Hiçbir şeyi tam yaşayamadık biz…
Hayallerimiz, hedeflerimiz, her şeyimiz yarımdı… Biz yarımdık çünkü… Hastalık mıydı eşcinsel olmak ? Eğer öyleyse neden bu kadar insan öldürülüyor yada intihar ediyordu ? Psikolojik miydi ? Eğer öyleyse neden psikologlara milyarlar döken insanlar bundan kurtulamıyordu ? Sırf kurdukları tabular ile oluşturdukları ‘’ahlak’’ kavramından dolayı bile inanın kimse böyle olmak istemezdi. Ama anlamazlar, onlar için böyle bir şey olamaz, SAPKINLIK, LUT KAVMİ, LANETLENDİLER, BUNLARIN YERİ CEHENNEM !
Asıl cehennem senin düşünmek için kullanmadığın beyninde, asıl lanetlenen senin muhafazakar çatısı altında eşcinselleri, kadınları, eksik gören fikirlerin..! Asıl sapkınlık 5 yaşında çocuklara yaptığın cinsel istismar...
Herkesin gözünü kapatıp gözünü tıktığı bu insanlar aslında HER YERDE…
Gerçek Bir Hayat Hikayesinden esinlenerek yazılan…
‘’GÖRÜNMEZLER’’
1. BÖLÜM (ROŞİN BİR ÇİÇEKTİR)
DİYARBAKIR 2012
Ben Roşin… Roşin Çiçek… babası ve amcası tarafından eşcinsel olduğu için 1 ay işkence gören, daha sonra 14 kurşun ile öldürülen, herkesin cinayetine kulak tıkadığı Roşin… Benim hayatım ibret olsun size. Görün, 18 yaşında üniversite okuma hayalleri olan, saf, karıncayı bile incitemeyen bir çocuğun nasıl acımasızca 14 kurşunla öldürüldüğünü görün.
Ailemin 5. Çocuğuyum, 3 abim 1 de ablam var. Çocukken abimler tarlaya çalışmaya giderdi, bense ablam ve annemin yanında kalır onlara yardım ederdim. Gece uyumadan ablamın kıyafetlerini giyip yatardım. Elimde değildi ki, kadın gibi hissediyordum kendimi, okul arkadaşlarım kızlara bakıp kendi aralarına konuşurken, ben erkeklere bakardım. Benim hikayem 16 yaşında başladı. Köy evlerinde genelde 2 oda vardır. 1 tanesinde aile büyükleri diğerinde ise çocuklar yatar. O gün amcalarda bizde kaldı. Ben, 3 abim ve amcamın 2 çocuğu da aynı odada yattık. Gece saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum ama kalçamda bir el hissettim. Uyku sersemliğinden midir bilmem pek umursamadım. Daha sonra pijamamın içinden elin kalçama gidişiyle birden irkildim ve arkama baktım. Amcamın oğlu Hamit, bana sessizce ‘’biliyorum sende istiyorsun, herkes sana boşuna mı kız Roşin diyor'' dedi. Ne diyeceğimi ne yapacağımı hiç bilemedim.
Sabah uyandığımda hepsi uyanıp tarlaya gitmişti. Ben ise, yatakta ağlıyordum. Kafamdaki düşünceler; Ya hamileysem ? Ben ne yapıcam ? Babamlara durumu nasıl anlatıcam ? Erkeklerin hamile kalamayacağından haberim bile yoktu. Kafamı yastığa gömdüğümü ve gözümden gelen damlalar aklıma geldikçe yeniden ağlamaya başladım. Ağlarken uykuya dalmışım tekrar ki annemin ‘’Rojin kalk hadi, okula gideceksin’’ sözleriyle irkildim.
Okulu oldum olası sevmem. Ama lisede kendimi yakın hissettiğim, kendim gibi gördüğüm bir arkadaşım vardı. Talha. Talha’nın babası polisti ve tayinleri 1 yıl önce Diyarbakır’a çıkmıştı. 170 boylarında kalıplı, çok yakışıklıydı, okulun tüm kızları onun peşindeydi. O çok rahattı, hiçbir lafın altında kalmaz, beni sürekli korurdu. Okulda herkes bana ‘’top’’ derdi. Çünkü ben beden eğitimi derslerinde erkeklerle futbol değil, kızlarla voleybol oynar yada ip atlardım. O ise bana hakaret edenleri pataklar, kimsenin laf söylemesine izin vermezdi. 2mizde aynıydık biliyordum aslında ama hiç bu konuları konuşmamıştık daha. Ta ki o gün okul bahçesinde otururken, ben dün geceyi düşünüp tekrar ağlamaya başlayana kadar. Talha, bahçedeki erkekleri kesmeyi bırakıp birden bana baktı.
-Roşin ? Neden ağlıyorsun, ne oldu ?
-Yoo yook bir şeyim.
Beni kolumdan tuttuğu gibi oturduğum yerden kaldırıp okulun arka bahçesine götürdü. Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim Roşin ? Öylesin dedim yutkunarak. Ee neden anlatmıyorsun o zaman ? diyerek endişeli bakışlarıyla bakmaya başladı bana. Hiçbir şey demeden sarıldım ona ve ben çok kötü bir şey yaptım dedim sessizce kulağına. O da bana daha sıkı sarılarak, ne yaptın anlat bana dedi. Hamileyim galiba dedim ona sessizce. Sarılmayı bırakıp yüzüme bakarak kahkahalar ile gülmeye başladı. Ne ne saçmalıyorsun olum sen ? Erkekler hamile kalır mı, saçmalama. Kalmaz mı dedim bir elimle saçımı karıştırırken olmaz tabi dedi. Nerden kapıldın bu fikre dediğinde ise, Amcamın oğlu bana dün gece tecavüz etti dedim. Gözlerini büyüterek ve kaşlarını çatarak bana doğru biraz daha yaklaştı ve Nee ! Ne demek tecavüz etti, engel olmadın mı, bağırmadın mi ? Hayır, yapmadım. Neden bilmiyorum ama kendimi ona bıraktım o an. Tamam sus, sus birisi duyacak, akşam bize geliyorsun konuşucaz bunları dedi.
Eve geldiğimizde hemen odaya çıktık ve ben olanların hepsini anlattım Talha’ya. Bana, bak bizler eşcinseliz, kadınlara değil erkeklere ilgi duyuyoruz. Bu korkulacak bir şey yada hastalık değil, doğuştan gelen bir şey. Ama ailenin yapısından dolayı bunu onlara sakın belli etme tamam mı ? O konuşuyor ben ise başımı sallamakla yetiniyordum. Burada kimsenin bizi anlamayacağını anla, ilk ilişkini böyle yaşamanı istemezdim. Ama sen benim gibi değilsin dedim, futbol oynuyorsun, erkek gibisin dedim. Sende erkeksin, sadece bastırdığın duygulardan dolayı kendinin farkına varamıyorsun. Bak GAY demek, illa cinsiyet değiştiren yada feminen olanlar değil Gayler erkek gibi hissedip, erkeklerden hoşlananlardır. Sen şimdi bunlarla kafanı yorma ben sana her şeyi tek tek öğreticem. Ayrıca merak etme bundan sonra böyle bir şeyin olmasına izin vermicez, ben hep senin yanında olucam diyerek yaklaştı ve beni dudaklarımdan öptü.
