2. BÖLÜM
(Buğra cebindeki telefonun titreşmesiyle gözünü açar. Baktığında Yıldırım'ın aradığını görür. Cevap vermek için onu arar.)
Buğra: Alo Yıldırım, bir sorun mu var?
Yıldırım: Evet, garip şeyler oluyor.. Ayaklanma var, sıradan bir protestoya benzemiyor. Ülke çapında olduğunu söylüyorlar.
(Buğra'nın gözü televizyon ekranına takılır. Haberler ordunun harekete geçtiğini duyurmaktadır. O sırada bir görevli hızlıca yanından geçer. Yolcular neler olduğunu merak etmiştir.)
Görevli: (telsizle) Beni duyuyorsan cevap ver Merve!
***
(Öte yandan zombiye dönüşen hostes de diğer vagondaki yolcuları ısırarak etkisi altına almaya başlamıştır. Yolcular hayatlarını kurtarmaya çalışırken Esra ve Yiğit de zombilerin arasında kalmıştır.)
Esra: Yiğit, dikkat et!
(Yiğit beyzbol sopasını alıp zombinin kafasına geçirir ve bir anlık boşluktan yararlanarak kaçmaya başlar. Arkadaşlarından 1-2 tanesi hayatta kalsa da diğerleri için yapacak bir şey yoktur.)
***
(Buğra ise Melek'i aramaktadır. Canlarını kurtarabilen yolcular hızlıca onun yanından geçerken Buğra neler olduğunu merak etmiştir.)
Atacan: (bağırarak) Kaçın, canınızı kurtarın!
(Buğra can havliyle kaçan yolcuların arasında yürümeye çalışırken Melek lavabodan çıkar ve birkaç saniyeliğine onunla karşı karşıya gelir.)
Melek: Baba!
(Buğra, Melek'i kucağına alıp kaçmaya başlarken zombiler takibe devam etmektedir.)
(O sırada Yusuf da trendeki hareketliliği fark etmiştir.)
Yusuf: (kapıyı tıklatarak) Hayatım, çıkman lazım!
Çiğdem: Ay sen de ne sabırsızsın, çıktık işte!
(O anda kaçan yolculardan biri Yusuf ve Çiğdem'in birkaç adım ötesinde, zombiye yem olur.)
Çiğdem: Git yardım et şu adama, ne bekliyorsun!
(Yusuf'u gören zombi ona doğru yaklaşır. Yusuf iterek onu uzaklaştırmaya çalışırken Buğra ve Melek de hızlıca diğer vagona geçer. Yusuf zar zor zombiyi etkisiz hale getirdikten sonra Çiğdem ile kaçmaya başlar.)
***
(7. vagonda toplanan yolcular korku içinde beklerken Buğra kapıyı kapatmaya çalışır. Geride kalan Yusuf ve Çiğdem arkalarındaki zombilerle birlikte onlara doğru yaklaşmaktadır.)
Yolcular: (hep bir ağızdan) Kapatın şu kapıyı!!
(Buğra tam Yusuf ve Çiğdem'in geldiği anda kapıyı kapatır.)
Çiğdem: (kapıyı tıklatarak) Yardım edin, lütfen!
(Buğra'dan herhangi bir hareket gelmezken Yusuf kapıyı hızla açıp Çiğdem'le birlikte içeri girer. Zombiler kapının arkasında yeni avlar ararken Yusuf ise kapıyı tutmaktadır.)
Buğra: Kapıyı bırak.. Nasıl açacaklarını bilmiyorlar.
(Yusuf kapı kolunu yavaşça bırakır. Buğra haklıdır, zombiler oldukları yerde durmaktadır.)
Buğra: Bizi gördükleri için saldırıyor olmalılar.
(Çiğdem yerde gördüğü suyu camın üzerine döker ve koltuktaki gazetelerden biriyle kapatır. Zombiler sakinleşmiştir.)
Yusuf: Bir özür dilemek zor olmamalı! Bizi az daha onlara yem edecektin be!
Buğra: Tehlikede olan bir tek siz değildiniz, ne yapsaydım!
(Herkes korku içindedir, Melek'in gözü ise Çiğdem'in karnına takılır.)
Çiğdem: Dokunmak ister misin Uykucu'ya?
Melek: Adı Uykucu mu?
