Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...
İngiliz sinemacı Steve McQueen'in yönetmenliğini ve John Ridley ile birlikte senaristliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Michael Fassbender'ın yanı sıra Brad Pitt, Benedict Cumberbatch, Paul Giamatti gibi yıldızlar da yer alıyor.
Film bana çok abartılmış gibi geldi. Filmi sevmeyeceğimi, izlerken sıkılacağımı aklımın ucundan bile geçirmezdim. Ama filmi sevdiğimi söyleyemem.
Sevmeme nedenlerime gelince. Bir kere senaryosu beklediğimden kötüydü. Daha iyi bir kölelik hikayesi beklerdim. En azından farklı bir şeyler istedim ama bulamadım. (Mesela bu yıl köleliği anlatan diğer film The Butler'da köleliğin yanından bir aile dramını da barındırıyordu.) Ancak bu filmde öyle bir şey yoktu. Tabi şu klişeyi saymazsak:
Nyong'o'nun oynadığı karakterin Solomon'a aşık olması dışında. Ancak filmde bu konunu üzerine gidildiği pek sayılmaz. Keşke gidilseymiş, kırbaçlama sahnesi daha hüzünlü olurdu.
Gereksiz sahnelerin olduğunu düşünüyorum. Filmin başlarındaki sevişmesi sahnesinin mantığını anlamadım ve saçma buldum.
Filmin açık ara en iyi yönü ise oyunculuklar. Hem Ejiofor, hem Fassbender hem de Nyong'o rolünün hakkını vermişler. Özellikle Fassbender ve Ejiofor'u daha çok beğendim.
Yönetmen Steve McQuenn ise ne çok iyiydi ne kötü. Ama kesinlikle o da abartılıyor.
Oscar için konuşacak olursam:
- En İyi Film kategorisinin en büyük favorilerinden biri. Filmi izlemeden önce kazanacağını düşünüyordum ama izledikten sonra fikirlerim değişti. Kazanır ya da kazanamaz ancak benim favorim olmadığı kesin.
- En İyi Yönetmen kategorisinde Alfanso Cuaron'un kazanacağını düşünüyorum artık. Kesinlikle daha çok beğendim McQueen'e oranla.
- Erkek oyuncu dalında Ejiofor Oscar'a uzanacak gibi duruyor. Zaten en büyük favorilerden biriydi.
- Yardımcı erkek oyuncu kategorisi bence en çok çekişmenin olduğu kategorilerden biri. Fassbender'ın performansı 12 Years a Slave'in en iyi performansıydı. Oscar'ı alabilecek potansiyel var ancak rakipleri de çok güçlüler.
- Yardımcı kadın oyuncuda yarış iki isim arasında geçecek gibi. Nyong'o'nun performansını beğendim sayılır. Ancak bir kaç sahne dışında pek bir olayı yoktu. Hatta belirli bir süre sonra "Jennifer bunu yer." dediğim bile oldu. Benim favorim hala Jennifer Lawrence.
- En İyi Uyarlama Senaryo dalında ise yine favoriler arasında gösteriliyor film. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi filmin senaryosunu beğenmedim. Aday olabilir ama kazanamaz. Bu dalda Twows ve Captain Phillips varmış. Onlar daha iddialı gibiler.
Bunlar dışında müziklerini beğenmedim.
Kostümler iyiydi. American Hustle ile yarış içinde olur bu dalda.
Prodüksiyon tasarımı dalında da ödül şansı yüksek.
Bu yılki The Butler ve geçen yılki Django Unchained çok daha iyiydiler. Ancak bunlar benim görüşlerim, siz yine de izleyin bu filmi.
Filmi sıkıcı bekliyordum ama tam tersi çıktı. Bugüne kadar, filmin abartıldığını düşünüyordum fakat ciddi ölçüde yanılmışım. Şu ana kadar ırkçılık, kölelik konusu üzerine izlediğim en iyi filmlerden birisi oldu.
Öncelikle, oyunculuklar çok iyiydi. Chiwetel Ejiofor beklediğim gibi çok başarılıydı. Oscar'ı büyük ihtimalle alacaktır, alması da lazım. Fazlasıyla hak ediyor. Lupita Nyong'o beklediğimden çok çok iyi çıktı. O da rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Jennifer Lawrance'yi Oscar için bir adım önde görsem de, gönülden destekleyeceğim kişi olacak ve kazanırsa da kesinlikle hak ettiğini söylemeliyim. Michael Fassbender'in filmde bu kadar ön planda olduğunu tahmin etmiyordum. Açıkçası rolünün ağırlığını ve gösterdiği oyunculuk performansını düşününce, 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' Oscar'ına çok yakın görüyorum. Kazanma ihtimali bir hayli yüksek... @berkann'a katılıyorum. Bence de filmin en iyi kısmı oyunculuklardı.
