2017 The Shape of Water / Suyun Sesi - Film Yorumları

Forumdash

Favori Üye
Katılım
21 Temmuz 2012
Mesajlar
66,140
Reaksiyon puanı
38,907
Puanı
1,060
Filmi izledim. Seyrettiriyor kendini ama sonu ve ortaya doğru bende bi tatminsizlik oluşturdu ve seyir zevkim kaçtı.

Dilsiz kız ve kel adamın sahneleri çok sıcaktı. Keşke film böyle gitseydi demedim değil. Bana göre film Kurbağa Prens masalından arak (tersten işlemişler) :A "Büyüklere Masallar"... Peki neden böyle dedim(?)
Kurbağa Prens insan olurken, kızımız burda balık oluyor:X Baya bi esinlenilmiş.

Bana kalırsa film cinselliği alt metinde çok kullanmışlar. Beni biraz rahatsiz etti :X İsteyen itiraz edebilir.
Öncesinde pastahaneci oğlan ve kel adam ilişkisi:X Hadi neyse dedik.
Sadistlik. Parmaği kopan adamın karisiyla ilişkisi hatta dilsiz kıza olan tavrı...Hadi bu da neyse
Canavarla neden yattı? Bir sevgi illa cinsellikle son bulmalı mı? Evcil hayvan aldiğinizda onla yatarmısınız? Canavarla olan ilişkisi "aşkın gücü" adı altında zoofiliciliktir:confused: Bu beni rahatsız etti.
Filmin ilk saati için 8 /10 sonraki saati için 4/10 veriyorum. Ortalama 6/10 ile varsın gitsin.
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
ilk yarım saat konuya uyum sağlayana kadar bayağı sıkıntı çektim :) ama sonra hikayeye uyum sağladıkça izleyesim geldi birde elisanın küvet fantazisi ve yumurta rutinine ayak uydurunca filmi izlemek kolaylaştı diyebilirim :)
normalde yaratıklı filmler estetik açıdan göz zevkimi bozuyor o açıdan benlik değiller ama hikaye aşkla ve temel reisin karısı safinaza benzeyen elisanın çıplaklığıyla harmanlanınca işler değişti diyebilirim :)
dilsiz gariban elisanın küvetten başka dostu yoktu taaki işyerindeki garip yaratıkla fantazisini çeşitleyene kadar :) ondan sonrası hikayeye gereksiz şekilde iliştirilmiş abd rus casusluk savaşları eşliğinde kaçıp kovalamaca ve gerilim sahneleriyle doluydu ..
elisa ile yaratığın aşkı güzeldi ihtiyar amca ile şişman zenci teyzenin olaya katkısıda olumluydu .. hele son sahnelerdeki duygusalllık göz yaşarttı diyebilirim :) hikayenin elisa açısından suda da olsa mutlu bir şekilde bitmesi benide mest etti :)
elisanın el hareketleriyle, yaratığın bamyasının papatya gibi açılıp ortaya çıktığını arkadaşına anlatırken ki hali komikti :).... ''erkeklerin belden aşağısı düz olsada güvenmemek lazımmış demekki'' diye cevap veren zelda nın açıklamasıda muhteşemdi :)

gelelim puana filme başlarken alışana kadar bende yarattığı sıkıntı, yaratıklı film olması ve senaryoya gereksiz yere dahil edilen hiç sevmediğim ABD rus çekişmesi falan filmdeki duygusal ortamı bozan şeylerdi..

bu yüzden----

6 Puan

Filmi izledim. Seyrettiriyor kendini ama sonu ve ortaya doğru bende bi tatminsizlik oluşturdu ve seyir zevkim kaçtı.

Dilsiz kız ve kel adamın sahneleri çok sıcaktı. Keşke film böyle gitseydi demedim değil. Bana göre film Kurbağa Prens masalından arak (tersten işlemişler) :A "Büyüklere Masallar"... Peki neden böyle dedim(?)
Kurbağa Prens insan olurken, kızımız burda balık oluyor:X Baya bi esinlenilmiş.

