Show Çarpışma - Dizi Yorumları

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Geleyim dizi hakkındaki çözümlememe. Yapacağım demiştim şimdi fırsat bulabildim. Senaryosundan başlamak lazım. Tesadüfi olayların dikkat çektiği bir başlangıç olmuş senaryonun çıkışı. Sanırım Ay Yapım Ezel'in Monte Kristo Kontu'ndan esinlendiği gibi burda da esinlenme yapmış. Crash adlı Oscar ödüllü filmden esinlenme var diyor herkes. Filmi izlemedim ama senaryosunu okuduğumda trajik bir trafik kazası sonucu hayatları kesişen insanları konu alıyormuş. Ana tema esinlenme olmuş olabilir geri kalan yine Ezel gibi yerli statüye çevrilmiş olabilir burada da. Bilmiyorum belki hiç filmle alakası bile yoktur filmi izlemek lazım bunun için. Tabi Ezel'de yerli hava olsa bile üst düzey bir elitlik de vardı. Hem senaryoda hem diyalog dilinde. Bu dizide de tam olarak Ezel gibi hem yerli hava var hem elit bir dil var karakterden karaktere değişecek şekilde.

İlk bölüm itibarıyla son sahneden sonra dizi tam olarak başlayacak diyebiliriz. Karakter tanıtımı odaklı ilk 1 saat vardı. Son 1 saat de karakterlerin kaza olana kadarki ruh halinin nasıl geliştiğini, nasıl o duruma geldiklerini anlattı. Ve buradaki kurgu ciddi manada müthişti. Karakterler gerçekten kaza durumuna çok iyi işlenmiş bir kurguyla geldiler. Bu bahsettiğim hem senaryo ve hem de olayların kurgusu. Yönetmenlik başarısını da ekleyince ortaya tamamıyla başarıyla kotarılmış bir iş çıkıyor. Zaten müziklere oyunculuklara falan değinmeye yoruldum artık. Toygar Işıklı bir dahidir. Yerli Hans Zimmer'dır kendisi. Yaptığı işler gerçekten takdire şayan. Dizinin havasına uyan ve o elit havayı sonuna kadar hissettiren muazzam dokunuşları var. Daha henüz Birleşme tadında bir müzik hissetmedim ama güzel bir şeyler bekliyorum bu dizide de. Uluç Bayraktar da eline Ezel'den sonra daha büyük bir bütçe gelince İçerde'de göstermişti neler yapabileceğini ama burda daha da yükselmiş. Muazzam bir kalite vardı. Gerek renk tonlaması, gerek gerçekçi bakış açısı, gerek karakterlerin hikayedeki etkileşimleri, diyalog kalitesi falan. Yönetmen ve senarist başarısı diyebiliriz. Senaryo ilerledikçe daha net yorumlar yapabiliriz. Çünkü her şey bu bölümün son sahnesinden sonra başlayacak zaten.

Onur Saylak ve karakteri çok ilgi çekici. Basit bir kötü olmadığını gösteren cinsten. Zeki ve sinir bozucu bir tip. Kıvanç'la ileriki bölümlerde bol bol etkileşime gireceklerdir. Benim ilgi ve merakla beklediğimi dizideki gizem ve ters köşenin ne düzeyde olacağı. Akıl oyunlarının olup olmayacağı. Çukur'da bunu bolca bekliyordum ama Ezel seviyesinin yanına bile yaklaşamadı. Fazla tahmin edilebilirdi. Uluç Bayraktar olunca iyice beklentiye giriyorum. Bu senaryo buna çok müsait. Hem polisiye kısmı var, hem dram kısmı var, hem aksiyon kısmı var. Akıl oyunları olmaması için hiç bir sebep yok yeter ki düzgün yazılsın. Tek tek karakterlerden bahsetmeyeceğim ama her bir yan karakterin etkisi olacak gibi senaryoya ve ana 4'lüye. Bunu zaten anlıyoruz ilk bölümden. Galip Zeynep ve hikayesine etki edecek. Ortada çocuk var. Kadir Zeynep'le karılaşacak, sanırım yetimhaneden tanıyorlar birbirini. Çocuğunu kurtarmada yardımcı olacak gibi. Cemre olaya nasıl giriş yapacak o ilginç. Çünkü hem babası hem sevgilisi sandığı adını unuttum karakterin onu aldatan adam olaya dahil olacak. Avukatmış ve dava kaybetmemiş falan. Oradan da bir şeyler çıkacak sonuçta. Çok çeşitli ve geniş bir skalası var dizinin. Ortada çok da iyi bir malzeme var. Her şey senariste ve yönetmene kalıyor. Ve benim en azından yönetmene güvenim tam. Bekliyorum yeni bölümlerini merakla. :D