Hikaye gerçekten esinlenmiş, bunu da bilmiyordum. Ve her gerçek hikayeyi anlatan filmde olduğu gibi bu filmde de oldukça etkilendim. Senaryo'yu da çok beğendim. Filmi izlerken sıkıldığımı hatırlamıyorum. Ama arada gereksiz uzamış birkaç sahne de yok değildi. Onlar olmasa daha da iyi olabilirdi. Fakat film içinde oldukça beğendiğim sahneler çoktu:
Solomon marangozu döverken içimin yağları eridi. Solomon'ın gün boyunca ipte asılı kaldığı sahne de çok iyiydi. Bunun gibi birçok güzel sahne vardı...
Son olarak, yönetmen kısmına değinecek olursam; gayet başarılı buldum. Film içindeki oyunculuklar bile yönetmenin başarısının kanıtı zaten. Ayrıca o dönem de çok iyi yansıtılmış. O dönemdeki kölelik ve ırkçılık algısını çok iyi vurgulamış. Bunun haricinde, senaryo ve hikayeyi beyaz perdeye çok iyi uyarlamış. Alfanso Cuaron'u beğenmiştim fakat senaryo ve uyarlama kısmında yetersiz bulmuştum. Steve McQueen'i ise eleştirilecek bir şey bulamadım. Her ne kadar Martin Scorsese'yi destekleyecek olsam da, bu ödülü hak eden McQueen gibi duruyor. Tabii daha net konuşmak için diğer iddialı filmleri de izlemek gerek.
Kısacası, birkaç kusur dışında gözüme pek bir şey takılmadı. Oscar'da oyunculuk, yönetmenlik ve senaryo dallarında iddialı buluyorum filmi...
Puanım: 9/10
Edit: Şimdi bakınca, 9.5 abartı geldi biraz. O yüzden 9'a çevirdim. Böylesi daha makul gibi...
Edit 2: Django ile karşılaştırılmasını doğru bulmuyorum. Ha "Django mu? 12 Years a Slave mi?"derseniz Django derim. Çünkü Django'da ekstra olarak Western tadı vardı. Ama ırkçılık vurgusu konusunda eşit gibiler. Belki burun farkıyla '12 Years a Slave' daha iyiydi diyebilirim.
Senaryo'yu beğenmemden kastım; sıkmaması, akıcılığı... Ayrıca köleler arası aşk ya da usta, yetenekli köleli bir senaryolu film izlediğimi hatırlamıyorum.
Anlaşılan yönetmen konusunda anlaşamayacağız. Bence Alfonso da iyi hatta çok iyi ama yetersiz bulduğum konular var. O bakımdan McQueen'i daha çok beğendim.
Senaryo'yu beğenmemden kastım; sıkmaması, akıcılığı... Ayrıca köleler arası aşk ya da usta, yetenekli köleli bir senaryolu film izlediğimi hatırlamıyorum.
Anlaşılan yönetmen konusunda anlaşamayacağız. Bence Alfonso da iyi hatta çok iyi ama yetersiz bulduğum konular var. O bakımdan McQueen'i daha çok beğendim.
12 years a slave i izledim aksiyonu bol değil ama düşündürücü sürükleyici muhteşem bir film yapmışlar, ben filmi çok sevdim nebraskayı daha izlemedim eminim o da güzeldir ilk fırsatta onuda izleyeceğim..
bu arada brad pitt filmde toplam 10 dakika oynuyor, filmi sürükleyen zenci vatandaş bir ödülü hakediyor
12 years a slave i izledim aksiyonu bol değil ama düşündürücü sürükleyici muhteşem bir film yapmışlar, ben filmi çok sevdim nebraskayı daha izlemedim eminim o da güzeldir ilk fırsatta onuda izleyeceğim..
bu arada brad pitt filmde toplam 10 dakika oynuyor, filmi sürükleyen zenci vatandaş bir ödülü hakediyor
ben herseyi en iyisi spoiler icinde yazayim ne olur ne olmaz
filmin basinda adamin kagida yazi yazmaya calistigi sahneyi begendim.Solomon (Platt ) iyi is cikarmis oyunculuklar genellikle iyiydi ama hikaye beni pek sarmadi en begendigim sahneler solomonun mektup yazmaya calistigi sahneler ve sonda mektubu yaktigi sahne. Brad Pitt olmasada olurmus. Tek merak ettigim sey diger kölelere ne oldugu .
oyunculuklar iyiydi ama hikaye pek heyecanli veya akici degildi benim gözümde dizinin baslarinda nerdeyse hic konusma yok
bu yüzden :
Puanim: 7/10
Ve nihayet sıra bu yılın en büyük Oscar favorisini yorumlamaya geldi.