Bana kalırsa film cinselliği alt metinde çok kullanmışlar. Beni biraz rahatsiz etti :X İsteyen itiraz edebilir.
Öncesinde pastahaneci oğlan ve kel adam ilişkisi:X Hadi neyse dedik.
Sadistlik. Parmaği kopan adamın karisiyla ilişkisi hatta dilsiz kıza olan tavrı...Hadi bu da neyse
Canavarla neden yattı? Bir sevgi illa cinsellikle son bulmalı mı? Evcil hayvan aldiğinizda onla yatarmısınız? Canavarla olan ilişkisi "aşkın gücü" adı altında zoofiliciliktir:confused: Bu beni rahatsız etti.
Filmin ilk saati için 8 /10 sonraki saati için 4/10 veriyorum. Ortalama 6/10 ile varsın gitsin.

yorumlarımız farklı olmuş olsada puanda ortak noktada buluşabilmişiz :) ben ilk saati sıkıntılı buldum sen son saatleri sıkıntılı bulmuşsun? ben
yaratıkla elisanın halvet sahnesini beğendim sen olayın platonik şekilde sona ermesini istemişsin oysaki plşatonik aşk bir yere kadar, elisa her sabah küvette kendini tatmin edene kadar neler çekiyordu sonra imdadına yaratık yetişti de kadın kurtuldu eziyetten :)
 
Son düzenleme:

Forumdash

Favori Üye
Katılım
21 Temmuz 2012
Mesajlar
66,140
Reaksiyon puanı
38,907
Puanı
1,060
ilk yarım saat konuya uyum sağlayana kadar bayağı sıkıntı çektim :) ama sonra hikayeye uyum sağladıkça izleyesim geldi birde elisanın küvet fantazisi ve yumurta rutinine ayak uydurunca filmi izlemek kolaylaştı diyebilirim :)
normalde yaratıklı filmler estetik açıdan göz zevkimi bozuyor o açıdan benlik değiller ama hikaye aşkla ve temel reisin karısı safinaza benzeyen elisanın çıplaklığıyla harmanlanınca işler değişti diyebilirim :)
dilsiz gariban elisanın küvetten başka dostu yoktu taaki işyerindeki garip yaratıkla fantazisini çeşitleyene kadar :) ondan sonrası hikayeye gereksiz şekilde iliştirilmiş abd rus casusluk savaşları eşliğinde kaçıp kovalamaca ve gerilim sahneleriyle doluydu ..
elisa ile yaratığın aşkı güzeldi ihtiyar amca ile şişman zenci teyzenin olaya katkısıda olumluydu .. hele son sahnelerdeki duygusalllık göz yaşarttı diyebilirim :) hikayenin elisa açısından suda da olsa mutlu bir şekilde bitmesi benide mest etti :)
elisanın el hareketleriyle, yaratığın bamyasının papatya gibi açılıp ortaya çıktığını arkadaşına anlatırken ki hali komikti :).... ''erkeklerin belden aşağısı düz olsada güvenmemek lazımmış demekki'' diye cevap veren zelda nın açıklamasıda muhteşemdi :)

gelelim puana filme başlarken alışana kadar bende yarattığı sıkıntı, yaratıklı film olması ve senaryoya gereksiz yere dahil edilen hiç sevmediğim ABD rus çekişmesi falan filmdeki duygusal ortamı bozan şeylerdi..

bu yüzden----

6 Puan



yorumlarımız farklı olmuş olsada puanda ortak noktada buluşabilmişiz :) ben ilk saati sıkıntılı buldum sen son saatleri sıkıntılı bulmuşsun? ben
yaratıkla elisanın halvet sahnesini beğendim sen olayın platonik şekilde sona ermesini istemişsin oysaki plşatonik aşk bir yere kadar, elisa her sabah küvette kendini tatmin edene kadar neler çekiyordu sonra imdadına yaratık yetişti de kadın kurtuldu eziyetten :)

