sen Tenebris... Senin girdiğin bu görünüm kim? Yoksa... yoksa XanTier mi demeliyim?!
Tenebris: Kapa çeneni! (Sinirlenir. Eliyle Dosi'nn boğazını kavrar ve ileriye fırlatır.) Ben artık XanTier değilim!
Dosi: (Yere kapaklanır) Dışın başka biri olabilir ama sen hala XanTier'sin! Her şey o gece yüzünden demi? Hepimizin hataları var, ben hatamı güçlerimi kaybederek yıllarca çektim ve şimdi senden affımı istiyorum!
Tenebris: Bir daha karşıma çıkıp benim sinirlerimi bozma! (Dosi'ye yaklaşarak eliyle kafasını kavrar) Pars virtutis tuae, ut rediit potentia erant irrumabo! (Dosi'nin gözleri simsiyah olur ve irkilerek kendine gelir. Hızla evden çıkar...)
----
Yiğitt (ozgur2113) elindeki kolyeyi sıkıca kavrar, çevresine toplanan grup üyelerinin hemen yanı alev alarak bir çember haline gelir. Yiğitt hızlıca alevli çemberin dışına çıkar, ardından yatutarsa koşmak ister ancak çember adeta görünmez bir duvar gibi etrafı kapatmıştır.
Yiğitt (ozgur2113): Ben Özgür... hani şu kızımı öldürdüğün adam!
yatutarsa: Sen de bizim bir arkadaşımızı öldürdün, hatta çok iyi bilirsin "içini-dışını"!
Yiğitt (ozgur2113): Senin değersiz et parçası arkadaşınla benim kızım bir mi?! (Daha da öfkelenir, alevler daha da güçlenir)
pompy: Korkuyorum...
vadikızı: Oyyy korkma kuzum benim gel buraya. (Sarılır)
Yakamoz-Asi: Bana bak iblis... Bırak bizi!
Yiğitt (ozgur2113): Hadi ya? Bunca yolu bunca zahmeti boşa mı yaptım ben? Hepiniz bu alevin içinde yanarak öleceksiniz. Geçen her zamanda alevli çember daha da küçülecek...
yatutarsa: Aşağılık!
Yiğitt (ozgur2113): Küçülecek... küçülecek... küçülecek... En sonunda mutlu son! Ben de burda sizin cayır cayır yanmanızı izleyeceğim. Başlayalım o vakit! (Kolyeyi alevlerin içine fırlatır)
Alevler yükselerek daha da büyür, çember halideki ateş yavaşça küçülmeye başlamıştır.
denizz19: Hem kolumu kaybettim hem bacağımı şimdi de yanarak öleceğim?!
vadikızı: sokak sanati manyaktı manyaktı ama koruyordu en azından beni!
RüzgarGülü: Keşke yanıma çantamı alsaydım içkiye susamış gideceğim iyi mi?!
pompy: O kadar cadılar var, vampirler var, zombiler var bir Betuş mu yok! O bizi kurtarırdı olsaydı...
Yakamoz-Asi: Hani herkes arkadaş.. hani oyunlar sürerken.. hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken.. İşte o günlerimi özledim!
RüzgarGülü: Şairliğin sırası değil! Farkında mısın bilmiyorum ama ölüyoruz! yatutarsa bir şeyler yap!
yatutarsa: Ben ne yapalabilirim ki...
RüzgarGülü: Koskoca vampirleri yere serdir, bir numaran olmalı. Sen şeysin... neydi? (vadikızı fısıldar "cadı") cadı.. cadısın!
yatutarsa: Bu büyü karşısında bir şey yapamam, üzgünüm. Kara büyüyü bozacak gücüm yok, hele ki bu kolyenin gücünü!
RüzgarGülü: Ya böyle bitmemeli, işe bak abi akşama ne içsem diye düşünürken şimdi nasıl öleceğimi düşünüyorum.
Yiğitt (ozgur2113): Tik tak... tik tak... tik tak... (Çember küçülmeye devam etmektedir Özgür keyifle izlemeye devam eder) Artık son dakikalarınız, hoşçakalın çocuklar!
----
Bully bitkin düşmüştür ormandaki patikada sarsak adımlarla yürümektedir, günlerdir doğru düzgün bir şey yememiş, uyuyamamıştır. Tüm bunlarla birlikte elinde ucunu sivrileştirdiği bir tahtayla gelen zombilerle uğraşmaktadır; "Diğerlerini bulmam lazım..."
Ormanda yürüdüğü esnada bir çıtırtı sesi hissederek irkilir, çevresini yoklar yine zombi geldiğini düşünür ancak hiçbir şey yoktur; "Biraz dinlensem iyi olacak, kafayı yememe ramak kaldı!" (Bir tepeye çıkarak kafasını bir odun parçasına dayar ve uzanır kısa sürede uyuyakalır) Bully'nın üzerinde bir gölge belirir... "Burda olduğunu biliyordum, sana demiştim biz birbirimize bağlıyız!"
----
yatutarsa: Kurtulmamızın bir yolu var! (Grup üyeleri yatutarsa'nın gözlerinin içine bakar bir yandan da alevlerin verdiği yanma hissi daha da artmıştır)Çember daralmaya devam ederken yatutarsa'nın aklına bir fikir gelir...
pompy: Nedir?
vadikızı: Kuzucum nasıl kurtulucaz anlatsana.
yatutarsa: Ölen cadıların gücünü alacağım ancak ruhları için bir kurban gerekiyor!
RüzgarGülü: Kurbandan kastın bizden birisini mi öldürmen gerekiyor?!
yatutarsa: Başka kurtuluş çaremiz yok, aksi takdirde hepimiz... (Yakamoz-Asi sözünü keser)
Yakamoz-Asi: Ben... ben olurum!
yatutarsa: Emin misin?
Yakamoz-Asi: Böyle bir dünyada yaşamışım yaşamamışım ne fark edecek, siz kurtulun ben gönüllerinizde yaşamaya devam ederim...
YÜRÜYEN ÖLÜLER yeni bölümleriyle 24 Ağustos Perşembe 22.00 ve 28 Ağustos Pazartesi 20.00'da! (Gelecek hafta bayram nedeniyle tek bölüm yayınlanacak)