Kanal D'nin Most Production imzalı yeni dizisi 'Veda Mektubu' bu akşam yayın hayatına başlıyor.
Nurgül Yeşilçay, Selim Bayraktar, Rabia Soytürk, Emre Kıvılcım ve Bennu Yıldırımlar'ın başrolünü paylaştığı, Deniz Akçay'ın senaryosunu kaleme aldığı dizi, bu akşam ilk bölümüyle izleyici karşısına çıkacak.
Veda Mektubu, ilk bölümüyle bu akşam 20.00'de Kanal D'de!Modern ve güçlü bir iş kadını olan Alanur ile geleneklerine sıkıca bağlı, Antakyalı bir iş adamı olan Ziya geçmişte çok büyük bir aşk yaşamıştır. Bu aşka karşı olan aileleri yüzünden, istemeden ayrılmış ve başka hayatlar kurmuşlardır.
Annesi Seher’in göz bebeği Mehmet; Ziya'nın ileride işlerini bırakmayı planladığı, büyük oğludur.
Dans tutkunu, hayat dolu Aslı; Alanur'un Fransız lisesi son sınıfta okuyan, geleceğinin her hamlesini özenle tasarladığı 19 yaşındaki küçük kızıdır. Alanur ve Ziya'nın yolları, yıllar sonra Aslı ile Mehmet’in aşkıyla bir kez daha kesişir.
Yarım kalan ne varsa bu kez de Aslı ve Mehmet’in aşkına engel oluşturur. Alanur, kendi yaşadıklarından ders çıkararak kızını güvende tutmak için onu Mehmet’ten uzak tutmaya çalışırken Seher ise yıllarca içinde tuttuğu kıskançlığın acısını Aslı’dan mı çıkaracaktır? Ziya, kendi kaderini yaşayan oğlu için üzülse de bu duruma seyirci mi olacaktır? Aslı ve Mehmet herkese meydan okuyup tüm engelleri aşabilecek, aşklarının gücüyle geçmişin yaralarını sarabilecekler midir? Yoksa onlar da Ziya ve Alanur’un yıllar önceki kaderini mi paylaşacaktır?
Alanur Yıldız (Nurgül Yeşilçay)
Bağdat Caddesi’nin varlıklı ailelerinden birinin mesafeli büyütülmüş kızı Alanur, anne baba sevgisi ya da gerçek bir iletişimi bilmeden yetişmiştir. Gençlik yıllarında tıpkı küçük kızı Aslı gibi isyankardır ve sırf ailesine başkaldırmak için onların onaylamayacağı Ziya ile çıkmaya başlamıştır. Alanur elinden gelen mücadeleyi verir, hatta Ziya için evden kaçar. Fakat Ziya o gün kısacık, soğuk bir mektup göndererek kayıplara karışır. Ziya tarafından terk edildiği yerde kalbi donmuş bir kadına dönüşür Alanur. Yaşadığı kalp kırıklığı sonucu mesafeli, soğuk, hiçbir şeyle memnun edilemeyen bir kadın olup çıkar. Aslı - Mehmet ilişkisiyle o da geçmişin kapanmayan defterlerine dönecek, üstü kapatılmış, kabuk bağlamış bütün yaraları açılacak; hayatı, duygularını, kadınlığı ve anneliği baştan tanımlaması gerekecektir.
Ziya Karlı (Selim Bayraktar)
Hayata küskün bir sufi... Yetiştirildiği mahallenin kurallarından kurtulup huzur bulabilmek için gönlünü manevi dünyaya açmış. Ancak DNA’sına işlemiş olan birtakım kodları silip atmayı başaramamış, farkında olmadan benzer kuralları ve baskıyı ailesine uygulamış. Geleneksel ailesi, bir Cadde Kızı olan Alanur’la evliliğine karşı çıkmış, Ziya’yı aynı mahalleden varsıl bir seçenek olan Seher ile dünya evine sokmuşlar. Aslında altta, derinde yumuşak kalpli, meraklı, coşkulu, kapsayıcı bir küçük çocuk yatıyor. Yeni gelinleri Aslı, işte tam olarak bu çocuğa dokunur. Adeta Alanur’un yeniden vücut bulmuş hali gibi, bir vakitlerin olasılıklarını hatırlatır, Ziya’nın o yumuşak karnına denk gelir. Alanur'u yıllar sonra ilk gördüğü anda sanki lisedeki gibi kalbi yerinden çıkmak üzere olan Ziya, hayatın ikisini ne kadar başka iki uca savurduğunu zaman içinde türlü hayal kırıklıklarıyla fark eder.
Aslı Yıldız (Rabia Soytürk)
Yaratıcı ve sanatçı ruhlu bir kız olan Aslı, tüm hayatını kontrol etmeye çalışan annesi Alanur’un baskısıyla Fransa’da hukuk okumaya gitmek üzeredir. Ancak beklenmedik olaylar sonucunda, kalbini Mehmet Karlı’ya, annesini yıllar önce terk eden Ziya Karlı’nın oğluna kaptırır. Kimseyi ciddiye almayan, herkesle ve hayatla dalgasını geçen bu asi genç kız, bir kaç gün içerisinde hayatının en ciddi kararını vermek zorunda kalır: ya annesinin çizdiği yolda ilerleyecek ya da Mehmet ile birlikte yepyeni bir yolculuğa çıkacaktır. Aslı’nın yapacağı bu seçim, iki ailenin kaderini baştan aşağıya değiştirebilir. Aslı’nın içinde taşıdığı sevgi ve dönüştürme gücü, 30 yıl önce açılmış yaraları tedavi etmeye yetmeyebilir.
Mehmet Karlı (Emre Kıvılcım)
Karlı ailesinin en büyük çocuğu ve annesi Seher’in gözbebeği. Arkasında annesinin koşulsuz sevgisini buldukça, başka bir sevgiye ihtiyaç duymamış, ilk gençliğinden itibaren kızların kalbini kırmaktan, sürekli sevgili değiştirmekten geri durmamıştır. Tüm bu kısa süreli ilişkiler, aşka olan inancını kırar ve Mehmet kendisini bir mantık evliliği yapmak üzereyken bulur. Aynı çatı altında beraber büyüdükleri Hatice’yle nişan arifesindedir. Tam bu sıkışmışlık içinde tanıdığı Aslı, Mehmet’in hayatını alt üst eder. İki tezat duyguyu, -kimsenin sevgisinin garanti olmadığını ancak aslında en çok ona güvenebileceğini- Aslı’da görür Mehmet. Diğer taraftan Aslı için Mehmet, başkalarında görmediği sahiplenici, koruyucu tavrı, içsel bilgeliği, hayatı okuyuşuyla vazgeçilmez bir adam haline gelir.
Seher Karlı (Bennu Yıldırımlar)
Gençliğinde babasıyla çalışan, daha alt sosyo ekonomik gruptan bir adamın oğlu olan Ziya’ya aşık olmuş ve aralarında platonik bir evlilik başlamış. Ancak Ziya, Alanur'u bir türlü aklından çıkaramamış. Başka bir kadının gölgesiyle hayatı boyunca mücadele eden Seher’in yorgunluğu, zamanla öfkeye dönüşmüş. Oğlu Mehmet’in Aslı için verdiği kavgalar, adeta Ziya'nın duygularının haykırışı gibidir Seher için. Oğlunun Hatice'yi istememesini kişiselleştirir bu yüzden. Üstüne üstlük Aslı'nın Alanur'un kızı olduğunu öğrenince, Seher’in üstünü örttüğünü düşündüğü travmaları en derinden tetiklenir ve kusursuz bir fırtınaya dönüşür.