İzlerken sıkılmıyorsun filme dalıyorsun ama dediğim gibi illa bişeye bağlamaları gerekmiyordu :X Platonik aşlar hem daha aklda kalıcı olur:A
Dilsiz kız sonda 3 kere vuruldu dimi? Kurşunlarını yok edebilirdi canavar :X Kendisinde yaptıgı gibi:X
bu film sayesinde caterina valentenin babalu şarkısınıda keşfettim :) @Çiğdem- @Forumdash



@S.G.A.T. sende şarkıyı dinle özellikle ilk saniyelerdeki babalu kısmı solo söyleniyor :)
Evet şarkı bende de etki yaptı. Bir sonraki sahnede babala bababala derken buldum kendimi:X
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
İzlerken sıkılmıyorsun filme dalıyorsun ama dediğim gibi illa bişeye bağlamaları gerekmiyordu :X Platonik aşlar hem daha aklda kalıcı olur:A
Dilsiz kız sonda 3 kere vuruldu dimi? Kurşunlarını yok edebilirdi canavar :X Kendisinde yaptıgı gibi:X

Evet şarkı bende de etki yaptı. Bir sonraki sahnede babala bababala derken buldum kendimi:X
işte öperek kurşunları çıkarmaya çalışıyordu son sahnede :)
 

Çiğdem

Emekli
Katılım
30 Aralık 2013
Mesajlar
143,852
Reaksiyon puanı
123,731
Puanı
1,060
Yaş
32
Konum
Giresun
Filmi izledim. Seyrettiriyor kendini ama sonu ve ortaya doğru bende bi tatminsizlik oluşturdu ve seyir zevkim kaçtı.

Dilsiz kız ve kel adamın sahneleri çok sıcaktı. Keşke film böyle gitseydi demedim değil. Bana göre film Kurbağa Prens masalından arak (tersten işlemişler) :A "Büyüklere Masallar"... Peki neden böyle dedim(?)
Kurbağa Prens insan olurken, kızımız burda balık oluyor:X Baya bi esinlenilmiş.

Bana kalırsa film cinselliği alt metinde çok kullanmışlar. Beni biraz rahatsiz etti :X İsteyen itiraz edebilir.
Öncesinde pastahaneci oğlan ve kel adam ilişkisi:X Hadi neyse dedik.
Sadistlik. Parmaği kopan adamın karisiyla ilişkisi hatta dilsiz kıza olan tavrı...Hadi bu da neyse
Canavarla neden yattı? Bir sevgi illa cinsellikle son bulmalı mı? Evcil hayvan aldiğinizda onla yatarmısınız? Canavarla olan ilişkisi "aşkın gücü" adı altında zoofiliciliktir:confused: Bu beni rahatsız etti.
Filmin ilk saati için 8 /10 sonraki saati için 4/10 veriyorum. Ortalama 6/10 ile varsın gitsin.

ilk yarım saat konuya uyum sağlayana kadar bayağı sıkıntı çektim :) ama sonra hikayeye uyum sağladıkça izleyesim geldi birde elisanın küvet fantazisi ve yumurta rutinine ayak uydurunca filmi izlemek kolaylaştı diyebilirim :)
normalde yaratıklı filmler estetik açıdan göz zevkimi bozuyor o açıdan benlik değiller ama hikaye aşkla ve temel reisin karısı safinaza benzeyen elisanın çıplaklığıyla harmanlanınca işler değişti diyebilirim :)
dilsiz gariban elisanın küvetten başka dostu yoktu taaki işyerindeki garip yaratıkla fantazisini çeşitleyene kadar :) ondan sonrası hikayeye gereksiz şekilde iliştirilmiş abd rus casusluk savaşları eşliğinde kaçıp kovalamaca ve gerilim sahneleriyle doluydu ..
elisa ile yaratığın aşkı güzeldi ihtiyar amca ile şişman zenci teyzenin olaya katkısıda olumluydu .. hele son sahnelerdeki duygusalllık göz yaşarttı diyebilirim :) hikayenin elisa açısından suda da olsa mutlu bir şekilde bitmesi benide mest etti :)
elisanın el hareketleriyle, yaratığın bamyasının papatya gibi açılıp ortaya çıktığını arkadaşına anlatırken ki hali komikti :).... ''erkeklerin belden aşağısı düz olsada güvenmemek lazımmış demekki'' diye cevap veren zelda nın açıklamasıda muhteşemdi :)

