Bazı mantık hatalarını saymazsak; kelimenin tam anlamıyla 'Efsane' bir bölümdü.
Bölüme Sarp'ın tutuklanmasıyla başladık. Ardından Gökhan'ın tam anlamıyla 'saçma' hareketlerini izledik. Sarp polis olduğunu söyledi, Yusuf Müdür'ü öldürmediğini söyledi ancak Gökhan Sarp'ın söyledikleri doğru olmasına rağmen ona inanmadı ve gereksiz hareketler yaptı, keşke Sarp'ın polis olduğuna dair her şeyi yok etmeden önce onu gerçekten dinleseydi, Yusuf Müdür'ün kemiklerini sızlattı.
Onun dışında dizinin polisiye kısmı gerçekten güzel işlenmiyor. Yusuf Müdür'ün ölümüyle ilgili ne bir olay yeri inceleme, ne bir otopsi falan yapıldı. Sarp'ın ifadesi doğru düzgün alınmadı. Sarp ifadeye alınsaydı organizeye Yusuf Müdür'ün yerine gelen müdüre söylerdi, Feridun Müdür'ün her şeyden haberdar olduğunu. Doğrudan savcılığa sevk ettiler Sarp'ı.
Sarp'ın savcılığa sevkedilirken kaçırılmasıyla birlikte film tam anlamıyla koptu. Sarp'ı kaçıranın Alyanak ve ekibi olması güldüren bir detaydı. Yıldıray Şahinler muhteşem oynuyor Alyanak karakterini. Bu sahnenin ardından Sarp'ın etrafa korku salmasını izledik. Efsane sahnelerdi. Celal'i gerçekten korkuttu Sarp.
Daha sonra Coşkun'un Mert'i aradı ve gerçekleri itiraf edeceğini söyledi. Ama sanırım Mert bunun öncesinde tüm gerçekleri öğrenmiş ve abisi Sarp'la bir plan yapmıştı. Yani bu kısım ve bundan sonra yaşananlar Yılmaz Brothers ve Coşkun üçlüsünün bir oyunuydu Celal'e karşı. Celal'in Mert'e şüphesiz bir şekilde güvenmesini sağladılar, tıpkı ilk bölümde Sarp'ın, Celal'in güvenini kazanması gibi.
Son sahne ise Türk televizyon tarihinin belkide en güzel kavuşma sahnesiydi. Hem Çağatay Ulusoy, hemde Aras Bulut İynemli muhteşem oynadılar. Yönetmende Uluç Bayraktar olunca ortaya efsane bir kavuşma sahnesi çıktı. Tüylerimizi diken diken etmeyi başardılar. Bu arada çalan müziği de unutmamak lazım Toygar Işıklı farkını ortaya koydu bir kez daha.
+İçerde misin
UMUT?
-İçerdeyim,
ABİ!
Kısaca mantık hataları olsa da o kavuşma sahnesi, kötü olan ve mantıksız olan ne varsa unutturdu. Çok iyi kurgulanmış bir bölümdü. Önümüzdeki bölüm geriye dönük flashbackler eşliğinde iki kardeşin büyük sırrı nasıl öğrendiğini hep birlikte izleriz. En az bu bölüm kadar efsane olacak 3 bölüm bizleri bekliyor. Merakla bekliyorum kalan bölümleri.
Son olarak değinmeden geçemeyeceğim Ramiz Dayı'nın mekanını görmek duygulandırdı. Orada Dayı'dan ne hikayeler dinledik, ne nasihatler aldık. Bir çok kez 'Yeğeeeen' diye seslendi o mekandakilere. O mekanı bir kez daha görmek, hemde İçerde'de görmek tüylerimizi diken diken etti ve Ezel dizisine gitmemize Ramiz Dayı'yı hatırlamamıza vesile oldu.