Çiğdem: Yok ama kocam sağolsun bir türlü isim belirleyemedik.
Yusuf: Tamam hayatım, daha kaç ay var hallederiz... (Buğra'yı işaret ederek) Oradaki senin baban mı? Ne iş yapıyor?
Melek: Fon yöneticisi.
Yusuf: Kapının arkasındakilerden bir farkı yok demek ki..
***
(Öte yandan haberler de zombilerin insanları nasıl vahşice katlettiğini göstermektedir.)
Spiker: Çıkan ayaklanmalarda 106 kişi hayatını kaybederken 332 kişi yaralandı. Bununla birlikte OHAL'in 3 ay daha uzatıldığı belirtilirken Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada "Kimsenin can güvenliğinin tehlikede olmadığını düşünüyor ve halkımızı meydanlara davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan İstanbul da şimdilik güvende olmasına rağmen önlem amaçlı hazırlıklara başladı.
(O sırada hoparlörlerden bir duyuru yapılır.)
Ses: Tüm yolcuların dikkatine, tren güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'de duracaktır. Eğer bir sorun olmazsa yola başka bir trenle devam edeceğiz.
Serhan: Bu firmanın CEO'su olarak neler olduğunu öğrenmek istiyorum kondüktör!
Atacan: Ankara karantina altına alınmış, treni de kontrol amaçlı durduruyorlar. Yola daha fazla devam etmek riskli.
Serhan: İstanbul hala güvenliymiş, sen de duydun. Diğer vagonları trenden ayırıp devam etsek olmaz mı?
Atacan: Bilmiyorum, bize gelen emir böyle.
***
(Aradan kısa bir süre geçtikten sonra tren Eskişehir Garı'nda durur. Kapılar açılır, ancak ortada tek bir insan yoktur. Tehlike olmadığını gören yolcular teker teker iner.)
(Garın içi de dışarısı kadar sessizdir. Adım sesleri dışında duyulan hiçbir şey yoktur. Yolcular merdivenle ordunun konuşlandığı bölgeye doğru inerken askerlerin de zombiye dönüştüğünü görür. Bir tanesi gelenleri fark edince diğerleri de onlara koşar.)
(Herkes kaçmaya başlar, ancak zombiler onlardan daha hızlıdır ve kısa sürede birçok yolcuyu daha etkisi altına almıştır.)
Serhan: (kondüktörün yakasına yapışarak) Niye duruyoruz, hadi gidelim!
Atacan: Yolcular tehlikede, onları bırakamayız!
(Hayatta kalma mücadelesi yeniden başlarken kalan yolcular bir an önce trene binmek için harekete geçer.)
(Buğra, yaratıklardan bir tanesinin Melek'in üzerine atlamaya hazırlandığını görürken Yusuf dirseğiyle zombiyi yere serer. Melek ve Çiğdem koşarak uzaklaşırken Buğra, Yusuf ve kalan erkekler de gitgide artan zombilerin zorladığı kapıyı tutmaya çalışmaktadır.)
(Melek, Çiğdem, Zeynep ve Gizem kalkmak üzere olan trene doğru koşarken bir zombi onların önüne çıkar. Esra ve Atacan, Gizem'i son anda kurtarıp trene bindirirken diğerleri de birkaç metre ötedeki başka bir vagona binmek zorunda kalır.)
***
(Garda ise zamana karşı yarış devam etmektedir. Yusuf hala kapının kilidiyle uğraşmaktadır.)
Buğra: Hadi kilitle artık şunu!
Yusuf: Biz ne yapıyoruz!
(Birkaç saniye sonra Yusuf kilidi kapatmayı başarır. Ancak kalkmak üzere olan trene yetişmek için çok hızlı olmalıdırlar. Derken zombiler de dışarı çıkmayı başarmıştır.)
(Yiğit takım arkadaşlarıyla birlikte çıkışa doğru ilerlerken zombiler atağa geçer. Özgür ve diğerleri gözünün önünde zombilere yem olurken Yiğit donup kalmıştır.)
Buğra: Oğlum koşsana, ne bekliyorsun!
(Yiğit hemen kendine gelir ve koşmaya başlar. Buğra ile hızlıca kapısı açık boş vagona atlarken Yusuf ise trene yetişmeye çalışmaktadır.)