@kerem buyur dostum yorum istemişsin, bu yardımcı olacaktır sana. :A
 

kerem

Favori Üye
Katılım
30 Ekim 2017
Mesajlar
29,676
Reaksiyon puanı
28,622
Puanı
1,060
Konum
Berlin
Geleyim dizi hakkındaki çözümlememe. Yapacağım demiştim şimdi fırsat bulabildim. Senaryosundan başlamak lazım. Tesadüfi olayların dikkat çektiği bir başlangıç olmuş senaryonun çıkışı. Sanırım Ay Yapım Ezel'in Monte Kristo Kontu'ndan esinlendiği gibi burda da esinlenme yapmış. Crash adlı Oscar ödüllü filmden esinlenme var diyor herkes. Filmi izlemedim ama senaryosunu okuduğumda trajik bir trafik kazası sonucu hayatları kesişen insanları konu alıyormuş. Ana tema esinlenme olmuş olabilir geri kalan yine Ezel gibi yerli statüye çevrilmiş olabilir burada da. Bilmiyorum belki hiç filmle alakası bile yoktur filmi izlemek lazım bunun için. Tabi Ezel'de yerli hava olsa bile üst düzey bir elitlik de vardı. Hem senaryoda hem diyalog dilinde. Bu dizide de tam olarak Ezel gibi hem yerli hava var hem elit bir dil var karakterden karaktere değişecek şekilde.

İlk bölüm itibarıyla son sahneden sonra dizi tam olarak başlayacak diyebiliriz. Karakter tanıtımı odaklı ilk 1 saat vardı. Son 1 saat de karakterlerin kaza olana kadarki ruh halinin nasıl geliştiğini, nasıl o duruma geldiklerini anlattı. Ve buradaki kurgu ciddi manada müthişti. Karakterler gerçekten kaza durumuna çok iyi işlenmiş bir kurguyla geldiler. Bu bahsettiğim hem senaryo ve hem de olayların kurgusu. Yönetmenlik başarısını da ekleyince ortaya tamamıyla başarıyla kotarılmış bir iş çıkıyor. Zaten müziklere oyunculuklara falan değinmeye yoruldum artık. Toygar Işıklı bir dahidir. Yerli Hans Zimmer'dır kendisi. Yaptığı işler gerçekten takdire şayan. Dizinin havasına uyan ve o elit havayı sonuna kadar hissettiren muazzam dokunuşları var. Daha henüz Birleşme tadında bir müzik hissetmedim ama güzel bir şeyler bekliyorum bu dizide de. Uluç Bayraktar da eline Ezel'den sonra daha büyük bir bütçe gelince İçerde'de göstermişti neler yapabileceğini ama burda daha da yükselmiş. Muazzam bir kalite vardı. Gerek renk tonlaması, gerek gerçekçi bakış açısı, gerek karakterlerin hikayedeki etkileşimleri, diyalog kalitesi falan. Yönetmen ve senarist başarısı diyebiliriz. Senaryo ilerledikçe daha net yorumlar yapabiliriz. Çünkü her şey bu bölümün son sahnesinden sonra başlayacak zaten.

Onur Saylak ve karakteri çok ilgi çekici. Basit bir kötü olmadığını gösteren cinsten. Zeki ve sinir bozucu bir tip. Kıvanç'la ileriki bölümlerde bol bol etkileşime gireceklerdir. Benim ilgi ve merakla beklediğimi dizideki gizem ve ters köşenin ne düzeyde olacağı. Akıl oyunlarının olup olmayacağı. Çukur'da bunu bolca bekliyordum ama Ezel seviyesinin yanına bile yaklaşamadı. Fazla tahmin edilebilirdi. Uluç Bayraktar olunca iyice beklentiye giriyorum. Bu senaryo buna çok müsait. Hem polisiye kısmı var, hem dram kısmı var, hem aksiyon kısmı var. Akıl oyunları olmaması için hiç bir sebep yok yeter ki düzgün yazılsın. Tek tek karakterlerden bahsetmeyeceğim ama her bir yan karakterin etkisi olacak gibi senaryoya ve ana 4'lüye. Bunu zaten anlıyoruz ilk bölümden. Galip Zeynep ve hikayesine etki edecek. Ortada çocuk var. Kadir Zeynep'le karılaşacak, sanırım yetimhaneden tanıyorlar birbirini. Çocuğunu kurtarmada yardımcı olacak gibi. Cemre olaya nasıl giriş yapacak o ilginç. Çünkü hem babası hem sevgilisi sandığı adını unuttum karakterin onu aldatan adam olaya dahil olacak. Avukatmış ve dava kaybetmemiş falan. Oradan da bir şeyler çıkacak sonuçta. Çok çeşitli ve geniş bir skalası var dizinin. Ortada çok da iyi bir malzeme var. Her şey senariste ve yönetmene kalıyor. Ve benim en azından yönetmene güvenim tam. Bekliyorum yeni bölümlerini merakla. :D

@kerem buyur dostum yorum istemişsin, bu yardımcı olacaktır sana. :A
O kadar yazıp emek vermişsin, izlemeden geçmem. Emeğe saygı. :A
 

Çiğdem

Emekli
Katılım
30 Aralık 2013
Mesajlar
143,852
Reaksiyon puanı
123,731
Puanı
1,060
Yaş
32
Konum
Giresun