gelelim puana filme başlarken alışana kadar bende yarattığı sıkıntı, yaratıklı film olması ve senaryoya gereksiz yere dahil edilen hiç sevmediğim ABD rus çekişmesi falan filmdeki duygusal ortamı bozan şeylerdi..

bu yüzden----

6 Puan



yorumlarımız farklı olmuş olsada puanda ortak noktada buluşabilmişiz :) ben ilk saati sıkıntılı buldum sen son saatleri sıkıntılı bulmuşsun? ben
yaratıkla elisanın halvet sahnesini beğendim sen olayın platonik şekilde sona ermesini istemişsin oysaki plşatonik aşk bir yere kadar, elisa her sabah küvette kendini tatmin edene kadar neler çekiyordu sonra imdadına yaratık yetişti de kadın kurtuldu eziyetten :)
Aaa vlla bence ilk 1 saatlık kısımda son 1 saatlık kısımda yarım yarım durakladı destere son 1 saati Forumdash ilk 1 saati beğenmiş bende ilk 1 saatden yarım saat son 1 saatden yarım saat beğenerek ikisinin toplamı 1 saati beğendim :A :A :A

Puanda kararsızdım size uyayım 6 vereyim canavarında hatrına :A
Son sahne çok iyiydi Canavar ölmedi ve kızıda alıp denize atladı ve oda canlandı ben ikiside öldü bitti sanmıstım ama yanılmama sevindim filmin sonunu çok güzel ayarlamışlar :T
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Aaa vlla bence ilk 1 saatlık kısımda son 1 saatlık kısımda yarım yarım durakladı destere son 1 saati Forumdash ilk 1 saati beğenmiş bende ilk 1 saatden yarım saat son 1 saatden yarım saat beğenerek ikisinin toplamı 1 saati beğendim :A :A :A

Puanda kararsızdım size uyayım 6 vereyim canavarında hatrına :A
Son sahne çok iyiydi Canavar ölmedi ve kızıda alıp denize atladı ve oda canlandı ben ikiside öldü bitti sanmıstım ama yanılmama sevindim filmin sonunu çok güzel ayarlamışlar :T
son sahne muhteşemdi ya gözlerim yaşardı izlerken :)
kadın biraz tipsizdi biraz fazla küvet fantazisi yapıyordu birde devamlı yumurta tükettiği için kurdeşen olmuştu :)
iki film birden devirmişsin harikasın hogatha bize yetiştin sonunda:)

@Forumdash tahminimiz doğru çıktı demiştik iki filmi devirip bize yetişmeye çalışıyor diye :)
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
İzlemesi oldukça keyifli bir yapımdı ama sonlara doğru klişeye geçit vermesi ve genel olarak hissedilen kurgusal zayıflık mükemmelliği engelledi. Oyunculuk eh işte, müzik zayıf, yönetmenlik oldukça iyi. Hayal kırıklıkları mevcut.

Canavarla cinsel ilişkiye girmesi oldukça keyifliydi fakat hamile kalmamış olması hayal kırıklığına uğrattı beni. Buna benzer bir film daha vardı adını hatırlamıyorum, Canavarla ilişkiye giriyordu kadın ve hamile kalıyor ve doğum yapıyordu. :D

Final sahnesi beklenildiği gibi klişe bitti. Açık uçlu bir son bekliyordum, şimdi kadın öldü mü yoksa deniz kızı formuna geçip yaşıyor mu bu tamamen seyirciye bırakılmış. Ama bence yaratık, dünya dışı bir akıllı form. Kadın da öldü.