(Ancak tam binecekken bir zombi onu sertçe tutup yere çeker...)
Buğra: Alo Yıldırım, bir sorun mu var?
Yıldırım: Evet, garip şeyler oluyor.. Ayaklanma var, sıradan bir protestoya benzemiyor. Ülke çapında olduğunu söylüyorlar.
(Buğra'nın gözü televizyon ekranına takılır. Haberler ordunun harekete geçtiğini duyurmaktadır. O sırada bir görevli hızlıca yanından geçer. Yolcular neler olduğunu merak etmiştir.)
Görevli: (telsizle) Beni duyuyorsan cevap ver Merve!
***
(Öte yandan zombiye dönüşen hostes de diğer vagondaki yolcuları ısırarak etkisi altına almaya başlamıştır. Yolcular hayatlarını kurtarmaya çalışırken Esra ve Yiğit de zombilerin arasında kalmıştır.)
Esra: Yiğit, dikkat et!
(Yiğit beyzbol sopasını alıp zombinin kafasına geçirir ve bir anlık boşluktan yararlanarak kaçmaya başlar. Arkadaşlarından 1-2 tanesi hayatta kalsa da diğerleri için yapacak bir şey yoktur.)
***
(Buğra ise Melek'i aramaktadır. Canlarını kurtarabilen yolcular hızlıca onun yanından geçerken Buğra neler olduğunu merak etmiştir.)
Atacan: (bağırarak) Kaçın, canınızı kurtarın!
(Buğra can havliyle kaçan yolcuların arasında yürümeye çalışırken Melek lavabodan çıkar ve birkaç saniyeliğine onunla karşı karşıya gelir.)
Melek: Baba!
(Buğra, Melek'i kucağına alıp kaçmaya başlarken zombiler takibe devam etmektedir.)
(O sırada Yusuf da trendeki hareketliliği fark etmiştir.)
Yusuf: (kapıyı tıklatarak) Hayatım, çıkman lazım!
Çiğdem: Ay sen de ne sabırsızsın, çıktık işte!
(O anda kaçan yolculardan biri Yusuf ve Çiğdem'in birkaç adım ötesinde, zombiye yem olur.)
Çiğdem: Git yardım et şu adama, ne bekliyorsun!
(Yusuf'u gören zombi ona doğru yaklaşır. Yusuf iterek onu uzaklaştırmaya çalışırken Buğra ve Melek de hızlıca diğer vagona geçer. Yusuf zar zor zombiyi etkisiz hale getirdikten sonra Çiğdem ile kaçmaya başlar.)
***
(7. vagonda toplanan yolcular korku içinde beklerken Buğra kapıyı kapatmaya çalışır. Geride kalan Yusuf ve Çiğdem arkalarındaki zombilerle birlikte onlara doğru yaklaşmaktadır.)
Yolcular: (hep bir ağızdan) Kapatın şu kapıyı!!
(Buğra tam Yusuf ve Çiğdem'in geldiği anda kapıyı kapatır.)
Çiğdem: (kapıyı tıklatarak) Yardım edin, lütfen!
(Buğra'dan herhangi bir hareket gelmezken Yusuf kapıyı hızla açıp Çiğdem'le birlikte içeri girer. Zombiler kapının arkasında yeni avlar ararken Yusuf ise kapıyı tutmaktadır.)
Buğra: Kapıyı bırak.. Nasıl açacaklarını bilmiyorlar.
(Yusuf kapı kolunu yavaşça bırakır. Buğra haklıdır, zombiler oldukları yerde durmaktadır.)
Buğra: Bizi gördükleri için saldırıyor olmalılar.
(Çiğdem yerde gördüğü suyu camın üzerine döker ve koltuktaki gazetelerden biriyle kapatır. Zombiler sakinleşmiştir.)
Yusuf: Bir özür dilemek zor olmamalı! Bizi az daha onlara yem edecektin be!
Buğra: Tehlikede olan bir tek siz değildiniz, ne yapsaydım!
(Herkes korku içindedir, Melek'in gözü ise Çiğdem'in karnına takılır.)
Çiğdem: Dokunmak ister misin Uykucu'ya?
Melek: Adı Uykucu mu?
Çiğdem: Yok ama kocam sağolsun bir türlü isim belirleyemedik.