Film, bana kalırsa çok sıkıcı bir şekilde başladı. Yönetmen seyirciyi ilk sahnelerde filme bağlamayı bence hiç başaramamış. Filmden çok umutluydum ama çok soğuk bir şekilde başladım. Sanırım 30 dakika civarı geride kalmıştı ki artık umudu kesmeye başlamış ve geçen yılın Lincoln'ü gibi sıkıcı ve benden anca 5-6 puan alabilecek bir yapım olacağını düşünmeye başlamıştım ki işler değişmeye başladı...
Benim için filmin değişmeye başladığı sahne kölelerin satıldığı sahne oldu. Özellikle orada tanıdık bir yüz olan Benedict Cumberbatch'i de görmek filme biraz olsun ısındırdı. Onun canlandırdığı Ford karakterini de sevdim.
Paul Dano'nun canlandırdığı karaktere ise inanılmaz sinir oldum ama hakettiğini buldu.
Michael Fassbender'ın da sahne almasıyla film belki de gerçek anlamda başlamış oldu ama yine de tam olarak beklediğimi bulamadım. Ne çok akıcıydı ne çok etkileyebildi beni. Bazı sahnelerde sıkıldım, bazı sahneler ise gerçekten efsane olarak nitelenedirilebilecek kadar iyiydi.
Genel yorumlara katılıyorum filmin en iyi yanı oyunculuklarıydı. Herkes çok iyi iş çıkarmış. En iyi toplu performans ödüllerini silip süpürmesi hakkıdır gibi gözüküyor izlemediğim birkaç iddialı film daha olsa da.
Başroldeki Chiwetel Ejiofor filmin genelinde çok iyi bir performans sergilemiş. Eğer Akademi, 12 Years a Slave rüzgarına kapılırsa Ejiofor'u ödüllendirmemesi çok büyük sürpriz olur.
Geçen seneki Shame performansının abartıldığını düşündüğüm Michael Fassbender gerçekten çok iyi bir kötü adam olmuş. Harika oynamış. Yardımcı erkek oyuncu ödülünü hakediyor ve sanırım destekleyeceğim kendisini. (En büyük rakibi Jared Leto'nun performansını hiç sevmeyeceğimi düşünüyorum nedense.)
Lupita Nyong'o da gerçekten iyi bir performans sergilemiş ama ödül için favori durumunda olması biraz abartı gibi geldi bana. Öyle çok çok özel şeyler ortaya koyduğu sahneler yoktu. Adaylığı hakettiğini söyleyebilirim ama ödül hakkında şüpheliyim. Sanki Jennifer Lawrence geçebilirmiş gibi gelmeye başladı iyice.
Bu üç isim büyük ihtimal Oscar'a aday olacak. Bu üçlünün yanında bir de Sarah Paulson bazı törenlerde ödül aldı, Oscar için de adaylık alabileceği konuşuluyor ki ben bu olaya hiç anlam veremedim. Kadronun genel olarak iyi oyununa ortak olmuş ama tamamen sıradan bir performanstı. Eğer olur da sürpriz bir adaylık kazanırsa kesinlikle hakedilmemiş, çok tuhaf bir adaylık olmuş olur.
Brad Pitt küçük ama etkili bir rolde yer almış. Filmdeki en sevdiğim karakterlerden oldu kısa rolüne rağmen. Brad Pitt zaten filmin yapımcıları arasında, muhtemelen filmden etkilenerek dahil olmak istemiştir küçük bir rolle.
Filmin bence çok iyi olduğu bir başka yönü prodüksiyondu. Prodüksiyon olarak gerçekten kaliteli bir iş izliyor hissine kapılıyorsunuz. Orada da ödülü cepte gibi.
Senaryo iyiydi ama daha da iyi olabilirdi.
Kurgu bence çok da iyi değildi. İnşallah kurgu ödülünü kazanamaz.
Oscar'da pek çok ödül kazanacağı kesin. En iyi film konusunda Gravity'den daha iyi olduğu bariz bence ama ben başka bir sürpriz çıkmasını isteyeceğim sanırım.
Spoiler içinde birkaç beğendiğim sahne:
Ejiofor ile Fassbender'in karanlıkta karşı karşıya kaldığı ve Ejiofor'un karakterinin yalan söylemediğini iddia sahne bence süperdi.
Lupita'nın karakterinin sabunu gösterdiği ve Fassbender'e isyan etitği sahne harikaydı.