Gözlüklü adam ile kafeci adamın eşcinsel kısmı da günümüzün Lbft modasının olmazsa olmazı olarak gereksiz şekilde yer bulmuş kendini filmde. Fakat empati kurulması adına bu kısımların olmasını normal karşıladım, gözlüklü adamın onurunun kırılması üzücü bir şeydi.

İşin ilginci şu ki, canavar erkek olduğu için insan kadınla ilişkiye girmesi hiç rahatsız etmedi. Sanırım dişi ve erkek olduğu sürece, eğer karşıdaki canlı akıllı yani irade sahibiyse ve beden uyumları da varsa farklı cinsle aşk yaşanabilir benim için. Günümüzde insanlar dışında bir canlı türü ile münasebet kurulamaz çünkü onların iradeleri yok ve kıllı şempanzeler dışında beden uyumu yok. Fakat günün birinde dünya dışı form, uzaylılar gelirse ve irade sahibi olurlarsa, çekici uzaylı hanımlar neden olmasın? Neyse ki robotlar geliyor. :) @destere

6.2/10
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
İzlemesi oldukça keyifli bir yapımdı ama sonlara doğru klişeye geçit vermesi ve genel olarak hissedilen kurgusal zayıflık mükemmelliği engelledi. Oyunculuk eh işte, müzik zayıf, yönetmenlik oldukça iyi. Hayal kırıklıkları mevcut.

Canavarla cinsel ilişkiye girmesi oldukça keyifliydi fakat hamile kalmamış olması hayal kırıklığına uğrattı beni. Buna benzer bir film daha vardı adını hatırlamıyorum, Canavarla ilişkiye giriyordu kadın ve hamile kalıyor ve doğum yapıyordu. :D

Final sahnesi beklenildiği gibi klişe bitti. Açık uçlu bir son bekliyordum, şimdi kadın öldü mü yoksa deniz kızı formuna geçip yaşıyor mu bu tamamen seyirciye bırakılmış. Ama bence yaratık, dünya dışı bir akıllı form. Kadın da öldü.

Gözlüklü adam ile kafeci adamın eşcinsel kısmı da günümüzün Lbft modasının olmazsa olmazı olarak gereksiz şekilde yer bulmuş kendini filmde. Fakat empati kurulması adına bu kısımların olmasını normal karşıladım, gözlüklü adamın onurunun kırılması üzücü bir şeydi.

İşin ilginci şu ki, canavar erkek olduğu için insan kadınla ilişkiye girmesi hiç rahatsız etmedi. Sanırım dişi ve erkek olduğu sürece, eğer karşıdaki canlı akıllı yani irade sahibiyse ve beden uyumları da varsa farklı cinsle aşk yaşanabilir benim için. Günümüzde insanlar dışında bir canlı türü ile münasebet kurulamaz çünkü onların iradeleri yok ve kıllı şempanzeler dışında beden uyumu yok. Fakat günün birinde dünya dışı form, uzaylılar gelirse ve irade sahibi olurlarsa, çekici uzaylı hanımlar neden olmasın? Neyse ki robotlar geliyor. :) @destere

6.2/10
uzaylı hanımları bekliyoruz o zaman :)) dünyalılardan bir fayda görmedik :)
 

Aserat

Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,936
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
İyi bir filmdi ama başyapıt olduğunu söyleyemem. Ama yönetmenlik, harika müzikler ve şarkı seçimleriyle takdiri hak ediyor. Senaryo da genel olarak derli toplu diyebiliriz ama bu kadar uç karakterlerin (dilsiz, eşcinsel, siyahi vb.) bir araya gelmesi biraz zorlama olmuş. Ayrıca ABD-Rus savaşı senaryoya hiçbir şey katmamış, oralar atılıp günümüze taşınsa da pek bir şey değişmez hatta daha iyi olabilirdi.