Yusuf: Tamam hayatım, daha kaç ay var hallederiz... (Buğra'yı işaret ederek) Oradaki senin baban mı? Ne iş yapıyor?
Melek: Fon yöneticisi.
Yusuf: Kapının arkasındakilerden bir farkı yok demek ki..
***
(Öte yandan haberler de zombilerin insanları nasıl vahşice katlettiğini göstermektedir.)
Spiker: Çıkan ayaklanmalarda 106 kişi hayatını kaybederken 332 kişi yaralandı. Bununla birlikte OHAL'in 3 ay daha uzatıldığı belirtilirken Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada "Kimsenin can güvenliğinin tehlikede olmadığını düşünüyor ve halkımızı meydanlara davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan İstanbul da şimdilik güvende olmasına rağmen önlem amaçlı hazırlıklara başladı.
(O sırada hoparlörlerden bir duyuru yapılır.)
Ses: Tüm yolcuların dikkatine, tren güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'de duracaktır. Eğer bir sorun olmazsa yola başka bir trenle devam edeceğiz.
Serhan: Bu firmanın CEO'su olarak neler olduğunu öğrenmek istiyorum kondüktör!
Atacan: Ankara karantina altına alınmış, treni de kontrol amaçlı durduruyorlar. Yola daha fazla devam etmek riskli.
Serhan: İstanbul hala güvenliymiş, sen de duydun. Diğer vagonları trenden ayırıp devam etsek olmaz mı?
Atacan: Bilmiyorum, bize gelen emir böyle.
***
(Aradan kısa bir süre geçtikten sonra tren Eskişehir Garı'nda durur. Kapılar açılır, ancak ortada tek bir insan yoktur. Tehlike olmadığını gören yolcular teker teker iner.)
(Garın içi de dışarısı kadar sessizdir. Adım sesleri dışında duyulan hiçbir şey yoktur. Yolcular merdivenle ordunun konuşlandığı bölgeye doğru inerken askerlerin de zombiye dönüştüğünü görür. Bir tanesi gelenleri fark edince diğerleri de onlara koşar.)
(Herkes kaçmaya başlar, ancak zombiler onlardan daha hızlıdır ve kısa sürede birçok yolcuyu daha etkisi altına almıştır.)
Serhan: (kondüktörün yakasına yapışarak) Niye duruyoruz, hadi gidelim!
Atacan: Yolcular tehlikede, onları bırakamayız!
(Hayatta kalma mücadelesi yeniden başlarken kalan yolcular bir an önce trene binmek için harekete geçer.)
(Buğra, yaratıklardan bir tanesinin Melek'in üzerine atlamaya hazırlandığını görürken Yusuf dirseğiyle zombiyi yere serer. Melek ve Çiğdem koşarak uzaklaşırken Buğra, Yusuf ve kalan erkekler de gitgide artan zombilerin zorladığı kapıyı tutmaya çalışmaktadır.)
(Melek, Çiğdem, Zeynep ve Gizem kalkmak üzere olan trene doğru koşarken bir zombi onların önüne çıkar. Esra ve Atacan, Gizem'i son anda kurtarıp trene bindirirken diğerleri de birkaç metre ötedeki başka bir vagona binmek zorunda kalır.)
***
(Garda ise zamana karşı yarış devam etmektedir. Yusuf hala kapının kilidiyle uğraşmaktadır.)
Buğra: Hadi kilitle artık şunu!
Yusuf: Biz ne yapıyoruz!
(Birkaç saniye sonra Yusuf kilidi kapatmayı başarır. Ancak kalkmak üzere olan trene yetişmek için çok hızlı olmalıdırlar. Derken zombiler de dışarı çıkmayı başarmıştır.)
(Yiğit takım arkadaşlarıyla birlikte çıkışa doğru ilerlerken zombiler atağa geçer. Özgür ve diğerleri gözünün önünde zombilere yem olurken Yiğit donup kalmıştır.)
Buğra: Oğlum koşsana, ne bekliyorsun!
(Yiğit hemen kendine gelir ve koşmaya başlar. Buğra ile hızlıca kapısı açık boş vagona atlarken Yusuf ise trene yetişmeye çalışmaktadır.)
(Ancak tam binecekken bir zombi onu sertçe tutup yere çeker...)
DEVAM EDECEK...
