(10. sınıfın 2. döneminin ortaları. 5. ders sona ermektedir ve öğle teneffüsüne girilecektir. Sınıfın cam tarafındaki sıralarda bizim tayfa oturmaktadır. Sıralar ikilidir; Hilal/Seher, Sema/Sena, Ahmet/Mehmet, Altan/Birkan, Metin/Alperen şeklinde oturmaktadırlar. Cemre ise yan sınıftadır. Erkekler hem kendilerine hem de kızlara yemek alıp gelmişlerdir. Mehmet, Sena ve Cemre yan yana oturmaktadır.)
Mehmet: Teyzem az yavaş ye be. Boğulacan.
Sena: Sus be. Sana mı soracam?
Cemre: Çocuk haklı teyzesi. Azıcık insan gibi ye.
Sena: Şunlara bak ya. Birlik mi oldunuz bana karşı?
Mehmet: Haşa olabilir mi öyle bir şey?
Sena: Aferin. Öyle kendinizi bilin.
(Akşam olmuştur. Mehmet ve Sena mesajlaşmaktadır.)
Mehmet: Teyzem sana demem gereken bir şey var.
Sena: Söyle tosunum.
Mehmet: Ya ben birinden hoşlanmaya başladım.
Sena: Kimden lan? Tanıyor muyum ben?
Mehmet: Evet tanıyorsun. Hem de çok yakından.
Sena: Aslında bir tahminim var.
Mehmet: Kim?
Sena: Cemre olabilir mi?
Mehmet: Nerden anladın be?
Sena: Gözlerinden.
Mehmet: Anlamadım?
Sena: Onu görünce gözlerinin içi parlıyor.
Mehmet: Harbiden mi?
Sena: Harbiden. Ayrıca ben anladıysam Cemre kesinlikle anlamıştır.
Mehmet: Şaka yapıyorsun?
Sena: Hayır ciddiyim.
Mehmet: Peki sana bir şey dedi mi?
Sena: Hayır. Hem onun bu işlerde bezi yok. Derslerine yoğunlaşmak istiyor. Okuyacak o.
Mehmet: Biz okumayacak mıyız? Çok saçma lan.
Sena: Ben bilmem. Ama fikrini değiştirmeye çalışırız.
Mehmet: Nasıl olacak o iş?
Sena: Her şey zamanla tosunum. Her şey zamanla…
(Günler geçmektedir. Sena, Cemre ve Mehmet gruptan biraz daha bağımsız takılmaktadırlar. Birbirleri ile daha fazla zaman geçirip birbirlerini çaktırmadan tanımak isterler. Zaman geçtikçe gruptakiler de durumu anlamışlardır. Herkes bu işin olmasını ister. Sene sonu gelmiştir. Yaz tatilinde Mehmet teklif etmiştir ancak Cemre olmaz demiştir. Mehmet yazın bu işi unutmuştur ancak okullar açılınca işler yine değişmiştir. Alanlar yüzünden grup dağılmıştır. Altan, Alperen, Cemre ve Seher sayısal seçmişlerdir. Altan ve Alperen ile aynı sınıfta Cemre ve Seher ise farklı sınıflardadır. Sena, Sema, Hilal, Metin, Ahmet ve Birkan 13 kişilik bir eşit ağırlık sınıfındadır. Mehmet ise dil bölümündedir. Grup her teneffüs Senaların sınıfında buluşmaktadırlar. Mehmet okulun ilk günü Cemre’ye tekrardan aşık olmuştur. 3 ay aradan sonra ilk kez yüz yüze konuşurlar.)
Mehmet: Selam.
Cemre: Selam.
Mehmet: Nasılsın?
Cemre: İyiyim. Sen?
Mehmet: İyiyim bende ama seni gördüm daha iyi oldum.
Cemre: Mehmet yapma ama. Konuşmuştuk bunu seninle.
Mehmet: Tamam biliyorum. Merak etme seni derslerinden alıkoymayacağım.
Cemre: Nasıl?
Mehmet: Seni yine uzaktan sevmeye devam edeceğim. Bunu sakın unutma.
Cemre: Ama…
Mehmet: Tamam Cemre daha bir şey söyleme. Unutma. Seni seviyorum.
(Mehmet gittikten sonra Sena gelmiştir Cemre'nin yanına.)
Sena: Ne dedi?
Cemre: Beni sevdiğini söyledi.
Sena: Başka?
Cemre: Uzaktan sevmeye devam edecekmiş.
Sena: Tosunum benim be!