Guillermo del Toro'nun Oscar istediği çok belli. Müzikal sahneler, sinema aşkı, epik aşk hikayesi derken her şeyden biraz katmış. Ama çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Yani evin altında sinema salonunun olması veya ekranda oynayan filmler pek bir şey katmıyor filme.

Elisa'nın daha yarım saat bitmeden canavarla yakınlaşmaya başlaması biraz hızlı geldi. Daha yavaş işlenebilirmiş aşkın başlaması. Yine aynı şekilde sevişme sahneleri de olmasa olurmuş. Belki de bu aşk cinsel açıdan değil de duygusal açıdan daha yoğun işlense şu an daha farklı konuşuyor olabilirdim. Giles'ın kafedeki sahnesi de biraz doldurma gibi olmuş çünkü eşcinselliğinden başka bir sahnede söz edilmiyor bile.
Sally Hawkins'in oyunculuğunun hakkını vermek lazım. Konuşmasa da masum yüzü ve gözleriyle duyguyu vermiş. Richard Jenkins'in karakteri de kolayca sevilecek bir tip ama Oscar'a aday olacak kadar harika mı bilemedim. Octavia Spencer geçen sene Hidden Figures'ta da buna benzer bir rolü oynamıştı. İyiydi ama rol yelpazesini biraz genişletmeli artık. Michael Shannon ve Michael Stuhlbarg da senaryonun el verdiği derecede iyiydi ama kötü adamın altının doldurulmaması dezavantaj.

Sonuç olarak emek verilmiş, eli yüzü düzgün bir yapım ama 13 adaylık alacak kadar da değil. Aşkın gücü üzerine verdiği mesajlarla çoğu izleyicinin kalbini kazanacaktır ama daha unutulmaz bir film olma ihtimali varken geri tepmiş gibi hissettim.

6.5/10
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Seyir zevki iyi olan güzel bi filmdi. İçine çekti beni ve zaman su gibi aktı geçti.

Böyle gerçek dışı filmleri pek sevmem ama burada ki canavar insana çok benzediği için çok gözüme batmadı zaten canavar olarak göremedim filmde onu. Senaryo biraz kötüydü o kadar.

Filmin oyuncuları, müzikleri dozundaydı. Tam oturmuştu ama klişeydi işte. Özellikle senaryo olarak çok ilgi çekici değildi. Klişeyi iyi işlemiştir sadece.

Benim filmde en dikkatimi çeken ve rahatsız eden klişe yaratığa yüklenen gerçek üstü özellikler. Keli saçlı yapması dilsizi konuşturması ve filmin sonunda tanrısın sen repliği çok rahatsız ediciydi. Oysa ki ben filmde ki o masum romantizm ve yaşantıları bayılmıştım.
Rus ABD çarpışması ve LGBT olayı biraz oscara oynamaya çalışma hareketi gibi dursada beni rahatsız etmedi.
Ancak konuyu dağıtmışlar böyle detay ekleyeceğim derken o biraz amatör kalmış.

Spencer çok tatlıydı. Filmde ki rolü çok sempatikti. Grey's Anatomy'de ki Nazi'ye benzettim sempatikliğini:D
Hawkins'de rolünün hakkını vermiş. Çok doğal oynamış.:X

Belli şeyler çok etkilediği için 7.5 veriyorum yoksa 6 falan filmin hakettiği.
7.5/10
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Seyir zevki iyi olan güzel bi filmdi. İçine çekti beni ve zaman su gibi aktı geçti.

Böyle gerçek dışı filmleri pek sevmem ama burada ki canavar insana çok benzediği için çok gözüme batmadı zaten canavar olarak göremedim filmde onu. Senaryo biraz kötüydü o kadar.

Filmin oyuncuları, müzikleri dozundaydı. Tam oturmuştu ama klişeydi işte. Özellikle senaryo olarak çok ilgi çekici değildi. Klişeyi iyi işlemiştir sadece.

