Gülse Birsel: "İstanbul Havalimanı'nın dayanılmaz bilinmezliği!"

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,509
Reaksiyon puanı
62,794
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Başarılı oyuncu ve senarist Gülse Birsel bugünkü yazısında İstanbul Yeni Havalimanı'na değindi.

Birsel, 29 Ekim'de açılışını yapan havalimanı hakkındaki soru işaretlerini şu sözlerle paylaştı:
"Günlük muhabbetlerin ilk konularından biri: İstanbul Havaalanı tam nerede? Nasıl gidilecek? Yollar tamam mı? Hangi saatlerde trafik olur? Evden kaç saat önce çıkmak gerekir?

Bütün uçuşlar oradan mı olacak?

Toplu taşıma imkânları nedir?

Yurtdışındaki bazı havalimanları gibi farklı terminaller farklı havayolu şirketlerine mi ayrılacak?

Hatta endişeli rivayetler: Pistler doldurma olduğu için güvenli değilmiş. Şehrin o bölgesindeki iklim ve rüzgâr iniş ve kalkışları çok zorlaştıracak, rötarlar olacakmış. Bölge kuşların geçiş bölgesiymiş, uçak motoruna kuş girmesi durumu çok muhtemelmiş. Şu, bu...

Açılış, şıklık, alkış, süs püs, isim tartışması, bilmem kaç metrekare, bunlar tamam.

Ama ben kendi hesabıma Allah rızası için detaylı bir simülasyon istiyorum. Beni internet yoluyla İstanbul Havalimanı’na götürün, gezdirin. Ama farklı bölgelerden hangi yollardan gidileceği, bu yolların farklı gün ve saatlerdeki trafik sıkışıklığı durumu olsun mesela. Metroyla, otobüsle, kendi aracımızla nereden, nasıl, günün hangi saatinde ne kadar zamanda gideriz görebilelim.

Havaalanını terminal terminal gezebilelim. Bilgisayar oyunlarında olduğu gibi ‘check-in’ kontuvarlarına gidelim, oradan pasaport kontrolüne uğrayıp sonra mağazaların, kafelerin olduğu yerleri görelim, yürüyen bantlarla kapılara geçelim. En azından Türk Hava Yolları’ndan bir domestik, bir uluslararası uçuşun evden uçağa binişe kadar olan kısmını bize birebir yaşatın.

Bir de lütfen teknik bilgilerle biraz iç rahatlatın. Pistti, rüzgârdı, kuştu, güvenlikti, bir anlatıversin bir mühendis.

Yoksa 31 Aralık’ta tüm uçuşlar yeni havaalanına alınacak filan deniyor da bu milletin kolay kolay oradan uçacağı yok. “Hele yılbaşı kalabalığı ve telaşında geçiş yapılacaksa ohoo... Kim bilir neler yaşanacak?” duygusu hâkim.

Ha bir de...

Madem o kadar turistiğiz, ayrıca artık transit merkeziyiz, öyleyiz böyleyiz, 5 yıl sonra yine havaalanları yetmeyecek belki... Atatürk Havalimanı da kalsaydı, sadece devlet erkânı ve özel uçaklar değil, biz sıradan ölümlüler oradan da uçabilseydik ne olurdu?"
Yazının "Niye el alemin atık deposuyuz?" adlı ikinci kısmını okumak için tıklayın.