Ve tabii ki final sahnesi çok iyiydi, bence en etkileyicisiydi.
Çok uzadı yazı daha da abartmadan kısaca özetleyip yazımı tamamlayım. Filmi izlerken yer yer sıkıldım, çok fazla etkilenmedim ama kaliteli bir yapım izlediğimi hissettirdi. Bazı filmler vardır izlerken çok da zevk alamazsınız ama bittikten sonra geriye iyi hisler bırakır ve dönüp baktığınızda "iyi filmdi" dersiniz. Bu da öyle bir filmdi bence. Detayları hatırladıkça daha iyi oluyor. Puan konusunda 8 ile 8.5 arasında kararsız kaldım oldukça. (Şu an yazıyı yazarken değiştirdim hatta kararımı. ) Belki daha sonra değiştirebilirim ama şu an için:
8/10
23 Şubat güncelleme: Filme verdiğim puanı yarım puan düşürdüm. (8.5'tan 8'e) Aradan zaman geçtikçe filmin bendeki etkisi azaldı. Diğer 8 verdiğim filmlere göre öne çıkmadığını düşünüyorum.
En çok konuşulan filmlerden biri olduğu için finallerden sonra direk daldım ve izledim.
Başlarında acayip bir sıkıntı vardı SoIomon'ln esareti başlayana kadar biraz sıkıldım.Neyin ne olduğunu anlamakta güçleştirilmiş sahneler vardı ve beğenmedim başını.
Daha sonra aralarda ki geçişlerde çok iyi yansıtılamamıştı.İlk baştaki sahipin baş Marangozu Jonh'la olan bozuşmadan sonra ki geçiş acayip takıntılı olmuştu.Anlamadım ben o kısmı Baş marangoz olarak tanıdık ama sonundaki kavgalarından sonra Baş Sahip Solomon'ı John'dan koruyamayacağını söyledi ve öylece gönderdi.O satın alan Fordun daha yetkin olması gerekmiyor muydu.
Başını ve o kısmı beğenmedim.Konu çok güzeldi ama işleyiş gerçekten sıkıntıydı.
Oyunculuk konusunda hepsi iyiydi.Ama çok iyiler vardı.
En başarılısı köle kızdı bence.Patsey olağan üstü oynamış.En iyi yardımcı kadında kesin seçilmeli.
Yine 2. ve asıl sahip epps müthişti.En iyi yardımcı erkekte şuan en favorim.
Solomon iyiydi aslında ama beni çok derinden etkileyemediği için en iyi erkek diyemeyeceğim.Ama iyiydi.
Müzikler başarısızdı.Fon mizikleri çok kötüydü kulak ağrıtıyordu dram katacağına.Ama yerel müzikler olağan üstüydü.
Yönetmenlik olayında McQueen abartıya kaçmış bazen.Çok beğenmedim yönetmenliğini.Olağan üstü değildi.Hatta iyi bile denilemeyebilir.Çok boş ve gereksiz uzatmalara kötü müzikle yapması Çok kötü olmuş.O uzatılan baya repliksiz kısımları daha etkileyici müziklerle tamamlasaydı beğenirdiM.
Repliklerden de efsane bir şeyler bekliyordum ben ama buda eksikti. Çok olağan üstü konuşmalar yoktu. Bu Konuda en beğendiğim sahne Solomon Ve Eliza'nın sahnesiydi.
Filmi kurtaran oyuncular Ve Senaryo idi. En iyi seçilirse sebebi belli yani.
Filmde en sevdiğim sahne:Solomon'in Patsey'i Kırbaçladiğl sahnesiydi . Çok etkilendim.Son sahnede etkileyiciydi Solomon'In en beğendiğim sahnesiydi ailesine Kavuşması.
En sevdiğim karakter : Her ne kadar kötü olsada Epps'di.Oyunculuğundan çok etkilendim ve sevdim.
Filme puanım : 8/10
Directed by Steve McQueen. With Chiwetel Ejiofor, Michael Kenneth Williams, Michael Fassbender, Brad Pitt. In the antebellum United States, Solomon Northup, a free black man from upstate New York, is abducted and sold into slavery.
şimdi eklemişsin demin yoktu ?
yorumunu okudum güzel bir yorum olmuş.. patsey ,i bende sevdim özellikle çıplakken? ne adamız ya içimiz fesat millet işkence görüyor bizim aklımız nerde ??
şimdi eklemişsin demin yoktu ?
yorumunu okudum güzel bir yorum olmuş.. patsey ,i bende sevdim özellikle çıplakken? ne adamız ya içimiz fesat millet işkence görüyor bizim aklımız nerde ??
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.
www.imdb.com