Benim filmde en dikkatimi çeken ve rahatsız eden klişe yaratığa yüklenen gerçek üstü özellikler. Keli saçlı yapması dilsizi konuşturması ve filmin sonunda tanrısın sen repliği çok rahatsız ediciydi. Oysa ki ben filmde ki o masum romantizm ve yaşantıları bayılmıştım.
Rus ABD çarpışması ve LGBT olayı biraz oscara oynamaya çalışma hareketi gibi dursada beni rahatsız etmedi.
Ancak konuyu dağıtmışlar böyle detay ekleyeceğim derken o biraz amatör kalmış.

Spencer çok tatlıydı. Filmde ki rolü çok sempatikti. Grey's Anatomy'de ki Nazi'ye benzettim sempatikliğini:D
Hawkins'de rolünün hakkını vermiş. Çok doğal oynamış.:X

Belli şeyler çok etkilediği için 7.5 veriyorum yoksa 6 falan filmin hakettiği.
7.5/10
özellikle rus abd ajanlık oyunları filmin içine etmişti en nefret ettiğim konudur senaryoya bakılırsa öyle bir hikayeyi araya sıkıştırmalarına hiç gerek bile yokmuş tam saçmalık :)
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
özellikle rus abd ajanlık oyunları filmin içine etmişti en nefret ettiğim konudur senaryoya bakılırsa öyle bir hikayeyi araya sıkıştırmalarına hiç gerek bile yokmuş tam saçmalık :)

Aslında gerekli bi şey. Çünkü o dönem soğuk savaşın en sıcak yaşanan dönem. Muhtemel ve gerçekçi bi şey.
Tabi her amerikan filminde bahsi geçmesi itici yaptı konuyu.:X
 

destere

Favori Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
67,698
Reaksiyon puanı
41,332
Puanı
1,059
Aslında gerekli bi şey. Çünkü o dönem soğuk savaşın en sıcak yaşanan dönem. Muhtemel ve gerçekçi bi şey.
Tabi her amerikan filminde bahsi geçmesi itici yaptı konuyu.:X
bu senaryoda gereksizdi o dönem abd rus casusluk savaşları revaçta olabilir ama burda işin fantastik boyutu daha ön plandaydı oraya casusluk sıkıştırılması hiçde uygun düşmemiş bence :) yoksa the americans dizisinde zaten aşinayım casusluk hikayelerine her konu ayrı bir yerde anlam kazanıyor araya sıkıştırınca olmuyor işte :)
 

mesmeso

Moderatör
Katılım
27 Kasım 2016
Mesajlar
17,626
Reaksiyon puanı
9,608
Puanı
860
Yaş
24
Konum
Trabzon
Guillermo del Toro Oscar almak için her şey kullanmış bu filmde. Müzikal, eşcinsellik, zıt karakterler felan her şeyi kullanmış. Filmin başlangıcı biraz sıktı beni. Daha sonra yavaş yavaş açılmaya başladı.

Filmin teknik yönü çok iyi olmuş. Yönetmenlik, görüntü, ses ve kostüm çok güzeldi. Hele o yaratığın görünümü çok güzeldi. Sally Hawkins karakterini çok güzel yansıtmış ekrana. Michael Shannon'da kötü karakterin hakkını verdi.

Filmin sonu mutlu bitmeyecek hissi vardı ancak buna izin vermediler ve güzel bir son yaptılar. Ancak ben bu filmi yine aşırı overrated buluyorum. Geçen sene La La Land ne ise bu sene de bu film odur. Aşırı övüldü ve ödül aldı fakat bana o kadar iyi gelmedi. Oscar'da büyük bir ödül alırsa gerçekten saçmalık olur. Teknik dallarda en büyük adaylarım arasında.

6/10
 

HeisenBerg

Favori Üye
Katılım
22 Kasım 2011
Mesajlar
16,944
Reaksiyon puanı
3,855
Puanı
910
Yaş
24
Konum
Denizli
Tatlı, hoş film. Geçen senenin La La Land'i. Çok uzun yorum yazmayacağım, 13 dalda adaylığı fazla.

8/10
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Masallardan çıkmış gibi sıradışı bir aşk hikayesi :) Bence film gayet güzeldi. Dilsiz bir kadının karşısına onu anlayacak birisi çıkıyor ve bağlanıyorlar işte, bundan farklı anlamlar çıkarmanın lüzumu yok bana göre. Hikayenin bazı kısımları klişe ve tahmin edilebilir olsa da genel olarak yönetmenliğiyle, oyuncularıyla sevdiğim bir film oldu.

13 adaylık fazla tabi ki ama teknik dallarda da hep adaylık alabilecek tarzda bir yapım olduğunu düşününce çok da mantıksız gelmiyor, bir çoğunu da kazanamayacaktır zaten.

7.5/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Başarılı diyebileceğim bir filmdi. Yönetmenlik, müzikler ve şarkı seçimlerini başarılı buldum.

Senaryo özellikle sonlara doğru çok klişeye girdi. Ancak filmin bütününe baktığımızda abartılacak derecede bir sorun göremiyorum.

Bunun dışında Oscar'a yönelik birçok hamle vardı filmde, bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Guillermo del Toro kullanabileceği tüm malzemeleri ve konuları kullanmış.

Oyunculuklar da iyiydi, çok iyi diyebileceğim bir performans göremedim.

Kısacası yönetmenliği çok başarılı olan ve bu yönüyle öne çıkan bir filmdi. 13 dalda adaylık gerçekten fazla ancak çoğunu nasılsa kazanamayacağı için pek sorun değil bu.

Puan: 6.5/10
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Her şeyi yapan, her şeyden bir tutam olan ama hiç bir şeyi tam olarak yapamayan bir film. Bu yüzden aldığı en iyi film ödülüne katılamıyorum. Tarz olarak benzemiyorlar ama adaylık ve bir çok şeyi içinde barındırma yönünden La La Land'e benzetilmesine binayen şunu söylemek gerekiyor. La La Land'in yaptığı çok iyi şeyler vardı, bu filmden o noktada ayrılıyor. Klişelikten ziyade çok özgün bir işlenişi vardı. Basit bir senaryoyu çılgın bir yönetmenlikle çok başka bir boyuta çıkarmışlardı. Burda ise çok uç ve fantastik bir senaryo var, yönetmenlik de başarılı ama filmin işlenişi, kurgusu o epikliğe ulaşmasını engelliyor.

Bu sene bu filme ödülü verdiniz o zaman geçen yıl da La La Land'e vereydiniz madem farklı filmlere ödül vermek istiyorsunuz. Moonlight'ı nasıl unutacağım bilmiyorum sürekli aklıma gelecek. Three Billboards ise bu yılın farklılığıydı. Hakkı yendi be.

Filme dönecek olursak dilsiz bir kadının duygusunu sonuna kadar veren ve hissettiren Sally Hawkins adaylığı hak etmiş. Ama ödülü alamaması normal, ortada Frances McDormand gerçeği varken. Octavia Spencer ise klasik siyahi oyuncu kontejyanından adaylık kapmış, yoksa çok büyük performansı yok. Richard Jenkins de adaylığı hak etmiş zaten zayıf kategoriydi.

Filmin verdiği mesajlar da var. Ama dönem filmi yapıyorsun, fantastik içeriği bol bir film. İçerisine bu mesajları zorlama yerleştiriyorsun. Bunlar göze çarpıyor işte. Tamam olmuş diyeceğim mesajların yanına o zorlama ve gözümüze sokulan mesajları verdin mi o tat kaçıyor bende.

13 adaylık ve başyapıt olabilecek bir film değil. Potansiyel çar çur edilmiş ve popüler Oscar kültürü kurbanı olmuş ya da bilinçli olarak bu şekilde yapılmış bir film.

7,5/10